Beğenilerinizi ve yorumlarınızı eksik etmeyin. Sizi seviyorum :))
POYRAZ KARAKURT
Rahat nefes almaya başladığımda telefonu çıkarmış ve Özgür'ü aramıştım. Birazdan burda olurdu. Koltuğun üstüne baktığımda Hazan'ın montunu gördüm. Burda unutmuştu. Elime aldım ve iyice sıktım. Benden nefret mi ediyordu yani ? Bana bakarken benim yanımdayken aklından beni nasıl alt edeceğini mi düşünüyordu hep ? O anda kapının sert tıklatılmasıyla irkildim. Kapıya zor zar ilerledim ve kapıyı açtım. Özgür beni gördüğü an şok olmuştu zaten.
'' Poyraz, noldu ? '' Daha fazla ayakta duramadığımdan Özgür'ün koluna yığıldım. Özgür güçlükle koltuğa yatırdı beni. Hazan'nın montu hala elimde duruyordu.
'' Oğlum söylesene ne oldu sana. ''
'' Su ver Özgür. '' Dolaba ilerledi ve su koydu ardından içmeme yardımcı oldu. Suyun bir kısmını eline boşaltarak yüzüme sürdü.
'' Sana bunu hangi ibne yaptı çabuk söyle!!! '' Başımı arkama yasladım.
'' Özgür biran önce eve dönelim. Arabada anlatırım. '' Omuzlarımdan tuttu ve kaldırdı. Daha sonra arabaya doğru götürdü. Arabaya bindiğimde daha iyiydim. Temizz hava iyi gelmişti. Özgür arabaya bindikten sonra arabayı çalıştırdı.
'' Anlat ne oldu ? ''
'' Hazan'ı tanıyosun. Şu bardaki kız. ''
'' Evet ne olmuş ona. ''
'' O da benimleydi. ''
'' Ne demek seninleydi. Siz ne ara ? ''
'' Özgür bi keste anlatıyım. ''
'' Tamam. ''
Ona şimdiye kadar olan ne varsa zar zor anlattım. Beni şaşkınlıkla dinliyordu. Hazan'ın kendisini bulmamda yardımcı olmasından ,onunla arasında seçme durumunda kalmama kadar her şeyi anlatmıştım. Hazan'ın bu durumda olmasını kendi suçu olarak görmüş olacak kaşlarını çattı.
'' Ne demek seni bulmak için Hazan'ı yaralı halde bıraktım.!! Ya kız ölseydi. ''
'' Benim için kolay değildi Özgür. Senin ölmene müsade edemezdim. ''
'' Bunun için sana kızamam kardeşim kusura bakma ama düşünmeden de duramıyorum. ''
'' Tamam ''
Devamında Savaş'ı ve Arda'yı anlattım. Bana şaşırmış gözlerle bakıyordu.
'' Hazan'ndan neden uzak durmuyosun. Belli ki bunu istiyo her kimse. Bu senin için kolay değil mi kardeşim. Bırak gitsin. ''
'' Vicdan azabı diyelim. Onu bırakamadım. '' Güldü ardından elini doğrulttu.
'' Bana tenis takımlarını alsan iyi olacak kardeşim. İddayı kazanmış gibiyim.''
'' Ne iddası lan ? '' Elimi karnıma götürdüm. Midem bulanıyordu.
'' Parti gününde ki iddia'' Doğru. Eğer Parti günü birine aşık olursam ona tenis takımı alacaktım. Ama böyle bir şey imkansızdı. Hazan ve Ben mi ? Söz konusu olamazdı.
'' Saçmalama Özgür. ''
'' Ne la ''
'' Durdur arabayı ''
'' Neden ne oldu ?''
'' Özgür durdur lan kusucam. '' Özgür hemen arabayı durdurdu. Hemen çıktım ve ağaçların arkasına gittim. Mideme çok darbe almıştım. Kusmam normaldi. Ayrıca midemden kan getirmiştim. Özgür yanımda öylece kalakalmıştı.
'' Bu ne lan böyle ? Ne yaptılar lan sana. O savaşı ayakta dikmessem Özgür değilim amk''
'' O bende. Sen arabayı sür.''
