~2 Gün Sonra~
Bozkurtlarla olan konuşmamın üzerinden 2 gün geçmişti. Bugün göreve dönüyorduk.
Karargaha adım atar atmaz görev emri gelmişti bizde şimdi hazırlanıyorduk.
"komutanım bu sefer sizi kesin geçtim"yenilmeye bıkmayan Ömer gene bıkmıyordu.
"geçenki iddiayı hatırlıyorum eğerki görevden dönebilirsek herkese ömerden yemek değilmi Ömer"
"evet komutanım herkese benden yemek"
İçeri erin girmesiyle bakışlar ona döndü.
"komutanım helikopter hazır"
Er çıktığında bizde çıkıp albayın önüne dizilmiştik. 7 kişilik timdik gece timiydik.
Timin maskotu Ömer,
Timin abisi murat abi,
Timin istihbaratçısı selim,
Timin nişancısı Akif,
Timin sıhhiyecisi eren
Timin çaylağı Berkay
Ve timin komutanı ben
İşte biz bu kadardık hepimizin farklı bir hikayesi ama tek bir amacımız vardı oda vatanımızı korumak.
"Aslanlarım gidip o köydeki masumların güvenliğini sağlayıp o itlerinde sonunu getirmeden gelmiyorsunuz anlaşıldımı"
" emredersiniz komutanım"
Albay gözümün içine baktığında konuşmasının bittiğini anladım.
"gece timi helikoptere bin"
En son ben bindim helikoptere binmeden önce dönüp son kez bakıyormuş gibi baktım. İçimde kötü bir his vardı.
Helikoptere binince bizimkiler yine goygoya başlamışlardı.
"komutanım ben ne zaman çaylaklıktan terfi edicem"
"murat abi evlenince sende kıdem olarak yükseliceksin çaylakım"
"nasıl yani komutanım"
Eren berkayın ensesine vurarak bu sefer sözü o devraldı"yani komutanım diyorki murat abi hiç evlenmeyeceği için eğerki olurda öyle bir yanlışlık yaparsa sende kıdemli çaylak olucan çaylakım"
Bu sefer murat abi erenin ensesine vurdu"o ne demek lan ben evlenemezmiyim"
"e yani komutanım"
"komutanım herkes birbirine vurdu bende size vurummi"bu lafı salak ömerden başkası söyleyemezdi.
Öldürücü bakışlarımı ömere gönderirken murat abi bu sefer ömere vurdu.
" beğendinmi aslanım beğenmediysen bi tane daha ben vurabilirim"
"yok Allah razı olsun komutanım ben zaten şakasına şey etmiştim sizde hemen gerçek sanıyorsunuz şakadan anlamıyorsunuz"
"ben şimdi sana bir şaka yapıcam görücen şaka nasıl yapılır ömercim"
"beyler onu bunu boşverinde size bir şey sorucam"
"dinliyorum komutanım" ömerin elini çenesine koyup beni ciddi bir şekilde dinlemeye çalışmasına göz devirdim.
"herkes hakkını helal etsin"
"helal olsunda noldu komutanım durduk yere"
"yok bir şey aslanım söylemek istedim" içimdeki o kötü hissi atamıyordum.
O konuşmanın ardında helikoptere bir sessizlik çökmüştü kimse daha sesini çıkarmadı.
Helikopterden indikten sonra herkez yerini almıştı.
"ömer siviller ne durumda"
"komutanım herkesi bir eve topladım"
"selim ne zaman geliyorlardı bunlar"
"komutanım söylediklerine göre şimdi gelirler"
"Akif görüşün ne"
"2 yönünde bir hareketlilik var komutanım"
"herkes hazırlansın yaralı istemiyorum"
"emredersiniz komutanım" hepsinin kulaklıktan bağırmasıyla kulaklarımı hissetmiyordum artık.
"oğlum hepiniz niye aynı anda bağırıyorsunuz"
"pardon komutanım"
"neyse hadi Akif'in atışıyla başlıyoruz"
Akif'in atışıyla bizde başlamıştık. 15 dakikadır çatışma devam ediyordu.
"komutanım görürsünüz geçicem"
"hadi Ömer hadi devam et"
"komutanım bu arada ilk 15 dakikası ve 6 leş haberiniz olsun diye dedim"
"he Ömer he hadi dön işine"
Çatışmaya devam ederken ortaya bir kız çocuğu atladı.
"lan bu çocuğun burda ne işi var"
"komutanım ben herkesi eve toplamıştım"
"görüyoruz nasıl topladığını koruyun beni"
"komutanım durun çok tehlikeli gitmeyin"
"koruyun beni dedim" adeta kükremiştim.
Kızı kucağıma alıp koşmaya başladım koşarken sırtımda bir sızı hissettim ve bir tane daha.
Hemen kendimi kayanın arkasına attım.
"iyimisin ha bi yerinde bir şeyin varmı"
Kız kafasını aşağı yukarı salladı.
