My Mother's Friend (GXG) +18

By herawithme

148K 2K 283

özür dilerim, dedi utanarak kapıya yasladım dudaklarına yapıştım.TeacherxStudent More

YENİ ŞEHİR
ANNEMİN ARKADAŞI
TAKINTILI PROFESÖR
YAKINLAŞMA
ANNEMİN DÖNÜŞÜ
BAR
SEX
HOMOFOBİK KADIN
AKŞAM YEMEĞİ
NEFRET SEX'İ
HASTANE
"ÇOK KORKUTTUN BENİ"
"GİT BURADAN"
9 AY SONRA İLK DOKUNUŞ "MELİS"
İLK DOKUNUŞ "MARY" TARAFINDAN
"BENDE DUYGU KALMADI"
SADECE ARKADAŞ
ARKADAŞÇA SE*
"AKLIMI GERİ VER"
CENK - TEHDİT
ESKİ SEVGİLİ
ORMAN EVİ
BİRİMİZİ SEÇ
İLK AŞK SON AYRILIK
OLGUNLAŞMA ARDINDAKİ YILBAŞI
GERÇEKTEN UNUTTUN MU MARY'İ?
YENİ ORTAK
DAVET VE ARKADAŞLIK MI?
ONUNLA OLMAK İSTİYOR MUYUM?
YANINDA OLMADIĞIM İÇİN PİŞMANIM
BAŞLANGIÇ+18
ÇOCUĞU İLE TANIŞMAK
BERABER OLMANIZA İZİN VERMEM
ANNE ENGELİ
YENİ YOLA ÇIKAR MIYIZ? 100KÖZEL
TEKLİF

ESKİ SEVDİĞİM Mİ ORTAĞIM MI ?

586 47 13
By herawithme

Ona sinirlenip odama geçmiştim.

   Gece geç saate  kadar ofiste kalmıştım. Ofiste bir çalışanın olduğunu sanmıyordum. Doğa açık olan kapıdan “girebilir miyim?” Diye sordu
“Çıkmadın mı sen Doğa”
 “Patronumuz biraz işkolik , işleri halletmek zor oluyor Melis Hanım.” dedi gülümsüyordu.
 “Ben de birazdan çıkacağım , istersen giderken seni de bırakayım?” Diye teklif ettim.
Doğa asistanımdı ve arkadaşımdı. Birkaç yıl önce bir pub da yanıma gelmişti.

Melis: bana bi shot ,alev topu
Doğa: bana da hanımefendinin istediğinden
(Ona dönmüştüm.)
Doğa: seni burada ilk defa görüyorum
Melis: buranın sahibi misin?
Doğa :  hayır.sadece hep buradayım . Dikkatimi çekerdin.
Melis: yeni geldim İzmir’e .
Doğa: İzmir güzeldir , herneyse ben arkadaşlarım yanında döneyim.

   Doğa onu bırakma teklifimi kabul etti. Dağınık, gömleğimin açık düğmelerimi kapattıktan sonra ceketimi alıp “hadi gidelim” dedim.
Arabama çektik. Arabayı çalıştırıp Doğanın evine doğru yol aldık.

Doğa: iş yeri konuları hakkında yakın olmadığımızı biliyor ama
Melis: ama
Doğa: yeni ortağı çok sevmedin gibi görünüyor.
Melis: burada olmaması gerek
Doğa: Kadir Beyden daha iyi (gülümsüyordu) en azından daha sexy
Melis : Doğaaa
Doğa : en sexy patron sensin , tamam.
Melis: şımardın sen iyice
Doğa: unutmadan patron , davete onun adını verecek miyiz?
Melis: ona söylemeyi düşünmüyorum .
Doğa: ayıp olmaz mı ?
Melis: ben söylemem , sen söyleyeceksen söyle muhattap olmak istemiyorum
Doğa: ona neden bu kadar sinir kapıyorsun.
Melis: (niye sinirli olduğum belliydi -içimden-) emrivaki yaptı. Hoşuma gitmiyor bu.
Doğa: sen bilirsin patron

Doğayı evine bıraktıktan sonra bizim eve sürdüm. Çok fazla mesafe yoktu . Evin önünde arabayı park ettim ve zili çaldım.
Kapı açıldı . Asya onun kucağındaydı. “Anne babam gelmiş.”
 “Andre”
 Andre’yi görmem ile birlikte şok olmuştum. Andre bana gergin bir şekilde bakıyordu. Kapıyı kapadım ve Asya’yı bakıcıya verdim.
“Asya bebeğim yukarı çık sen oyuncaklarını al bakcam şimdi oyuncaklarına.” Bakıcı ile birlikte Asya yukarı çıktı.