Arabaya bindim. Şimdi daha rahattım. Kafamı koltuğa gömdüm ve uyuyakaldım.
YAZARINDAN
Özgür arabayı Poyraz'ın evinin önüne yaklaştırdı. Poyraz'ı kolundan tuttup kaldırdı ve sırtına aldı. Sarsmadan merdivenlerden çıkarmaya başladı. Poyraz hareket edemeyecek kadar yorgundu. Poyraz Özgür'ün sırtında ayakları yerde sürterken Özgür'e fısıldıyordu.
'' Söyleseydin yürürdüm lan '' dedi titrek sesiyle. Özgür nefes nefese kalmış Poyraz kolunu sıkıca tutuyordu.
'' Kes lan biraz kilo ver bune amk!!'' Güldü.
'' Kızlar beni böyle seviyor dostum. '' Bu halde bile gülebiliyordu. Tek bir adım kaldığında Poyraz sertçe öksürdü ve ağzından gelen kanı tükürdü.
'' Ölüyo muyum lan ne oluyo ? '' dedi ve güldü. Özgür biranda ciddileşmişti.
'' Ölemezsin kardeşim izin yok. '' Özgür Poyraz'a çok bağlıydı. Poyraz' da Özgür'e. Ne olursa olsun birbirlerini kollarlardı. Özgür biran olsun çekinmemişti Poyraz'ı sırtına aldığı için. Böyle dostluk pek görülmezdi. Özgür odanın kapısını açtı ve Poyraz'ı yatağa yatırdı.Poyraz anında uyuyakalmıştı. Özgür elini Poyraz'ın yanağına doğru götürdü ve hafifçe vurdu.
'' Poyraz oğlum uyan Poyraz korkutma oğlum beni !! '' Birkaç kez daha yanağına vurduktan sonra gözlerini açtı Poyraz. Ardından tekrardan kapattı gözlerini.
'' Bu böyle olmayacak hastaneye gitmeliyiz '' Poyraz kesik kesik fısıldıyordu.
'' Hastane olmaz. Hayır ''
'' Sikerim hayırını. Ne diyosun lan sen iç kanaman olabilir. Kan kusuyosun aptal herif.! ''
'' Özgür hastaneye gidersem polis girer devreye. İş çıksın istemiyorum. '' Poyraz tekrardan öksürdü ve ağzından akan kanı tükürdü elinde sıkı sıkı tuttuğu peçeteye.O anda Özgür hemen Poyraz'ın telefonunu aldı ve odadan çıktı. Birini aramalıydı. Birini arayacak ve bu yaptıklarının hesabını verecekti. Arayacağı kişi de Hazan'dı. Telefon çalıyordu.
'' Poyraz !! '' Hazan Poyraz'ın onu aradığını düşünerek heyecanlanmıştı.
'' Benim Özgür. ''
'' Özgür ? Ne oldu ? O iyi mi ?'' Hazan iyice endişelenmeye başlamıştı.
'' Değil. İyi değil ve tek sorumlusu senin haysiyetsiz iki dengesiz. Şimdi beni iyi dinle. Kimseye belli etmeden evden çık ve bulduğun ilk doktorla Poyraz'ın evine gel. ''
'' Doktor mu ? Nesi var ? ''
'' Hazan söylediğimi yap yeter. Hadi. Haber bekliycem. ''
'' Tamam. ''
....
Özgür Poyraz'ın yanına gitti ve yatağın ucuna oturdu. Poyraz uyanmış öksürüp duruyordu. Kesik kesik konuşmaya çalıştı.
'' Niye kan kustuğumu anlamıyorum. ''
'' İç kanaman olabilir. Eğer midenden darbe yediysen tabi. ''
'' Yedim. Ama normalde böyle olmazdı. Başka bir şey var bence. ''
'' Ne gibi. ''
'' Bilmiyorum ''
..............
Çok sürmeden Poyraz'ın telefonu çaldı. Arayan Hazan'dı. Özgür mutfağa gittiğinden telefona Poyraz baktı. Arayanın Hazan olduğunu gördüğünde kaşlarını çattı. Ardından açtı telefonu.
'' Alo Özgür. ''
'' Benim Poyraz'' Hazan Poyraz'ın sesini duyduğunda rahatlamıştı.
