THANK U ~SEONGJOONG ✔︎

By Yangyang-sexual

5.6K 670 702

|Tamamlandı| İki genç tartışıyordu. Cadde de sadece ikisinin sesi duyuluyordu. Gecede onlar için sessizdi. "B... More

Giriş
❀Sonuçlar❀
❀İlk Gün❀
❀Kaoslu Gece❀
❀Kalbine İndirme Günü❀
❀Chan-ah❀
❀Çöp Çatanlık❀
❀DoHyun Noona❀
❀Etkinlik❀
❀Kahvaltıdan Kaçma❀
❀Yıl Sonu Ödevi❀
❀Artık Sevgilisi Olan İnsan ❀
❀Neyi Vardı?❀
❀Beklenen Gün❀
❀Sözde Tatil❀
❀Özür Dilerim❀
❀Revir❀
❀Klinik❀
❀Sürpriz❀
❀KİM Lisa❀
❀Operasyon 1❀
❀Yemek❀
❀Affettim❀
❀Sürpriz 2❀ (F)
❀Special❀

❀Karşılaşma❀

150 25 6
By Yangyang-sexual

Bir hafta sonra

Hongjoong~

"Hyung!"

"Ooo! Birileri tarafından özlenmişim sanırım. Saçın yakıyor domates kafa. Yavaş düşeceğiz. Bak DoHyun o kadar iyi hyungum ki beni özlemiş bunun yanında."

"Bir hyungum bir adı var 'bu' değil. İki DoHyun noonanın yanında sana iyi davranmaya çalışıyorum hyung. Kim bilir beni nasıl anlatmışsındır."

"*gülerek* Aslında Hongjoong, seni oldukça tatlı bir şekilde anlattı."

"Sevgilim... Bozdun her şeyi. Kırk yıl ağzından düşmeyeceğim."

"Sevgilim dedi! Hyung yarın hazırlan randevuya çıkıyorsun."

"Jaebeom hyung fazla hızlı olmasan olmazdı. Tamam bücür sen kazandın."

"Çak Joong. Artık sap olmayacak bu hayırsız."

"Siz... Siz bilerek yaptınız! Hile var."

"Hadi ama hyung sende istiyorsun zaten ve çoktan söyledim bile."

"Belki sadece bir kere görüşürüz. Ben sapsızlığı seviyorum."

"Hadi ordan. Hayatta inanmam Yugyeom. Bambam ile yaptıklarınızı hatırlatırım."

"Beyler bunları arabada konuşsak. Yolumuz uzun."

"Evet Noona haklı. Hatta bence bunları geri dönüş uçağında konuşsak daha iyi olur."

"Joong... Konuşmuştuk bunu."

"Tamaam."

Jaebeom hyung ile DoHyun Noona bizi hava alanından almak için gelmişlerdi. Evet hyungun parasına kıyıp uçağa binmiştik. Ve hava alanı şehir merkezine uzaktı. 

"Seni gerçekten özlemiş Jaebeom hyung. Sadece gıcıklık yapıyor."

"Hyung!"

"O zaman Hongjoong..."

"Kabul. İkimizde bundan bahsetmeyeceğiz."

"Güzel."

"Bunu nasıl bir anlaşma şekli?"

"Boşver Noona. Bu daha hiçbir şey."

"Woaw gerçekten renkli bir hayatınız var."

"Ya çok renkli..."

"Sanki her gün sürünüyormuş gibi."

"Öyle ama..."

"Tamam Joong-ah. Sen uyu hadi."

"Peki."

🔗

Eve gelmiş ve DoHyun Noonanın yaptığı yemekleri yemiştik. Gerçekten güzeldi. Jaebeom hyung iyi birisini yakalamıştı. Ayrılırlarsa onu dövecektim.

Şimdi ise beraber bahçedeki çardakta oturuyorduk. DoHyun Noona ile gerçekten yakışıyorlardı.

"Eee? Nasıl geçti tatilin Hongjoong?"

