Efsane (+18)/Tamamlandı

By kedicikk04

331K 28K 14.8K

Yetişkin içerik! Çerez tadında bir kitap arıyorsan doğru yerdesinnn. Bir kız. Doğduğu andan itibaren babasın... More

Efsane -1-
Efsane-2-
Efsane-3-
Efsane-4-
Efsane-5-
Efsane-6-
Efsane-7-
Efsane-8-
Efsane-9-
Efsane-10-
Efsane-11-
Efsane-12-
Efsane-13-
Efsane-14-
Efsane-15-
Efsane-16-
Efsane-17-
Efsane-18-
Efsane-19-
Efsane-20-
Efsane-21-
Efsane-22-
Efsane-23-
Efsane-24-
Efsane-25-
Efsane-26-
Efsane-27-
Efsane-28-
Efsane-29-
Efsane -30-
Efsane -31-
Efsane -32-
Efsane-33-
Efsane-34-
Efsane-35-
Efsane-36-(Büyük Savaş)
Karakterler
Efsane-37-
Efsane-38-
Efsane-39-
Efsane-40-
Efsane-41-
Efsane-42-
Efsane-43-
Efsane Final
EFSANE 2 -1-
EFSANE 2 -2-
EFSANE 2 -3-
EFSANE 2 -4-
EFSANE 2 -5-
EFSANE 2 -6-
EFSANE 2 -7-
EFSANE 2 -8-
EFSANE 2 -9-
EFSANE 2 -10-
EFSANE 2 -11-
EFSANE 2 -12-
EFSANE 2 -13-
EFSANE 2 FİNAL.
Yeni Kitap

EFSANE 2 -14-

488 52 13
By kedicikk04

Nathaniel, kapısında beklediği eve baktı. Bu ev, Hestia'nın anneannesinin eviydi. Derin bir nefes aldı. Gözlerini kapatıp gözünün önüne yolda gelirken gördüğü birini getirdi.

Geçen yıllarda kendisini o kadar çok geliştirmişti ki.

Yüzündeki değişimi hissettikten sonra gülümseyerek gözlerini açtı. Uzanıp zile bastıktan sonra beklemeye başladı.

Gözü soldaki camdan yansımasına kaydığında gözlerini kocaman açtı.

Yüzü değişmemişti!

Kapıya doğru gelen adım sesleri fazlasıyla yaklaştığında korkuyla sağa sola baktı. Yere bakarken gördüğü küçük kertenkele aklına bir fikir getirmişti.

Kapıyı açan yaşlı kadın, etrafa baktığında kimseyi göremeyince kaşlarını çattı.

"Ah şu yaramaz çocuklar."

Eve giren kertenkeleyi fark etmeden geri salonuna döndü. Nathaniel köşelerden gitmeye özen göstererek evin içine girdi. Yaşlı kadına kendisini göstermeden üst kata doğru tırmandıktan sonra merdivenlerin üstüne çıktı.

Yaşlı kadının göremeyeceği şekilde ilerlerken etrafta Hestia'nın küçüklük fotoğraflarını görüyordu.

Gülümseyerek birini eline alıp ceketinin cebine koydu. Hestia'nın ufak hali fazlasıyla tatlıydı. Diğer resimlere bir bir bakarak ilerliyordu. Bir adım daha atmıştı ki elindeki çerçevelerden bir kayıp yere düşmüştü. 

"Kim var orada?"

Hestia'nın anneannesinin sesini duymasıyla ne yapacağını bilememişti. Dikkat çekmemek için korkuyla elindeki çerçeveyi bırakıp masaya tutundu. Yoğunlaşıp kendisini kediye dönüştürdükten sonra çerçevelerin yanında oturup patisini yalamaya başladı. Bu saçma hareket, bir kediye dönüştüğü zaman o kadar hoşuna gidiyordu ki.

"Seni yaramaz kedi. Nasıl girdin sen eve?"

Hestia'nın anneannesi elindeki süpürgeyle kediyi kovalarken Nath, gördüğü resimle kalakaldı.

"Kötü kedi."

Arkasından yediği süpürge darbesiyle dışarıya uçan Nathaniel olduğu yerden hareket edememişti.

"Ah özür dilerim."

Yaşlı kadın, yaptığı şeyle suçluluk hissetmişti. Masum bir kedinin suçu yoktu.

"Gel buraya tatlı şey."

Nathaniel, üzerine doğru gelen devasa kadından kaçacakken onu sıkı sıkı tutmasıyla kıpırdayamadı.

'Özür dilerim.'

İçinden kullandığı cümleyi yaşlı kadın duymamıştı.

Elini sertçe ısırdıktan sonra kendisini diğer tarafa fırlatmasını beklerken, kadın konuştu.

"Pekala. Hakettim bunu. Gel bakalım ufaklık."

Nathaniel ile beraber içeri girdiklerinde Nathaniel düşündü.