Melis: Andre gelmeden niye haber vermedin.
Andre: Asya’yı özledim.
Melis: bu konu hakkında konuştuğumuzu sanıyordum
Andre: Eksik kalmadındansa, beni özlemedi daha iyi Melis
Melis: Andre sana seni hatırlamasını istemiyorum demiştin , sende kabul etmiştin . Sürekli geziyorsun ileride bu ilgiyi veremezsin defalarca  dedim. Onu evlat edinmeden önce bu konu hakkında konuştuk . Yüzlerce keş.
Andre: biliyorum Melis. Sadece özledim. Danimarka’ya gelmiyorsun . Benim gelmem gerekti. Buralardayım artık
Melis: ben sana ne diyorum , sen ne diyorsun . Çok yoruldum. Bugün kal yarın git olur mu ?

 Bir şey demesine izin vermeden Asya’nın yanına çıktım.
“Anne baba gelmiş.” Diyip duruyordu . Andre onun gerçek babası değildi. Benim de gerçek kızım . Evlat edinmeden önce anlaşmıştık ve bir süre sonra boşanmıştık. Andre Türk vatandaşı olmak istiyordu . Kız arkadaşı ile kalmak . Bize göre gayet iyi bir anlaşma olmuştu.

 Bakıcıya siz gidebilirsiniz . Bakıcı çıktıktan sonra Asya’yı giydirdim ve yatağına yatırdım. Odama geçerken Andreyi gördüm . Arkadan seslendi .
“ tekrar arkadaş gibi konuşabilir miyiz.”
“Balkona gel.”

 Balkona geçtik. Sigarayı yaktıktan sonra içime çektim.

Melis: hala o kızla sevgili misin?
Andre : hayır , çok oldu ayrılalı
Melis : üzüldüm
Andre: üzülme iyisi oldu.
Melis: sen ne diye geldin , doğruyu de
Andre: Danimarka’dan sıkıldım biraz burada durmak istiyorum
Melis : buradaki herkes oraya gitmek istiyor farkında mısın? (Gülüyordum)
Andre : senin var mı biri?
Melis: hayır
Andre : hala o kadını mı seviyorsun.
Melis: saçmalama , sadece birini istemiyorum
Andre: seviyorsun işte Melis, yazsana birkaç yıl sonra mesajını görse ölür galiba .
Melis:aslında karşılaştık.
Andre: ne , nasıl oldu?
Melis: yılbaşında yanlışlıkla birine çarptım ve  arkamı döndüğümde oydu.
  (O an gözümün önünden geçiyordu)
Andre: konuştunuz mu ne yaptınız ?
Melis: dur anlatıyorum . Mary dedim. Biraz bakakaldık. Sonra Asya anne diye geldi. Sonra gitti.
Andre: inanmıyorum , tekrar bir aşk mı doğuyor . Sizin diziler gibi bu.
Melis: çok yoruldum artık yatalım mı?
Andre : burada gay bar var mı?
Melis : vardır bilmiyorum da burada çok kalmayacaksın Andre . Hadi yat .
 Odama geçtim . Çok yorulmuştum. Üstümü değirdim ve kendimi yatağa attım .