"Güzeldi. Hatta arkadaş bile edindim."

"Sevindim. Peki Felix ile hâla konuşuyor musunuz?"

"Evet yarın buluşacağız. Şey... Hyung o buraya geri geldi mi hiç?"

"Kim? Wooyoung mı?"

"Evet..."

"Geldi hemde her gün. Gelip bana bu sene gelip gelmeyeceğini sordu. Ben bilmiyorum dedim. Aslında yalan değil. Dün öğrendim."

"Hyung şimdi de söyleme olur mu?"

"Peki sen bilirsin."

"Siz ne zaman sevgili oldunuz?"

"Bir ay önce."

"Ve sen bana söylemedin hyung. Bende Bambam hyunglara söyleyeceğim."

"Joong, söylemek aklıma gelmemiş. Söyleme onlara ben söylerim başka bir zaman. Hatta bilmeseler daha iyi."

"Merak etme Joong ben gece gruba yazarım hepsi öğrenir."

"Gyeom-ah..."

"Neden bu kadar sorun ediyorsunki sevgilim?"

"Şimdi hayatım bunlar öğrenirse emin ol dillerinden ölene kadar düşmem. İlk kez sevgili yaptığım için. Yanlış anlama beni."

"Olacakları hayal edebiliyorum. İzlemesi zevkli olacak hyung."

"Noona en son siz flört iken sizi söylemiştik. Oluşan kaosu izlemesi zevkliydi Wooyoungla..."

"Joong senin Felix ile konuşma zamanın gelmedi mi?"

"Evet hyung. Ben kaçar. İyi akşamlar Noona."

"İyi akşamlar Joong-ah."

İçeri odama geçtim. Aklıma getirmek istemesemde geçmiş ile düşündüğümde her an geliyordu. Daha fazla düşünmeden Felix'i aramıştım.

"Joongie~"

"Lixie~"

"Nasıl geçti yolculuk?"

"Güzeldi. Yarın buluşacağız di mi?"

"Evet tabiki. Evden kaçacağım senin için."

"Güzel o zaman sana bir sürprizim var. Görünce şaşıracaksın."

"Ya! Merak ettim. Söyle lütfen."

"Hayır söylemem. Yarın görürsün."

"Bende sana bir şey söyleyecektim ama yarın söyleyeceğim."

"Ya... Tamam hadi kapatıp uyuyalım. Hemen yarın olsun."

"*Kahkaha atarak* Joong-ah benden de meraklısın."

"Sanırım biraz öyleyim."

Biraz daha konuştuktan sonra aklıma gelen şeyle sona ermişti konuşmamz

"Lix-ah benim kapatmam lazım. Yapmam gereken şeyler var."

"Peki. Ama yapman gereken şeyler ne?"

"Şey... Jaebeom hyungu Bambam hyunglara şikayet edicem."

"Hongjoong dur kendine..."

"Hayır. Bir Kim olamak bunu gerektirir. Hem ben söylemesem Yugyeom hyung söyleyecek."

"Abi kardeş ilişkinize bayılıyorum."

"Teşekkürler dostum. Hadi bye gay."

"Bye Gay."

Evet şimdi Bambam hyung ile Jackson hyungu aynı anda aramalıyım.

"KOREAN BİG MİNİON! Çabuk dedikoduları söyle!"

"Tamam hyung sakin ol. Önce Jackson hyung da gelsin."

"Geldim bile! Alalım Joong-ah."

"Şimdiden anlaşalım bir isteyeceğim şeyi gerçekleştireceksiniz."

"Tamam en fazla ne isteyebilirsin ki."

"Tamam o zaman. Jaebeom hyungun sevgilisi var!"

"Ohaa!"

"Hyung fazla hızlı çıktı!"

"Teşekkürler Minion."

"Bak seni de Jaehyun hyunglar alıştırdı. Ben Minion değilim ya. Öyle söyleme."

