Jily | She Never Loved Me

By Layla-Potter-

7.9K 400 2.9K

Just Jily... Kapak için Lareina413'e çok teşekkürler More

Karakterler
Bir - "Hogwarts'a Geri Dönüş"
İki - "Slytherinlere Şaka"
Üç - "James Potter's Suikast"
Dört - "Suikastın İntikamı"
Beş - "Amortantia'daki Potter Kokusu"
Altı - "Tavuk Yeme Yarışması"
Sekiz - "Şaşırtıcı Duygular ve Snape'e Şaka"
Dokuz - "Quidditch ve Grace'ten Uyarı"
On - "Black Kız Kardeşlerin İftirası ve Olmayan Amortantia"
On Bir - "She Never Loved Me"
On İki - "Artık Özgürüm Evans"
On Üç - "Grace Wilkins'in Cesedi ve Lily'nin Kaçırılması"
On Dört - "Sizin Aşkınız Tehlikeli Anlarda mı Ortaya Çıkıyor?"
On Beş - "Final"
Emily'nin Hikayesi
Yeni Kitap

Yedi - "Balo ve Dans"

462 22 234
By Layla-Potter-

Üç Süpürge dükkanı olması gerektiğinden daha doluydu çünkü o gün Hogwarts öğrencilerinin Hogsmeade izni vardı. Lily, Marlene'in ısrarlarıyla Çapulcular'ın masasına oturmuştu ve James bu yüzden mutluluktan uçmak üzereydi.

Tam sohbet güzel devam ediyordi ki Emily Brown masaya lavaboya giden Remus'un James'in yanındaki yerine geçti. Sarı saçları omuzlarına dökülen genç kız o gün yeşil giymişti ama hala tırnaklarında cırtlak pembe oje vardı.

Masadakileri tamamen yok sayan genç kız sadece James'le konuşuyor, James de nezaketen ona cevap veriyor ama sürekli yardım için Sirius'a bakınıyordu. Ama Sirius'un başka dertleri vardı. "Kimse benim oturduğum masada beni yok sayamaz! İzin vermem!"

Sirius tam Emily'e bir şey söyleyecekti Marlene onu dürtünce alev alev bakışlarla James ve Emily'e bakan Lily çekti dikkatini.

"Bu kıza ne yedirmişler içirmişler de bu kadar güzel olmuş ya," Marlene derin bir iç çekti ve çaktırmadan Lily'e baktı.

"Abartıyorsun," Lily ona gözlerini devirdi. Marlene yeni bir taktik denemeye karar verdi. "Biliyor musun Lils, James küçükken sarışınlardan hoşlanıyordu."

"Sarışınlar mı?" Marlene sonunda Lily'nin dikkatini çekebildiğine sevindi. "Evet sarışınlar. Biz 5 yaşlarındayken falan bir komşumuz vardı. Sapsarı saçları vardı kızın. James onun peşinden koşturup duruyordu."

(Marlene ve James'i komşu yaptım shshjss)

Lily ellerini gergince saçlarından geçirdi. "Sarışınlar diyorsun..."

Sirius kıkırdadı, "Öyle söyleme Marls. Yoksa Evans acımayacak saçlarını sarıya boyayacak." Lily'nin gözleri kocaman açıldı. "Ne alakası var ya?"

"Eminim ki şuan James sana yarın Slughorn'un balo şeysine beraber gidelim desin diye içten içe tanrıya yalvarıyorsundur," Lily'nin zümrüt yeşili gözleri kısıldı. Sirius yapmaması gereken bir şey yapmış ve Lily'nin sinirleriyle oynamıştı. Lily arkasına döndü ve ilk gördüğü kişiye, Ravenclaw Quidditch Takım Kaptanı Tobias Harbey'e gülümsedi.

