Gerçek Hayatım

By NihallErgn

17.4K 701 553

Siz hiç arada kaldınız mı ya da benim kadar olaylı bir hayatınız oldu mu? Sanmıyorum birinin bana yardım etme... More

Benim Hayatım (Tanıtım) :)
1. Bölüm Günlük Yaşamım :)
2. Bölüm Bahçedeki kim? :)
3. Bölüm O Benim Sadece Abim :)
4.Bölum Sonuç ne? :)
5. Bölüm Misafir :)
6. Bölüm Kötü Haber :)
7. Bölüm YANINDAYIZ :)
8. Bölüm Gitme...
9. Bölüm Eğlence Part - 1🌼
10. Bölüm Eğlence Part-2 🌼
11. Bölüm Anı...
12. Bölüm Arkadaşlar...
13. Bölüm Vedalaşma...
14. Bölüm Hastalık...
15. Bölüm Hastalıkla Savaş Başlasın...
17. Bölüm Ne istersem yapmak mı?
18. Bölüm Yapma...
19. Bölüm Bunlar kim?
20. Bölüm Ne oldu?...
21. Bölüm Güvensizlik...
22. Bölüm Cansızlık...
23. Bölüm AŞK...🤍
24. Bölüm Huzur...🤍
25. Bölüm Ben onu çok sevdim..🤍
26. Bölüm Neden sevmedin?

16. Bölüm Sürpriz Kişi...

196 15 39
By NihallErgn

"İYİ OKUMALAAAAR"

Kucağıma almak istedim ama izin vermediği için mecburen kolundan tutarak destek oldum diğer koluna da buğra girip Mr odasına doğru yürümeye başladık. Odaya geldiğimizde Rüya'yı yatırıp kıpırdamamasını söyledim.

Bende diğerleriyle birlikte Rüya'yi görebildiğimiz bilgisayar odasına geçtim. Makine hareket edince korkulu ama cesur bi şekilde kıpırtısız yatmaya devam etti.

İşlem bitince Rüya'yı alıp geri odaya döndük.

Allahtan daha birinci evre iyi huylu bi hastalık olduğunu öğrendik. Ama yinede bu Rüya'yı zorlamayacak diye bişey yoktu hemde çok zorlayacaktı.

O zaman ne diyorduk Hastalıkla Savaş Başlasın...

🌝🌝🌝 🌝🌝🌝 🌝🌝🌝 🌝🌝🌝 🌝🌝

Kaan abim çıkış işlemlerini yapmaya gidince annemleri de eve yolladım. Ayrı arabalarda gittiğimiz için beklemelerine gerek yoktu. Buğra da, Rüya için rahat bir kıyafet alıp hastaneye geldiğinde,üzerindekileri değiştirmesine yardımcı olup kucağıma aldım.
Her ne kadar istemese bile bu sefer kucak konusunda dinlemeyecektim. Çünkü yürüyecek hali bile yoktu ve bu halde yürümesine izin veremezdim.

Yine aynı şekilde Rüya ve ben arkaya, Buğra öne ve Kaan abim şöför koltuğuna geçmişti. Rüya kafasını omzuma yasladı;ben de bi yandan saçını okşuyor, bi yandan Alper abime mesaj atıyordum.

İzin alması ve yerine biri bulunasıya kadar gelmesi çok zor olduğu için gelemeyeceğini söylüyordu. İki hafta bizim için çok fazla bir süre değildi, ama şu anda bizim için oldukça zor bi süreydi.

Alper abim gelemeyince benimde aklıma ilk gelen kişiye mesaj attım. Olanlardan dolayı ona haber vermeyi unutmuştuk. Gelince kesinlikle canımızı okuyacaktı.

Kim olduğunu merak ediyor musunuz bilmem ama gelince çok şaşıracaksınız. Rüya'ya bizden daha çok değer veren birisi;üstelik onu daha hiç görmemiş biri olarak bu kadar düşkünse gerisini siz düşünün...

