Hellö
...
"Acıktım ben."
Allahım sabır. Çok sabır. Hep sabır.
"Banane lan, git zıkkımlan."
"Söz vermiştin. Yemek yapacaktın hani?"
Bıkkınlıkla nefes verdim.
"Yemin ederim senin kadar baş belası bir insan tanımadım ben Cemre!"
"Eşsizim bebeğim biliyorum." Göz devirip kalktım koltuktan.
Olay tam olarak şöyleydi.
Cemre arabada deli gibi kendi kendine triplere girmiş ve kendini, zorla evime gettirmişti.
Sonra acıktım diye tutturmuştu ve bende evine siktirip gitmesini söyledim.
Ama keşke söylemeseydim amk.
Bir anda kucağıma atlayıp, yapışıp kalmıştı. Gerçekten anlamıyorum bu çocuğu ben.
İnmesi için var gücümle savaşsam da keçi inadına binmiş ve bırakmamıştı yakamı. En sonunda yemek yapma sözüyle vazgeçirmiştim.
Önce biraz dinlenelim yeni geldik diyorum, istikrarla acıktığını söyleyip duruyor bir de. Bu sıralar kanser olmazsam bir daha olmam sanırım.
Sinirle ayağa kalktım.
"Dur!"
"Ne var lan ne var!?"
"Kucak?"
Kafamı Allaha doğru kaldırdım. Allahım, sınavım mı bu çocuk benim he? Ona göre öldüreceğim de.
"Cemre bebek misin sen? Kucak ne ya."
"Hadi hadi."
Derin bir nefes alarak ona doğru eğildim. 18 yaşında düştüğüm hallere bak amk. Bir baba olmadığım kalmıştı.
Eğildiğim anda kollarını ve bacaklarını vücuduma sarıp kafasını boynuma gömdü. Aklıma Batularda yaşadığımız korkunç dakikalar gelirken kafamı iki yana salladım hızla.
"Çek o burnunu boynumdan sapık."
Kıkırdayarak iyice bastırdı ve bir elini yanağıma atarak okşamaya başlayınca derin bir nefes aldım.
Azmamam lazım
Azmamam lazım
Azmamam lazım
Zaten hassasım, biraz dur ulan bari.
Biseksüel ve abaza bir insan olarak ota boka yükselirken, karşımda oramı buramı okşayıp kucağımdan inmeyen biri olunca kendimi tutamıyordum.
Cemre de bunun farkındaydı ve inadına yapıyordu. Aptal çocuk.
Kollarımı beline atıp hafifçe tuttum ve mutfağa ilerledim.
"Annenler nerde senin?"
"Cehennemin dibinde."
Mutfağa girip kucağımda ki bebeği tezgaha otutturdum.
Verdiğim cevap yüzünden olsa gerek kaşlarını çatmış yüzüme bakıyordu. Amına koduğumun kedisi ya, birde tatlı şerefsiz.
"Güzelce söylesene. Merak ettim."
Meraklı tavırlarına alayla sırıttım.
"Sanane benim ailemden?"
Sözlerim bitince boynuma doladığı kollarını sıkılaştırarak kendine doğru çekti kafamı.
Dudaklarını boynuma yapıştırıp emmeye başlayınca şokla irileşti gözlerim. Anında geri çektim bedenimi ama öyle bir yapışmıştı ki benimle birlikte o da geldi.
Panikle hareket etmeye çalışınca ayaklarım birbirine dolandı ve kendimi sırt üstü yerde buldum.
"Ahh sırtım sikildi!"
"Ben çok rahatım." Sinsi sinsi sırıtarak kalçasını kasıklarımın üzerine koyan çocuğa baktım. Bugün ne çok sürtünmüştü bana anasını satayım.
"Cemre, sabrımı sınama."
Kendini biraz daha bastırınca yanaklarımın içini ısırdım. Şimdiden şişmiştim amk.
Üzerime eğilip dudaklarını yanağıma sürte sürte kulağıma getirdi.
"O zaman soruma cevap ver." Diye fısıldayıp kulak mememi emmesiyle ellerim refleksle belini buldu.
