Yaşatamadım / AyBer

By ahsenyilmaz1912

15.8K 1K 6.3K

Belki de yanlıştı doğrularım Aşkını, sevgini sorguladım Yolların kapalıydı zorlamadım Öldürdüm çiçeğimi 🥀... More

0.0
0.1
0.2
0.3
0.4
0.5
0.6
0.7
0.8
0.9
1.0
1.2
1.3
1.4
1.5
1.6
1.7
1.8
1.9
ÖZEL BÖLÜM

1.1

657 50 404
By ahsenyilmaz1912

Selamm. Yine yeniden ben 💙

Bu hafta bölüme doyduk bence. Bu yazar artık ders çalışmaya kaçar 🧚

Bölümü duygusal müzikle yazarken yine darmadağın oldum. Aynı etkiyi yaşamak isteyenler duygusal bir müzik açmayı unutmasın 🥺

Hadi geçelim bakalım bölüme!!

Yıldıza basmayı ve yorum yapmayı unutmayın 🍀

****

Berk patlamış mısır almak için elini mısır kasesine uzatacakken hafifçe titremeye başlayan elini geri çekip sertçe yutkundu.

Akşam yemeğinde midesi bulandığı için annesinin isteği üzerine ona belli etmeden zar zor bir şeyler yiyebilmişti. Kendisini halsiz hissettiği için odasına çıkıp dinlenecekken sevgilisinin elindeki filmi heyecanla sallaması ile ilerleyememişti.

Heyecanla gösterdiği film çok önceden beraber izlemeyi kararlaştırdıkları filmdi. Yani o daha hasta olmadan...

Anlaşılan sevgilisi de sırf ona moral olsun diye almıştı o filmi.
Hayallerinden birini gerçekleştirmesine yardımcı olmak için belki de.

Şu an bir kolunun altında annesi diğerinde sevgilisi vardı ve bu an her şeye bedeldi.

Ayla:
" Üff çocuklar oturdum izliyorum ama bu ne Allah aşkına? Bir romantik film falan yok muydu? Bu ne ya?! İçim şişti."

Berk:
" Biz farklı bir çiftiz anneciğim. Öyle vıcık vıcık şeyler bize göre değil. Üzgünüz."

Aybike:
" Ama ben başta uyardım Ayla Teyze. Sen severim dedin."

Ayla:
" Buraya kadar çocuklar yok valla olmuyor. Siz baş başa izleyin aksiyonlu filminizi."

Berk ayağa kalkacak olan kadını son anda durdurdu.

Berk:
" A-Anne dur bir dakika! Şu sehpanın üzerindeki fotoğraf makinesi ile çeksene üçümüzü bir."

Berk annesinin dolu gözlerle ona bakması ile gülümsedi.

Berk:
" Hiç üçümüzün olduğu bir fotoğraf yok ya ondan istiyorum. Ee biliyorsun çekmeyi sevdiğimi de. Şu köşeye koyarız güzel durur."

Ayla fotoğraf makinasını burukça eline aldı. Eskiden kendisi için bir hobiydi fotoğraf çekinmek. Herkes gibi o da severdi, eğlenirdi.

Ama artık oğluyla birlikte çektiği her fotoğraf acı veriyordu ona. Normal insanlar lafta hatıra olsun diye çekiniyordu. Bakıp mutlu hallerine gülümsemek için. Ama onun için bu gerçekten böyleydi. Hatıraydı...

Belki de çok kısa bir süre sonra oğlunu yalnızca fotoğraf ve videolarda görecekti. Sadece oradan sevebilecekti oğlunun kızıl saçlarını.

Ayla:
" E- Eee madem çekmeyi seviyorsun sen çeksene. Al bakalım."

Berk yumruğunu sıkıp gülümseyerek başını iki yana salladı. Şu an bu ellerle yapamazdı.

Berk:
" Çok uyanıksın tatlım ama yemezler. Selfie çekinirken hep en kötü kamerayı tutan çıkar. Olmaz ben tutamam."

