Bloody Love // taekook

By taekookunannesi

35.8K 3.4K 1K

-tamamlandı- Genç Prens Jeon'un herkesten gizlediği bir sırrı vardı. O bir vampirdi...Ve yeni avı hiç şüphesi... More

Kiraz Çiçeği Şenliği
Aykırı Çiçek
Pembe Fular
Kral Kim'in Kanı İçin Deliren Prens
Ona Uzaktan Bakmak
Mektup
Vişne Çürüğü Dudaklar
Babasının Son Arzusu
Düğün Davetiyesi
Yalancı Kır Çiçeği
...
Yalnız Bir Gece
Yıldızsız Gece
Her Şeyin Başladığı O Yer
Emanet
Sahiden Kör Müsünüz Aşka
Gün Batımı
Dünyaya Sığamayan Aşıklar
Kutsa Bedenimi
Yeni Kral
Söz Veriyorum Geleceğim
Çiftlik Evi
Sizin Aşkınızı Korurken Öldü
Son Anlar
Yeniden Doğuş
Final -Mutlu Sonlara-

Kahin

1.2K 134 32
By taekookunannesi


İyi okumalar📍

Güneş en tepede öylece sıcağıyla yakarken insanı, Ağustos ayının başları epey hararetli geçiyordu. Kim Krallığı'nın halkı yakında olacak düğün için mutlulukla dua ediyorlardı Krallarına. Eylül ayı hasat toplama, ektiklerini biçme vaktiydi. Çok bereketli geçen bu yıl yeni Kralları' nın düğünüyle daha da şenleneceği için halk oldukça mutluydu.

Sarayın dışı böyleyken içindeki hararetin sebebi kavurucu güneş değil, idam için henüz emir vermeyen Kral'ın adamlarının endişesiydi. Amcası yeğenine idamın gerçekleşmesi ve halkın Prens Jeon'un bir vampir olduğunu duyması gerektiğini söylemekten yorulmuş, Kral'ın neden beklediğine anlam veremeyerek onun hala toy olduğunu düşünmeye başlamıştı. Öte yandan bir hafta geçmesine rağmen Jeon Hanedanlığın da henüz bir hareketlilik görememesi de işin ilginç tarafıydı. Prenslerinin kayıp olduğunu anlamamaları ve askerlerin sınıra dayanmamaları oldukça tuhaftı.

"Kral'ım müsait misiniz?" diyerek içeri giren Kim Namjoon yeğeninin tahtında bitkin bir halde oturduğunu görüp onun çökmüş yüz hatlarını inceledi. "Gel amca, bir sorun mu var?" diye sordu Kral. Sesi yorgun ve gözaltları mordu. Hasta gibi görünüyordu Kral ama onu bu hale düşüren kalbinde taşıdığı yasak aşkının ölüm emrinin dudaklarından çıkacak olmasıydı. Kalbini ele geçiren bu yangın onu öldürüyor, uykusundan ediyor ve yemeden içmeden kesilmesine sebep oluyordu. Bir yol bulamıyordu aydınlığa çıkan. Prens'i kurtaracak bir mucizeye ihtiyacı vardı çünkü kendi bunu yapamayacak kadar çaresizdi.

"Bir hafta geçti ama hala Jeon sarayından bir ses çıkmadı. Sizce de tuhaf değil mi yeğenim?"

"Prenslerinin ilk ortadan kayboluşu değil demek ki. Ayrıca gerçek kimliğini herkesten gizlesede ona yardım eden birileri vardır elbette. Bu yüzden de Prenslerinin belkide avlanmaya çıktığını geri döneceklerini düşünüyor olmalılar"

Kim Namjoon çenesindeki sakalları okşadı. Yeğeni gerçekten de akıllı bir Kral'dı. Onun düşünemediklerini o çoktan düşünmüştü ve bunda haklı olduğuna emindi. "Düğüne çok az bir vakit kaldı, idamı gerçekleştirmeli ve Jeon sarayını ele geçirmeliyiz. Onlar bizim kapımıza dayanmadan biz onlara saldırmalıyız. Prens'in ölümüyle boş kalan tahtın ve o toprakların sahibi siz olmalısınız. Beklemek demek başkalarına fırsat vermek demektir sevgili yeğenim. Ayrıca düğünden önce tüm bunların bitmesi gerekli ki gelininizle güzelce ilgilenebilesiniz"