Eve geçmeden önce eczaneye uğrayıp Rüya'nın ilaçlarını ve bir kaç vitamin alıp eve öyle geçmiştik.

Rüya akşama kadar uyumuş,hiç tepki vermemişti. Bide Alper abinin gelemeyeceğini öğrenince iyice canı sıkılmış olmalı ki içine kapanmıştı.

Akşam saat sekiz,dokuz civarında zil çaldığında kapıya koşup açmıştım.

Dinçer abim ve yengem içeri geçince ilk Barın'ı kucağıma alıp,abim'le yengeme sarıldım. Diğerleri de kapıya gelmişlerdi ama gelişleriyle kısa bi şok yaşamışlardı. Benden başka kimse abimi beklemiyordu.

Kaan Abim ve Buğra bana kısa bir bakış attıktan sonra ben yapmam gerekeni yaptım;dercesine bi bakış atıp kenara çekildim. Abimler içeri geçince bende peşlerinden geçmiştim. Hepimiz oturmuş Dinçer abimin sakinleşmesini bekliyorduk.

Abim ise sinirli ama sakin kalmaya çalışan bir şekilde odanın içinde volta atıyordu. Sonunda konuşmaya karar vermiş olmalı ki karşımızdaki koltuğa oturdu.

"Şimdi başından sonuna kadar bana olan her şeyi anlatın. Rüya'dan benim neden haberim yoktu? Üstelik doğduğu zaman ona sizden çok,benim düşkün olduğumu bile bile bana hiçbir şey söylenmedi."

Dinçer Abim sonuna kadar haklıydı. Başından beri bunu ona söyleme taraftarıydım.

Söze Buğra'nın başlamasıyla Dinçer abim ona döndü ve değişik tepkiler vererek dinlemeye başladı.

"Abi biz sana söyleyecektik ama çok fazla şey oldu,her şey üst üste geldi. Tabi öyle böyle derken sana haber veremedik, bir de bugün Rüya'nın hastalığını öğrenince sen aklımıza gelmedin özür dileriz."

Tabi ki Dinçer abim bununla daha fazla sinirlenmiş ve açıklamayı saçma bulmuştu. Ne olursa olsun ilk aklımıza gelmesi gereken kişi oydu. Buğra daha fazla mahvetmeden lafı ben almış ve o olan şeyleri uzun uzun ve daha tatmin edici bir şekilde anlatmıştım.

"Gerçekten size inanamıyorum! Rüya'ya da benden bahsetmediniz ve Alper'in asker olduğunu ona nasıl söylemezsiniz?! Kız zaten bir yalanın içine düşmüş,kime güveneceğini şaşırmış. Üstüne siz her şeyi daha mı berbat etmeye çalışıyorsunuz? Anne,baba bari siz yapmayın! Bunlar çocuk aklıyla hareket ediyorlar. Doğruyu söylemeniz gerekiyor."

Tabi bunlardan bahsederken hiçbirimizde Rüya'nın aşağıya inmiş olup,bizi dinlediğinden haberimiz yoktu...

RÜYA'NIN GÜNCESİNDEN

Yatağından hiç kalkmak istemiyordum ama çok susamıştım. Saatlerdir su içmemiş gibi kendimi kötü hissediyordum. Bu sebeple zorla da olsa yataktan ayrılıp, sessiz bir şekilde aşağıya indim. Salondan sesler geliyordu ama ses tonunu tanımadıgım biri daha vardı.

Yanlış olsa da bir süre sesleri dinledikten sonra tam mutfaga gitmeye yelteneceğim sırada tanımadığım sesin söyledikleriyle küçük çaplı bi şoka uğramıştım.

Nasıl yani,anlayamıyordum. Benim bir abim daha vardı ama bundan benim haberim yoktu. Alper abim askerdi ama benden saklanıyordu, yok artık. Bence ben şu anda bir kabus görüyordum ve uyanmayı bekliyordum ya da kesinlikle hastalık çarpmıştı.