"Selam Tobias. Slughorn'un balosuna benimle gelir misin?" James ve Emily'nin arasındaki toxic sohbet anında kesildi. Emily onunla konuşmaya çalışsa da James onu görmüyor gibiydi. Sadece ve sadece çatık kaşlarla Harbey'in vereceği cevabı bekliyordu.

Tobias'ın yüzü ışıldadı. "Tabii ki gelirim Lily. Saat sekizde seni Gryffindor Ortak Salonunun önünden alayım mı?"

Lily ona sadece kafasını salladı ve şaşkın şaşkın bana Sirius'a döndü. "Bir şey mi dedin Black?"

James'in kaşları hiç olmadığı kadar çatıldı. Lily onu yeni farketmiş gibi görünüyordu. Gryfindor Quidditch Takımı kaptanını hiç bu kadar sinirli görmemişti. "Emily, sende baloya benimle gelir misin?"

James soruyu Lily'e bakarak sormuş olsa da Emily Noel erken gelmiş gibi sevindi. Yere bakındı ve ellerini saçlarından geçirdi. Utangaç numarası yaptığı çok belliydi. "Tabii, neden olmasın?"

Peter elleri ile gözlerini kapattı, "Ben bunu izlemeye daha fazla dayanamayacağım," Çapulcu, sözünü biter bitmez oturduğu sandalyede kendini geriye doğru itti ve sandalyeden düştü. Açıkçası kimse bunu beklemiyordu.

Marlene yerdeki Peter'ı kaldırmaya çalışırken Remus lavabodan geldi ve sandalyesine oturulmuş olduğunu gördü. Sonra da gergin havayı farketti. Lily düşünceli düşünceli oturuyordu. Sandalyesine oturmuş olan Emily sürekli bir şeylerden bahsediyor, James onu mutsuz bir şekilde dinliyordu. Peter yerde yatıyordu ve Marlene hem onu kaldırmaya çalışıyor hem de yanından geçenler ezmesin diye onları kışkışlıyordu ama belli ki Peter yerini sevmişti ve kalkmaya niyeti yoktu.

Remus'un gördüğü en komik ifade Sirius'un ifadesiydi. Transa girmiş gibi sadece karşıya bakıyordu ama yüzünde sanki her an kıyamet kopabilirmiş gibi bir ifade vardı. "Neler oluyor?"

"Sirius yaptı!" Diye ispiyonladı Marlene onu işaret parmağı ile göstererek.

"Remus çok özür diledim," dedi Sirius bir anda ona dönüp, "Her şey çok hızlı oldu tamam mı? Beş saniye içinde falan. Onları durduramadım. Ben nasıl bir babayım?"

Sirius ağladı ağlayacak duruyordu. Peter ve Marlene kısaca açıkladılar. Remus boşalan sandalyelerden birini aldı ve Sirius'un sandalyesinin yanına yerleştirdi. "Üzülme, sen kötü bir babaysan ben de kötü bir anneyim. Çocuklarımı yalnız bırakıp lavaboya giderken aklım neredeydi?"

Hogsmeade gezisi hızlı bitmişti. Lily ve James arasında belirgin bir gerginlik vardı. Öte yandan Emily yanlarından ayrılmıyor ve sürekli konuşuyordu. Tek iyi tarafı sadece James ile konuşmasıydı. Sirius kısa bir süre onları dinledi ve diğerlerine dönüp sırıttı, "Milletteki derde bakar mısın? Tam saçını yaptıracakmış ki kuaförü ölmüş zavallı kızın. Nasıl onun saçını yapmadan ölürmüşmüş."

Balo ertesi günün akşamıydı. Çapulcular yatakhanede hazırlanırken James'in hiç keyfi yoktu. Üzüntüyle kravatını bağlarken duraksadı. "Hangi akılla Emily'i çağırdım ki ben? Şimdi tüm akşam boyunca tırnak bakımı hakkında konuşmasını dinleyeceğim."

"Merak etme," dedi Remus gülümseyerek, "Biz seni onun pençesinden bir şekilde kurtarırız."

