you are the white swan /// he...

By lauvrra

4.2K 442 807

sadece bilmek istiyorum hayatimin neden bu kadar duz ve sade oldugunu, hayatima renk katicak bir seyin neden... More

#1
#2
#3
#4
#5
#6
#7
#8
#9
#10
#11
#12
#14
you're the white swan 🦢
bonus ⭐

#13

217 23 66
By lauvrra

Jake ile beraber dışarı çıktık. Sonrasında aklımıza diğerlerini de çağırmak geldi. Herkesi aradık ve sahilde oturup bir şeyler içeceğimizi söyledik. Herkes bir şeyler getirecekti. Ben de Jake ile beraber markete gittim ve herkese yetecek kadar alkol aldık.

"İçebiliyor musun gerçekten Sim Jaeyun"

"Neden içemeyeyim, herkes iyi bir içici olduğumu söylüyor"

"Neyse sarhoş olursan da benim işime gelir"

Diyip güldüm. Hafifçe omzuma vurdu ve yolumuza devam ettik. Sahile vardığımızda çoktan herkes gelmişti. Kuma bir şeyler serdik ve oturduk. Jay gaz lambası getirmişti sırf havalı olsun diye. Niki'de minik hoparlörünü getirmişti ve şarkı açıp sadece içtik. Niki ilk defa bizimle içiyordu. Artık 18 yaşına basmıştı bile. Ahh cidden çok çabuk büyüdü diye geçirdim içimden.

"Nikimizde büyüdü artık bakın bira içiyor"

"Bana bebek muamelesi yapma Jay hyung"

"Sen oldu bitti bebektin Niki"

"Ah cidden bu yaşlılarla neden takılıyorum"

"Yaşlı dediğin insanlar 20 yaşında insanlar"

"Sus Heeseung hyung, yaşlısınız"

Hepimiz gülüştük. Bu anın tadını çıkarıyorduk. Hep arkadaşlarım olmasa da olur diye düşünürdüm ama şu an kendimi çok şanslı hissediyordum. Hepimiz dalgaların kıyıya vuruşunu izliyorduk. Yıldızlarda çok güzeldi. Yıldızlar en iyi gece bu saatlerde güzel gözüküyordu. Jake'i kontrol etmek için baktım ve ağlıyordu.

"Ya, neden ağlıyorsun"

Herkes dönüp Jake'e baktı.

"Çünkü çok mutluyum ühühü"

Herkes farketmişti ki Jake sarhoş olmuştu.

"Cidden Jake, sarhoş olmanın sırası mıydı"

"Şşşt, sen sus Kim Sunoo"

Eliyle Sunoo'ya sus işareti yapmıştı. Biraz daha içtik ve baktığımda, Niki ve Jungwon da sarhoş olmuştu.

"Ahh cidden madem sarhoş olucaksınız limitinize göre için"

"Heeseung sen Jake'i götür eve ben Jungwon'u bırakırım"

"Ben de şu iki veledi götüreyim Niki zaten kör kütük sarhoş"

"Ben veled değilim Sunghoon hyung"

"Konuşcağına Niki'nin kolunu omzuna at da bana yardım et beraber götürcez bu koca oğlanı"

"Off Niki of"

Herkesle vedalaştıktan sonra Jake'in kolunu omzuma attım ve eve doğru yürümeye başladık.

"Seeeeeevgiliiiiiiiiiim"

"Efendim"

"Sen, sen sanki çooooook yakışıklı gibisin"

"Hahajajqhaja öyle mi"

"Bi dakika yaaa, sen benim sevgilim misin ki"

"Ah Jake, ah"

"Dudakların ne güzeeeeelmiş"

"Öpmek ister misin"

"Ollllmaz, sevgilim duyarsaaa bana kızabilirrrrr"

"Senin sevgilin benim Jake"

"H-Hayır benim sevgiliiiim taaaaa Rusya'da"

"Geldi ordan"

"Geldi mi???"

"Evet"

"Sen nerdeen biliyosunnn hmmm??"

"Çünkü o kişi benim"

Jake durdu. O durunca ben de durdum, bana baktı. Bir anda elleriyle yanaklarımı sıkmaya başladı.

"AAAA SEVGİLİMMMMM HOŞGELDİİİİİN"

Sıkıca bana sarıldı. Onun bu hallerine gülüyordum. Sonunda eve vardığımızda onu Seyoung teyzeye teslim ettim ve eve döndüm. Odama geçtiğim gibi uyudum çünkü çok yorgundum.