Bu şekilde daha çok şey öğrenebilirdi.

Ancak,

Bu yaşlı bunak onu sürekli böyle öpecek miydi?

---

Hestia Elena'ya kafasını salladıktan sonra balkona çıkıp derin bir nefes aldı. Nathaniel gideli 1 gün olmuştu. Yani muhtemelen günlerdir Nashville'deydi. Bu kadar uzun sürecek ne yapıyordu ki orada? Alt tarafı birkaç bir şey alıp gelecekti. Çoktan dönmüş olmalıydı.

Elena ise titreyen elleriyle çağırdığı kişileri bekliyordu. Hestia balkondan dönüpte konumunu aldığında Elena, yerdeki çembere baktı. Elena'yla beraber   tüm gün bununla uğraşmışlardı.

Önce Diaochan ve Ares'in tüm geçmişini birlikte öğrenip düzgün bir plan yapmışlardı. Alex, Zack ve Ares'in geçmişte düşmanları için her ihtimale karşı yaptırdıkları güç geçirmez odayı keşfetmişlerdi. Ardından orayı, birkaç kişinin bir süre yaşayabilecekleri hale getirmişlerdi. Tabi Elena'nın bilmediği, Hestia'nın tesadüfen öğrendiği birkaç küçük sürprizde cabasıydı. Hepsinin güçleri devredışı kalacaktı.

Elena, Daniel'i saf dışı bırakmak için çok hasta olduğunu söylemişti. İçlerindeki tek normal insan o olduğu için Daniel ona acımış ve ilaç almaya gitmişti.

Aynı yalanı bir şekilde Leviathan'a da attıklarında, Kate kendiliğinden devreden çıkmıştı. Daniel'la beraber gideceğini söylemişti.

Kate, kimsenin haberi olmasa da Daniel'i kardeşinin ilişkisini onaylaması için ikna etmeye çalışıyordu.

Ortada, onları durduracak kimse olmadığında Hestia elinin altındaki kolu sıkıca tuttu.

"Anne, baba, Ares amca, Diaochan teyze, Zack amca, Caitlyn teyze. Herkes buraya gelebilir mi?"

Diaochan, eğildiği dudaklardan kalkıp Ares'in gözlerinin içine baktı.

"Elena'nın sesi mi o?"

Ares sırıttı.

"Eğer yanında Levi varsa kesin aşklarını ilan edecekler."

Diaochan kıkırdadı.

"Hadi bakalım."

İkisi de doğrulduğunda Diaochan kapıya doğru ilerledi. Ares kolundan tutup geri kendisine çektiğinde Diaochan sendeledi.

"Önce."

Ares'in eli Diaochan'ın yakasına gitti. Önü tamamen açık olan gömleğe iştahla bakarken düğmeleri ilikledi. Elbette öylece odada oturup satranç oynamıyorlardı.

Hadi ama. Diaochan ve Ares, iki azgın bir yatak odasında baş başalardı.

Diaochan kıkırdayıp kocasının yanağını öptü.

"Yıllar benden her şeyi alır ama sana olan aşkımı bir gram bile alamaz bebeğim."

Ares'in aşk dolu sözüyle Diaochan, kendi buzu misali erimişti.

"Gidip oğlumuzun aşkını da öğrenelim."

İkisi de güldükten sonra Ares, kolunu sevdiği kadının omzuna attı. Birlikte odadan çıktıktan sonra diğerlerinin toplandığı yere geçtiler.

Elena tam karşılarında bir şeyin üzerine çıkmış, Hestia iste bir köşede duruyordu.  Leviathan neredeydi ki?

"Bir dakika."

Hestia onlara yaklaştı.

Elena kaşlarını kaldırırken Hestia, kendi tabiriyle annesinin katilinin karşısına dikildi.

"Sen en özel konuğumuzsun. Buraya doğru alabilir miyiz acaba?"

Katili diğerlerinden biraz uzağa ayırdıktan sonra geri eski yerine geçti.

"Benim size bir şey açıklamam gerekiyor."

"Seni dinliyoruz bebeğim."

En tehlikelisi annesiydi. İstediği an ışınlanabilirdi.

"Anne. Şunu takar mısın?"

Zack çatık kaşlarla tanıdık bilekliği izliyordu.

Bunu nereden biliyordu?

"Bir dakika."

O kendince mırıldanırken Nashville'da okuduğu kitaplar gelmişti aklına.

"Ben."

Dedi Elena. Gözüyle Hestia'ya işaret verdiğinde, anlamıştı Zack o bilekliğin ne olduğunu.

"Roxie çıkar onu çab..."

Bir anda hepsinin altındaki kapak açıldı. Altısı da sert bir şekilde yere düşerken Hestia, kolu geri kaldırdı.

Hepsinin canı çok acırken Ares bağırdı.

"Neler oluyor? Diaochan iyi misin?"

Diaochan kalçasının ağrısını görmezden gelmeye çalıştı.