Burnunu ve dudaklarını boynumda gezdirmesi deli ediyordu. Her zaman kokumu içine çekiyor ve küçük bir öpücük konduruyordu.
Egom baya okşansa da arada bir tecavüze uğruyormuş gibi hissediyordum.
Daha fazla kaptırmamak için oturur pozisyon aldım hızla.
"Şehir dışında oluyorlar genelde. Uzaklaş şimdi."
Masum masum gülümseyerek kasıklarımın üzerinde çekildi ama kucağımdan gene kalkmamıştı melek yüzlü şeytan.
"Cemre kalk da bir şeyler hazırlayayım hadi."
Yüzünü gene yüzüme yaklaştırmasıyla kafamı yana çevirdim. Allahım sikecek herhalde.
Yanağıma öpücük kondurup elini enseme koydu.
"Bir kere öpersen kalkarım."
Gözlerimi sıkıca kapayıp açtım.
"Ne öpmesi Cemre ya kalk git üstümden artık lan!"
Kollarını daha sıkı sardı boynuma. Ne yapışık birşeydi bu böyle.
"Dudaktan öpersen 1 gün boyunca sana hiç yapışmam?"
Yapışmayacağını söyleyince teklifi bir anlığına güzel geldi.
"Yanaktan öperim. Dudak olmaz."
"Yanağımdan öpersen şuan kalkarım ama hemen geri yapışırım. Dudaktan kısa, küçük bir öpücüğe karşılık 1 gün rahat bırakırım. Seç."
Hmm düşün Berk düşün. Sonradan yapışacaksa boşa öpmüş olurum bu yılanı. Ama eğer dudaktan öpersem bir gün boyunca okuldaki karizmamı geri kazanabilirim.
Hem küçük dedi zaten. Yalandan dudağımı değdirip geri çekilirim olur biter.
"Tamam. Dudağı seçiyorum ama kısa ve küçük dedik."
Mavi gözleri heyecanla irileşince sırıttım. Kıyamam lan öpücem diye heyecan yaptı kedicik.
Omuzlarımı tutup yüzüme yaklaştı. Dudaklarını öne çıkararak büzünce bir iki saniye yüzünü süzdüm.
Eğer olgun sevmeseydim Cemreye baya düşerdim herhalde.
Bende onun gibi dudaklarımı büzerek hafifçe yaklaştım.
Dudaklarım pembe dudaklara değdiği anda içimi bir elektiriklenme kapladı. Ulan ben ne zamandır seks yapmıyorum amk.
Aslında hiç öpücük bile kondurmadan çekilecektim ama bir an tatlı gelen dudakları hafifçe öptüm.
Tam geri çekilecekken Cemrenin kollarını sıkıca boynuma sarıp hareket etmemi önlemesiyle gözlerim korkuyla açıldı.
Ellerimi beline koyup itmeye çalıştıkça daha çok yapışıyordu.
Dudaklarını aralayıp dudaklarımı emmeye başlayınca sıkıca birbirine bastırdım.
Dilini dudak çizgimde gezdirirken gözlerim hafifçe kısılmıştı. Dili dudaklarımdan taşarak ağız çevremi de yalamaya başlayınca abaza bir insan olarak daha fazla dayanamadım ve hafifçe araladım ağzımı.
Karşılık kesinlikle vermeyecektim.
Düşündüğümün aksine dilini ağzıma sokmak yerine ilk önce alt dudağımı ağzına alarak emdi. Hemen sonra üst dudağımı aynı şekilde emerek
Son bir kez öpüp geri çekilince kulaklarıma dolan muck sesi kaşlarımın çatılmasına neden oldu.
Hafifçe geri çekildi ve alnını alnıma dayadı. Ne zaman saçlarının arasına geçirdiğimi bilmediğim elimi geri çektim ve omuzlarından tutarak uzaklaştırdım kendimde.
"Hani küçük ve kısa olacaktı sapık yılan!"
...
SONUNDA GELDİ O BEKLENEN BÖLÜM MQ
Arklar çok kısa oldu farkındayım ama hemen şu bölümü atmak istedim artık.
Şuandan itibaren smut bölümler de ufak ufak başlicak inş.
Okuduğunuz için teşekkürler 💖