YÜZBAŞI'NIN SEVDASI

By asenalpha

713K 23.7K 2.1K

Yüzbaşı Baturalp Kutlu! Farkında bile değildi ki ona içi titreyerek bakan genç bir kızın sevdasının. Tek se... More

1. Bölüm
2. Bölüm
3. Bölüm
4. Bölüm
5. Bölüm
6. Bölüm
7. Bölüm
8. Bölüm ~Vedalar Ağır Ölümden~
9. Bölüm ~hisset~
10 Bölüm ~kurşun gibi sevda~
11. Bölüm ~Meyus~
12. Bölüm ~Abis~
13. Bölüm~Pinhan~
14. Bölüm ~Cafune~
15. Bölüm ~opia~
17. Bölüm ~Cüdâ~
18. Bölüm ~Visal~
19. Bölüm ~rayiha~
20. Bölüm ~husuf~
21. Bölüm ~caelum~
22. Bölüm ~Nefha~
23. Bölüm ~ vaveyla ~
24. Bölüm ~ Ya'aburnee~
25. Bölüm ~gitme~
26. Bölüm ~girye~
27. Bölüm ~perestiş~
28. Bölüm ~garam~
29. Bölüm ~dem~
30. Bölüm ~malihülya~
31. Bölüm ~Hridayeş~
DUYURU
32. Bölüm ~jijivisha~
33. Bölüm ~cynefin~
34. Bölüm ~güman~
35. Bölüm ~Od~
36. Bölüm ~Qerencia~
37. Bölüm ~saudade~
38. Bölüm ~lâl~
39. Bölüm ~ sensedim~
40. Bölüm ~iptila~
41. Bölüm ~baisemain~
42.Bölüm ~mehlika~
43. Bölüm ~tu me manques~
44. Bölüm ~nâr~
DUYURUU
45. Bölüm ~dilbaz~
46. Bölüm ~hercai~
47. Bölüm ~lavinia~
48. Bölüm-Orenda
49. Bölüm ~Sensedim~
50. Bölüm ~İkigai~
51. Bölüm ~Sona yakın~
52. Bölüm ~ Rahiya ~
53. Bölüm - Lidya-

16. Bölüm ~ Meftun~

17.1K 583 47
By asenalpha

^Yorgunum dersin; "sırtında taş mı taşıdın?" Derler.
Mecal bulup "taş, sadece sırtta taşınmaz" bile diyemezsin...^

Akşının yüreğine koskoca bir taş oturmuş duruyordu orada. Nefes aldıkça batıyor sızısı hiç geçmiyordu...

Fatma Akşın'a bakıyor Baturalp Akşın'a bakıyor mehtap ise kazandığı zaferle öylece ortaya gülümsüyordu.

"Biz geçelim masaya artık rahatsız etmeyelim hanımefendileri canım " dedi Baturalp zorlu bir sesle...

Onun durumunu ise anlatmaya kelimeler yetmez yürek dayanmazdı...

Onu katilin elinde ölüm ensesindeyken gördüğünde öyle büyük bir acı ve korku yaşamıştı ki ! Kendini sorgular hale gelmiş bunun sebebini öyle böyle bulmak için çabalamıştı.

Hayatında hiç bu hissi yaşamayan bir kişi için ne de zordu Sevda denilen şey...
Hele ki böyle çetrefilliyse...

"Tabi hayatım geçelim. Afiyet olsun size  hemşire hanım " dedi gülerek mehtap. Daha sonra Baturalp'le beraber gerilerde bir masaya doğru ilerlediler.

Onun bu tavrı bu hareketleri her şeyi yıkmış tüm gerçekleri gün yüzüne çıkarmış hayal dünyasını yakıp geçmişti...

Baturalp ve Mehtap nişanlıydı ve Akşın sadece bir sağlık çalışanıydı...
Bir adım daha ilerisi yoktu.

"Akşın ne oluyor?  Sen neyin içine düştün böyle ?" Dedi Fatma öfkeyle...
Hiçbir şey anlamamış, ablasıyla sevgili sandığı genç başka bir kadınla el ele gelmiş ablası ise tek kelime etmeden yere bakıyordu.

Sorusu üzerine Akşın hala bakışlarını kaldırmadı yerden. İyice öfkelenen Fatma elini sertçe masaya vurdu.

Bu hareketiyle bir kaç masa onlara dönmüş Akşın ise korkuyla sıçramıştı...

Korkuyla Fatma'ya bakıyordu Akşın.
Fatma burnundan solur bir vaziyette
"Hemen anlatıyorsun. Hemen !" Dedi

"Aşık olduğum kişi Baturalp " dedi sessizce Akşın. Birinin duymasından korkar gibi... kendi bile duymak istemiyordu söyleyeceklerini.