Ayla:
" Bak sen şuna ya! Uyanık! Ama sana inat güzel çıkacağım oğlum. İyi izle. Aybike kızım saçım nasıl? "

Aybike:
" Her zamanki gibi çok güzelsin Ayla Teyze. Ben nasılım peki? "

Ayla× Berk:
" Çok güzel! "

Aybike utançla gülümseyip başını kızılın omzuna koydu. Berk diğer omzuna da annesinin başını yaslaması ile derince gülümseyerek kollarıyla ikilinin omuzlarını sardı.

Ayla:
" Gülümseyin ! "

Kameraya acı dolu gülümseme sunan üç kişi...

🍀

Berk filmin sonunda bitmesi ile derince bir nefes aldı. Çok yorulmuştu.

Aybike:
" Berk? Kaç kere yorulduysan kapatalım dedim inatla devam ettin. Şu gözlerinin hâline bak."

Berk:
" İ-İyim Aybikem de omzunu bana verirsen daha iyi olabilirim sanki."

Aybike başını omzuna dayar dayamaz gözlerini yuman kızılla burukça gülümsedi. İyiyim desede değildi işte.

Aybike:
" Berk ? "

Berk:
" Hıı? "

Aybike:
" Gerçekten iyisin değil mi? "

Berk:
" Hı hı."

Aybike bir süre sonra yeniden döndü kızıla. O böyle sessiz durunca tedirgin oluyordu.

Aybike:
" Tatlım? "

Berk:
" Hıı ?"

Aybike:
" Uyudun mu diye merak ettim de."

Berk:
" Sürekli seslenmezsen belki tatlım."

Aybike:
" Tamam tamam,sustum. Uyu hadi."

Aybike biraz sonra kulaklarına dolan düzene girmiş nefes sesleriyle derin bir nefes aldı. Kızılın saçlarına dudaklarını bastırıp başını yan yatırarak kızılın başına yasladı. Artık o da uyuyabilirdi sanki.

🍀

Ayla:
" Aybike, Berk nerede kızım? "

Aybike:
"En son Ahmet Abi'nin yanına gidip geleceğim demişti. Yanındadır herhalde."

Ayla:
" Bir gidip bakayım ben şuna! Daha ilaçlarını içmeden arabayı falan kaçırır mazallah! "

Aybike:
" Sen otur Ayla Teyze ben bakarım şimdi."

Aybike bahçeye çıkıp etrafına göz gezdirdiğinde ilerde, elinde boya kutuları ile birlikte ağaç evinin önünde duran kızılın yanına adımladı.

Aybike:
" Berk? Ne yapıyorsun burada elinde boya kutularıyla birlikte? "

Berk dolu gözlerle karşındaki ağaç eve bakıp gülümseyerek sevgilisine döndü.

Berk:
" Küçükken sığındığım ağaç evim. Sana bahsetmiştim hatırlıyor musun? Biraz eskimiş de onarıp boyayayım dedim."

Aybike kızılın yaptığı şeyin, bilmediği bir sebebi olduğunu anlarken onu üzmemek için işi alaya vurmaya karar verdi.

Aybike:
" Koca adam oldun hâlâ ağaç evde mi oynayacaksın? Yaş kaç Berk Efendi?"

Berk:
" Kendim için yapmıyorum ki!"

Aybike kaşlarını çatıp merakla kızıla baktı. Kimin için yapıyordu ki?

Berk:
"Ş-Şey... Küçük Berk her zaman ağaç evinin mavi olmasını isterdi de. Geç de olsa onun dileğini gerçekleştireyim dedim."

Aybike gözleri dolu dolu gülümseyerek fırçanın tekini eline aldı.

Aybike:
" Hadi o zaman başlayalım boyamaya!"

🍀

İkili yorgunlukla yerde, yaprakların arasında uzanmış boyası bitmiş ağaç evini izlerken Berk gözünden süzülen yaşla sertçe yutkundu.

Kızın sesiyle hızla gözlerini kurulayıp gülümsedi.

Aybike:
" Çok güzel oldu. Mutlu oldu mu bari içindeki küçük Berk?"

