Gölge'nin Gerçek Yüzü

By dipetricor

19.9K 1.2K 232

Bir ölümdü bir çocuğun hayatını değiştiren. Kim olduğunu unutmuş, kimsesiz biri. Özlemle bakıyordu küçüklüğün... More

Tanıtım
2
3
4
5
6
7
8
9
10
11
12
13

1

2.1K 125 29
By dipetricor

Kulağımda ki kulaklıkla son ses yatağımda uzanmış Demet Akalın 'ın gölge şarkısına bağırarak eşlik ediyordum.

O bir masalmış, biri anlatmış
Bir gün varmış, bir gün yokmuş.
Ne fark eder yarıda kalmış
Tadı damakta acıda olsa

Annemin odaya dalıp kulağımdan kulaklığı çıkartıp fırına göndermesiyle keyfim bozulmuştu. Bugün günlerden pazardı ve bizde gelenek olarak devam eden ailecek kahvaltı merasimi vardı. Evin en küçüğü olarak ekmek alma görevini bana vermişlerdi.

Tavşanlı pijamalarımla birlikte montumu üzerime geçirip, evden çıkıp fırına gittim.  Fırının içerisine girdiğimde Mehmet abinin gülen yüzüyle karşılaştım. Bir insanın gözleri gülebilir mi? Bu adamın gülüyor işte.
"Hoşgeldin uşağum. "
" Hoşbuldum Mehmet abi. Üç ekmek alabilir miyim? "  "Tabi guzel kızım"  Mehmet abi ekmeği  özenli ve bir o kadar da hızlıca kağıda sarıp ekmekleri  poşete koyup bana uzattı. Poşeti elinden alıp yirmi lirayı uzatıp para üstünü bekliyordum. Kısa süre içinde para üstünü avucuma alıp "iyi günler Mehmet abi" diyip geldiğim yoldan eve gidiyordum. Sıcacık ekmekten bir parça koparıp ağzıma attım. Mehmet abinin ekmekleri bir başkaydı.

Parmağımı zil tuşun üzerine koyup uzun uzun zili çaldım. "Geldim geldim" diye içeriden bağıran anneme rağmen parmağımı zilden çekmeyip zile basmaya devam ediyordum. Sanırım canım anne terliği çekmişti.

Annem kapıyı açtığında çatık kaslarıyla bana bakıyordu. Dayak yememek için hızlıca içeriye girdim. Eniştem ile ablam gelmiş, içeride oturuyordu. Direk mutfağa yönelip ekmeği masanın üzerine bıraktım. Odama geçip üzerimdeki montu hızlıca odama fırlatıp odadan çıktım. Annem herkesi mutfağa çağırırken bende enişteme selam verip mutfağa doğru geçtim. Onlar arkamdan gelirken direk kendime bir yer bulup hemen oturdum. Annem bana kaş göz işareti yaparken

" eğer onlar misafir ise bende misafirim. Sarıyer'de oturuyorum ben"
Annem şaşkın şaşkın bana bakarken

"Ne? Ama öyle"

Annem iki elini beline koyup o güzelim kaşlarını tekrardan çatmıştı.

"Kız sen kime çektin böyle?"

O olmazsa olmaz sorumuz gelmişti.

"Sana çekmişim annem."
diyerek pişkin bir şekilde sırıttım. Tam ayağında ki terlikleri çıkaracak iken kahraman abim mutfağa girip uykulu gözlerle

"Herkese günaydın" demişti.

"Günaydın"
Annem terliğini geri giyip

"Günaydın annem" demişti

Annem konuyu uzatmamak adına masanın üzerinde ki ekmek poşetini aldığında böldüğüm ekmeği poşetten çıkarırken

" Kız bunun yarısı nerede?"

sırıtarak anneme baktım.

" yolluk yaptım" önümdeki çatalı elime alıp salatadan bir tanesini çatala batırarak ağzıma attım. Abim yanıma oturup bir kolunu omzuna atarak "birazdan annemden terlik yiyeceksin"  omzumu silkeleyip bir tane daha salata alıp ağzıma attım.  Ne yapayım annemle uğraşmak hoşuma gidiyordu.

Herkes içeride derin bir sohbete dalmış iken herkese yaptığım kahveleri ikram edip,  abimin yanına oturarak sıcacık kahvemden bir yudum aldım. Sanki herkes benim oturmamı bekliyormuş gibi birden susup ortam korkunç bir sessizliğe büründü. Herkesin yüzüne tek tek bakıp onlar gibi televizyonda ki sabah haberlerine bakıyordum. Gözlerim abimin dalgın yüzünde dolaşınca
" Bir sorun mu var?" diye sordum.

