Güneş yavaş yavaş aydınlandığında yanında hissettiği kıpırtıyla gözlerini araladı, Ali çoktan uyanmıştı çünkü kendi gözleri yorgunluktan kapanmak üzereyken o doğrulmaya çalışıyordu.
"Nereye?" diye sordu boğuk sesiyle.
"Eve gitmem lazım, Mert'in bugün aşısı vardı. Sağlık ocağına götüreceğim." dedi Sivaslı ayağa kalkıp, çıplak vücudu gözlerinin önüne serildi.
Akif bir şey demeden üzerini giyinmesini izledi, acelesi olduğu belliydi. Pantolonu giyip düğmesini kapattı, kemerini taktı. Kazağını kafasında geçirdi ve ardından aşağı çekiştirdi.
"Buranın günlüğü çok para değil mi?" diye sordu kenardaki koltuğa oturup çoraplarını giyerken.
"Biraz."
"Hep burada kalamazsın." dedi Sivaslı kafasını kaldırıp kendisine bakarken.
"Evet, bu yüzden buralarda eşyalı bir ev tutacağım." dedi Akif, bunu az önce düşünmüştü.
"Bana sormadan yer ayarlama, kazıklanma." dedi Ali ayağa kalkıp, kazağını ve boğazlısının yakasını düzeltti.
"Salak değilim Sivaslı." dedi kaşlarını çatıp, ardından kalkıp kenarda duran baksırını giydi.
"Estağfurullah canım." dedi Ali gülerken.
Pantolonu giyip fermuarını kapattı, üstünün çıplak olmasında bir sakınca yoktu.
Ali telefonuna bakıp cebine koyduktan sonra hızla komodinin üzerine gidip yüzüğünü taktı. Akif yüzük takılı eline bakınca sıkıntılı bir nefes aldı.
"Akşam yanıma gelecek misin?" diye sordu onun yanına adımlayıp.
"Gelemem, akşama annesi ve babası geliyor oturmaya. Evde olmam gerekiyor."
Akif oflayınca kısaca baktı ve bir şey demeden montuna ilerledi. Siyah montunu seri bir hamleyle giyindi. Yanına gelip çıplak göğsüne yumuşak bir öpücük kondurdu.
"Kocanı uslu uslu bekle burada tamam mı?" dedi söz almak istermiş gibi.
"Tamam Ali." dedi bıkkın bir sesle.
"Aferin." deyip bu sefer yüzüklü eliyle ensesinden tutup dudaklarını alnına bastırdı öpüp geri çekildi. "Görüşürüz aşkım."
Akif'in aşkım ithafıyla afalladı.
"Görüşürüz Ali." dedi yalnızca.
Ali kısaca yüzüne baktı ve ardından kapıya ilerledi. Dışarı çıkıp arkasından kapıyı kapattığı an Akif bomboş odada, dünden kalan anılarla başbaşa kaldı.
---
Akif: Napıyorsun?
Akif: Götürdün mü çocuğu?
Sivaslı: Gittik çoktan aşısını oldu
Akif: Çok ağladı mı?
Sivaslı: Ağladı da annesi susturdu kucağında
Akif: İyi bari
Sivaslı: Sen napıyorsun?
Akif: Otelin bahçesinde oturuyorum
Sivaslı: Gezip dolaşsaydın biraz
Akif: Dışarı çıkacaktım ama otelin otoparkında biriyle arabalar hafifçe sürtüştü, kavgaya giderken adamla kanka oldum
Akif: Kaç saattir sohbet ediyoruz
Akif: Eski sevgilisini bile anlattı
Sivaslı: Yok ya
Akif: Evet
Akif: Ama bekâr, merak etme yani bakmam ona.
Sivaslı çevrimiçi.
Sivaslı yazıyor...
Sivaslı: İsteyerek söylemediğimi biliyorsun
Akif: Tamam sıkıntı yok aniden aklıma geldi ağzına sıçmak istedim
Sivaslı: Afjjsjfjshdjahdhshdh
Sivaslı: Boynum yine mosmor olmuş
Sivaslı: Saklamak zorundayım
Akif: Ben sergiliyorum adama
Akif: Sevgilin haşinmiş dedi
Sivaslı: Öyledir, gelirse ananı siker de
Akif: Salak...
Sivaslı: Neyse Ahu salata yap dedi
Sivaslı: Onu yapmaya gidiyorum
Akif: Ok
görüldü ✓✓