Taehyung amcasına sert bir bakış atıp ayağa kalktı. Gerçekten düğün şu an düşündüğü son şey bile değilken amcasının sürekli bunu dile getirmesi canını sıkmaya başlamıştı. Üstelik bu evlilik babasının vasiyeti yüzünden mecburen evet dediği bir evlilik olacakken amcasının aceleci tavrına karşı daha fazla tahammülü kalmamış, amcasının karşısına geçerek çattığı kaşlarını ve öfkeyle parlayan gözlerini amcasına dikmişti. "Ailenizin yanına dönme vaktiniz geldi sanıyorum ki amca. Bu sarayda sizi yeteri kadar misafir ettiğimi düşünüyorum" dedi. Kim Namjoon yeğeninin sözleriyle şaşkına dönerken artık istenmediğinin ve bu sarayda bir yeri olmadığının farkına varmakta güçlük çeksede söyleneni anladı. Bu kibarca git demekti.

"Beni ve kararlarımı sorgulamak hiç kimsenin haddine değildir! Yersiz endişelerinizi kendinize saklayınız. Yoksa bir an önce burdan gitmeniz ve bir daha dönmemenizi istemek zorunda kalacağım"

"Affedin Kral'ım, beni yanlış anladınız. Sizin en doğru kararı vereceğinize inancım tamdır" diyen Kim Namjoon başını öne eğdiğinde onurunun kırıldığını hissetsede ses çıkaramadı. İlk defa yeğenini böyle görüyordu. Kim Taehyung daha fazla dayanamayarak amcasının yanından ayrılıp odasına çıktı. "Chris!" diye bağırdı odasının içinde ileri geri yürürken. Sinirleri öyle bozuktu ki artık ne olacaksa olsun ve bitsin istiyordu. Chris Kralı'nın bağırmasıyla endişeli bir şekilde odaya girdi. Başı önündeydi ama kalbi korkuyla atıyordu. Kral'ı ilk defa böyle öfkeli görüyor ne yapacağını bilemiyordu.

"Bana şu kahin kadını getir hemen!"

"Mahzenden çıkarmak tehlikeli olmaz mı Kral'ım?" diye sordu Chris. Kahin kadın merhum Kral tarafından sürgün edilen ama Kral'a saldıran kişinin kim olduğunu ve nasıl ele geçirebileceğini anlatması için tekrar saraya getirilmiş ve sonunda yeniden mahzene kapatılmıştı.

" Sana ne diyorsam onu yap!"diye bağırdı Kral. Chris eğilerek Kral'ın odasından çıkarak yanına aldığı bir askerle mahzene doğru giderken Kral odasında yalnız kaldığı için sonunda kendini yatağına atmıştı sırt üstü. Bir kahinden yardım almaktan başka bir çaresi kalmamış, olacakları engellemek için o kadından başkasının kendisine yardım edemeyeceğine emin olmuştu. Çaresiz olmasa asla bir kahinle iş birliği yapmayacak olan Kral, Prens Jeon'un hayatı için babasının sürgün ettiği o kadına sığınacaktı.

...

Jeon sarayında sessizlik hakimdi. Prens bir haftadır avda olduğu için işler ondan sonraki en yetkili kişi olan Eunwoo'ya yıkılmıştı. Bu kadar uzun süre ava çıkan Prens ten bir haber alamamak onu tedirgin etsede Prens'in yardımcısı Jung Hoseok durumu kontrol altında tutabilmek için saraydakilere sahte bir mektupla Prens'in imzasını taklit ederek ava çıktığını ve uzun bir süre dönmeyeceğini yazmıştı. Vampir kimliğini saklamak ve Prens'i korumak için buna hakkı olan Jung, kimseye belli etmesede içten içe bu durum onu endişelendiriyor ne yapacağını bilemiyordu.

"Komutan Min"

"Hoseok beni neden çağırdın ve neden gizli konuşmak istedin bir sorun mu var?" diye sordu Yoongi. Prens Jeon'un Jung Hoseok'tan sonra güvendiği ikinci kişiydi komutan. Prens'in insan olamayacak kadar güçlü ve farklı yanları olduğunu bildiği halde hiç bir zaman bunun ardına düşmemiş Prens'e sonsuz sadakatle bağlı kalmıştı.

