Direk hikayeye geçiyorumm
'''''''''''''''''''''''''''''''
Sabah uyandığımda Tom'da yanımda yatıyordu. Bana sıkı sıkı sarılmıştı. Sanki hiç kaybetmek istemiyormuş gibi.. Bir süre Tom'u izledim. Yaşadığımız olayları düşündüm.
Tom: İzlemeye doymadın heralde
Gözlerini açtı ve sırıttı
Ellie: Ne ara uyandın ya
Burnumu öptü ve bana yaklaştı. Sanki yaklaşacak çok yer var gibi.
Tom: Bugün boyunca böyle kalabilirim ama kalkmamız gerek
Ellie: Nedenmiş?
Tom: Dersler var
Ellie: Girmesek
Tom: Maalesef olmaz güzelim
Ellie: Uf tamam ya
Tom: Bu arada kısa zaman içinde kardeşim Mattheo hogwarts'a gelecek
Ellie: Anladım. İsmini duydum ama hiç görmedim
Tom: Benden daha çirkin bence
Ellie: Kıskanç sevgilim benim
Tom sarılmayı bırakıp arkasını döndü. Trip mi atıyordu o?
Arkasından sarıldım
Tom: Ama ben sana trip atamıyorum
İkimizde gülüştük. Bi süre daha vakit geçirdikten sonra kalktık ve kahvaltıya indik.
•••
Kahvaltımızı yaptık ve derse gittik. Kehanet dersi gerçekten sıkıcı bir dersti.
Tom: Sıkıldın mı?
Ellie: Evet uykum geldi
Tom: Omzuma yaslan istersen
Ellie: Memnuniyetle
Tom'un omzuna yaslandım ve gözlerimi kapattım
•••
Profesör: Evet çocuklar bu ders bu kadardı. Çıkabilirsiniz
Tom: Güzelim uyan hadi
Ellie: Ama burada uyumak çok güzel
Tom: Ama uyanman gerek
Homurdanarak kalktım. Gün boyu bu yorgundum. Sonunda akşam olmuştu. Quidditch maçını bile izlememiştim. Sanırım Slytherin-Ravenclaw maçıydı ve Slytherin kazanmıştı. Tom'u ortak salonda bırakıp koşa koşa odaya gittim ve yattım.
•Tom'dan•
Konu yine Quidditch maçına gelmişti. Sıkıldım ve odaya gittim. Ellie uyuyordu. Bugün bir garipti. Sürekli uyumak istiyordu. Yatağın yanındaki boşluğa geçtim ve Ellie'yi izledim.
Elimi yanağına koyunca ateşi olduğunu farkettim. Basit bir büyüyle ateşini düşürdüm. Banyoya sokabilirdim ama kimse uyandırılıp soğuk suya girmek istemezdi.
Saat daha erkendi. Uykum yoktu. Verilen ödevlerden bir kaçını yapmaya başladım. Kitabı açtığımda Ellie'nin yazdığı yazıyı gördüm. İstemeden yüzümde bir tebessüm oluştu. Ben ödevlere dalmışken Ellie'nin uyanıp yanıma geldiğini fark ettim.
Ellie: Kolay gelsin. Keşke beni de kaldırsaydın. Beraber yapardık.
Tom: Uyandırmak istemedim.
Ellie: Slytherin salonuna inelim mi?
Tom: Olur
Ellie elimi tuttu ve yürümeye başladı. Aniden yaptığı şeyleri seviyordum. Salona geldik. Draco ve Daisy birlikte sohbet ediyordu. Onların yanına gittik.
Ellie: Selam
Draco: Hoşgeldiniz
Havadan sudan sohbet ettik. Yanımıza Astoria geldi.
Astoria: Selam Pansy, Blaise, Adrian ve ben cennette yedi dakika oynayacağız. Katılmak ister misiniz?
Ellie'ye baktığımda resmen sinirden kızarmıştı.
Draco: Defol Ast-
Ellie: Oynuyoruz!
Ne. Ellie az önce ne dedi? Oynuyoruz dedi.
Tom: Ellie hadi ama hayır
Ellie: Ben oynayacağım isteyen gelir
Draco: Bu eğlenceyi kaçırmam!
Daisy: Draco bekle bende geliyorum
Bende istemeye istemeye peşlerinden gittim.
Astoria: Evet çeviriyorum. İki uç kimlere gelirse onlar seçilir.