'' İyi misin ? ''
'' Evet. neden aradın ? ''
'' Poyraz olanlar için çok üzgünüm. Keşke böyle olmasaydı. ''
'' Boşver. Senin bana olan nefretini onlar çok güzel çıkardı zaten. ''
'' Poyraz neden karşılık vermedin ? ''
'' Çünkü sen öyle istemiştin. ''
'' Poyraz..'' Poyraz telefonu kapattı ve yatağa attı. O anda Özgür içeri girdi.
'' Kimle konuşuyodun. ? '' dedi kaşlarını çatarak.
'' Hazan'la Önemli değil. '' Poyraz tekrardan gözlerini kapatttığında Poyraz'ın yanıbaşında duran telefona uzattı elini. O anda Poyraz Özgür'ün kolunu sıkıca kavradı.
'' Derdin ne senin ? Ne yapıcaksın telefonla ''
'' Poyraz!!! ''
'' Onunla ne konuştun Özgür ? '' Özgür telefonu diğer eliyle kaptı ve kalktı.
'' Seni ilgilendirmez. Uyumana bak. ''
'' Özgür ! ''
'' Poyraz lütfen. '' Poyraz kafasını yastığa gömdü ve derin bir şekilde öksürdü. Özgür hemen içerigirdi ve Hazan'ı aradı.
'' Benim Özgür. Ne yaptın ? ''
'' 5 dk ya ordayız. ''
'' Tamam.''
...............
Özgür çalan kapıya doğru ilerledi. Kapıya yanaştı ve delikten baktı. Ardından kapıyı açtı.
'' Özgür. Tanıştırayım Ahmet bey. Doktorumuz. '' Özgür elini uzattı doktora doğru. Ardından içeri davet etti.
'' Buyrun Poyraz içerde. '' Doktor Poyraz'ın olduğu tarafa giderken Özgür Hazan'ı kolundan tutup durdurdu.
'' Sen gelmiyosun. Bekle burda. '' Hazan kaşlarını sertçe çattı ve Özgür'e baktı.
'' Bunun için senden izin alacak değilim. Bırak beni.!! '' Özgür daha çok sıktı kolunu.
'' Biraz sabret Hazan.'' Kolunu bıraktı ve içeri girdi. Hazan kapıdan gizlice içeriye bakıyordu.
Poyraz Doktor'u gördüğü anda kaşlarını çattı.
'' Ne oluyo '' diyebildi sadece. Özgür hemen öne atıldı.
'' Doktorun bakmasına izin ver.''
'' Haber verseydin kardeşim ''
'' Sus da baksın adam ''
'' İyi. ''
Doktor Poyraz'a gerekli muaneleri yaptıktan sonra Özgür'ü dışarı çıkardı.
'' Neyseki iç kanaması yok. Ama bir sorunu olduğu açık. Kan kusmak bazı hastalıkların belirtisidir. En kısa zamanda hastaneye götürmeniz gerek.''
'' Ne gibi bir hastalıktan bahsediyosunuz ? '' dedi Hazan kaşlarını çatarak.
'' Her şey olabilir. Organ yetmezliğine kadar. ''
'' Şaka mı lan bu ? '' Özgür kafasını elllerinin arasına gömdü ve dizlerinin üstüne çömeldi. Kafasını kaldırdı geri. Ayağa kalktı.
'' Peki sağolun. '' Hazan doktoru geçirirken Özgür Poyraz'ın yanına gitmişti. Ardından Hazan yavaşça içeri doğru girdi.Poyraz uyuyordu.
'' Hazan benim şimdi çıkmam gerek. Onun yanında dur. ''
'' Tamam merak etme. '' Özgür dışarı çıkarken Hazan Poyraz'ın başucunda öylece bekliyordu..Uzun süre Poyraz'ı izledi.
Poyraz artık kan kusmuyordu ve daha iyiydi. Yüzüne renk gelmişti. Gözlerini açtığında Hazan'ı başucunda uyurken görünce kaşlarını çattı. Olduğu yerden doğruldu ve ayağa kalktı. Hazan'a doğru eğildi. Ellerini Hazan'ın beline doğru götürdü kucaklayıp kendi yatağına yatırdı... Hiçbir şeyi sorgulamadan...