  Sabah güneş ışığı yüzüme çarparken kapı çalındı ve açıldı. Görünmüyordu .
Koşarak geldi.  “Anne” diyip üstüme atlamıştı.
“Anne baba beni parka götürecek.”
“Öyle mi?” Derken bakışlarım ciddiydi.
 Asya’yı aldıktan sonra aşağya indiğimde kahvaltı hazırdı. Andre hazırlamıştı.
 Melek sınıfı kalkmış. “Günaydın”
“Günaydın” dedim soğuktum biraz .
 Ben ofise gidiyorum . Kahvaltıyı yapın . Parka gitcekmişsiniz. Sonra baba da eve . “Değil mi babası” andreye bakıyordum .
“Evet evet”

 Yukarıya çıkıp hazırlandım.  Ofiste bugün yoğun olacaktık. Hazırlandım ve Asya’ların çıkması ile bende çıktım. Ofise geçtim. Her sabah kahve aldığım yerden kahvemi aldım. Ofise geçtim.
Doğa beni karşıladı . “ günaydın Melis Hanım.”
“Günaydın Doğa”
 Odama geçerken Mary’ninde geldiğini gördüm. Odasına geçiyordu.
“Haber verdin mi ona.” Dedim kafasını salladı.
 Odamdan çıkıp çalışanların olduğu yere geldim. Burada konuşurdum herkesin duyması için .

Arkadaşlar dinleyebilir misiniz?. Toplantı odasına geçelim artık  derginin protipini oluşturalım , sponsora sunalım kısmını . sonra bugün tamamlayalım.  Hadi yaparız. Toplantı odasına geçicekler geçsin  şu an hazır olalım. O sırada Mary de odasının kapısına yaslanmış beni izlediğini farkettim.

 Toplantı odasında toplandıktan sonra  Mary de içeriye girdi.  Birkaç saat boyunca derginin taslağını oluşturduk . Şiirler buluyor yazılar koyuyorduk. Aslında yapılması gereken bir şey vardı ve bunu demek istemiyordum.
Klasik olarak ortaklar bir yazı yazarlardı ve ilk sayfaları süslerdi o. Bunu Mary ile yapmak istemediğim için konuyu açmadım. Tek başıma koyacaktım onu.
 Toplantı  devam ederken sponsorlar geldi.
 Konuşmalar sürüyordu.
 Sponsorlardan  tarafından biri . Mary’nin içine düşecekti resmen .
“Mary hanım yazdıklarına hayran kaldık , sizin gibi yazılarınız da çok güzel.”
Mary gülümsüyordu.
“Mary hanım da varsa bu işi kabul ediyoruz tabi ki” dedi aynı adam.
 Adama soğuk bakışlarımla bakıyordum. Mary hanım da varsaymış. Ben burada zaten saksıyım.” Diye söyleniyordum içimden . Sponsorlar gitti. Toplantı derken saat 7 olmuştu . Dergi neredeyse tamamdı. İnsanlardan yorulmuştu .

 Arkadaşlar sizin göreviniz bu kadar bugün dinlenin yarın devam ederiz .
Herkes yorgun bir şekilde çıkmaya başladı. Yorgunluktan yerimden kalkamamıştım bile. Odada sadece ben Ve Mary kalmıştı.
 Mary gömleğinin düğmelerini açıyordu neredeyse göğüsü hafif gözüküyordu. Gözüm bir anda daldıktan sonra başka bir yere odaklanmaya çalıştım.

 Mary: bir yazı yazmamız gerektiğini ve söylemediğini biliyorum Melis .
Melis: gerek duymadım
Mary : hala aynısın, çocuk gibisin.
Melis: sende aynısın o küstah bakışlar
Melis:  ben gidiyorum odama
Toplantı odasından çıktım. Odama geçtim .
“Küstah kadın.”
  Herkes çıkmış gibi duruyordu .
 Odaya geçtiğimde arkamdan topuklu sesleri geliyordu. Tam arkamı döndüğümde kapıdaydı .

 Melis: Neden geldiniz Mary Hanım.”
 Mary: çocukluğu bırakıp şu işi yapalım Melis hanım. Sponsorluk iptal olsun istemezsin.
Melis: iptal olur mu hiç. Biricik Mary hanım sayesinde oldu dedi adam. Unuttun mu?
Mary: kıskandın mı
Melis: ne alaka Mary Hanım, neden kıskanıyım .
Mary : öyle duruyor . Neyse yazmak istersen yarın yazarız istemezsen dergiyi arayıp iptal ettiririm.
Melis: ne diyorsun sen tek başına mı vereceksin kararı
Mary: Sen istemiyorsun.