"Öylesin Minion. Hadi bye. Jackson gitmiş bile benim yardımına gitmem lazım."

"İyi geceler hyung."

Bir. İki. Üç.

"Kim Hongjoong! Hemen buraya gel!"

Tanrım! Fazla sinirli. Umarım bana bir şey yapmaz. Bahçeye çıktım.

"Efendim hyung?"

"İçeride ne yapıyordun?"

"Felix ile konuştum."

"Sadece Felix mi?"

"Şey... Eee... Belki..."

"Bambam ile di mi?"

Kafamı sallamıştım.

"Kim Hongjoong."

"Hyung gelme üstüme."

"Ben. Sana. Ne. Dedim."

"Hyung. Noona yardım edin."

"Sen kaşındın kardeşim."

"Senin suçun Hongjoong-ah."

"Söyleme dedim değil mi?"

Daha da yakınlaştı. Tabana kuvvet Hongjoong! Bahçe kapısından atladığım gibi. Sokakta koştum. Hayır peşimden geliyordu.

"Hyung! Kovalama beni!"

"Sen kaçma bende kovalamayım!"

"Canım hyungum. Bir tanecik hyungum. En sevdiğim hyungum."

"Önüne bak Hongjoong. Ayrıca sevgi sözcükleri şuan seni elimden alamaz! Kaçma."

"Hyung! Bak ben bugün çok yoruldum. Bu seferlik affet."

"Önüne bak! Ha yani başka seferlerde olucak!"

"Önüme bakarsam senin yüz ifadeni göremem hyung! Yok hayır beni yanlış anladın."

"Önüne bak gerizekalı!"

"Hyung yoruldum ya. İki saniye nefes alayım."

Durduk biraz. Gerimdeydi. Gerçekten sadece iki saniye sürdü nefes almamız. Tam kafamı ona çevirmiştim ki birden koşmaya başladı.

"Hayır! Gel buraya!"

"Hyung!"

"Önüne bak artık! Çarpacaksın."

Çok geç. Birisine çarpmış ve üstüne düşmüştüm. Kendime geldiğimde üstünden kalktım.

"Çok özür dilerim. İyi misiniz- Seonghwa?"

Donup kaldım. O bana bakıyor ben ona bakıyordum. Bu kadar çabuk karşılaşmayı beklemiyordum. Hongjoong kendine gel! Ona kalkması için uzattığım eli çektim. Ayağa kalktım. Jaebeom hyung yanımıza gelmişti.

"Hongjoong iyi misiniz- Onun burada ne işi?"

Sinirli bir şekilde Seonghwa'ya bakıyordu. Kolunu tuttum.

"Boş ver hyung. Gidelim."

Beni dinlemiş ve geri dönmüştü. Koşarak geçtiğimiz yolu yürüyerek geri dönmüştük. Yüzümün asıldığına eminim. Yol boyunca tek kelime etmedik. Onu susturacağımı ve konuşmak istemediğimi biliyordu.

Eve varmıştık.

"Sesiniz tüm mahallede yankılandı. Hongjoong neyin var?"

"İyi geceler ben uyuyacağım."

Arkamdan neyim olduğunu sorduklarını duydum. Jaebeom hyung ise abime yanıma gitmesini söyledi.

Odama geçip lavaboya girdim. Kapıyı kilitledim. Sırtımı kapıya yaslayıp aşağa doğtu kayarak oturdum sert zemine. Göz yaşlarım istemsizce akıyordu. Onu tekrar görmek ne kadar inkar etsem de hala seviyor olduğumu anlamamı sağlamıştı. Değişmeyen muhteşem kokusunu solumak...

Kapının açılma sesini duydum ardından da Hyungun sesini.

"Joong-ah, nerdesin?"

Ses çıkarmadım. Ama artık hıçkırıklarımı tutamamıştım. Hıçkırarak ağlamaya başladım.

"Joong, ağlama kardeşim. Hadi kapıyı aç. Konuşalım. Sarılalım. Hadi Hongjoong."