Sabah kalktığımda telefonuma bildirim gelmişti.

beomgyu

beomgyu
heeseung
napiyorsun
03.55

heeseung
ah özür dilerim
uyuyordum

beomgyu
sorun degil tahmin etmistim
gunaydin

heeseung
gunaydin
bir sey mi oldu

beomgyu
olmadi sadece
sadece konusmak istemistim ondan yazdim

heeseung
anladim

beomgyu
ee jake ile araniz duzeldi mi

heeseung
evet

beomgyu
senin adina sevindim
ama unutma heeseung sevdigin insanin hatalarini gormezden gelirsen sonucunda sen uzulursun

heeseung
biliyorum beomgyu

beomgyu
iyi o zaman ben sadece hatirlatmak istedim
sonra konusuruz
gorusuruz

heeseung
gorusuruz
okundu

Telefonu bırakıp kahvaltı yapmak için mutfağa gittim. Annem bir şeyler hazırlıyordu.

"Günaydınn"

"Günaydın anne"

"Bakıyorum da barışmışsınız"

"Evet... sonunda"

"Senin adına sevindim"

"Teşekkürler anne"

"A bu arada sana bir haberim var"

"Ne haberi"

"Babanla birlikte tatlı dükkanı açmaya karar verdik"

"Aa süper"

"Yalnız Heeseung-ah"

"Hm?"

"Senin de artık işe girmen gerekmiyor mu? Üniversite de okumak istemediğinden biraz zor iş bulursun ama"

"Ben müzik üzerinden ilerlemek istiyorum anne"

"O zaman konservatuvar okuyabilirdin oğlum"

"İstemiyorum, hayatımı okullarda geçirip yaşamımı kısıtlamak istemiyorum"

"Peki madem öyle ne yapacaksın"

"Sanırım bu Music Store'larda iş bulup sonra kendi Music Store'umu açıcam"

"İyi o zaman"

Kahvaltımı yaptıktan sonra Jake ile beraber Niki'nin evine gittik. Niki Jake'le beni evine davet etmişti, nedenini bende bilmiyordum ama Jake'i arayıp sormuş.

"Niki neden bizi çağırıyo ki? Bir şey mi olmuş"

"Ben de bilmiyorum ki. Sabah beni aradı hyung acil Heeseung hyung ile birlikte bana gelebilir misiniz diye ben de tamam dedim"

"Neyse gidince görücez"

Niki'nin evine gelmiştik. Zil'i çaldık ve Niki bizi karşıladı.

"Siz geçin oturun, ben bir şeyler getiricem"

"Tamam"

Niki'nin dediği gibi oturduk ve gelmesini bekledik. Niki elinde atıştırmalıklarla geldi ve önümüze koydu.

"Noldu Niki? Neden çağırdın bizi"

"Evet özellikle de ikimizi"

"Şöyle ki hyunglarım. Biliyosunuz ki benim doğum günüm 1 hafta sonra. Biliyosunuz değil mi"

"Şey-"

"Öhöm"

"Sizin ben... neyse neyse. İşte ben aramızda bi tane doğum günü partisi vermek istiyorum"

"Bu muydu"

"OFF Bİ SÖZÜMÜ KESMESENE HYUNG"

"Bağırma sevgilime"

Jake beni koruyunca hoşuma gitmişti ve gülmüştüm. Niki de bize göz devirmişti.

"Dün akşam... Sunghoon hyung Sunoo hyung ile beni evime bırakmak için beraber gelmişlerdi. İkisi de birbirleriyle flört ediyo gibilerdi ben de bir anda Sunoo hyunga lütfen flört ediceksen benimle et dedim"

"N-nasıl yani"

"Şey ben uzun zamandır Sunoo hyungtan hoşlanıyorum. Size sormak istedim çünkü Jay hyung ve Jungwon hyunga sorsam yanımda flörtleşip durcaklardı. Doğum günümde vereceğim partide Sunoo hyunga açılmak istiyorum ama sanırım Sunghoon hyung da ondan hoşlanıyor"

"Sunghoon ondan hoşlanıyor mu bilmiyorum ama öyle bir şey olsa bana söylerdi sanırım"

"Söylemedi mi"

"Yok bir şey söylemedi"

"Şuna bak Niki büyümüş de birilerinden hoşlanıyor yaa"

"Offf yapmayın şu bebek muamelesini"