Berk:
" Oldu tabi! Hem biliyor musun Cango'yu da burada bulmuştum? "

Aybike merakla kızıla bakarken Berk yanında uzanan kızı kendisine çekip kollarını bedenine doladı sıkıca.

Berk:
" Bir gün yine annemle babam kavga edince koşup buraya saklandım. Merdivenin en üst basamağındayken sesini duydum. Çok ürkekçe çıkıyordu sesi. O da benim gibi yalnız başına oraya sığınmıştı. Korkuyordu... "

Aybike:
" O zaman daha yavruyken buldun onu? "

Berk:
" Evet! Küçücüktü Aybikem. Köşede bir yere saklanmıştı. Beni görünce başta bir ürktü ama onu sevdikçe alıştı bana. Birbirimizin arkadaşı olduk. Bakma sen ona kızım dediğime. O benim en yakın arkadaşım, sırdaşım."

Aybike gözünden süzülen yaşla dudaklarını hızla birbirine bastırdı. Anlaşılan sadece Ayla Teyze ve o değil. Cango'da kimsesiz kalacaktı.

Berk:
" Annemden birkaç gün sakladım onu burada. Gizli gizli süt ekmek falan taşıdım. Sadece ikimize ait bir oyun alanımız vardı.Bir gün yakalandım tabi anneme. Çok kızar dedim ama kızmadı. Benim ufaklık ona da sevdirdi kendisini. Sonra da bizimle yaşamaya başladı işte."

Aybike başını kızılın göğsünden kaldırıp kıkırdayarak gözlerinin içine baktı.

Aybike:
" Sevilmeyecek gibi değil ki! Pufuduk pufuduk. Ama bence sende bir şeyler yapmışsındır. Sadece tatlılıkla olmaz bu."

Berk:
" Hmmm? Biraz, çok az gözlerimi doldurmuş olabilirim tabi."

Aybike:
" Al işte demedim mi? Küçüklükten geliyor senin şeytanlık!"

Berk:
" Aşk olsun Aybikem ne şeytanlığımı gördün?"

Aybike tek kaşını kaldırıp imayla kızıla baktı.

Aybike:
" Sayayım mı? "

Berk kıkırtılarına engel olamazken kızı yeniden kendisine çekip sıkıca sarıldı. Aybike alnına bastırılan dudaklarla sevgilisi gibi derince gülümsedi.

Berk:
" Kanımda var yapacak bir şey yok tatlım."

Aybike:
" Yapma da zaten. Ben o kızıl şeytana vuruldum."

Berk:
" İyi ki..."

Aybike:
" İyi ki... "

🍀

Aybike sevgilisinin gizlice, kimseye görünmeden evden çıkması ile kaşlarını çattı. Ne yapıyordu?

Berk hızla garaja gidip köşede duran motoruna baktı dolu gözlerle. Babasının ona 19. ,son yaş günü hediyesiydi. Ölmeden önce ona son hediyesi... Babasının ölümünden sonra hiç kullanmak nasip olmamıştı ama artık babası için bir kez olsun sürmek istiyordu.

Geçen sefer yağmuru hissettiği gibi bugün de rüzgarı hissetmek istiyordu. Saçında, teninde o rüzgarın serinliğini hissettmek istiyordu.

Yarın da belki güneşi... Bir daha asla hissedemeyeceği şeylere dokunmak istiyordu.

Motorunu garajdan çıkarıp bindiği sırada karşında gördüğü ela gözlü kızla sertçe yutkundu.

Aybike:
" Bir yere gidiyorsunuz galiba beyefendi? Hem de motorla! "

Berk:
" Aybikem biraz dolaşıp geleceğim söz veriyorum. Çok sürmez."

Aybike:
" Berk yalnız başına, motorla olmaz. Arabayla git. Ahmet Abi de gelir seninle hem. Olmaz mı? "

Berk:
" Olmaz tatlım. Öyle bir şey değil bu lütfen."

Aybike:
" Berk başın falan döner! Ya kötü olursan? Olmaz, in hadi."