Her şeyi tek tek anlattı Akşın Fatma'ya. Bir ara ağlamak üzereydi. Zaten durumun yoğun ve karmaşık oluşu onu iyice yıpratmış dokunsalar ağlayacak hale getirmişti.

Tam gözleri dolmuştu ki Fatma
"Sakın ola tek damla düşmesin gözünden yere!" Diye uyardı.

Sırayla hepsini anlattı..
Başını eğdi yere.
Fatma'dan bağırma , çağırma , belki hakaret,  belki aşağılama... şuan kestiremiyordu ama her şeye hazır bekliyordu.

Çünkü kendine göre çok büyük bir yanlış yapmış, yaptığının bir karşılığı yok, çok utanç verici bir haldeydi...

Fatma bir süre sessiz kaldı...
Sonra derin bir nefes aldı
"Başını kaldır!" Dedi Akşın'a.

Yavaşça kaldırıp gözlerine baktı Akşın Fatma'nın.

" niye eğiyorsun başını ? Bir hatan mı varda başın yerde senin !" Dedi kısık ama sert bir dille...

Akşın cevap vermiyor dolu dolu gözlerle Fatma'yı dinliyordu.

"Sen herkeste olduğu gibi sadece sevmişsin ! Aşık olmuşsun ! Bunda utanılacak, çekinilecek , kendini küçük düşürecek hareketlere hiç gerek yok ! Sen sadece sevdin ! İnsan seveceği kişiyi seçebilir mi ? Seçemez ! Bu senin suçun değil! Senin tek bir hatan var...
Duruşun!
Duruşundan taviz vermişsin.
Madem nişanlısı vardı ona konuşma fırsatı vermeyecektin.
Biliyorum zordu belki...
İnsan yaşamadan bilemez.
Ama İnan o zaman yapsaydın şuan daha zor olmayacaktı sana !"

"Yargılamayacak mısın yani ? " dedi Akşın şaşkın halde...
O hala hata kendinin sanıyor kendini basit birine dönüştürüyordu..

Fatma elini uzattı akşının eline. Belki yıllar sonra ilk samimi girişimiydi bu...
Elini tuttu ablasının.

"Sevda senin sevdan abla. Kimsenin yargılamaya da laf söz etmeye de haddi yok !
Ha bu demek değil ki buna rağmen o adamla görüşüp bişeyler yaşayabilesin... erkekler böyledir. Bak utanmadan kızın elinden tutup geziyor orda burda. Hani senin işin endişelenmiş sana sarılmıştı? Onlara ne ki ! Olan kadına olur ! Ben böyle adaletin ..." dedi Fatma sinirle...

Abla demişti.
Uzun zaman sonra, belki yıllar sonra Fatma Akşın'a abla demişti.
Akşın yüreğini biraz daha güçlü hissetti...
Evet acı çekiyordu ama kardeşi yanındaydı. Dostu yanındaydı...
Başaracaktı bir şekilde...

Elini sıkıca kavradı Fatma'nın.

"Fatma. Ne yapacağım ben ? Canım çok acıyor ! Ne yapacağım bilmiyorum !" Dedi hüzünle.

Ağlamamak için kendini sıkıyor elleri titriyordu...
Fatma da diğer elini akşının elinin üzerine koydu.

"Artık buradayım ! Yanında ! Beraber aşacağız her şeyi. Ama öncelikle bu kadar sık görüşmen doğru değil! Unutma sadece sen seviyorsun o değil ! Kendini küçük düşürme " Dedi.

Öyle haklıydı ki Fatma...
Bu sevgiyi sadece kendisi hissediyordu. Bir tek kendisi yanıyor bir tek o üzülüyordu. Öyleyse bu adamla neden her gün görüşüyordu ki ? Sadece kendi canını yakmaktan başka bir şey ifade etmiyordu bu durum !

"Haklısın " dedi Akşın.

O sırada Baturalp hayatında yaşamadığı hisler yığınını yaşıyordu...
Bir görev için başladığı yolda yüreğindeki sancıyla ilerliyor dayanılmaz bir hal alıyordu...

Bu iş daha ne kadar sürecek bilmiyor battıkça batıyordu...

Görmüştü. Akşının yüreğindeki o acının tarifini yüzünde görmüştü.
Yıkılmışlığı yüzünde görmüştü.

Şimdi bir daha karşısına ne diye çıkabilirdi ki ?
Kendine engel olamayan oydu...
Kızın peşini bırakmayan, onun için endişelenen oydu... kıza umut veren oydu !!