" Prens Jeon'un hayatı hakkında endişeliyim"dediğinde komutan bir şeylerin ters gittiğini anladığı için Jung'un kolundan tutup onu sarayın gizli odasına sokmuştu." Ne demek bu ona kimse bir şey yapamaz? "diye sorarcasına yüzüne baktı. Kimsenin ona gücü yetemeyeceğini düşünüyordu." Emin değilim ama senden gizlice Kim Krallığı'na giderek orada tutulup tutulmadığını öğrenmeni İstiyorum"dedi Hoseok endişeli bir şekilde. Prens son zamanlar da o kadar değişmişti ki kendini ele vermiş olmasından endişe ediyordu." Böyle bir şey olsa bilirdik" dedi Yoongi. "Ama emin olmak için gidip bakacağım" diyerek odadan çıkacaktı ki Hoseok tarafından durduruldu. "Bunu kimseye söyleyemezsin" dedi. Komutan Min onu anladığını belirtir şekilde başını salllayarak odadan çıktı ve Kim Krallığı'na gitmek için atına bindi.

....

Kral Kim odasında gergince Chris' in getireceği kahin kadını beklerken sabırsızlanıyordu. Bu kadın Prens'i kurtarmak için tek ve son şansıydı. Eğer o kadında bir yol gösteremezse Kral'a, idam emrini vermek için daha fazla beklemesi mümkün olmayacaktı. Üzerindeki baskı ve yaşadıkları onu boğuyor, boğazına bir el gibi yapışıp nefesini kesiyordu. Ayağa kalkıp terasın camını sonuna kadar açıp içeri hava girmesini sağlarken burada yaşadıkları aklına doluştu. Prens'in onu öptüğü, aşkını öpücükleriyle haykırdığı ilk yer burasıydı ve hatırladıkça iki büklüm olacak şekilde karnına ağrılar giriyordu.

Kapı bir kez tıklatıldı ve içeri giren Chris'in ardından asker elleri kelepçeli kadını içeri soktu. Yaşlı kadın Kral'ın gözlerine adeta ondan ne isteyeceğini biliyormuş gibi baktığında Kral Bi anlık gözlerini kaçırdı. "Siz dışarı çıkın!" diye emretti, kadınla yalnız konuşmalıydı."Ama Kral'ım" diye söze başlayan Chris'i susturup kapıyı işaret ettiğinde ikili dışarı çıkıp kapıyı ardından çektiler ve kahinle Kral'ı odada yalnız bıraktılar.

"Genç Kral'ım, karamsarlık ve çaresizlik dört bir taraftan sizi ele geçirmiş ve bedeninizi tüketmiş" dediğinde Kral ciddi bir surat ifadesiyle kadına doğru bir adım attı. "Ne biliyorsun?" diye sordu sert çıkan sesine engel olamıyordu. "Kalbiniz yasak bir aşkın hükmü altına girmiş, sizi günahın kollarına atmış" dediğinde Kral sert bir şekilde yutkunup arkasını döndü. Birisinin onların aşkını biliyor olması bile göğsüne kızgın bir demirin saplanmasına, korkuyla terlemesine sebep oldu.

"Onu kurtarmak için beni çağırdınız" dedi yaşlı kadın hiç çekinmeden. Kral arkasına hızla dönerek kadının gözlerinin içine baktı. "Kurtarabilir misin?" diye sordu. Kadın hafifçe gülümser gibi oldu ve başını salladığında Kral günler sonra o mucizeyi bulduğuna, onu kurtarabilecek olmasına inancı arttı. "Sizin isteğinize karşı benim de bir isteğim olacak" dedi kadın yeniden konuştuğunda. Kral tek kaşını kaldırarak kahinin karşılıksız bir şey yapmayacağına ve ne isterse istesin yapmak zorunda olacağına emin oldu. "Ne istediğini söyle!"

"Prens'in canı karşılığında özgürlüğümü istiyorum Kral'ım"

"Topraklarımda yaşayamazsın" dedi Kral.

"Prens'i kurtarmak istiyorsanız beni özgür bırakmak zorundasınız"

"Onu nasıl kurtaracaksın?"

"Sadece benim yapabileceğim bir büyü ile herkesin zihninden onun bir vampir olduğunu ve sizi öldürmeye çalıştığını bu sebeple yakaladıklarını unutturacağım. Yalnız tek gerçeği hatırlayan siz dışında son bir hafta hiç yaşanmamış gibi olacak."

Kim Taehyung duyduğu şeyle kalbi bir çocuğun ki gibi çarpmaya başladı. Prens Jeon hiç zarar görmeden tekrar sarayına dönebilecek ve kimse onun vampir olduğunu bilmediği için onu öldürmeye çalışmayacaktı. Bundan daha iyisi olamazdı, bu mücizenin tam anlamıyla ta kendisiydi.