Ayla:
" Çocuklar neredesiniz?! Berk?! Aybike?!"

Berk annesinin gittikçe yaklaşan sesiyle birlikte hızla motoru çalıştırdı.

Berk:
" Özür dilerim tatlım! Bugün yapmam lazım bunu."

Aybike:
" Berk - "

Aybike açılan dış kapıyla hızla sevgilisinin arkasına atladı. Bu hâlde yalnız bırakamazdı onu.

Aybike:
" Bende geliyorum o zaman! Çabuk ol hadi yakalanacağız! "

Berk gülümseyerek elindeki tek kaskı kıza uzattı. Rüzgarı hissedebilmesi için kendisinin ihtiyacı olmayacaktı ne de olsa.

Berk:
" Sıkı tutun o zaman bebeğim! Sıradışı çiftin aksiyon dolu yolculuğu başlıyor! "

Ayla dışarıya adımını attığı anda bahçeden hızla çıkan motorla sinirle gözlerini yumdu.

Ayla:
" BERK! "

🍀

Aybike dizlerinde yatmış televizyon izleyen kızılın saçlarını okşadı burukça.

Motor sürerken yol boyunca kahkahaları kulaklarında yankılanmıştı. Ara sıra tek kolunu dışarıya açarak elini rüzgarla buluşturduğu sırada mutluluğu yüzünden okunuyordu.

Ama eve yaklaştıkça hastalığı yine kendini ona hatırlatmıştı. Her an ensesinde olduğunu...

Flackback

Berk dönmeye başlayan başı ve bulanıklaşan gözleriyle motoru hızla kenara çekti. Aybike korkuyla yolun kenarına doğru ilerleyen kızılın peşinden gittiğinde onun bir ağacın dibine çöküp kusmaya başlaması ile dudaklarından kopan hıçkırığa engel olamamıştı. Az önce çok mutlu değil miydi ki?

Yanına yaklaştığında onun hızla arkasına dönüp sırtını ağaca yaslayarak yüzündeki yorgunluğa ve alnındaki terlere inat gülümsemeye çalışması ile içinde bir şeylerin koptuğunu hissetti. O üzülmesin diye rol yapıyordu yine.

Berk:
" Çok iyiydi bee! Mükemmeldi değil mi Aybikem?! "

Aybike gözünden süzülen yaşlarla birlikte kızılın karşısına çömeldi. O da yorulmuştu rol yapmaktan. Gözyaşlarını içine akıtmaktan...

Genç adamı hızla kendisine çekip kollarını bedenine doladı.

Aybike:
" Yapma artık bunu kendine, yapma! İyi değilken sırf biz üzülmeyelim diye rol yapmayı bırak artık! Lütfen!"

Berk dudağından kopan hıçkırıkla dudaklarını hızla birbirine bastırdı. Yapmak zorundaydı. Hayran olduğu elaları da annesinin yeşillerini de hatıralarında yaşlı değil ışıl ışıl hatırlamak için rol yapmak zorundaydı.

Güçsüz kollarını yavaşça kaldırıp sevgilinin beline sıkıca dolarken dudaklarını omzuna bastırdı.

Berk:
" Ben iyiyim Aybikem. Gerçekten mutluyum ben. Sen yanımdasın, annem yanımda. Fiziksel olarak iyi değilim kabul. O da beni üzmüyor zaten. Sadece yoruyor. Ağlama artık ne olur."

Aybike çaresizce başını kaldırıp gökyüzüne baktı. Dileği ne zaman gerçek olacaktı ki ?

Flackback son

Aybike dizlerinde yatan kızılın gözlerinde gördüğü ışıltı ile hızla ekrana baktı. Sahil...

Başını heyecanla ona çeviren sevgilisi ile güçlükle gülümsemeye çalıştı.

Aybike:
" Ne isteyeceksin söyle hadi! Yine baktın kedi gibi."

Berk:
" Haftasonu için ailenden izin alabilir misin tatlım?"

Aybike:
" Alırım almasına da neden istiyorsun ki bunu ?"

