Kaan tişörtü üstüne geçirdi ve teşekkür ederek odadan çıktı.yarın için çok heyecanlıyım çünkü bartuyu, sameti,onuru,borayı ve gamzeyi göreceğim.15-16 yaşlarındayken evden kaçar 1 ay eve dönmezdim.bu sırada bir otelde kalırdık.samet ve Bartu basketbol oynardı,bora ve onur futbol maçı yapardı gamze ve ben ise dönüşümlü olarak onları izlerdik.fakat eve döndüğümüzde babalarımızın bize ne yapacağını da bilirdik...
Yeni bir gün...üstümü giyindim. evin önünde bora ve sametin içinde olduğunu düşündüğüm bir araba beni bekliyordu hızla aşağıya indim.kaan çoktan gitmişti bende boranın ön koltukta olacağını bildiğim için arkaya oturdum.kafamı öne eğdim ve bora yoktu
"Samet?"
"Bebeğim benim selim beni tanımamış olmana çok üzüldüm"
Hayır...bu arabadaki selim miydi? ve ben aptal gibi onu samet sanmıştım.samet ve boranın beni alacağını nereden biliyordu?aklımda binlerce soru vardı.bir anda gözlerim karardı bayılacakmışım gibi hissettim.zar zor çıkan sesimle bir şeyler zırvaladım
"Bırak beni selim benden ne istiyorsun biz seninle ayrıldık yeter artık bırak peşimi"
kapıları kilitledi.ah hayır sanırım nereye gidiyorsak dönüşü olmayacaktı
"Seni istiyorum aşkım o güzel vücudunu istiyorum"
"Selim neler diyorsun aç şu kapıyı inmek istiyorum"
"Senin isteklerin umrumda değil"
" selim bak konuş-"
"Tek bir kelime daha edersen seni şuracıkta öldürürüm"
Bu kişi selim miydi?selim böyle biri değildi evet önceden de piskopattı ama bir kızı kaçırıp öldürmekle tehdit edecek kadar değil.aklıma telefonumun çantamda olduğu geldi ve hızla telefonuma yönelip çantadan çıkardım.telefonu elime alır almaz selim elimden kaptı ve camdan dışarıya attı
"Sen ne yaptığını sanıyorsun"
"Seni kaçırıyorum.benim açımdan çok eğlenceli fakat senin açından berbat olacak günler seni bekliyor aşkım"
Neler diyor bu aptal kafa,gerçekten artık korkmaya başladım...yaklaşık 2 saat süren ve gittikçe ıssızlaşan orman yolculuğumuzun ardından bir eve geldik.yıkık dökük,harabe bir evdi.