Beğenip,yorum yapmayı unutmayın canlarım.Hepinize iyi okumalar ♥️🤍
Şuan donup kalacak vakit değildi.Silahımı çıkardım ve etrafıma bakınmaya başladım.Ateş önümde duruyordu ve karnından vurulmuştu. Baran hemen yanımda, adamlarımız ise arkamızdaydı.Ateş'in vurulduğu yere bakarsak mermi tam arkamızdan ateş edilmişti.Arkamı döndüm ve binanın çatısına bakındım.
BİNGO
Binanın çatısındaydı.Onu gördüğümü anlamış olacaktı ki bana silahla ateş etti.Fakat artık yerini bildiğim için mermileri bana isabet edemez di.
-GERİZEKALI SENİN MERMİLERİN BANA İŞLEMEZ!!
Silahla ona doğru ateş etmeye başladım ama eğilerek mermilerden kurtulmuştu.
Hızla binaya doğru koşmaya başladım.
-Baran, Ateş sana emanet.
Merdivenlerden çıkarak, çatıya çıktım.Çatıya açılan kapıyı açtığım anda silahla ateş etmeye başladı.Daha ben yerini öğrenemeden gebertirdi beni bu it.Çantamdan hafif etkisi olan bir bomba çıkarıp içeri attım.Bomba yüzünden aşağıya düşmek üzereydi.Yanına gittim ve yakasından tutarak onu sağlam bir yere fırlattım.
Niye yaptığımı sorgular gibi bana bakıyordu.
Kurtardığımı sanıyordu zavallı.
Eline tekrardan silahını aldı ve yine ateş etmeye başladı.
-Anlamıyorsun değil mi?
Üzerine doğru koşarak elindeki silahı alıp binadan aşağıya attım.
-Beni silahla öldüremezsin.
Bıçağımı çıkardım ve karnına sapladım.Acıyla yere yığıldı.
-Söyle niye Ateş'i öldürmeye çalıştın?
Ses yoktu sadece bağırmaya devam ediyordu.
Silahımla bacağıma ateş ettim.Çığlık sesi giderek daha da yükselmeye başladı.
-Diego istedi.Buradan eğer yakalanmış halde çıkarsa herkesi öldürme mi söyledi.
- Ve sende ilk Ateş'e nişan aldın öylemi.NE CÜRETLE BENİM ADAMIMA ATEŞ EDERSİN!!
Silahla bir kez daha ateş ettim ve ardından bir kez daha.Defalarca ard arda silahla ateş ettim.Her her kan olmuştu ve iç organları etrafa saçılmıştı.Yüzü tamamen tanınmayacak hale gelmişti hatta artık insan olduğu dahi anlaşılmıyordu.Mermim bittiği zaman tekrardan doldurarak ateş etmeye devam ettim.
Biri çatıya yanıma çıkmıştı fakat kim olduğuna bakmak dahi istemiyordum.Sadece gebertmek istiyordum.
-Baran:Gölge o öldü yeter ateş etme artık.
Sesimi çıkarmadım.Öldüğünü zaten biliyordum fakat ben hala hıncımı alamamıştım.
-Baran:SANA YETER DİYORUM GÖLGE!!
Aldırmadan ateş etmeye devam ettim.
Baran hızla silahı elimden çekti ve bana tokat attı.
-Baran:Kendine gel Diana!O öldü artık yaşamıyor.Görmüyor musun bedenini,paramparça.Onu geçtim kendine bir bak, heryerin kanlar içinde.
Baran'ın sözlerinin ardından üstüme bakındım.Heryerime kan bılaşmıştı.Üstüm kırmızıya boyanmış haldeydi .Cesetten sıçrayan bazı et parçaları üstüme gelmişti.
-Özür dilerim,sanırım biraz fazla abarttım.
Ateş nasıl?
-Baran: Gölge bahçesine doktor çağırdık şimdi onu oraya götürüyorlar.
-Peki Diego
-Baran:Onu da bayıltıp beraberin de götürdüler.
Tamam hadi bizde gidelim.Kanla boyanmış olan pelerinimi çıkardım ve yere attım.