Berk:
" Seninle kızgın kumlardan serin sulara atlamak için. Kütüphanedeki hayalim..."

Aybike yeniden dolmaya başlayan gözlerine lânet ederken güçlükle devam etti.

Aybike:
" Berk kışa gireceğiz! Nasıl olacak o, bu havada?"

Berk:
" Tatlım tamamen girmeyiz. Sadece dizlerimize kadar gireriz bizde. Olmaz mı? "

Aybike sevgilisinin heyecanı ile gülümseyip usulca başını salladı.

Aybike:
" Peki tatlım. Gidelim bakalım."

Berk hızla sevgilisinin dizlerinden kalkıp sıkıca kıza sarıldı.

Berk:
" Çok teşekkür ederim güzelim benim."

Aybike kızılın neşesi ile kıkırdayarak sevgilisinin sarılışına karşılık verdi.

Aybike:
" Tamam tamam, sakin!"

Ayla merdivenlerden aşağı inerken ikilinin kıkırtıları ile gülümsedi.

Ayla:
" Ne bu sevinç ?! Hayırdır? "

Berk:
" Haftasonu hep beraber tatile gidiyoruz anneciğim."

🍀

Berk arabanın yanına gelen ikiliyle şirin görünmeye çalışarak annesine baktı.

Berk:
" Arabayı ben kullanabilir miyim anneciğim? Hazır Ahmet Abi de yanımda. Ha ?"

Ayla:
" Motoru kaçırırken neredeydi bu tatlı dilin oğlum? İzin vermiyorum cezalısın."

Berk:
"Ama anne.. "

Ayla yanına gelip arkadan ona sarılan oğluyla ciddi görünmeye çalışmakta direnirken yanığına bırakılan öpücükle daha fazla dayanamayarak gülümsedi.

Ayla:
" Hemen yap şirinliğini de zaten. Geç hadi bakalım, geç! "

Berk:
" Canım annem ya! Çok teşekkür ederim."

Berk hızla annesinin yanağına yeni bir öpücük bırakıp sürücü koltuğuna atladı. O fikrini değiştirmeden hızlı olmalıydı.

Ayla:
" Kaçıran yok sakin! "

🍀

Berk lobide sevgilisinin hazırlanıp aşağı inmesini bekliyordu ileri geri yürürken. Biraz sonra yaklaşan adım sesleri ile sabırsızlıkla arkasını döndüğünde gördüğü şeyle serçe yutkundu.

Ona yıldönümlerinde aldığı elbise... Kızın vitrinde görüp hayranlıkla baktığı, onun da kıza süpriz yapmak için satın aldığı elbiseydi bu. Ve sevgilisi içinde inanılmaz güzel görünüyordu.

" Bana belli etmemeye çalıştın ama parlayan gözlerinden anladım çok beğendiğini. Bende çok merak ettim senin bu elbisenin içinde nasıl görüneceğini."

Aybike kızılın hayran bakışları eşliğinde utançla başını önüne eğip yanına adımladı.

Berk:
" Ç-Çok güzel olmuşsun tatlım. Çok yakışmış. Sana özel dikilmiş sanki."

Aybike:
" Çok teşekkür ederim beyefendi. Çok kibarsınız."

Berk elini kıza uzatıp gülümsedi.

Berk:
" O zaman buyrun hanımefendi. Biliyorsunuz ki kızgın kumlardan serin sulara atlamamız gereken konular var."

Aybike:
" Unutmak mümkün mü hiç? Gidelim tatlım."

🍀

Aybike sağ tarafına döndüğünde gördüğü görüntü ile burukça gülümsedi.

Yüzlerine vuran güneşe başını kaldırıp gülümseyerek bakan kızıl saçlı sevgilisi yeniden önüne dönüp aynı gülümseme ile gözlerini yummuştu.

Berk, yüzünün sağ tarafına vuran sıcak güneşle gülümsedi. Yaza kadar vakti yoktu, biliyordu. Bugün havanın ona güzel bir sürpriziydi belli ki bu güneş.