James onlara gülümsedi. Yatakhaneden çıkıp Emily'i almak için Ravenclaw Ortak Salonunun önünde durdu. Ne tesadüftür ki tam da o sırada Tobias Harbey, Gryfindor Ortak Salonunun önünden Lily'i almak için kendi binasından çıkmıştı. James onu görmezden geldi ama Tobias genişçe sırıttı.

"Quidditch sezonuna iyi başladığınızı duydum Potter," dedi Tobias alaycı bir gülümseme ile. James ona ters bir bakış attı. "İyi değil, mükemmel başladık."

Bu sözü Tobias'ı güldürdü. James tam onun ne kadar parazit biri olduğunu düşünürken sinir bozucu bir şekilde konuştu. "Ama şuan Lily'i almaya gidenin ben olduğuma bakarsak, özel hayatında o kadar da iyi değilsin."

James'in kaşları çatıldı. Bir anlığına lanetlesem mi yoksa sadece yumruk mu atsam diye düşünürken farketti ki hiçbir halta yaramayacaktı. Lily Ravenclaw'lının tarafında olacaktı. Hikâyenin kötü çocuğu ilan edilecekti yine.

"Yanlış hatırlamıyorsam birkaç hafta kadar önce Emily'e çıkma teklifi etmiş ve reddedilmiştin." James; Sirius ve Marlene dedikodu yaparken duyduğu bilginin doğru olması için içinden dua ediyordi. Harbey'in yüzünün morarmasından doğru olduğunu ve damarına bastığını anlayıp sırıttı, "Şuan Emily'i beklediğimi düşünürsek, bence o kadar da başarısız sayılmam."

Tobias Harbey mosmor bir suratla ona kötü kötü bakışlar atarak oradan ayrıldı. Birkaç dakika içinde de Emily geldi. Sarı saçları dalga dalgaydı ve yüzünün iki yanından alınan tutamlar başının arkasından papatya şeklinde bir tokayla tutturulmuştu. Pembe, dökümlü, şık bir elbise giymişti. Hep sürdüğü cırtlak pembe ojeleri yine onunlaydı.

James ona asla alıcı gözüyle bakmıyordu ama çok güzel göründüğüne itiraz edemezdi. Emily Brown'un neden Tobias Harbey gibi bir sürü hayranı olduğunu anlamak zor değildi. "Gidelim mi?" James'in sorusuna karşılık genç kız sadece başını salladı ve Potter oğlanının koluna girdi.

Balo salonunda girmeden önce üç çift kapıda karşılaştılar. Sirius ve Marlene, James ve Emily, Tobias ve Lily.

James bir arayıcısına bir vurucusuna baktı. Mükemmel bir çift olmuşlardı. Sirius'un sürekli dönüp balo eşine bakması ve Marlene'in o her baktığında utanması James'e Lily'e olan aşkını hatırlatıyordu.

Öte yandan Lily gözleri ile uyumlu zümrüt yeşili elbisesi içinde göz kamaştırıcı duruyordu. James onu süzerken Emily hafifçe sahte bir öksürük bıraktı. Balo salonuna girdiler.

Remus, Remus'un Hufflepuff'lı balo eşi, Peter, Peter'ın bir alt sınıflardan olan Gryfindor balo eşi zaten bir masada oturuyorlardı. James, Emily, Sirius ve Marlene de oraya geçtiler. Ama Lily, Tobias'ın da yönlendirmesiyle Ravenclawların olduğu bir masaya geçti. Tam arkadaşlarının yanına gideceği sırada Sirius'un önce gözleriyle Emily ve James'i sonra onu işaret edip göz kırpmasıyla bundan vazgeçti.