"İyiyim. Neler oluyor? Elena ne yapmaya çalışıyor?"

Roxie karşılarındaki koca cama doğru koştu.

"Işınlanamıyorum."

"Güçlerim yok!"

Zack önündeki cama sertçe vurdu.

"Benimde güçlerim yok."

"Neler oluyor?"

Caitlyn'in bağırmasıyla bir ses duyuldu.

"Kapana kısıldınız. Hiçbirinizin gücü yok. Elimizdesiniz."

Diaochan, konuşan Hestia'ya baktı.

"Bu ne demek oluyor? Hestia ne yapıyorsun?"

Elena doğrudan annesiyle babasının gözlerinin içine bakıp sertçe cama vurdu.

"Öz annemi  hayata döndürmemeninde, beni yıllarca kandırmanızında bedelini ödeyeceksiniz! Bu kadar kötü kalpli olmak zorunda mıydınız? Hestia'nın annesini neden öldürdünüz? Benim annemi neden öldürdünüz?"

Roxie duyduğu şeylerle donakalırken, Alex gözlerini kırpıştırdı.

"Ne dedi o?"

Caitlyn mırıldandı.

"Her şeyi öğrendi mi?"

Elena, itirafları karşısında diz çöktü.

Bir umut vardı içinde. Ufacık, yalan olmasını istediği bir umut.

"Bekle? Hestia'nın annesi mi?"

Elena'nın diz çöküp ağlamasına herkes takılırken, Ares'in mırıldanmasını sadece ona bakan Hestia duymuştu.

Göz göze geldiklerinde Hestia nefret dolu. Bir gülüş attı.

Onları öldürecekti.

Özellikle annesinin katilini acıya boğacaktı.

--

Hestia ve Elena, eve gelen Dan, Kate ve Levi'ye aileler hakkında binbir yalan uydururken aşağıda işler hiç yolunda değildi.

Caitlyn saçlarını çekiştirirken yanına oturdu Roxie.

"Sakin ol."

"Olamıyorum. Tüm bunlar bizim yüzümüzden başımıza geliyor. Karma."

"Cait."

"Hayır Roxie. Hata yaptık. Saklamamalıydık."

"Burası küçük bir yer. Ve duyduğunuz her şeyi duyuyoruz. Farkında mısınız?"

"Neyi saklamamalıydınız?"

Bir kişi hariç herkes Caitlyn ve Roxie'nin yanına geldi.

"Neyi saklamamalıydık?"

Roxie tedirgince Caitlyn'e baktıktan sonra omuzlarını düşürdü.

"Haklısın. Yıllardır bu yükü taşıdığımız yeter."

Caitlyn kafasını salladığında Diaochan, duyduğu şeylerle kaşlarını çattı.

"Ne yükü?"

Caitlyn derin bir nefes alıp konuştu.

"Diaochan, Ares."

Hepsi sessizce onları dinliyordu.

"Yıllar önce, Levi doğduğunda kız beklediğimizi söylemiştik."

Roxie devam etti.

"O yalandı."

Diaochan güldü olduğu köşede. Herkes bir köşeye dağılmıştı tekrar.

"Bu muydu sakladığınız?"

İkisi de hayır dercesine kafasını sağa sola salladı.

"Hayır."

"Söyleyin artık!"

Diye bağırdı Alex.

"Diaochan'ın karnında bir değil iki bebek vardı."

Diaochan'ın kulakları çınlarken devam ettiler.

"Diaochan'ın bir kızı da olmuştu. Ancak doğumda o yoktu. Ne kadar aradıysak bulamadık."

Caitlyn devam etti.

"Kızı kaçırıldı ya da öldü. Ancak ne olduğunu hiç bulamadık. Bunun kahrını çekmektense, hiç öğrenmemesini doğru bulduk. Bu yüzden hep sakladık."

Ve Diaochan'ın başından aşağıya kaynar sular dökülmüştü.

Continue Reading

You'll Also Like

545K 23.6K 52
Gölge oldum sana, kadın; Ağladığında gözyaşlarını tek tek öpebilmek için. Nefes oldum sana, adam; Tüm dertlerimden arınıp kısacık saçlarımla sana...
20.1K 590 7
"B-bunu yapamazsın" diye bağırdım, "sen benim kardeşimsin." Parmakları ince dantel külotumun üzerine kenetlenirken bana güldü. "Ben senin kardeşin de...
712 304 16
Öfke insanın en katı düşmanıdır derler ,bu laf öylesine söylenmiş bi laf değil.Bir çok insan öfkesinin kurbanı olur.Bu seferki kurban oydu Bawer.Bawe...
1.4M 78.2K 60
Uzun yıllar önce bir kral yüzüne dağılan özel bir aile... Bu ailenin en özel üyesi... Keşfedilmemiş yetenekler... Yeni dünyalar... Kabullenilmeyen aş...