Lee Know'dan
So-ya'yı aşağı indirdiğimde Felix ağlamaya başlamıştı. Gerçekten, öyle kötü bir haldeydi ki az kalsın bende ağlayacaktım.
Lee Know: NE BEKLİYORSUN HYUNG KAPIYI AÇTA HASTANEYE GİDELİM
Chan hemen kapıyı açtı. Onu arka koltuğa yatırıp direksiyona geçtim. Tam hareket edecekken Ön yolcu koltuğunun kapısı açıldı ve Hyunjin koltuğa oturdu.
Hyunjin: BASSANA GAZA
söyledikleri beni kendime getirdi ve arabayı çalıştırdım.
~
So-ya'dan
Gözlerimi açtığımda karşımda Gülümseyen Stray Kids vardı. Yorgun gözlerimle bacağıma baktım. Sargıdaydı. Ellerim de öyle. Bıçak ve makasla attığı çizikler de ya açıktı yada sargı vardı. Sonra saçlarıkmkı hatırladım...
Bang Chan: İyi misin So-ya?
Hyunjin'e baktım.
So-ya: Dediğin oldu Hyunjin. Artık gerçekten çirkinim.
O sırada So-ya:
Hyunjin: Saçmalama So-ya! Mükemmel bir kızsın.
So-ya: Saçlarım uzunken güzeldim. Şimdi değilim. O adi Şerefsiz Köpek yüzünden.
Lee Know: 1. Hala taş gibisin. 2. O dediğin köpek kim?
So-ya: Size her şeyi anlatacağım. Ama önce bana cevap verin. Eve ne zaman gideceğiz?
Bang Chan: Şuan değil. Ve dudağın nasıl bu kadar yara oldu?
So-ya: Anlatıyorum. Size yalan söyledim. Zorla idol olmadım. Babamdan kaçtım.. Babam annemi aldatan pisliğin tekiydi. Alkol ve madde bağımlısıydı. Beni sayısız kere taciz ve tecavüz etti. 8 yıl önce ondan kaçtım ve ve şirkete girmeyi başardım. Şirkette 5. Yılımda bir sevgilim oldu. Köpeğin tekiydi. Beni 3 kızla aldatmıştı. Sonra beni tecavüz etmişti. Onu bir barda rezil ederek ayrıldım. 3 yıldır görmüyordum. Babama yardım etmiş.
Felix: Köpek.
Bang Chan: peki.. Seni şirkete bıraktıktan sonra ne oldu?
Yutkundum. Gözümden bir damla yaş düştü.
So-ya: Şirketin kafetaryasına gittim. 1 saat oturduktan sonra dışarı çıktım. Babam.. Kapıdaydı. Beni görünce şirkete girmek için adım attım. Seni arayacakken şarjım bitti. Sonrasında bayılmıştım. Beni bulduğunuz odada gözümü açtım. Beni tehdit ederek orama burama çizikler attılar. Kriz geçirdim. Sonra...
Bir daha yutkundum. Sular seller ağlamaya başlamadan önce sözümü bitirmeliydim.
So-ya: Kai geldi. Beni tehdit etti ve beni öptü. Daha da ileriye gidecekken ona tekme attım. Beni yere fırlattı ve biraz hırpaladı. Odadan çıktı. İlaçlarımı içmediğim için yine kriz geçirdim. Sonra babam geldi. Saçımı... Anladınız işte. Ve gözlerimi açtığımda Kai'nin telefonunu yerde gördüm. Seni oradan aradım Hyung. Sonra Kai geldi. Beni öptü. Bacağıma bıçağı sapladı. Haraket edemedim. Dudağımı ısırdı.
Hyunjin: Şerefsiz Pislik...
So-ya: Ve boynumu da..
Lee Know: O MORLUKLARIN SEBEBİ O MUYDU!?
So-ya: Evet..
İçeri doktor kılıklı biri girdi. Serum taktı ve konuştu.
Doktor: Bacağınız çok kötü darbe almış. Bu darbe kemiğiniz de hasar yaratmış. İyileşmesi 2 haftayı bulur. Öbür yaralarınız -dudağınız hariç- çok derin değil. Kısa sürede iyileşir. Fakat dudağınız..
So-ya: evet?
Doktor: Yarası çok derin. Nasıl bu kadar güçlü seviştiğinizi bilmiyorum ama oldukça derin, 3 hafta da ancak iyileşir.
Sevişmek kelimesini duyunca Hyunjin yumruğunu sıktı. Ah, artık gözyaşlarıma hakim olamıyordum!
Bang Chan: Sakin ol güzelim. Göz yaşlarına değmez. Sil o güzel gözlerini. O adamlar mahkemede sürünmeden içim rahat etmeyecek, merak etme.