-Baran:Gölge bu şekilde yüzün her ne kadar maske yüzünden gözükmese de cinsiyetin belli oluyor.
-Sorun değil.
-Baran:Aşağıda hala adamlar var ama.
-Dediğim gibi artık sorun değil.Daha yeni Ateş yerine ben vurulsaydım zaten herkes öğrenecekti.Eğer cinsiyetimi duyaracak birisi varsa oda benim.
Ayrıca Keskin'in,ortağı olan çetenin bir kadın tarafından yenildiğini duymasını isterim.Özellikle de o kadının ben olduğunu duymasını isterim.
Şimdi hadi gidelim.
-Baran:Benim patronumdan da daha azı beklenemezdi zaten.
Gülümsedim ve aşağıya indim.
Çetedekiler sanki başka biriymişim gibi bakıyorlardı.Fakat pekte umrumda olmadı.Bir süre ilerleyip motoruma bindim.Gölge bahçesine doğru hızla sürmeye başladım.Şimdi elime düşmüştü it.
Vardığım zaman içerdekilere Diego'yu nereye götürdüklerini sordum.Bodrum kata kapatmışlardı.Orada küçük bir hapishane yapmıştık.Neredeyse hiç kullanmıyorduk bu yüzden varlığını bile unutmuştum.
Merdivenlerden aşağıya doğru yavaşça indim. Heryer örümcek doluydu.Burayı temizletsem iyi olacaktı sanırım.Bu pislikle yeni bir virüs bile çıkardı buradan.
Biraz yürüdükten sonra sonunda varmıştım.Diego elleri yukardan zincirli bir şekilde baygın halde yatıyordu.
-Hey uyan hadi gece oldu.
Hala yatıyordu.Bir kez daha seslenmeyi denedim.
-Hovv,sana diyorum uyansana.
Hala ses yoktu.Köşede içi su dolu bir kova vardı.Onu tuttum ve başından aşağıya döktüm.Hala uyanmamıştı.
Öldümü diye endişelenmeye başladom ve elimi nabzına koydum.Bir anda gözlerini açtı ve refleks olarak yüzüne yumruk attım.
Tekrar bayılmıştı...
Yukarıya çıktım ve masadaki kolanyayı alıp aşağıya geri indim.Diego'ya koklattım fakat yine ayılmadı.Delirmeme az kalmıştı.Sabrım taşmıştı ve kolonyayı kafasından aşağıya döküp kasığına tekme attım.Yüksek sesle çığlık attı.
Sonunda uyanmıştı.
-Diego: Ne yapıyorsun lan gerizekalı.
-Asıl sen niye uyanmıyorsun lan gerizekalı.
-Diego: Sen kimsin lan.
-Beyninin olmadığını anlamıştımda,gözlerinin durumunun bu kadar vahim olduğunu bilmiyordum.
-Diego:Hakikaten gözlerim niye yanıyor be benim.
-Kafana kolonya döktüm.
-Diego:Manyakmısın oğlum sen?
-Kızım desek daha doğru olur.
Diego bir süre bana baktı ve ardından kahkaha atmaya başladı.
-Diego:Vay be.Kırk yıl düşünsem aklıma senin kız olduğun gelmezdi.Aslında boyun biraz ele veriyor seni ama olsun.
-Yav benim boyum neden bir anda gündem konusu oldu.Sizene lan benim boyumdan.
-Diego: Tamam hadi sadede gelelim.Bütün heryeri adamlarınla saracak kadar niye bana kafayı taktın?
-Biraz kafayı kullan bakalım.Senin gibi işe yaramaz bir çete liderine, benim gibi üst seviye bir çete lideri niye kafayı taksın.
-Diego:Gerçektende Keskin'e zarar vermeyi düşünecek kadar aptalsın sanırım.Seni saniyeler içinde öldürür.Çeten ne kadar güçlü olursa olsun onu yenemezsin.Sen bir çete liderisin o ise bir mafya.Aranızda dağlar kadar güç farkı var.
-Üzgünüm ama her zaman güçlü olan kazanmaz.Eğer her şey güçle olsaydı ormanın kralı aslanlar değil filler olurdu.