Büyük bir yanlış yapmış Akşın'a acı veriyordu.
Buradan onların masasını göremiyordu. Ama kendine öfkesi büyüdükçe büyüyor Akşın'a yaptığı haksızlık onu ezip bitiriyordu...

"Ya sevgilim sen beni dinlemiyor musun ?" Dedi mehtap mızmızlanırcasına...

Baturalp gözünü Mehtaba çevirdi.
Onun bişey anlamaması için rol yapması gerek ve durumu ilerletmesi gerekiyordu.

Ancak bu şekilde mehtapla işi bitecek belki de Akşın'a kavuşacaktı

"Dinliyorum canım " dedi. Sesinin düz çıkmasına dikkat etmeye çalıştı.

"Hiç tepki vermiyorsun ama ! İyisin değil mi ?" Dedi mehtap masum bir şekilde.

İnsanlar ne kolay da yalan söyleyip öyleymiş gibi davranırlardı...
Yalan bir nevi zehirdi ve mutlaka gelip onu söyleyeni sokardı...

Mehtabın da yaptığı buydu. Gelip o yılan onu sokacaktı!!

"Bende seninle bunu konuşacaktım canım. Yarın göreve çıkmamız gerekiyor. Aklım onda takılı kaldı." Dedi Baturalp.

Mehtap merakla ona iyice kulak verdi. Merakını hissettirmemeye çalıştı ve üzülmüş halde
"Ne görevi ? Beni tam da bu günlerde yalnız mı bırakacaksın  hayatım ? Sensiz olmuyor mu ?" Dedi sitemkar bir vaziyette...

Baturalp gözlerini mehtabın gözlerine dikti.
"Bak bu gizli görev güzelim. Normalde kimse bilmiyor bilmeyecekte... Kuzey Irağa geçeceğiz. Erbil'e silah ve mühimmat depolamamız gerek yakındaki görev için.
Merak etme. Görev gizli olduğu için kimse bilmeyecek. Yanı korkmana gerek yok" dedi ve elini tuttu.

"Aman diyim bak kimseye ağzından tek laf çıkmayacak !yoksa sıkıntı olur benim için canım. Biliyorum söylemezsin kimseye senden sır asla çıkmaz. Ama yine de uyarıyı yapayım ben" dedi hafif gülümseyerek.

Mehtap iyice mutlu bir haldeydi. Keyfi hiç olmadığı kadar yerine gelmişti.

"Ay hayatım çocuk mu var karşında. Bu zamana kadar kime söylemişim de !" Dedi bozulmuş gibi yaparak.

"Yok canım lafın gelişi söyledim. Bak bu hayat memat meselesi. Çok ciddi bir konu ! Söylenmez. O yüzden dedim. Kırılma" dedi.

"Hmm tamam o zaman aşkım. Kırılmadım " dedi gülerek. Baturalp'in elini kaldırıp öptü. Yüzüne yasladı...

"O zaman ben bi lavaboya gideyim bitanem gelince devam ederiz " dedi mehtap.

"Bekliyorum hayatım " dedi Baturalp gülerek...

Mehtap Gülerek kalktı ve lavaboya doğru ilerledi...

"Bunlar son günlerin ! Az kaldı az ! Ben sana yapacağımı biliyorum mehtap hanım!" Dedi kendi kendine Baturalp. Kenarda duran suyu aldı ve kafasına dikti...

Akşınla Fatma da Bir süre daha oturdular. Kahveler içildi. Fatma Akşın'a biraz daha akıl verdi destek oldu. Daha sonra kalktılar.

Fatma kahveleri kendi ödeyeceğini söyleyip kasaya gitti. Akşın ise Fatma'nın az gerisinde bekliyordu.

Kafasını çevirdi yarım yamalak. Göz ucuyla baktı Baturalp'in oturduğu masaya.
Gözlerini dikmiş Akşın'a bakıyordu o da... masada sadece Baturalp vardı. Mehtap ortalarda görünmüyordu.

'Niye niye ! Sevmiyorsan niye bakıyorsun ne istiyorsun!' Diye geçirdi içinden Akşın.

Şimdi kendini vazgeçmiş gibi hissetmesi normal miydi ?
Sanki daha önceleri savaşıyor da şuan da yenildiğini kabul etmişti...

Daha fazla duramadı.
Fatma'ya baktı. Kartla ödeme yapmaya çalışıyordu ama pos cihazında bir sorun var gibi duruyordu.

"Ben biraz hava alacağım dışarda sen gelirsin " dedi.
Fatma başıyla onayladı.
Akşın hızlı adımlarla orayı terk etmek  için ilerledi...

Tam kapıya yaklaşmıştı ki "hemşire hanım !" Diye o tiz ses duyuldu.
Akşın olduğu yerde kaldı önce. Ne yapacağını bilemez halde bekledi. Sonra istemeye istemeye arkasını döndü.