Kimseye çaktırmamaya çalışarak James'i süzdü. Resmi cübbenin onda bu kadar kusursuz duracağını kim tahmin edebilirdi ki? Sirius'un söylediği bir şeye tüm masa kahkaha atarken Lily görüntü yüzünden kendinden geçmişti. James'i daha önce de kahkaha atarken görmüştü ama hiç bu kadar etkileyici olduğunu farketmemişti. Genç oğlanın eliyle saçlarını dağıtması onun için hep göz devirmesini sağlayan bir hareketti ama bu sefer sadece güzel kahkahasını tamamlayan muhteşem bir parçaydı sadece.

Diğer masada Marlene, James'in boyuna yükselmeye çalıştı ama yapamayınca ona eğilmesini işaret edip kulağına fısıldadı, "Ben sana işaret edince Emily'i dansa kaldır."

James ona amlamazca baktı. "Niye?" Marlene ona Gryfindor kibrini ortaya çıkaran bir bakış attı. "Senin beynin böyle karmaşık şeyleri anlayamaz. Sen sadece bana güven ve söylediğimi yap."

Marlene tam gitmek üzereyken James onu durdu. "Dur, işaret ne?" Marlene ona bıkkın bir bakış attı, "Görünce anlarsın," diyip kartalların arasında yalnız kalkmış bir aslan gibi duran arkadaşı Lily'nin yanına gitti. Lily onu görünce içinden böyle bir arkadaş edindiği için kendini çok mutlu hissetti.

"McKinnon!" Harbey onu yapmacık bir şekilde selamladı. Marlene ise yalandan gülümseme zahmetine bile girmeden ona sadece dik dik baktı. Neyse ki Ravenclaw'lının umrunda olmadı. Lily'e döndü elini uzattı. "Dans edelim mi Lily?"

Lily ona nezaketen gülümsedi. "Belki birazdan." Tobias bozulsa da belli etmedi ve arkadaşlarının sohbetine katıldı. Bu sırada masalarına Sirius yaklaştı. Lily farketti ki ne zaman Gryfindor'un vurucusunu görse göz devirmeyi alışkanlık haline getirmişti.

"Eğer Potter'la dans etmem için geldiysen Black-" Sirius ona kocaman gözlerle baktı. "James, James, James! Sen James'ten başka bir konuda konuşmaz mısın hiç Evans. Ayrıca bak James ne kadar mutlu."

Lily öyle olmadığını görmek için yan masaya baktı ama Sirius haklıydı. James halinden oldukça memnun görünüyordu. Arkadaşları ile konuşuyordu. O konuşurken Emily iki eli ile de nazikçe James'in kolunu tutmuştu. Lily o elleri tutup oradan çekmek için güçlü bir dürtü hissetti içinde.

Bu sırada da Sirius masa örtüsünden yamuk bir kuğu yapmakla uğraşıyordu. "James bir plak değil ki hep sende takılı kalsın. Yıllardır peşinden koşuyor, senin için gururunu sürekli olarak ayaklar altına almaktan asla çekinmiyor," Sirius kuğusu bitince ona gururla baktı. Sonra bir anda Lily'nin gözlerinin içine bakarak tek bir hamleyle kuğuyu bozdu. "Ama sen bugün şu yanındaki püsküllü kaltağa beraber gelme teklifi edince onun kalan tüm sabrını da bitirdin."

Lily onları duydu mu diye Tobias'a baktı ama o hala derin bir sohbetin içinde görünüyordu. Sirius, Marlene'i dansa kaldırdı. Marlene dansa kalkmadan kısa bir süre önce gizlice James'e orta parmağını gösterdi.

James yine nasıl bir hıyarlık ettiğini düşünürken Emily'i dansa kaldırmasını söyleyen işaretin bu olduğunu farketti.

Sarışın kız James'in onu dansa kaldırmasından fazlaca memnun görünüyordu. Ellerini James'in ensesine koyduğunda Lily'e sinsice sırıttı. Lily için Sirius'un sözlerinden sonra bu savaş demekti. O da Tobias ile dans etmeye başladı. Marlene ve Sirius için planlarının tıkır tıkır işlediğini görmek muazzamdı.