Astoria çevirdi ve Pansy ile Blaise'ye denk geldi. Onlar odaya gitti. Süre başlatıldı. Ellie Astoria'ya sinirle bakıyordu. Adrian'a bakınca pis pis Ellie'ye baktığını gördüm.
Tom: Pucey o gözlerini başka tarafa çek yoksa ölümün ellerimden olur!
Adrian irkildi ve önüne döndü. Sinirlenmiştim. Sevgilime öyle bakamazdı. Ellie sıkıca elimi tuttu. Bende onu belinden kavrayıp kendime çektim. Aptal Adrian
Süre doldu ve Pansy ile Blaise odadan çıktı. Mutlulardı. Demek ki güzel şeyler yaşamışlardı.
Astoria şişeyi çevirdi.
Astoria: Ow Adrian ile Ellie!
Tom: Asla olmaz
Ellie: Saçmalamayın olmaz
Astoria: Oyunun kuralları böyle!
Asla olmazdı. O şerefsizle Ellie'yi yanlız bırakamazdım.
Astoria: Hadi! Hadi! Hadi!
Ellie bana yaklaştı.
Ellie: Sadece yedi dakika. Yedi dakika boyunca ondan intikam alacağım
Şimdi Ellie'nin niyeti belli olmuştu. İstemeye istemeye Ellie'yi bıraktım ve gidişlerini izledim..
•Ellie'den•
Odaya girdik. Kapıyı büyüyle kilitledim.
Adrian: Oo birileri beni özlemiş sanırım
Adrian'ın yüzünde iğrenç bir gülümseme vardı.
Ellie: Hayır kaçmaman için kapıyı büyüledim
Sinsi bir sırıtışla Adrian'a yaklaştım. Asamı çıkardım.
Ellie: Seni öldüremem ama canını acıtabilirim..
Aklıma gelen ilk lanet büyüsünü attım. Kaynar su, yılan, boğucu his gibi ne tür lanetler varsa yedi dakika boyunca o lanetleri attım. Küçücük odada kaçmaya çalışıyordu. Yedi dakika doldu ve kapıyı açtım. Adrian koşarak kaçtı.
Adrian: Astoria türü gidelim bu psikopatın yanından!
İkiside koşarak uzaklaştı. Herkes meraklı gözlerle beni izliyordu. Dayanamadım ve içeride yaşananları anlattım. Tom beni sırıtarak dinliyordu. Hoşuna gitmişti demek ki..
Herkes odalara dağıldı. Geceliklerimi giydim. Tam yatacakken Tom beni kendine çekti.
Tom: Bence her sevgili gibi artık öpüşmeliyiz
Dediği şeyle gözlerim fal taşı gibi açıldı. Kızardığımı hissediyordum.
Tom: Sence öpüşmeli miyiz?
Tom bilerek sesini daha kısık çıkararak beni cezbetmeye çalışıyordu. Oyununu devam ettirmeye karar verdim.
Ellie: Bilmem öpüşmeli miyiz?
Tom sırıttı. Cidden bu çocuk niye bu kadar yakışıklıydı?
Bana iyice yaklaştı. Nefes alış verişlerini hissediyordum. O da benim gibi heyecanlanmıştı belli ki.
Ve dudaklarımız birbirine değdi. Tahmin ettiğimin aksine nazik bir şekilde öpüyordu. Yavaş yavaş yürüdük. Kendimi yatağa attım. Tom'da yatağa geldi ve tekrar eski halimize döndük. İşin içine dil darbeleri de girmişti. (Utandım..)
Özlemle öpüyordu beni. Elleri vücudumda dolaşıyordu. Ama daha ileriye gitmiyordu. Beni incitmekten korkuyordu sanırım. Yanıma uzandı ve bana döndü.
Tom: Artık bizde öpüştük
Sırıtıyordu
Ellie: Sırıtma Riddle!
Dudağımın kenarına bir öpücük kondurdu. Midemde kelebeklerin uçması normal miydi? (🦋)
Bende aynı şeyi ona yaptım. Onu tam öpmedim. Bana yaptığı gibi sadece dudağının kenarını öptüm.
Tom: Seni seviyorum Ellie
Ellie: Seni seviyorum Riddle..
'''''''''''''''''''''''''''''''
Bu arada karakterler kesinlikle cinselleştirilmemiştir! Bu hikaye tamamen kurgu ve hayal ürünüdür! Alttaki yıldız tuşuna basmayı unutmayın <3
Görüşürüzz