Başını kaldırdı mehtaba doğru.
"Efendim mehtap hanım !" Dedi soğuk ve mesafeli sesle...

Mehtap sinsi bir gülüşle Akşın'a doğru yaklaştı. Elinde bir zarf vardı.

"İyi yakaladım sizi."dedi. Elindeki zarfı Akşın'a doğru uzattı.
""Düğün davetiyemiz ! Nişanlımla bunca zaman ilgilenen sizdiniz. Sizi de görmek isteriz mutlaka. Bir ay sonra!" Dedi.

Akşın bakakaldı...
Başını önce davetiyeye çevirdi. Sonra mehtabın Gülen yüzüne...

O zarfın içinde yüreği duruyordu..
Kimsenin el uzatmadığı duyguları orada duruyordu ve zarfı açtığı anda hepsi uçup gidecekti..

Nasıl alabilirdi ki ?
Kaç insan yüreğindeki sevdasının düğün davetiyesini alırdı ?
Ölüm bu muydu Yani ?

Hani derlerdi ya insan 25 yaşında ölür 75 yaşında gömülür diye.
Öyle miydi gerçekten...

"Almayacak mısınız ?" Dedi gülümsemesi yüzünden silinmemiş halde...

Akşın titreyen elini uzattı yavaşça...
Sanki kendi idam fermanını imzalıyordu...
Müthiş bir acı vardı yüreğinde...
Bir insan böyle bir şeye dayanabilir miydi ?
Böyle yoğun bir acı kaldırılabilir miydi ?

Eline aldı zarfı...
Bir süre baktı,baktı,baktı...

"Mutlaka bekliyoruz, görüşürüz  " dedi mehtap ve oradan uzaklaştı...

Akşın elinde davetiye yüreğinde koca bir taş boğazında bir düğümle kaldı orda...

Sabahtan beri akmamak için direnen gözyaşları bir bir akıyor göz pınarları Çağlayan bir dere gibi yaşları akıtıyordu...

Titreyen ellerinde son anda mecal bulup açtı zarfın ağzını...
Bir umut !
Bir umut bekliyordu !!
Olmasın...
Başka birisinin ismi yazsın..
Onun askeri olmasın.
Onun bir zamanlarki yabancısı olmasındı...

Gözünün önüne gelen yaşlardan önünü göremiyor gelen giden ona acayip bir şekilde bakıyordu. Ama Akşın aldırmıyor o zarfı açıp davetiyeyi görmek için çabalıyordu...

Bir eli zarfı tuttu diğer eli davetiyeyi çektiği gibi çıkardı...
O sırada karşıdan gelen Fatma korkuyla yanına yaklaştı...

"N'oluyo ! Ne bu halin Akşın ! İyi misin ?"

Akşın kimseyi duymuyor sadece elinde açılan davetiyeye bakıyordu...

Baturalp &Mehtap

"Gün" elbet bir gün, sizin için, sizin istediğiniz renkte, sizin istediğiniz taraftan doğabilir ve bizim için bugün o gün! Bu umut dolu günümüzü bizimle paylaşmanızdan sevinç duyarız.

Başını kaldırdı Akşın...
Doğruydu.
Evleniyorlardı...
Onun yüreğinde yangına sebep olan adam başkasının yüreğini iyileştiriyordu...

"Evleniyormuş... " dedi sakince. Şokta olduğu her halinden belliydi...
"Düğün davetiyesi de bu" dedi elindeki davetiyeyi kaldırıp...

Demişti ya bu sevdayı kurşun gibi yüreğimde taşırım diye...
Meğer ne zormuş onu yüreğinde taşımak...!

Yorum ve önerilerinizi bekliyorum...
İyi okumalar ♥️

Continue Reading

You'll Also Like

3.1M 162K 40
Heja güzelliği ve cesaretiyle Amed'e nam salmış kadın. Ağir yakışıklılığı ve bastığı yeri titreyișiyle Amed'in saygı duyulan ağası... Kadın çok sevd...
188K 17K 47
Kerem Aktürkoğlu & Kumsal Yıldız
148K 14.7K 52
❝ Ölüm bizi ayırana dek... Ne iddialı bir söz değil mi? Evlilik için fazlasıyla meydan okuyan bir söz. Biz bu sözü vermekle kalmayıp birbirimize evet...
990K 58.5K 74
"Hiç bir aile karesinde yerim yokmuş ki benim" Ben Buse. Buse Yalın olarak doğmuştum ve şimdi Buse Gamzeli olarak ölecektim. Bu ruhu ölmüş, bedeni ya...