"abi sırtın kanıyor"
"yok birşey abim"
"komutanım iyimisiniz"
"iyiyim bir şey yok devam edin"
5 dakika geçmişti çatışma bitmişti. Artık dayanamıyorum gözlerim kapanıyodu.
"abi kapatma gözlerini"
"komutanım neredesiniz"
Bizim timin sesi geliyordu kanlı elimi kaldırıp kısık çıkan sesimle burdayım dedim.
"komutanım hani iyiydiniz sırtınızda vurulmuşsunuz"
"eren gelin buraya komutanım yaralanmış"
"komutanım sakın uyumayın"
Hepsine tek tek baktım tebessüm ettim.
Boynumdaki künyeyi kanlı ellerimle çıkartıp murat abimin avcunun içine bıraktım.
"murat a-bi bu bunu abla-ma verirmisin"
"sen kalkıp kendin vericeksin aslanım hadi dayan yoksa benden yemediğin abi dayağını yersin"
Hepsine bakıp tekrardan tebessüm ettim. Eren iğne yapıp serum bağlamıştı bile.
"hakkınızı helal edin" artık gözlerimi derin bir uykuya kapatmıştım. Son duyduğumsa timin bağırışlarıydı.
~Cansudan~
İçimde kötü bir his vardı. Yavuzda görevdeydi zaten hayra yorup su içmeye gittim. Kalbim sıkışınca bardak elimden kayıp düştü. Ben daha cam parçalarını toplamadan zil çaldı. Baktığımda kanlı üniformasıyla murat gelmişti.
Aklımdan geçen şeyin olmaması için dua ettim.
"murat yavuz nerde"
"Cansu sana bir şey diyeceğim ama hemen korkma bir şey yok"
"murat sana yavuz nerde diye sordum" adeta kükremiştim.
Gece teyze , kerem ve Mehmet amca kapıdan gözüktü.
"murat yavuz nerde" bu sefer yere çöküp yalvarmaya başladım.
Murat beni kollarımdan tutup beni kaldırdı.
"yavuz operasyonda yaralandı ameliyata aldılar hadi gidelim"
"anne noldu" kapıdan gelen gülceyle kimse gülceye ne diyeceğini bilemedi.
Kafamı çevirdiğimde gece teyze çökmüş ağlıyordu. Murat bey hareketsizce etrafa bakıyordu.
Kerem hemen gelip gülceyi kucakladı.
"annenin bir işi çıkmış gülce hadi gel seninle bizim evde oyun oynayalım annede işini bitirince gelsin" kerem sözünü bitirince onay almak için bana baktı. Bende gözlerimle teşekkür ettim gülceyi alıp gitmişti.
"murat hadi gidelim yavuza"
"hadi gidelim gel cansu"
"bizde geliyoruz kızım" Mehmet beye baktım şu anda acım olduğu için bir şey demedim
Ben anahtarı alıp muratla çıktık arkamızdanda Mehmet bey gece hanımı kaldırıp onlarda arkamıza düştü.
Hastaneye geldiğimizde murat abinin yönlendirmesiyle ameliyathanenin önüne gelmiştik.
Ameliyathanenin önünde bütün tim kapının önünde bekliyordu.
Beni farkeden Ömer hemen gelip beni koltuğa oturttu. Gece teyze ve Mehmet amcada benim karşıma oturmuştu.
~4 Saat Sonra~
Gece hanım ve Mehmet bey içindeki pişmanlıkla yanıp kavruluyordu. Cansu ise sürekli yavuzun kanlı künyesine bakıp duruyordu.
Tim delirmişti 4 saatte hiçbir haber alamamışlardı.
Çıkan doktorla herkes doktorum etrafına sarmışlardı
"kardeşim nasıl doktor bey"
"yavuz beyin durumu normal ameliyat zor geçti 2 kurşunuda çıkardık bu akşam yoğun bakıma alıcaz durumuna görede yarın normal odaya alırız. "
Herkes derin bir oh çekmişti. Ameliyathaneden çıkan yüzü bembeyaz olan Yavuzla herkes onun yanına gelmişti.
"beyefendi lütfen hastanın etrafını açarmısınız" hemşirenin uyarısında sonra herkes yoğun bakım ünitesinin oraya toplanmıştı.
"Anne" koridordan beyaz önlüğüyle gelen begüm hemen annesinin yanına koştu.
"anne yavuz vurulmuş ha doğrumu" selim dışında tim ve Cansu bu hareketlere anlam vermemişti . Ama şimdi bunun sırası değildi.
"dur kızım yavuz şuan iyi daha iyi olucak inşallah" Mehmet bey begümün koluna girip oradan uzaklaştırdı.
...........
Sabah olmuştu. Yavuz hala uyanmadığı için normal odaya alınmamıştı.Doktorların yavuzun odasına girmesiyle herkes camın önüne toplanmıştı.