Emindim,kesinlikle hastalık çarpmıştı. Ne saçmalıyordum,ne duyuyordum ben? Alper abimden de büyük bir abim vardı ve o şu anda burdaydı! Alper abim Rusya'ya şirket için değil,askeri görev için gitmişti. Yani yine kandırılan,yalan söylenen kişi ben olmuştum.

Abi meselesine aslında üzülmemiştim hatta sevinmiştim. Beni düşünen bir sürü abi fikri kulağa hiç de kötü gelmiyordu. Tabi Alper abimin asker olması gerçekten tam bir yıkım olmuştu,gözümden yaşlar akıyordu. Neden aktığını bilmediğim bu yaşlar kandırılmanın verdiği duyguyla mı yoksa yeni kavuştuğum abime bir şey olacak korkusuyla mı süzülüyordu bundan emin değilim. İçeriye girip kkapdan üzerindekilere baktım.

Içeridekileri görmemle ve onların da beni fark etmesiyle hepsinin gözü bana dönmüştü. Ağladığımı gören Kaan abim ayağa kalkıp hemen yanıma geldı. Sarılmaya kalktığında ondan bi adım geriye gittim. Ne kadar bunu ona yapmak istemesem de içimde tuhaf bir his vardı.

"Benden saklanan ne varsa şu anda bunu bana söylemenizi istiyorum. Ben yalanlardan çok sıkıldım. Bir kere daha canım yansın istemiyorum."

"N-ne saklayacağız güzelim, senden ne saklayabiliriz ki?"

Anneme doğru bakıp kafamı sağa sola salladım. Sesi titriyordu ve yalan söylüyordu hala söylememekte ısarcılardı. Bu beni daha çok güvensizliğe itiyordu.

"Bana her şeyi anlatın. Alper abim nerde,bu abi kim?! Ya hani benden hiçbir şey gizlenmeyecekti,siz onlar gibi yapmayacaktınız. Niye bana gerçeği söylemeyip hâlâ gözümün içine baka baka yalan söylüyorsunuz? Bana gerçekleri anlatsaniz ne olacak,gizlediginiz şey çok saçma!

Alper abim şirkete falan gitmedi göreve gitti ama benden gizlediniz. Oysa ki bu gizlenecek bir şey değil. Bilsem ne olacaktı,bu onun gitmesini durduracak mıydı?"

Çıldırmış gibiydim. Bağırıyordum, öylece bağırıyordum. Annemin gözleri dolmuştu belki daha sonra pişman olacaktım ama şu anda hiçbir şey düşünmek istemiyordum. Çünkü düşünemiyordum,canımın yandığını hissediyordum. Küçücük bir şey de olsa hatta en saçma şey dahi olsa benden bir şey gizlendim istemiyordum. Bir aile olunacaksa o ailede her şeyin açık olması gerekmez miydi? Yoksa gizli olan şeyler de olur muydu?

Tanımadığım ama abim olan kişi yanıma gelip bana sıkıca sarıldı. Bir yandan kulağıma sakin olmamı fısıldıyor,bir yandan saçlarımı,aynı zamanda sırtımı okşuyordu ben ise sadece ağlıyordum.

Bacaklarının beni taşınamaya başlamasıyla kendimi saldım ama düşmeden o abi beni tutup kucağına almıştı. Diğerlerine gelmemelerini,benimle kendisinin tek konuşmak istediğini söyleyip beni odama çıkardı.

Kendisicde yanıma oturup saçlarımı okşamaya devam etti. Biraz daha sakinleşip sadece iç çekişlerim kalınca odadan çıkıp daha 3 saniye geçmeden elinde bir şişe suyla odaya geri döndü. Susadığımı bile tamamen unutmuştum,bu tanımadığım abi şu getirmese ne zaman hatırlardım onu bile bilmiyordum ama eminim ki çok sürmezdi.

