İyi okumalar <3
1 Eylül gecesi Taehyung'dan
Dudaklarında soluklandığım çocuğa dikkatlice bakmıştım. Yanakları al al, dudakları ise küçük bir öpücüğe rağmen şişti. Neden böyle bir şey yaptığım hakkında bile en ufak bir fikrim yok. Aklım çok karışık. Bugün öğrendiğim bir şey varsa oda Jeongguk'a olan nefretimin fazlasıyla gereksiz olduğuydu.
"Hyumg dudişimi öptün ay" diyerek eli ile dudağını kapatmış gülüyordu.
Büyük ihtimalle bu olanları hatırlamayacaktı. Her ne kadar az içsede sarhoş olmuştu. Belliki bünyesi zayıftı.
"Jeongguk artık yerine geçsende bende arabayı rahatça sürsem mi?"
"Ama istemiyorum geçmek böyle sür!"
"Ah Jeongguk neden böyle yapıyorsun geç lütfen"
"Peki ama 1 şartım var hyumg"
"Yine seni öpmemi mi istiyorsun?"
"Hayır benimle yatmanı istiyorum hyung"
"Saçmalamaya başladın yine Jeongguk"
"Neden hyung çok mu dağınık yatıyorum?"
"Ha?"
"Çok üzüldüm şuan hyung. Ben hayal kurmuştum ama sen istemiyorsun" demiş ve kendini yan koltuğa atmıştı.
"Hey hey yanlış anladın jeon tabiki seninle yatarım."
"Cidden mi hyung!"
"Hmhm"
"Yaşasın" demiş ve yanağımı öpüp, yerinde tepinmeye başlamıştı.
"Uslu dur jeon. Hemen eve gitmeliyiz yoksa yakalanacağım."
"Tamam hyung çok usluyum şuan"
"aferin" dedim ve arabayı tekrar çalıştırdım.
Saate baktığımda sekiz buçuk olduğunu görmüştüm. Bu yüzden evden önce Starbucks'a uğramayı düşünyordum. Şayet eve gidince yakalanırsak Jeongguk'un içmesine izin verdiğim için ayrı bir azar işitebilirdim. 10 dakika içerisinde geldiğimiz kafeye girmiş ve acı bir kahve alıp çıkmıştım. Arabaya döndüğümde Jeongguk'un sızmak üzere olduğunu fark ettim.
"Jeongguk sakın uyumuyorsun, sakın"
"ımh uykum var ama"
"Bunu iç sonra uyu tamam mı?"
"Istemiyorum"
"Ah Jeongguk bak şey ımm eğer içersen seni tekrar öperim tamam mı?"
"Hii öper misin"
"Hmhm öperim"
"Tamam o zaman içerim ki" demiş ve dikleşip elimdeki içeceği almıştı.
Yavaş yavaş olsada sonunda bitirdiği içecek ile rahatlamıştım. Eve gidene kadarda ayılacağını düşünyordum.
"Oh hyung kahve iyi geldi sağol"
"Ayıldın mı?"
"Hmhm"
"Güzel artık gönül rahatlığıyla eve gidebiliriz"
"Ama öpücüğümü hala almadım hyung?"
"Ne?"
"Öpücüğüm diyorum? Hala öpmedin?"
"Hani ayılmıştın jeon?"
"Şuan sarhoş değilim hyung"
"Sarhoş değilsen neden seni öpmemi istiyorsun?"
"Çünkü söz verdin. Ben sen dediğin için kahve içtiysem sende ben istediğim için beni öpmek zorundasın"
"Temas bağımlısı felan mısın jeon?"
"Ne alakası var ki"
"Neden herkesi öpmek istiyorsun?"
"Herkesi dudağından öpmek mi istiyormuşum?"
"N-ne?"
"Hyung yaklaşık yarım saat önce ilk öpücüğümü sana verdim. Ve şunu da eklemeliyim sanırım sarhoşken kendime hakim olamam ama hiç bir şeyi de unutmam. Mesela senin bebeğin olduğumu kabul ettiğini hatırlıyorum"
"Bak ben onları sen huysuzluk yapma diye onayladım tamam mı?"
"Hm peki sana uzattığım yanağım yerine dudağımı da mı huysuzluk yapmayayım diye öptün?"
