opın dı dor reynmen opın dı door
açın kapıyı biz geldik osmişimle çdmsçsmsösn
sınır 320 yorum 150 oy
sevdenotfound ve hamideAsi 'ye ithaftır. 🤍🫂
💉
Elimdeki taşı dereye atıp ilerlemeye devam ederken anneme video atmak için telefonumu çıkardım ama az ileriden gelen Osmiş'in sesi ile gülerek ona baktım. "Orzunun zereğleeeeri aksa yukariğya ğaksa."
Bana sırıtarak geliyordu. Devam ettirdim. "Vermem seni ellere, Ordu üstüme kalksa."
Az kalan yolu üstüme doğru koşup bitirdi ve hızla sarıldı. Dengemi koruyup ondan az yükseğe çıkıp yüzüne baktım. "Nereden öğrendin bu şarkıyı?"
"Zoğukan."
"Anlamadım?"
"Var ya d diyil z deyen çocuk."
"Cerrah da olsan sosyal medyadan geri kalmıyorsun demek ki."
"E heralde aşko." dediğinde kahkaha atıp yanaklarını sıktım. "Bebeksin sen bebek!"
"Aslı sen bebiş." deyip beni bir anda kucakladığında boynuna kolumu sardım. "Ne yapıyorsun ya ödüm koptu!"
"Ödün ne?" diye saf saf yüzüme bakarken gözlerimi kırpıştırdım. "Deyim."
"Anlamiyom diye bilerek yapiyon demi?" Homurdanarak kucağında ben ile yürürken ayaklarımı sallayıp kafamı geri attım. "Bugün çok güzel bir gün."
"Si, evlilik günü gibi demi?"
Sorgularcasına yüzüne bakarken durup yüzüme eğildi. "Evlenek bugün."
Öptürmeden geri çekilip kafasını tuttum. "İki dakika ciddi dur olum."
"Ciddiyim kızım." diye kaşlarını çattığında gerçekten ciddileşmesiyle gülümseyip alnından öptüm. "Tamam kızma şaka yaptım."
"Yapma." Kaşları çatık, bana dik dik bakmaya devam ediyordu.
"Ok." dedim tek kaşımı kaldırıp kafamı çevirirken. "İndir beni."
İtiraz etmeden anında indirdiğinde yüzüne baktım. "Mal."
"Sen mal."
"Hayır sen."
"Malın altinda kal."
Dediğiyle şaşkın şaşkın yüzüne bakarken ellerimi tutup dua eder gibi kaldırdı. "Amin de."
"Ay hoşt." Elimi çekip ilerledim. "Yararlı şeyler öğrenmek yerine nerde bel altı varsa onu öğren zaten pis köpek."
"Hrr." diye kalın bir ses çıkararak peşimden koşmasıyla ben de koşmaya başladım. "Ay kudurdu, git başımdan hoşt!"
Koştuğum için önümü göremiyordum ama biz doğadan korkmayız doğa bizden korksun. Tehlikeliyim, belalıyım diyorum neden inanmıyorsunuz?
"Dur düşçen!" Kolumdan tutulmamla beni kendine çekmesi bir oldu. "Aptal, yemicem seni. Niye kaçiyon?"
"Yiyeceksin biliyorum."
Gülüp arkamdan boynumdan öptü. "Si, yiycem."
Elimi tutup derenin kenarına götürdü. "Sene bişi anlatçam, ondan koştum geldim yanna."
"Dedikodu mu?"
"He." Derenin kenarına taşa oturup benim oturacağım taşı da temizledi. "Otur."
Yanına oturduğumda bana dönüp heyecanla ellerini birleştirdi. "Noldu biliyon?"
Kafamı iki yana salladığımda aşırı bir heyecanla konuştu. "Mert ve Hayatiyi şey yani Hayati hayır Hayat'ı sebişirken gördüm."
"Ne?!" diye cırlayıp gözlerimi büyüttüm. "Nasıl?!"
"İneklerin yemek odasi var..."
"Samanlık?"
"Si si, ordan ses geldi. Ben de bakdim."
"Nasıl seslerdi?" dedim dehşetle elim alnıma giderken.
Sırıtıp bana yaklaştı. "Gösterim mi?"
"Ay hayır ya defol."
Gülerek geri çekilip cebinden sigara paketi çıkarıp bana uzattı. "İster misin?"
