Esenlikler ✨
Uzun zamandır bölüm atmadığımın farkındayım ve bu yüzden bölüm yazmaya karar verdim.(kesinlikle canım sıkıldığından değil yani) Neyse sayın seyirciler. Havalar ısındıysa bana göre yaz gelmiştir boş verin 21 haziranı. Ve yaz geldiyse ben de gelmişimdir. Bu yaz daha aktif olmaya çalışacağım. Okuduğunuz için teşekkürler 🐙(çok masummuş gibi emoji koymam yok mu birde)
***********
Çocuk :PUAHAJAKALSLSŞFLDÖFKFLDLFKFKDLFKDK
Çocuk : Oscorp gezisi varmış senin aksine seve seve açmışlar kapılarını.
Bay Değerli : Rastgele harflere tıklamak ne zaman moda oldu?
Bay Değerli : Ayrıca ben şirketimin kapılarını veletlere değil gençlere açıyorum.
Bay Değerli : Onlar övünebileceği seviyedekileri çağırıyor
Çocuk : Kıskandın sanki
Bay Değerli : Ondan daha iyi olduğum kişileri kıskanmam
Çocuk : Norman bunu duyunca Paramparça oldu.
(Görüldü)
Peter elindeki telefonu bir kenara fırlatarak önündeki kitaba baktı.Dolabındaki psikoloji kitaplarının süs amaçlı kullanılmaması için bir tanesini okumaya karar vermişti. Ve ilk kitabı eline aldığında farkettiği şey kitapların böceklendiği oldu.
Tüm rafı boşaltıp kitapları küfür ede ede temizledikten sonra Peter kitapları boş vermiş bir vaziyette ne giyeceğini düşünüyordu. Ve evet ilk defa böyle bir şeye kafa yoruyordu...
Okul tişörtünün içine beyaz bir gömlek altınaysa siyah bir pantolon olan bir kombin oluşturmuştu.
Bir bardak dolusu soğuk şekerli suyu kafaya dikerek yatağa yattı ve uykuya daldı.
***
Kıyafeti giymişti, eşyalarını almıştı. Kısacası her şey tamamdı.Okula bir heyecan bir heyecan giderken hayatının renklendiğini düşünüyordu.
Üst kattaki manyak adamdan henüz bir haber yoktu. Ki bence haber gelmeden de oradan gitmeliydi.
Ev satın alacak gücü henüz yoktu ama bir şekilde o kısmı halledecekti.. Yani umarım halledebilir.
Okulda servise binen ilk kişi olmanın gururuyla en öndeki tekli yere geçerken çok sevdiği zorbasıyla göz göze geldi ama çocuk daha laf edemeden öğretmen arkadan gelen öğrenciler olduğunu söyleyerek ona kızdı.
Flash yan gözle bakarak yerine geçerken her adımında servis sallanıyordu.Aslında sırf övünmek için yere sert bastığı açıktı. Peter göz devirerek telefonuna döndü.
***
Bay Değerli : Gittin mi?
Bay Değerli : Kitlememişlerdir umarım dolaba.
Bay Değerli : 😂😂
Çocuk : Gerçekten çok yaşlısın.
Çocuk : Yok.
Bay Değerli : Dolaptasın yani?
Çocuk : Dolapta olsaydım yazamazdım bay ultra değerli Stark 🥰
Bay Değerli : Eğer orayı beğenmezsen Stark İndustries'e gelebilirsin.
Bay Değerli : Gerçi her türlü beğenmezsin ama neyse
Çocuk : Tony Stark'ın rakip şirketlerin ismini duyunca bir ergene dönüştüğünü bilmiyordum açıkçası. Söylediğim andan beri ergen gibi davranıyorsun..
Çocuk : Çok ciddiyim
Bay Değerli : Alakası yok
Çocuk : Hani sen çocukları değil gençleri alıyordun? Karar mı değiştirdin?