"Önemli bir şey yok. Peşinde olduğumuz adamdan bir iz bulamıyoruz sadece."  Gözlerimi abimin yüzünde gezdirmiştim. Bu yıl 30 yaşına girmişti. Sağ  kaşının tam üstünde ise dikiş izi vardı. Evet ben yapmıştım bu izi küçükken. Tam belli olmuyordu. Yüzüne dikkatli bir şekilde incelediğin zaman fark ediyordun.

Eniştem oturduğu yerden biraz doğrulup "Gölge'nin peşindeydin değil mi?" diye sordu.

Abim kafasını yukarı aşağıya sallayarak eniştemi onaylamıştı. Gölge hakkında pek bilgim yok aslında. Abim mafya olduğunu söylemişti. Organ mafyası mı uyuşturucu mafyası mı? Hiç bir fikrim yok. Tek bildiğim abimin ve takım arkadaşlarının yıllardır Gölge'nin peşinde iz sürdüğünü biliyordum.

...

Öğlen saatlerinde ailemle vedalaşıp metroya bindim. Akşam için şimdiden hazırlanmalıyım. Kızlarla birlikte gece kulübüne gidip biraz kafayı dağıtmaya ihtiyacımız vardı. Finaller yaklaşıyordu ve bu süreçte fazla gezemeyeceğimiz için son günlerin tadını çıkarmalıydık. Ailemin evi tuzladaydı. İki jez metroya binmiştim. Metrodan sonra bir yarım saat daha yürüyüp eve gelmiştim. Neredeyse akşam olmak üzereydi. Duş alıp biraz rahatlamaya ihtiyacım vardı. Aslında gece kulübüne gitmeye pek sıcak baktığım söylenemez. Çünkü yakında jüri olayı vardı ve benim tonla hazırlayacağım dosyalar vardı. Ama arkadaşlarımın ısrarları sonucunda onları kırmayıp gitmeyi kabul etmiştim.

Kol çantamı yatak odamın bir kenarına fırlatarak üzerimdeki kıyafetleri tek tek çıkarıp duşa girdim. Vücudumdan aşağıya süzülen ılık su rahatlamamı sağlamıştı. Bedenim biraz gevşerken uyku yavaş yavaş kendini gösteriyordu. Vücudumdaki
köpükleri arındırıp son kez vücuduma su ile durulayıp bornozumu giydim. Küçük bir havluyla göğüslerimin altına kadar uzanan siyah saçlarımı, havluya sarıp banyodan çıktım.

Dolabımın önüne geçip akşam için ne giyebilirim diye bakınıyordum. Elime siyah elbiseyi almıştım. Dar ve diz üstü olan uzun kollu dar elbisem, göğüs kısmında yarım daire şeklinde olan bir göğüs detayı vardı. Bu gece için ideal bir elbiseydi. Beline ise zincirli bir kemer takarsam kombinimi tamamlamış olurum. Kışın son mevsimindeydik. Hava o kadar soğuktu ki bi an elbise giymenin mantıklı bir tarafını bulamasam da Efe araba ile alacağı için pek dert etmedim. Elimdeki kıyafetleri yatağın üzerine koyup çekmeceden saç kurutma makinasını çıkarıp fişe taktım.  Makinayı saçlarıma doğru tutup sıcak havanın saçlarımla buluşmasına izin verdim. Uzun saç kullanmanın en büyük kötülüğü çabuk kurumayan saçlardı.

Aynadan kendime bakarken dalgalı saçlarıma ellerimle hafif şekil verip makyaj ile son dokunuşlarımı yapıyordum. İnce bir eyelenir, rimel, kapatıcı ve şeftali rebginde olan rujumu sürdükten sonra kesinlikle tamamdım. El çantamın içine cüzdanımı, telefonumu ve rujumu ikoyup evden çıktım.  Dizlerime kadar uzanan tabuklu çizmeleri giyerek güzel bir kombin oluşturmuştum. Kahverengi uzun kabanımı üzerime hızlıca gecirip  apartmandan indim. Apartmabin önünde Efe'nin arabasını görünce arabaya doğru hızlıca koştum.

Arabanın kapısını açıp hızlıca bindim. "Selam" Efe dikiz aynasında arkaya bana doğru bakıp

"Nerde kaldın be kızım? Ağaç olduk?" gözlerimi devirip

"biraz beklesen ölmezsin Efe. Hadi sür gidelim."

Sena arkasına dönüp gülümseyerek bana bakıyordu. "çok güzel olmuşsun. Gitmeye pek hevesli değildin. Ne bu hazırlık?"

"bugünün tadını çıkarmalıyız. Sınavlar başlıyor ve İki hafta sonra jüri var. Bu son eğlencemiz olacak."