"G-git hyung. G-geleceğim"

"Seni bekliyorum. Üstümü değiştirene kadar çıkmış ol Hongjoong, lütfen."

Benim şuan burada ağlamam hiçbir şeyi değiştirmeyecek. Bu yüzden artık ağlamamalıyım. Ben Kim Hongjoong'um. Kimsenin beni üzmesine izin vermiyeceğim. Elimi yüzümü yıkadıktan sonra kapıyı açıp çıktım. Hyung karşımda endişeli gözlerle bana bakıyordu. Hemen ona sarıldım. O da kollarını etrafıma sardığında artık kimse beni üzemez gibi hissediyordum.

"Ne olduğunu anlatmak ister misin? Ağlamana sebep olacak ne oldu?"

"Uyuyabilir miyiz?"

"Peki, seni zorlamayacağım. Uyuyalım."

Yatağın örtüsünü kadırıp önce ben sonra o uzandı yanıma. Üstümüzü örttükten sonra bana arkadan sarıldı. Sanırım artık konuşmalıydım.

"Onu gördüm hyung."

"Devam et."

"Hyungdan kaçarken yanlışlıkla ona çarptık ve yere düştük. Onun olduğunu bilmiyordum. Kalkıp iyi misiniz diye soracaktım ki. O olduğunu fark ettim. Bir de utanmadan gözlerimin içine bakıyordu. Bende dondum kaldım. Ardından kendime gelip ona sinirle bakan Jaebeom hyungun kolundan tutup geri döndüm."

"Joong bir şey sorabilir miyim?"

"Evet Hyung. Hâla seviyorum onu onca şeye rağmen."

"Joong-ah..."

"Burada ne işi vardı? Neden bu mahalledeydi?"

"Bilmiyorum Joong ama ona gördüm yerde bir tane yumruk indireceğim. Onun yüzünden ağlamana dayanamıyorum."

"Her ne kadar vurmana içim acıyacak olsada, vur Hyung. Ama sadece bir tane."

"Emin ol asla çekinmeden vurabildiğim kadar sert vuracağım."

"Şimdi uyuyalım."

"İyi uykular bücür. Hadi yine iyisin Jaebeom hyungun gazabından kurtuldun."

"İyi uykular Hyung."

🔗

Öbürsü gün Jaebeom hyungdan özür dilemiş ve bir daha asla olmayacağının garantisini vermiştim. O ise sorun olmadığını iyi olup olmadığımı sordu. Sabah kahvaltı yapmama şaşırmıştı.

Öğlene doğru hazırlanıp Felix ile buluşmuştum. Onu gerçekten özlemiştim. Sıkıca sarıldıktan sonra saçlarıma verdiği tepkiye gülmüştük. Sürprizimin bu olduğunu söylediğimde o da Chan ve Seungmin'nin sevgili olduğunu söyledi. Beraber Chan'ı arayıp rahatsız ettikten sonra yemek yedik. Ardından ise akşama kadar dolaştık durduk. Oldukça eğlenceliydi. Ona dün yaşanandan da bahsetmeyi unutmadım. Bana sıkıca sarılmış ve her zaman yanımda olduğunu söylemişti. O iyiki vardı.

~~~~~

Umarım beğenirsiniz ~❀

Continue Reading

You'll Also Like

875 76 7
Olacakları bilseydim, o gün yanına gelmezdim. Sana karşı olan hislerimi dizginleyemiyorum Hyun...
1.7K 246 14
taeyang tramvayda gördüğü okul üniformalı çocuğa göz koyar
3.3K 478 26
•Wooyoung, yan eve taşınan komşusunun müzik seslerinden rahatsızlık duymaya başlamıştı. Sabah yeni işi için görüşmeye gidecekti fakat patronu olacak...
1.6K 111 12
Mafia ailesinin oğlu olan Jeonghan hiç beklemediği anda yeni korumasına aşık olur... "Hiçkimse bizi ayıramayacak.."