Bay Değerli : Sana bir ayrıcalık verebilirim.
Çocuk : Öyle mi??? Mutluluktan havalara uçuyorum o zaman bay ultra değerli egoist ergen Stark
Bay Değerli : Üstelik terbiye seansı benden
Bay Değerli : İhtiyacın var
Çocuk : Nasıl mutlu oldum nasıl. İnanamazsın.
Çocuk : Mutluluktan ağlıyorum şu anda.
Bay Değerli : Servisteyken telefona bakma miden bulanır
(Görüldü)
Peter telefonu kapatarak kafasını cama yasladı ve yolu izlemeye başladı.
Eski defteri kapatıp bir kenara koymuştu ama sanki defter onu çağırıyordu. Lanetine gitmek istemiyordu. Dıştan mutluysa içten de mutlu olmak istiyordu.
İç çekti. Aslında bu çok bilmiş zamanında bunlarla çok uğraşmış birisiydi. Ondan ara sıra tavsiye istemesi lazımdı.
Yoldaki çizgileri izlerken uykusu gelmeye başlanmıştı. Halbuki uykusunu da almıştı. Ama nedense fiziksel olarak da ruhsal olarak da üstüne bir yorgunluk çökmüştü.
"Bay Parker"
Hocanın onun omzunu dürtmesiyle uyandı. Serviste sadece o kalmıştı.İlk başta durumu anlamasa da hemen kendisini düzeltti.
"Özür dilerim hocam"
Hoca kafasını sallayarak aşağı inince Peter da peşinden inerek sıraya karıştı.Flash bey efendi hazretleri hemen sıranın en önüne geçip etrafa bakarak sırıtmaya başlamıştı bile.
İçeriye girdiklerinde herkes şirketi geleceklerini düşünüyordu ama direkt olarak sergi odasına yönlendirdiler.
Görevliler her serginin başında gelen öğrencilere anlatmak için hazır bekliyorlardı.Öğrenciler büyük sergi odasına salındığında Peter ilk önce robota benzeyen şeyin yanına gitti ve sergiyi dinlemeye başladı.
Ortalama bir saat kadar sonra hepsini dinlemeyi bitirmişti.Dürüst konuşmak gerekirse zaten bildiği şeylerdi ama pekiştirmek iyi gelmişti.O sırada oturacak bir yer buldu ama dolu olduğunu görünce iç çekti.
Görevlilerden birisine tuvalet yerini sorarak elini yüzünü yıkayıp kendisine gelmek için tuvalete gitti.Telefonu hafiften titrediğinde sadece mesajı gönderenin kim olduğuna baktı ve cebine geri koydu.
Bu bay ultra egoist ergen Stark'ın başka işi yoktu sanırım.Gerçekten şirket başında olan kişilerin görevi neydi ki. Ama gerçi adam süper kahramandı da. Demek ki kurtaracak şehirler çıkmıyordu.Küçük kurtarma operasyonları onlar için çok aksiyonsuz falan kalırdı.
Peter tuvaletten çıkarak geri sergiye gitti ve öğrencilerin toparlandıklarını gördü yine her zamanki gibi sıraya katıldı ve servise doğru gidip yerine oturdu.
Okul daha bitmemişti ama öğrencileri tutmak için her hangi bir sebepleri olmadığından hepsini serbest bırakmışlardı.
Peter eskimiş apartmana girdiği anda yerdeki paslanmış parçalarla bakıştı.Garip sesler geliyordu.Polis olsaydı arabayı görürdü ama görmemişti. Garip bir kahkaha sesi duydu ve sonra silah sesi.
Tüyleri ürperdi.Elleri titremeye başlamıştı.Telefona gitmiyordu elleri. Sadece merdivenlerden çıkmaya başladı. İlk daireye baktı. Kapıda kan izleri vardı. Kapının önünden kanlar akıyordu. Kapının ardında ne olduğunu içten içe hissediyordu.