Ama illa güç gerek dersen ben onuda elde ederim.Benim bu hayatta başaramıyacağım tek bir şey bile yok.
-Diego:Gereksiz ego ve cesaret.Bu iki kelimeyi unutma.Bunlar seni ölüm sebebin olacak.
-Amacım uğruna ölmekten zevk alırım.Şimdi gevezeliği bırak ve bana Keskin'in yerini söyle.
-Diego:Sence bunu sana öylece söylermiyim?
-Yinede şansımı deniyeyim dedim.Tamam o zaman neyse ben kaçar,sana hücrende bolşans.
-Diego:Ne yani işkence falan yapıp konuşturmaya çalışmıycakmısın?
Bu kadar merhametli olmanı beklemezdim Gölge.
-Ben ve merhametmi?
Kahkaha atarak gülmeye başladım.Ardından gülmeyi bırakarak Diego'y baktım.
-Şuanda senin iç organlarını kendi tırnaklarımla parçalamak istiyorum fakat en büyük hayali sana işkence etmek olan bir arkadaşım var.Bu zevki ona bırakıyorum.
Tekrardan arkamı döndüm ve dışarı çıktım.Kapıyı açtığım anda karşımda Baran belirdi ve yüzüne yumruk attım.
Baran yere düştü ve burnunu tutarak bana baktı.
-Baran:Noluyor lan.
-Özür dilerim,sen aniden önümde belirince bende bir anda yapıştırdım.
Bir şey oldumu?
-Baran: Sanırım kırıldı.
-Yaa kötü olmuş,geçmiş olsun.
-Baran:Sanki başkası kırmış gibi konuşmasana.Sen kırdın.Acıdan geberiyorum be.
-Yav sende ne süt kuzusu çıktın Altı üstü bu burun.Yaptırırsın olur biter.Hem sayemde estetikte olursun belki.Bak bu iyiliğimi sakın unutma.
-Baran:Sen kız olduğuna emin misin,eli taştan sert kızmı olur be?Gitti canım burnum.Neyse ben doktorlar hazır buradayken burnunu göstereyim.
Baran eli burnunda uzaklaşmaya başladı.
-Baran sormayı unuttum Ateş hangi odada?
-Baran:Sağ koridordaki ikinci odada.
-Tamam teşekkürler,ayrıca tekrardan özür dilerim.
Baran'ın söylediği odaya doğru ilerledim.Kapıyı tıkladım ve içeri girdim.Ateş hala baygındı doktor yanında yarasını sarıyordu.Bir süre köşede bekledim ardından doktor işini bitirip yanıma geldi.
-Doktor:Endişe edilecek bir durum yok,mermi boşluğa denk gelmiş ve organlara zarar vermemiş.Sadece fazla kan kaybetmiş bu yüzden bir süre bilinci kapalı olucak.
-Tamam teşekkürler.
Ateş'in yanındaki koltuğa oturdum ve arkama yaslandım.Ateş'e bakarak gülümsedim.
-Senin yanındayken ilk defa etraf bu kadar sessiz Ateş.Bir an önce uyan ve tekrardan kafamı şişir,ardından muhteşem işkencelerini uygulayıp o iti konuştur.
Bir süre daha Ateş'in yanında kaldım ve ardından Gölge Bahçe'sinden çıkarak eve gittim.Eve vardığım zaman ilaçlarımı içtim ve duvara boş boş bakınmaya başladım.Ateş vurulduğu zaman ne hissetmiştim, gözümden bir damla bile yaş gelmemişti.Sadece onu vuran adama sinirlendim ve onu öldürmek istedim.
Ateş çeteden olduğu için mi bu kadar sinirlendim yoksa ona değer verdiğim için mi?
O an o adamı öldürürken hiçbir şey hissetmedim.Önümde paramparça oldu fakat umrumda bile değil di.Hatta mutlu bile olduğum söylenebilir.
Duygularım sahiden varmıydı ki?
Sanırım artık hiçbir şeye tamamen üzülemiyor veya sevinemiyordum.
İçimde sadece yeri doldurulamayan bir boşluk vardı...