Nur: Değilim. Ama bugün onun yerinde olmayı çok isterdim.
Eda: Sende gel yanıma seninle de bir şeyler yeriz.
Nur: Biraz erken bunun için.
Eda: Neyse Efsun'u da eledim listeden ;)
Nur: Efsun sence nasıl biri?
Eda: Kızmak yok ama cidden çok güzel bir kız. Bugün daha samimiydi. Genelde soğuk duruyor.
Nur: Severim ben Efsun'u.
Eda: O fazla güzel bir çok isteyeni vardır. Yani bana aşık olacak kadar kör değil. O yüzden kafadan eledim onu.
Nur: Sen ondan daha güzelsin.
Eda: Deniz misin?
Nur: Bilmem.
Hoca derse gelmişti. Telefonumu tekrar çantama koydum ve masaya kafamı koyup derin uykuya gömüldüm.
~~~
"Hey"
"Sarı kalksana"
"Camış gibi yattın bütün gün kalk sarı"
Zor zar gözlerimi açtığımda karşımda kıvırcık saçları ile bana bakan Sudeyi gördüm. Bir eli omzumda diğer eli ise belinde duruyordu.
"Şükür uyandın" dedi kinâlı bir şekilde.
Ellerinle gözlerimi ovmaya başladım. Yutkunup:
"Neredeyiz?" diyebildim. Sude gözlerini havaya kaldırıp "Uzaydayız" dedi. Sonrada çantamı aldı eline.
Kendimi toparlayıp sınıfta olduğumuzu anladım. "Okul bitti mi?" dedim. Etrafıma baktığımda kimsenin olmadığını fark ettim. Herkes gitmişti.
"Evet bitti. Hadi gidelim eve" dedi. Ayağa kalkıp yürümeye başladım ama ayağım uyuşmuştu. Başta tökezlesem de zor zar adım atıp yürümeye devam ettim. Yol boyu Sude okulun nasıl geçtiğini anlattı. Bir sürü kavga etmişler ama ben uyanmamışım. Masaları bile birbirlerine atmışlar ama ben milim kıpırdamamışım.
"Ben dedim bu kiz öldü galiba ama sonra nefes aldığını görünce herhalde kış uykusuna yattı diye karar kıldım" dedi.
"Sude gece uyumamıştım ondan" dedim huysuzca.
Yolun geri kalanında Sude sevdiği erkeği anlattı. Eve kendimi atar atmaz telefonuma yapıştım. Nurdan bildirimler vardı.
Nur: Uyuyorsun.
Nur: Hâlâ uyuyorsun papatyam.
Nur: Sınıfında kıyamet kopuyor ve sen hala uyuyorsun.
Nur: Bebek gibi uyuyorsun seni izledim uzunca.
Nur: Son bir ders kaldı. Hâlâ uyuyorsun.
Nur: Arasam mı ki hadi kızım herkes evine gidiyor.
Nur: Bekle Sude'yi salıyorum yanına.
Nur: Eve geldin mi güzelim?
Eda: Evet geldim.
Nur: Nasılsın peki?
Eda: İyi gibiyim sen nasılsın?
Nur: Bende iyiyim canım.