"Ah tanrım Jeongguk gerçek bir baş belasısın. Oldu ve bittiler tamam mı unut onları"
"Unutmak istemiyorum"
"Neden? Benden nefret edemeyecek kadar bıkmadın mı yoksa?"
"Bıkmadım seni seviyorum sen benim kuzenimsin. Onları sinir anında söyledim"
"Hm peki öyle olsun"
"Öyle zaten hyung"
"Neyse geldik hadi in"
"Tamam" demiş ve inmişti.
Bende arabayı park edip inmiştim.
Jeongguk hemen yanıma gelip koluma girmiş ve ellerini ceplerime sokmuştu.
"Çok üşüyorum hyung"
"Eve girince ısınırsın"
"Beni tekrar kucağına alır mısın hyung"
"Bu sefer neden?"
"Çünkü bu sefer çok çok çok üşüyorum ve kucağına alman hoşuma gidiyor" deyip utanarak başını koluma sokmuştu.
"Ah peki gel hadi" demiş ve belinden tuttuğum gibi kucağıma almıştım.
Bir yandan anahtarları çıkarıyor bir yandanda Jeongguk'u tutmaya çalışıyordum. Bir erkeğe göre fazla zayıftı. Hemde baya fazla. Neyse ki bu onda olan bir hastalık felan değildi. Anahtarları zar zor soktum ve kapıyı açıp anahtarları cebime attım. Kapıyı ayağım ile itip içeriye girmiştim. Işıklar kapalıydı. Demekki geç kalmamıştık. Yada ben öyle düşünüyordum?
"DOĞUM GÜNÜN KUTLU OLSUN JEONGGUK"
"DOĞUM GÜNÜN KUTLU OLSUN BİTANEM"
"DOĞUM GÜNÜN KUTLU OLSUN CANIM"
"DOĞUM GÜNÜN KUTLU OLSUN JEONGGUKCUĞUM"
"DOĞUM GÜNÜN KUTLU OLSUN BEBEĞİM"
"DOĞUM GÜNÜN KUTLU OLSUN ABİCİM"
Bir anda koridordan çıkan annemler ve teyzemler ile olduğum yerde kalmıştım. Hiç bir tepki vermiyor sadece ne olacağını merakla bekliyordum. Tabi Jeongguk benim gibi ifadesiz kalmamıştı. Ama kalmasını çok isterdim.
"Ihm taehyung kulağım" demiş ve kulağını tutmaya başlarken kucağımdan yavaşca kaymıştı.
Kucağımdan indikten sonra annemlerin olduğu tarafa bakmış ve olayları idrak etmişti. Koca bir hasiktir. Hepsi şaşkın şaşkın bakıyorlardı. Babam bile evden kaçtığım için sinirli değil şaşkın ve garip bir ifade ile bize bakıyordu.
"Bu haliniz ne sizin?" teyzemin gülerek sorduğu soruya verecek bir cevap aramıştım. Yoktu..
"Şey anneciğim ilk önce hepinize teşekkür ediyorum, hiç zahmet etmenize gerek yoktu. İkinci olarakta enişteciğim ve teyzeciğim lütfen tae hyunguma bir şey demeyin benim zorumla dışarı çıktı"
"Yok oğlum ne diyeceğim. İyi yapmışsınız. Bizde zaten sizin iyi anlaşmanızı istiyorduk. Böyle görünce sizi çok sevindik" deyip gülmeye başlamış olan babama şimdi ben şokla bakıyordum.
Az önce o dişleri gözükene kadar gülmüş birde üstüne sevindik felan mı demişti? Ben şok.. Ben vefat..
"Ee herkes tam olduğuna göre hadi o zaman sofrayaa" diyen teyzeme rahatlamış bir şekilde gülmüştüm..
"Anne siz oturun biz bir üstümüzü değişip gelelim"
"Tamam oğlum ama hızlı olun"
"Tamam anne"
"Hadi hyumg gidelim" deyip elimi tutmuş ve yukarı doğru çekiştirmeye başlamıştı.
Jeongguk gerçekten çok değişik bir çocuktu.
☂
Bölümü saçma bulanlarınız olabilir ama 1 Eylül gecesini bir de Taehyung'un ağzından atmak istedim. Umarım beğenmişsinizdir.
Oy verip yorum yapmayı unutmayın <3