Tekrar yatağa oturup suyu yavaş yavaş içirmeye başladı. Suyun neredeyse yarısını içtiğimde geri çekilip teşekkür ettim.

"Sana kendimden bahsetmemi ister misin?"

Merakla yüzüne bakıp kafa salladım.

"Ben Dinçer 32 yaşındayım, aslında kısacası en büyük abin aslında benim. Yaklaşık 2 sene önce Kıbrıs'a gitmek zorunda kaldım. Asıl merak ettiğin konuyu da tahmin edebiliyorum. Senden haberim yoktu,bugün yani yaklaşık 3-4 saat öncesinde haberim oldu. Zaten öğrenir öğrenmez soluğu burada,evde aldım."

Dinçer abiye gülümsedim aslında şu anda tahminen benim trip yapmam gerekiyordu. Ama trip yapabileceğim bir durum yoktu,çünkü o sucsuzdu. Ona da söylenmemişti hem de herkesle hemen kaynaşabilen birisi olduğum için Dinçer abiye doğrusu Abime demeliyim galiba,hemen ısınmıştım. Diğerlerine alıştığım gibi ona da alışmak zorundaydım. Sonuçta abilerimden biriydi ve ondan ayrı kalmak saçmalık olurdu.

"Peki aşağıdaki o abla ve o çocuk kim?"

Neden takılmıştım emin değilim ama çocuk gözüme çok tatlı gelmiş ve istemsizce merak etmiştim. Zaten hep meraklı biri olmuşumdur.

"O benim eşim Afra. O küçük şey de oğlum Barın,henüz iki yaşında."

Harika! İki yaşında kücük bir yeğenim vardı. Galiba önceden istediğim bütün her şey şu anda tek tek gerçekleşiyordu.

"Şimdi sen de benim abimsin öyle mi?"

"Evet ama sen galiba bu durumdan pek hoşlanmadın?"

"Yok hayır. Yani ben aslında çok sevindim, en azından benimle ilgilenebilecek biri daha olması mutlu etti. Ben hep kalabalık bi aile istemişimdir,kalabalık ailelere,birbirlerine önem veren ailelere hep özenmişimdir. Şu anda oldukça kalabalık bir aileyiz,bu durum ne kadar alışılmasi zor olsa da çok güzel bir şey.

Ama annemin,babamın ve abilerimin onlara güvenmeme rağmen benden bir şey gizlemeleri ve bana yalan söylemeleri çok fazla üzdü. Yalan söylemelerini hayatımda düşünmek bile istemezdim. Bana söyleselerdi zaten ne yapabilirdim ki? Neden gizlediklerini de anlamadım üzülürüm diye mi? Ama şu anda fark etmeden,belki de farkında olarak bilmiyorum, beni daha çok üzdüler kimse bunu düşünmemiş miydi yaparken."

"Haklısın. Senden bunu gizlemeyip söylemeleri gerekiyordu. Ama emin ol hepside şu anda çok pişman oldu, istersen onlara küçük bi oyun oynayabiliriz ne dersin?"

Dinçer abimin dediği aslında hoşuma gitmişti. Kimsenin kalbini kırmak veya ben de onları üzmek istemesem de küçük bir oyundan zarar gelmezdi.

"Nasıl bi oyun oynayacağız?"

"Madem onlar bizden bir şeyler gizledi bizde onlar ne kadar özür dileseler bile geçerli bir şey yapasıya kadar affetmeyeceğiz. Onları affedesiye kadar ikimiz takılacağız, hem birbirimizi tanımiş oluruz ister misin?"

"Hemde çoook isterim!"

Dinçer abimin fikri çok iyiydi. Sonuçta bu o kadar basit affedilebilir bir şey değildi,yani en azından benim için değildi. Hemde Dinçer abimle takılıp onu tanıma fikri çok cazip gelmişti.