Ayaklarının dibine kadar gelen soğuk suya eşlik eden dalga seslerini dinledi sakince. Kesinlikle huzurun bir sesi olsa bu olurdu.

Aybike de bakışlarını kızıldan çekip aynı onun gibi gözlerini yumdu. Tüm bunları gerçekten hissedebilmek için illa geç kalmak mı gerekiyordu?

Berk huzurun sesinden sonra görüntüsünü de görebilmek için gözlerini açıp başını sol tarafına çevirdi.

Aynı kendisi gibi yaşamı hisseden sevgilisi ile derince gülümsedi. Ona giderken yapacağı tek iyilik bu olacaktı belki de. Onun, ondan sonra hayata küsmemesi için yapıyordu tüm bunları.

Aybike yanağına bırakılan hızlı öpücükle kıkırdayarak gözlerini araladı.

Berk:
" Havayla olan aşkın bittiyse adımlayalım mı artık ileriye."

Aybike:
" Bu sefer havayı kıskanma sırası başkalarına geçmiş bakıyorum."

Berk kızın hastane önündeki ana yaptığı atıfla elini ensesine atıp gülümseyerek omuz silkti. Aybike Eren'den laf yemeye alışmıştı artık.

Aybike:
" Hadi gidelim! "

İkili el ele, yalın ayaklarıyla yavaşça serin sulara doğru adımlarken Berk kızın her adımda elini daha çok sıkması ile kıkırdadı. Anlaşılan suyun soğukluğuna alışması zaman alacaktı.

Aybike diz kapağına kadar gelen suyun soğuğu ile ürperirken sevgilisinin kahkahaları ile sinirle kaşlarını çatıp hızla ellerini ayırdı.

Berk:
" Y- Ya tamam kızma hemen! Ç-Çok tatlı görünüyordun tatlım! N-Ne yapayım?"

Aybike genç adamın kahkahaları ile derince gülümsedi. Ama yine de bunu onun yanına bırakamazdı değil mi?

Berk hâlâ gülmeye devam ederken yüzünde ve t-shirt 'ünde hissettiği soğuk suyla irkildi.

Yüzünü silip gözlerini araladığında elleri suyun içinde gülümseyerek ona bakan kıvırcık saçlı kızla gülümsedi.

Aybike Eren kadar olmasa da o da altta kalmayı hiç sevmezdi.

Berk:
" Savaş ha?! Ee başlayalım o zaman."

Aybike yüzüne yediği suyla nefessiz kaldığını hissederken hızla kendine gelip elini sertçe suya vurdu.

İkilinin kahkahaları etrafta yankılanırken Ayla onlardan uzakta gözleri dolu dolu gülümseyerek su savaşı yapan ikiliye baktı.

Ayla:
" Hayat size neden çok gördü ki iki içten gülümsemeyi? "

****

Bölüm sonu... Nasıldı 🍀

Berk'in gerçekleştirdiği her hayalin arkasında bir amaç var 🥺

Zamanı gelince çıkar kokusu diyelim o zaman...

Birbirlerine rol yapmak zorunda kalmaları beni mahvediyor!

Berk, Cango ve ağaç ev kısmında bittim 💔

Yıldıza basmayı unutmayın ballarım ⭐

Kendinize çok iyi bakın 🙋

Continue Reading

You'll Also Like

15.8K 2K 8
Galatasaray teknik direktörünün büyük kızı olan Mayıs, derbide attığı golün ardından sakatlanan yıldız oyuncuya babasının ne kadar üzüldüğünü görünce...
470K 16.1K 61
05*********: Yıldızlar bin tane ama sen bir tanesin Demir. ** Asker Hattı herkes için farklı o...
20K 899 27
Bir kadın asker düşünün güçlü. Bir kadın asker düşünün korkusuz. Bir kadın asker düşünün vatanı için her şeyi yapabilecek. Bir kadın asker düşünün...
492K 7.6K 30
053*****1- *bir fotoğraf gönderdi* yakışıklı müdür - siktir... yakışıklı müdür - ben değil de bir başkası baksaydı bu fotoğrafa 053******1 - sizin ba...