Hemşire perdeyi kapatınca görüş alanları kesildi.
"ben hemen bakıyorum" begüm içeri girip dahada çıkmayınca cansu dahada meraklanmıştı. Acaba bir şey mi olmuştu kardeşine
Hemşire gelip perdeyi açınca gözlerini kısık bir şekilde açmış yavuz beklemiyorlardı.
Herkes sevinçle birbirine sarılırken doktor çıkmıştı.
"yavuz beyin durumu normal ani hareketler yapmasın özellikle ilk 1 hafta çok dikkat edilmeli detaylarını daha sonra size anlatırım şimdilik bu kadar geçmiş olsun"
~Yavuz'dan~
"ANNE çok özledim sizi"
"bende seni çok özledim annem ama ablan ve gülce için Bozkurtlar için geri dön annem"
"anne ben çok yoruldum lütfen bırakta geleyim"
"evlat"
"Baba sen bir şey de anneme geleyim sizinle"
"seni çok seviyoruz ama gelemezsin oğlum bizimle hadi gel hatun"
"anne baba durun gitmeyin"
Gözlerimin yoğun baskısına rağmen gözlerimi hafif aralamaya başladım.
2 dakika sonra odaya bir hemşire ve doktor geldi.
"kendinizi nasıl hissediyorsunuz yavuz bey"
"çok yorgun ve berbat"
"anlıyorum"bu sefer içeri begüm hanım girmişti.
Artık onlara söyliyecektim benim yarınım yoktu zaten onların bana söylemeye niyetleri hiç yoktu. Gece hanım ve Mehmet beyi gördüğüm ilk yerde söyleyecektim ama nasıl bir şekilde söyleyeceğimi bende bilmiyordum tek bildiğim sakin bir şekilde söylemeyeceğimdi.
"yavuz uyanmıssın" ona boşboş bakmakla yetindim. Zaten kendi kendine söylemişti.
"hocam hastamızın durumu nasıl"
"hastamızın kuvvetli bir bünyesi varmış"
"hemşire hanım perdeyi açarmısınız" diyen begüm hanımla hemşire perdeyi açtı.
Perdeyi açtığında tüm tim camın önündeydi. Gözleri kıpkırmızı olmuş bir adet ablam, beklemediğim bir şekilde ise gözleri kıpkırmızı ve gözlerinin altı morarmış bir adet gece hanım ve omuzları çökmüş bir adet Mehmet bey beklemiyordum.
Onlara birazdaha bakıp kendimi uykunun kollarına yine teslim ettim.
Boğuk boğuk sesler geliyordu ama hiçbişey anlamıyordum. Gözümü yavaşça aralamaya başladığımda görüş açıma yanıma oturmuş ablam girdi ilk önce sonra sağımdaki koltukta oturmuş gece hanım ve Mehmet bey girdi. Ve en son olarakta ayakta bekleyen tim.
Beni ilk farkeden ömer oldu.
"ana komutanım uyanmıssınız" ömere yok aslanım daha uyuyorum demek istesemde diyemedim.
"ablam iyimisin ha çok korkuttun bizi"
"su" ablama cevap olarak tek bunu verebilmiştim. Çünkü susuzluktan geberiyorum.
Ablam hemen bir şişe açıp bana suyu içirdi.
Yarrabbi çok şükür
"iyiyim ablam korkma geçti"
"yavuz şey oğlum nasılsın" çekinerek soru soran gece hanıma baktım belkide bazı şeylerin zamanı gelmişti.
"ben iyiyim gece hanım peki siz yüzme bakarak beni Kandırdığınızda ben nasıldım"
"o ne demek oğlum" diyen mehmet beye döndüm bu sefer.
"Bu herşeyi biliyorum beni nasıl kandırdığınızı sizin oğlunuz olduğumu biliyorum demek"
Odada selim dışındaki herkez şok olmuştu.
"oğlum biz seninle komuşucaktık gerçekten bir dinle"
"tamam sağolun hasta ziyaretinizide yaptınız gidebilirsiniz"
"oğlum bak bir dinle" gece hanımın gözünden düşen bir damla yaşa içim giderek baktım ama yumuşama yavuz.
"abla sen Mehmet beyleri geçir hadi" olaya son noktayı koymam ile ablam ve bozkurt çifti odadan çıkmıştı.
Bu olaydaki belkide en masum kişi onlardı ama bana yalan söylemiyeceklerdi. Belkide Benim iyiliğim için yalan söylediler ama yapmasınlar yüzüme baka baka yalan söylediler benim bunu hazmetmem gerekiyordu.
Ve en önemli şey zamandı herşey zamanla olucaktı...
SİZCE Bölüm Genel olarak nasıldı?
Beğendiğiniz Sahneler?
Beğenmediğiniz sahneler?
Yavuz hakkındaki düşünceleriniz?
Gece?
Gece timi?
Cansu?
Arkadaşlar oy vermeyi unutmayın bir hatam varsa affola...