"Abi bugün ikimiz yatabilir miyiz? Normalde onlarla yatıyordum ama onlarla yatamayacağım için sen benimle yatar mısın ama istemezsen de tabi ki tek yatabilirim. Sonuçta evlisin ve eşin bu durumdan rahatsız olabilir,ben kimseyi üzmek istemem"

"Yeter ki sen iste! Bu çok güzel olur. Üzerimi değiştirip geliyorum. Ve sakın eşim konusunda tedirgin olma,seni çok sevecek. Bu durumdan rahatsız olacağını da sanmıyorum. Beni burada bekle küçük hanım"

DİNÇER'İN GÜNCESİNDEN

Rüya'nın benimle uyumak istemesi içimde ufak bi heyecanlanma yaratmıştı. Uzun zamandır bunun hayaliyle yanıp tutuşuyordum ve kardeşim şu anda benimle aynı yatakta yatıp benimle vakit geçirmek istiyordu!

Kurduğum hayalinden bile daha güzel bi duyguydu. Hemen odama gidip valizin içinden eşofman alıp kısa bir duşa girdim.  O kadar yoldan gelmiş ve doğal olarak terlemiştim. Yoksa Rüya'yı bir saniye bilr asla bekletmek istemiyordum.

Duştan çıkıp hemen eşofmanımı giydim. Asla t-shirt'le yatmayı sevmiyordum. Umarım Rüya bbu durumdan rahatsız olmazdı. Yine de yanıma bir tane t-shirt alıp Rüya'nın odasına döndüm. Telefona bakarak beni bekliyordu.

"Üzerimde t-shirt olmamasından rahatsız olur musun güzellik?"

"Hayır sorun değil abi öyle yatabilirsin"

Gülümseyip yatağa yattım, Rüya'yı göğsüme çekip kalbime doğru yatırdım. Zaten yatırır yatırmaz uykulu bi sesle iyi geceler diyip gözlerini kapatmıştı. Tarifsizdi...

Saçlarını okşarken nefes alış verişinden uyuduğunu anlayıp bende kendimi uykunun kollarına bıraktım...

🌝🌝🌝 🌝🌝🌝 🌝🌝🌝 🌝🌝🌝 🌝🌝

🌝Selaaam yine ben geldim bir gün aradan sonra size çok güzel bi bölümle geldim umarım seversiniz. Yorumlarınızı ve oy atmayı eksik etmeyin. Bir sonraki bölümde görüşmek üzere kendinize iyi bakın sizleri seviyoruuum. Şimdi sorulara geçelim.🌝

🌝" Sizce Dinçer karakteri nasıl?"🌝

🌝"Dinçer Karakterini beğendiniz mi?"🌝

🌝"Rüya'nın tepkisi fazla mıydı yoksa haklı mıydı?"🌝

🌝"Rüya ve Dinçer nasıl oldu?"🌝

🌝"Alper'in gelmemesi sizi şaşırttı mı?"🌝

💎Yayımlama tarihi: 23/08/2021 Saat/01:00💎

💎1800 kelime💎

Continue Reading

You'll Also Like

7.5K 283 17
Sofia Aleyna Demir hiç kimse ile muhattap olmayan, hayatı umursamaz bir şekilde yaşayan, içine kapanık bir kız. Bu kız karıştırıldığını öğrenirse ne...
24.9K 1.7K 13
just kiss me, we can talk later
40K 331 2
Almanya'da yaşayan genç bir kız, 17 yaşındayken, abisinin aşiretin kızını kaçırması nedeniyle, berdel töresi gereği 33 yaşındaki bir adamla evlenmek...
32K 3.2K 18
İbne Efe: Koduğumun homofobiği sikicem lan seni Homofobikpiç: Sikmekten çok sikilen biri için fazla iddialı konuşuyorsun sanki