Marlene ve Sirius bir anlığına dans etmeyi bıraktılar. "Arkadaşlar bu seferlik farklı bir konsept yapalım. Müzik iki kere ritim değiştirecek. Her ritimde dans ettiğiniz eşinizi bırakın ve karşınıza çıkan ilk kişiyle dans edin."

Çoğu Marlene'in neden böyle bir şey yaptığını anlamasa da söylediklerini uyguladılar. Lily için her şey çok hızlı gelişti. Kendini bir saniye Sirius ile dans ederken buldu. Diğer saniyede James'in kollarına doğru itilmişti. Kızıl saçlı kız o an arkadaşına fazlasıyla minnet duydu.

"Çok güzel olmuşsun Lily-Çiçeğim. Tabii her zaman çok güzelsin ama bugün eminim ki yıldızlar bile ışığını kıskanıyordur." Lily eğer Sirius araya girmeseydi James'in iltifatına eriyebilirdi.

"Hayır kıskanmıyorum," Sirius, Marlene'in koluna vurmasıyla kaslarını çattı, "Marls ben niye kıskanayım kırmızı kafayı?"

Lily onu takmadı. James'e döndü. "Sen de mükemmel görünüyorsun." Bu sözleri kesinlikle laf olsun diye söylememişti. Tamamen içinden gelerek konuşmuştu. Gerçekten de James'in harika göründüğünü düşünüyordu. Eğer yanlarında dans eden Sirius ve Marlene kahkahalara boğulmasalardı James'in ela gözlerine uzun bir süre bakabilirdi.

James ve Lily en yakın arkadaşlarının güldüğü şeyi görünce kahkaha atmaya engel olamadılar. Peter ve Tobias dans ediyordu. Tobias ondan kurtulmaya çalışıyor gibi görünüyordu ama belli ki Peter onu kolları ile sıkı sıkı tuttuğu için dansa eşlik etmek zorunda kalmıştı.

Remus ve Hufflepuff'lı eşi dans ede ede Lily ve James'e yaklaştılar. Remus onlara gülümseyerek baktı. "Peter, rahat rahat dans etsinler dedi. O Harbey'i tutuyormuş."

Lily, James'ten başka bir şey düşünemediğini farketti. Başını onun göğsüne yasladı ve bir zamanlar James-Lanet-Olası-Potter dediği çocuğun o bayıldığı kokusunu içine çekerek müziğin ritmine eşlik etti.

Huh! Yaklaşık 1750 kelime ile kitabın en uzun bölümü bu oldu.

Normalde biraz rahatsız olduğum için bir süre daha bölüm atmayacaktım ama canım Profesörüm Miss -McGonagall- beni bölüm yazmaya baya bir teşvik etti. Gerçi o bölüm atarsam Gryfindor'a 5 puan vereceğini söyledi ama bu bölüm 2 bölüm uzunluğunda olduğu için belki bir 10 puan...

Bol Jily'li bir bölüm oldu bence. Lily'den sonunda biraz duygu belirtisi görüyoruz ha?

Continue Reading

You'll Also Like

171K 9.2K 60
Oynanılan her oyun er ya da geç bitmeye mahkumdur..
15.9K 1.7K 11
Allison Argent için yazılan 10 mektup. Stiles Stilinski Lydia Martin Isaac Lahey Chris Argent Melissa McCall Kira Yukimura Liam Dunbar Derek Hale Mal...
9.2K 510 10
Derry Kasabasına yeni taşınan Luna,hiç arkadaşı olmayacağını biliyordu ama öyle olmamıştı.6 Arkadaşa sahipti.Bir de sevdiği gözlüklü,çok konuşan çocu...
5.6K 192 6
Dean, Sam ve Castiel tüm olanlardan sonra büyük bir faciayla karşılaşıyorlar... Saldırıdan kurtarılan tek kişi olan Hayley, Dean ile birlikte ava çık...