Burada tatlı yaşlı bir kadın oturuyordu.Her kapı çaldığında torunlarının geldiğini düşünür mutlu olurdu bu yaşlı kadın. Ama gelen kişi bu sefer torunları olmamıştı. Ağır metalimsi koku ilk defa bu kadar hoşuna gitmedi.
Tiksindi ve kusmak istedi. Kaçmak istedi. Bu sefer eli telefona davrandı.Polis... Numarası neydi ? O kadar unutkan değildi di mi... Ama sanırım öyleydi.
Elleri direkt olarak Tony Stark'ın numarasına gitti.Tek tuşla çaldırdı. Yaslanmaya ihtiyacı vardı ama o kadar korkuyordu ki. Sanki ev kumdan yapılmışçasına korkuyordu.
"Gezi nasıl geçti evlat? "
O klasik sesi duyduğunda içine bir rahatlama dalgası geldi ama üst kattan gelen bir tekme sesini duyduğunda geldiği gibi gitti de.
"Evime gel... Polis... Lütfen..."
Kısık ve titrek bir sesle konuştu çocuk.Keşke geziye gitmeseydi de buna engel olabilseydi. İçine bir suçluluk çöktü.
"N'oluyor?"
"Ben bilmiyorum... Korkuyorum. Sadece apartmana girdim ve her yer kan.. Lütfen"
Ve Peter Parker o an anladı. Hayatı o ne yaparsa yapsın düzelmeyecekti.Yine tekrarlanacaktı. Yine unutmak isteyecekti.Ölmek isteyecekti.
"Geliyorum... Binadan çık."
Peter adımlarını hızla dışarı yönlendirdi. Dışarıya çıktığında bayılacak gibi hissediyordu.Duvara yaslandı ve yere çöktü.
Kim böyle bir şey yapabilirdi ki. Neden yani neden? O kadının suçu neydi? O sadece masum bir kadındı. Tatlı bir kedisi de vardı. Beyaz tatlı bir şeydi. Bir keresinde sarhoş bir şekilde çöp atıp geri dönerken kadın kedisine 1 saat kadar bakmasını söylemişti ve Peter bunu seve seve kabul etmişti.
O gün kedilerin gerçekten insanı rahatlattığını, hayata bağladığını anlamıştı..
Gözleri doldu ve ağzından bir hıçkırık kaçtı.
"Özür dilerim"
Hıçkırıklarının devamı gelirken polis sesleri duyulmaya başlamıştı. Peter ne olur ne olmaz diye kapıyı sertçe kapatmış üstüne kitlemişti. Hiç kimsenin kapıdan çıkmasını istemiyordu.
Yere iniş sesi geldiğinde kafasını bile kaldırmamıştı.Ona sarılan kolları hissettiğinde derin nefesler aldı.
"Sana zarar verdiler mi?"
Kafasını iki yana sallamıştı çocuk.Adam sessizce onu tutarken bir eli çocuğun başını okşamak için gitmişti. Polisler içeriye hızla girerken adam onu uçurarak götürmeye başladı.
Peter'ın aklına kısa bir süreliğine de olsa kostümü geldi ama onu geçenlerde fazlasıyls yırtıldığı için çöpe attığını ve yenisini henüz yapmadığını hatırladı.
Gözlerini tekrar kapattı ve tüm hayatının bir kabul olmasını umdu.
****
Selamlar tekrardan 😘
Bölümü yazarken son kısım aklımda yoktu ama karaktere eziyet çektirmeden yaşayamıyorum ne yapayım. Her neyse klişeliği boş verelim.
Peter'ı kolay kolay salmayacam çünkü jart diye tüm alışkanlıklarından kurtulsa çok saçma olurdu. Bölümü okuduğunuz için teşekkürler. (Doğum gününde bölüm atmayan insan adam mıdır bre)
🥳🥳🥳🥳🥳