Bars: Dün gece ne oldu?
Bars: Kafamın içi çok bölük pörçük.
Siz: Bir şey olduğu yok. Yaralı olduğun için eve aldım o kadar. Bu yani.
Siz: Sen ne hatırlıyorsun ki?
Bars | Yazıyor...
Siz: Dur tahmin edeyim koltuğumun soğuk yüzünü? Haklısın valla Bars.
Siz: Soğuktu.
Siz: Fakirim malum, şömine filan hep masal oldu. Donarak ölsem bulanım olmayacak.
Bars: Kucağımdaydın.
Siz: Efendim?
Bars: Kucağıma oturmuştun, Sarışın.
Siz: Rüyandan bahsediyorsun sanırım.
Siz: Öyle bir şey olmadı, hatırlamıyorum.
Bars: Ben senin yüz ifadene kadar neden hatırlıyorum peki?
Siz: Islak rüyalarının başrolü olmak korkutucu ağabeyciğim.
Siz | Yazıyor...
Bars: Kolay kolay bilincimi kaybetmediğimi biliyorsun. Üstelik üstüme oturduğun duvarın önünde yara bandı vardı.
Bars: Kafamdan kurmuyorum.
Siz: Kucağına çıkmam için bir sebep söyle?
Siz: Ne yani tekrar zengin olmak için seni etkilemeye mi çalışıyorum? Saçmalık.
Bars: Öyle bir şey demedim.
Bars: Kucağıma beni etkilemek için oturduğunu da söylemedim, söylemem.
Bars: Yara bandı yapıştırıyordun yüzüme.
Bars: Sonra bir şey oldu -orası yok kafamda- kalktın ve gittin. Ne oldu?
Siz: Haaa
Siz: Bu kadarını hatırlıyorsun yani sadece?
Siz: Pekâlâ, şey..
Siz: Devamında bir şey olmadı.
Siz: Telefonum çaldı, kalktım.
Siz: Hem işim de bitmişti.
Bars: Saçma sapan şeyler söylemedim, değil mi?
Siz: Bahsetmiş olabilirsin.
Bars | Yazıyor...
Siz: Bir kapının seni o hâle getirdiğini, çok sert olduğunu ve bir daha onunla karşılaşmak istemediğini söyledin.
Bars | Çevrim içi
Bars | Yazıyor...
Siz: Bars.
Siz: Ne arıyorsun?