"Neyse neyse, bunu mu söyleyecektin bize"

"Ee şey... Evet"

"Ben Sunghoon'un ağzını ararım ama baktım o da hoşlanıyo ne sana yardım ederim ne de ona"

"Tamam Heeseung hyung teşekkürler"

"Bu arada bu arada eğer doğum gününde açılcaksan biz gittikten sonra açıl. Baş başa olun yani"

"Evet Jake haklı"

"Öyle yaparım. Teşekkürler geldiğiniz için"

"Rica ederiz"

Jake ile beraber Niki'de biraz daha vakit geçirdik ve evden ayrıldık. Beraber eve doğru yürümeye başladık.

"Sence Sunoo Niki'ye karşı bir şeyler hissediyor mu"

"Yani bilmiyorum, sen yokken daha da yakınlaştılar ama Sunghoon'la flört ettiğini de görmemiştim hiç"

"Bence onlar flört etmedi, Jungwon'un arkadaşı sonuçta Sunghoon ile yakın olması normal ki Sunghoon daha önceden de tanıyordu Sunoo'yu. Bence Niki o sarhoş kafasıyla yanlış hatırlıyor"

"Olabilir"

Sonunda eve vardığımız da Jake beni evine çağırdı ve gittim. Jake kendini hemen yatağına attı. Ben de çalışma masasının sandalyesine oturdum.

"Ahh cidden yoruldum. Artık kış gelmeli"

"Kışı seviyor musun"

"Evettt en sevdiğim mevsim"

"Rusya'da çok kar yağıyordu ve her yağdığında seninle karın tadını çıkarmayı hayal ediyordum"

"Umarım bu kış bu hayalini gerçekleştiririz"

"Umarım"

Diyip ufak bir gülüş attım. Jake yatağından kalktı ve bana doğru yürümeye başladı. Şaşkınlıkla onu izlerken kucağıma oturdu.

"Az önce gülümserken o kadar seksiydin ki"

"Ah, öyle mi"

Jake parmaklarıyla dudağıma dokunmaya başladı. Daha sonra yüzüme düşen saçlarımı gözümün önünden ayırdı. Ben de kollarımı beline dolamıştım. Jake dudağıma doğru yavaşça yaklaştığında öpüşmeye başladık. Artık ikimiz de reşit olduğumuz için daha fazlasını yapabilirdik. Jake kucağımda ileri geri hareketler yapmaya başladığında onun bu an olduğunu anlamıştım.

"Şu an seni çok arzuluyorum Sim Jaeyun"

"Bu arzunu karşılayacağım Lee Heeseung"

Öpücüklerimiz derinleştikçe daha da zevk alıyorduk. Neyse ki evlerinde kimse yoktu. Öpücüklerimi Jake'in boynunda derinleştirip izler bırakıyordum. Daha sonra onu kucaklayıp yatağa götürdüm. Üstünü çıkardım. Ben öpücüklerimi Jake'in göğüslerinde gezdirirken Jake gömleğimin düğmelerini açıyordu. Sonunda açtığında gömleğimi fırlattı. Öpücüklerimi göğsünden aşağısına indirdim. İnlemelerini bu sefer tutmuyordu. Daha sonra Jake yine kucağıma çıktı ve bana sürtünmeye devam etti.

"Jake artık dayanamayacağım üzgünüm daha fazlasına ihtiyacım var"

"Ben de istiyorum, kendimden geçmek istiyorum"

⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯

ay bu bolumde juicy yazmak yoktu aklimda tamamen spontane gelisti ve baya bi juicy oldu sanki bu 😧😧 neyse neyse umarim bu bolumu de begenmissinizdir belki atarim yeni bolumu bugun iyi okumalarr💞💞

Continue Reading

You'll Also Like

1.3K 243 15
Kimseler gibi değildi,hiçliğin ortasındaki güneş gibi doğdu evime, saf sevgiyle boyadı tenimi, sevişirken sevildim ilk defa. Ben ve bütün gezintiler...
433 59 8
"Yanımda kalacağına söz vermiştin, Han Taesan."
223K 11.2K 67
Oynanılan her oyun er ya da geç bitmeye mahkumdur..
145K 6.7K 72
"Komşum ünlü bir futbolcu. Fazla yakışıklı ve bunun da fazlasıyla farkında. Üstelik inatçı keçinin teki, tam anlamıyla gıcık ve çekilmez biri. Başta...