"Hayır ya ne güzel doğadayız, sen de içme." deyip elinden paketi aldığımda kafa salladı. "Tamam."
Arkasına yaslanıp suya minik bir taş attı. "Kavga ediyorlar ben de merak edip izledi," Ellerini kaldırıp gösterdi. "Bak bu kadar yakindiler."
Görmediğimi bildiği için ellerini gözüme yaklaştırdı. "Bak aşkim bu kadar."
Gülerek elini öptüm. "Oğlum o kadar şekersin ki çok kötü bir olayı bile güzel anlatırsın." Uzanıp yanağından öptüm. "İyi ki benim kocamsın."
"Kocansın mıyım ki?"
"Evet, kocamsın."
"Tamam o zaman." deyip tatlı tatlı yüzüme bakarken ellerimi belime uzattı. "Gel."
Bacaklarının üstüne yan bir şekilde oturttuğunda kafamı omzuna yasladım. "Niye kendimi sürekli senin tepemde buluyorum?"
"Hep bulcan daha dur."
Karnını cimciklediğimde kahkaha atarak elimi ittirdi. "Utanma çapçik."
"Şapşik."
"Hayır çapçik." Elini karnıma sardı. "Benim konusmami düzeltme, ben düzgün konuşuyor zaten."
"Pardon İngiltere prensiyle mi görüşüyorum?"
"Neşterim olamaz o benim." diye ciddileşti. "İngiltere prensi bana kurban olsun."
"Tüm kötü prensler sana kurban olsun, Allah elini neştersiz, beynini zekasız bırakmasın yiğidim."
"Aynen öyle, en mükemmel benim."
Gülerek kafamı kaldırdım. "Hadi bana ispanyolca öğret."
"Repite después de mi."
"Ne?"
"Dedimi söyle diyom of niye anlamıyon?"
Kaşlarımı çattım. "Ana dilim İspanyolca mı, nereden anlayım?!"
"Okey, lo siento. (Tamam, özür dilerim.) Tekrar et."
"Okey, lo siento."
Gözlerini bana çevirip tuhaf bakışlar attı. "No mi amor, me malinterpretaste. repite ahora. (Hayır aşkım, yanlış anladın. Şimdi tekrar et.)"
"Anlıyorum Ric."
Sabır çeker gibi bir şeyler mırıldanıp gözlerini tekrar bana çevirdi. "Tekrar et tamam?"
"Tamam."
Biraz düşünüp sırıttı ve boğazını temizleyip yüzüme baktı. "Te deseo."
Dediğini tekrar edince başka bir şey daha söyledi. "Quiero casarme contigo, ahora mismo."
Dediğini biraz zor da olsa tekrar edince kafa salladı. "Tengamos bebes."
Dediğini yine tekrar edince sırıtan yüzüne baktım. "Ne demek bunlar?"
"Çok guzel şeyler."
"Ne işte?"
"Guzel şeyler işte." Telefonunu çıkarıp bana gösterdi. "Video çektim, sana atim de unutma okey?"
Kafa sallayıp telefonu elime aldım ve kendi telefonumu çıkarıp çeviriyi açtım. Videodan sesi açıp anlamlarına bakacaktım.
"Seni arzuluyorum." Robot kadın sesi ile sinirle ama gülmemr çabalarımla yüzüne baktım. "Aşkitom sen ne içiyorsun benimle buluşmadan önce? Ne bu azgınlığının sebebi?"
"Kanki bi içtik herkes hupiter."
"Jüpiter o."
"Sipanyca hüpiter Allah Allah."
Göz devirip diğer cümleyi okuttum. "Seninle evlenmek istiyorum, hemen."
"Hep sözde söylüyon Osmiş, icraat lazım."
"Ne diyon kizim anlamiyom anlamiyom!"
"Sus."
"Damam."
Diğer cümleyi dr okutup yüzüne baktım. "Hadi bebek yapalım mı Ric, evlenmeden olmaz diyorum sana."
Eli cebinde giderken konuştu. "Sana evlenek diyom ya işte." Elindeki şeyi yüzümün hizasına getirip gülümsedi. "Benimlen evlenir misin?"
💉
benim yazdığım evlilik teklifleri hep çok ilginç oluyor, asla romantik olamıyorumÖDNSMSNSLSNSLKSŞSNS