Golden gece kulübü. Arabadan inip içeriye girdik. Girer girmez ciğerlerime dolan alkol kokusu ile sigara kokusu başta rahatsız etmişti.  Boş bir masaya geçip oturduğumda gözlerimle etrafı süzüyordum. Herkes deli gibi dans edip alkol dolu bardaklarını kafaya dikip bu anın tadını çıkarıyorlardı. Kendime şeftali likörü almıştım. Şeftaliye niye bu kadar takık olduğumu bilmiyorum ama neyin içine katılırsa katılsın onun tadını da güzelleştirdiği kesindi.

Koyu bir sohbetin ardından Efe'nin dans pistinden kaybolmasıyla Sena ile baş başa kalmıştık. Efe ile neredeyse 11 yıldır çocukluk arkadaşıydık. Sena ile 4 yıldır arkadaşız. Efe'ye karşı yıllardır hisleri var ama Efe ciddi bir ilişki düşünmeyen, tek gecelik ilişkiler ile takılmayı seven birisiydi.

Sena ise Efe'nin tam tersi. Ciddi ilişki düşünen, tek gecelik ilişkilere sıcak bakmayan biri. Efe'nin bizi bırakıp geldiğinden beri gözüyle yediği kızın yanına gitti. Oysa buraya gelmeden önce defalarca söz verip bizi yalnız bırakmayacağını söylemişti. Sena yüzünü düşürüp önündeki şarabı kafaya dikip gözlerini Efe'ye dikti. Her an avını öldürecek bir avcı edasıyla bakıyordu

Sena kulağıma yaklaşıp " Selim neden gelmiyor? Efe'ye sordum ama bana cevap vermek yerine bir kızla telefonda mesajlaşarak flört etmekle meşguldü."

"Anneannesi rahatsızlanmış. Bu yüzden Bolu'ya gitti. Haftaya gelecek." Kafasını anladım der gibi sallayıp "ben şarap alıp geliyorum."

Yanımdan ayrılıp dans pistinin içinden geçerek gözden kaybolmuştu. Gözlerim onu takip ederken kulübenin diğer köşesinde karşımızda yeni oturan adamlara bakıyordum. Oldukça bakımlı ve yakışıklılardı.  Kombinleri ise simdiyahtı.  Aralarından biri ile bakıştığımı fark ettiğimde gözlerimi kaçırıp yanıma gelen Sena'ya çevirdim bakışlarımı.

Bir süre öylece boş boş oturup Sena'nın beş karış suratını çekiyordum. Efe gözden kızla birlikte kaybolmuştu. Onu görememek Sena'yı daha çok deli ediyordu. Buraya boş boş oturmak değil eğlenmemiz gerekiyordu. Efe'nin yolunu gözlemeye değil.  Likörümü kafaya dikip ayağa kalktım.

"Hadi kalk dans edelim. Buraya oturmaya gelmedik." Sena yüzümü bir on saniye inceleyip ciddi misin? dermiş gibi bana bakıyordu.

"Sen keyfine bak. Ben burada oturacağım." omuzlarımı silkeleyip dans pistine doğru ilerliyordum. Kös kös oturup Efe'nin yollarını gözlemek istiyorsa, pekala kendisi bilir. Ben bu anın, bugünün tadına bakacağım kesinlikle.

Bir yandan şarkıya eşlik edip bir yandan da ne yaptığımı bilmeden öylece pistte dans ediyordum. Kendimi şarkıya kaptırıp dans ederken belime dolanan ellerle irkildim. Arkamı döndüğümde kapkara gözerle göz göze geldim.

İlk bölümün sonuna geldik. Umarım beğenirsiniz. Düşüncelerinizi yorum yaparak belirtmeyi unutmayın. ❤️

Continue Reading

You'll Also Like

413K 12.7K 38
Bebeğine bakamayacağını düşünen bir anne bebeği gizlice babasına bırakıp kaçarsa? Bir kapı zili ile hayatı alt üst olan bir mafya ? Sizce bu ikisini...
İHTİLAL By Fatma Demir

Mystery / Thriller

817K 28.6K 64
"Benimle oynarken iyi düşün." diye hırladı. Sesi karnımı burkarken dudaklarıma kilitlenmiş bakışlarını görünce karanlığın verdiği cesaretle güldüm. "...
839K 23.8K 24
Sevgiden nefrete dönüşen imkansız bir aşkın hikayesi. "Onlar cehennemi yaşayacak, Aşk cennetin dilinden onlara kalan tek an olarak kalacak, bu aşkın...
Ateş'in Evi By Pelin Cansu

Mystery / Thriller

11.8K 483 40
Siyah Güz Semti denilen ruhsuz insanlarla dolu bir yerleşim yerine annesi ile birlikte taşınmak durumunda kalan Destina durumdan hiç memnun değildir...