Mary arkasına döndü kapıyı açmaya çalıştı. Kapı açılmıyordu. Bir daha denedi
Mary:. Kilitlenmiş bu .
Melis: bırak deniyim. (Onun dibine kadar yanına gitmiştim kapıyı deniyordum.)
Mary: olmuyor işte Melis , kilitlemişler.
Melis: sen mi yaptın .
Mary : (baya gülüyordu.) saçmalama ben niye yapıyım.
Melis: geçmişte de yapmışlığın var .
Mary: unutmamışsın.

 Mary muzur bir gülümsemesi vardı onun yanında gidip telefonu almak için koyuldum. Şarjı yoktu .
“Siktir Türk dizisi mi çekiyoruz sarjım yok sen ara.” Dedim . Onunda telefonu yanında yoktu.

Melis: kaldık burada
Mary : öyle görünüyor
Masama geçtim . Oturdum .
Melis: ayakta mı bekleyeceksin sabaha kadar.
 Sandalyeye oturdu.
Mary : boş boş oturmalayalım işi bitirelim
Melis: emredersiniz

  Bilgisayarda toplantı odasındaydı , elle yazmak zorundaydık. Yazıyı yazmaya başladık. Mary sandalyesini yanıma çekmiş parfümün kokusu iyice bana temas ediyordu.
Sürekli atışıyorduk, bu olsun bu olmasın derken 2 saat geçmişti.

 Mary : bu olmasın
Melis: olucak Mary
Mary: hatırlarsan senin hocan bendim.
Melis: burada aynı seviyede olduğumuzu görüyorum . Demek mi yükselemişsin .

Mary birisi ona laf söylediğinde o gıcık edici gülümseni yapıyordu. Mary iyice bana yaklaşırken ben acıktım diyip mini buzdolabını açtım içinde sandviç vardı.

Melis: ister misin ?
Mary: olur.
 Oturmuş tekrar yerken ağzıma burnuma mayonez yapışmıştı.
Mary : her yerine bulaştı.
Melis: temizlerim
Mary: dur temizleyeyim .

 Parmaklarıyla ağzımı siliyor gibiydi.  O an sadece ona bakıyordum . Gözlerim onun gözlerine mavisini görüyordu . O mavi bütün ruhumu kaplıyordu . Yavaşla parmaklarının ağzımın kenarına getirdi. Kalbimin sesi ona gidecek diye korkuyordum.  O anda bir şey hissediyordum. Onun kalbinin sesi.
 Cidden onun kalbi de hızlı atıyordu. Mary heyecanlanmıştı.
 Parmağıyla aldıktan sonra peçete ile elini sildi.
 Kızaran yüzümü ondan biraz olsun çektim.
Sesim titreyerek
“Teşekkür ederim.” Dedim.

Mary:  işe tekrar geri dönelim mi?
Melis: evet devam edelim.






Continue Reading

You'll Also Like

284K 8.4K 48
"Bu pavyon dan kurtulmanın tek yolu Erkek kardeşim Poyraz'ı bir sene boyunca tatmin etmek" Kabul etmekten başka çarem yoktu çünkü dansöz olarak deva...
2.4M 93K 45
Aile problemleri yüzünden evden kaçmış ve kendi ayakları üzerinde durmaya çalışan, aynı zamanda sinir hastası olan Pare, ucuza gelsin diye ikinci el...
227K 10.5K 37
Aşkın barut kokan hâli... UYARI! → İncelemekte olduğunuz kitap 16 yaş ve üzeri için uygundur. Olumsuz örnek oluşturabilecek unsurlar içermektedir. →...
124K 3.2K 41
"Nefret ediyorum senden anlamıyormusun?"dedim titreyen korku dolu sesimle "Sevemiyorum ben seni olmuyor işte artık vazgeç benden izin ver gideyim"ded...