"Yalnız herşeyin bir bedeli vardır Kral'ım. Bir bedel ödemek zorundasınız"

"Ne demek bu? Nasıl bir bedel ödemek zorundayım?"

"Aşığınızı kurtarmak için aşkınızdan vazgeçebilir misiniz?"

"Açık konuş kahin!"

"Prens Jeon da size olan aşkınızı ve aşkı uğruna yaptığı hatayı unutacak. Herkes gibi hafızasından bir toz bulutu olup uçup gidecek. Size en başından yaklaştığı gibi nefretle yaklaşacak. Aranızda geçenleri unutucak, kalbinin sizin için atan sesini nefrete yoracak. Sizi tekrar öldürmek ve kanınız için hiç durmayacak Kral'ım. Siz kalbinize ağır gelen aşkınızla acı çekerken, o bir düşmandan fazlası olmayacak. Yinede onu kurtarmak istediğinize emin misiniz? "

Kim Taehyung güçlü durmaya çalışsa da duydukları karşısında içinde kopan fırtınalarda ordan oraya savrulduğunu hissetmişti. Onu bu aşkın kollarına sürükleyip atan Prens sonunda ondan nefret edecek ve onu bu günahın ağırlığıyla yalnız bırakacaktı. Yine de Prens'in yaşaması için başka çaresi yoktu Kral'ın. Zaten aşkları hayallerinde bile imkansızken, Prens'in bu aşkı unutup hayatına devam etmesi ikisinin yararına olacağından Kral bu gerçekle yaşayabileceğini kabullendi. Hatırlamak lanetiyle acı çekse de bunu Prens için yapacaktı.

"Ne gerekiyorsa yap, herşeyi kabul ediyorum"

"Bazı malzemeler gerekli Kral'ım, Busan dağlarındaki mağaramda hepsi mevcut"

"Ne gerekiyorsa Chris'e söyle yarın akşama kadar hepsini hazır eder. Yarın gün doğmadan bu büyüyü yapmalısın"

"Siz nasıl emrederseniz Kral'ım"

Kral dışarıdaki yardımcısına seslenip ne yapması gerektiğini söylediğinde ağzını da sıkı tutmasını ve gün doğmadan o dağa gidip kadının istediklerini getirmesini emretti. Prens ona olan aşkını unutmadan önce bir günleri vardı önlerinde. Son bir gününde o günaha daha fazla bulanmak, sonrasında kendisine kalacak güzel anılar bırakmak için odasından çıkıp Prens'in tutulduğu mahzene doğru yürümeye başladı Kral. Kalbi acılar içinde kıvranırken, bir gün bile olsa özgürce aşkını yaşamak ve Prens'in kendisinden nefret etmesinden hemen önce kendisini unutamayacağı kadar çok sevmesini sağlamak istiyordu. Her bir zerresine Prens'in izlerini bırakmasını ve onu mutlu etmeyi istiyordu. Yüzünde buruk bir gülümseme, kalbinde ince bir sızıyla soğuk mahzene girerken ilk kez bir Kral olarak değil bir aşık olarak orada bulunuyordu Kim Taehyung.

...

Bölüm sonu

Yorumlar yazma isteğimi arttırdı ve hemen yeni bölümü paylaşmak istedim. Güzel yorumlarınız beni motive ediyor.

Diğer bölümde aşk var 💜

Continue Reading

You'll Also Like

304K 20.1K 22
evlilikten ve ruh eşinden korkan vita taehyung, ne olursa olsun peşini bırakmayan arsız delta jungkook [Texting] [omegaverse au] #1 semekook #1 uketa...
81K 6.2K 32
jungkook kendisine takıntılı eski kız arkadaşından kurtulmanın tek yolunu eşcinsel olduğunu ileri sürmekte görüyordu ve bunun için taehyung'tan yardı...
691K 67.6K 44
Şehrin tanınmış tüccarı Kim Taehyung köle pazarından bir köle satın alır. - Fic geçmişte geçtiği için günümüz toplumunda uygun karşılanmayan davranış...
314K 32.5K 51
Görme engelli Taehyung'un karşısına bir mucize çıkmıştı. Bir anda hayatına Jungkook çıkagelmişti. Jungkook, Taehyung'un hayatını değiştirecekti.