So-ya: Çok teşekkürler.. Ama ben ev gitmek istiyorum. Sadece eve gitmek.
Seungmin: Mümkün değil.
Han: Seni bu halde görmek çok üzücü fakat..
Ne yumurtlayacaktı acaba.
Han: Hastalığını onlara söylemelisin.
Lanet Olsun!
Jeongin: Ne hastalığı?
Lee Know: Niye Han biliyor da biz bilmiyoruz?
So-ya: Benim ağır anksiyetem var. Size bunu söylemedim çünkü yanlış anlayacağınızı düşünmüştüm.
Lee Know: Yanlış Karar, Kim Soomin Yangi!
Adımı ve soyadımı aynı anda söylemişti. Yüzünde ciddi ve şaşkın bir ifade vardı. Ciddilik ağır bastı.
So-ya: Lütfen adımı böyle kullanma.
Lee Know: Sebep?
So-ya: Sebebi yok işte. Sen söyleme.
Lee Know: Sebep istiyorum Kim Soomin Yangi.
So-ya: Babam bana böyle seslenirdi.
Sanki ortam buz tutacaktı. Lee Know artık ciddi değil, pişmandı. Yani öyle görünüyordu.
Bang Chan: Bize bunları daha önceden söylemen gerekirdi. Fakat artık geçti. İlaç kullanıyor musun?
Han: Kullanıyor. Benim bilmemin nedeni ise ilk geldiği gün benden ilaç istemesi. Kriz geçirdiği için bacağı kanamı-
Öksürdüm.
So-ya: Siz eve gidin. İyileşince ben gelirim.
Felix: Hayır So-ya. Sana bir şey olmasını göze alamayız.
So-ya: Hastanede ne olabilir k-
Seungmin: "JYP şirketinde ne olabilir ki?"
So-ya: Peki... Benim o halimi kim gördü?
Lee Know: Hepimiz.
Utandım. Hepsi beni yarı çıplak görmüştü. Onlar kötü insanlar değildi fakat bu beni iç çamaşırıyla görebilecekleri anlamına gelmezdi.
So-ya: Ben size bunları yaşattığım için gerçekten çok üzgünüm. Keşke sizi hiç rahatsız etmeseydim.
Bang Chan: Sen de grubun bir parçasısın So-ya. Sen olmazsan Stray Kid oluruz en fazla.
So-ya: Fotoğraf çekimi-
Changbin: Konserde, fotoğraf çekimi de ertelendi. Sen iyileştikten sonra yapılacak.
So-ya: iyi insanlarsınız.. Ama ben çok acıktım.
Felix ten küçük bir çığlık geldi. Sevinme çığlığı. Herkes gülümsemişti. Niye ki?
So-ya: Niye sevindiniz?
Hyunjin: 1 gündür yatıyorsun. Doktor iştahının kapanacağını ve bunun iyi olmadığını söyledi. Ama sen açsın!
Seungmin: Ne istiyorsan söyle biz gidip alalım.
So-ya: Fish Cake ve Tteokbokki.
Felix: hemen alıp geleceğim.
Jeongin: Bende gelmek istiyorum.
Bang Chan: Bizde Lee Know ile evden kıyafet getirelim. Han, sen ve Changbin pastaneye gidin. Seungmin de kitabevine gitsin. So-ya kitapları çok sever. Hyunjin sen burada kal.
Hepsi onaylayan sesler çıkardılar ve odadan çıktılar. Oda büyüktü, duvarları sararmaya yüz tutmuştu. Odada 9 tane yan yana yatak vardı. Birinde ben yatıyordum.
Hyunjin: Biraz da odayı bırakıp bana mı baksan! Yarım saattir gülmen için aegyo yapıyorum ama beni farketmedin!
Bu sözüne bir kahkaha attıktan sonra aegyo yarışı yaptık. Tabii ki ben kazandım. Aegyo da uzmanımdır doğrusu.
Hyunjin: Ben niye senin kadar şirin değilim ya!
So-ya: Ben şirin değilim. Sadece aptal ve çirkinim. Sen çok şirinsin!
Hyunjin: Kendine hakaret etmeyi kes! Şu ana kadar gördüğüm en güzel kız sensin.
Kızardığımı hissediyordum. Hani çirkindim Hyunjin? Niye beni domatese çevirdin şimdi?
So-ya: Saçmalama! Sen çok kız görmüşsündür. En güzeli ben olamam. En güzel olmak için önce güzel olmam gerekiyor.
Hyunjin mırıldandı. Onların bu mırıldanmaları beni deli ediyordu!
Hyunjin: Asıl sen saçmalamayı kesmessen seni Lee Know'a söylerim. O da ağızına peçete sokar.
So-ya: Sakın ona söyleme. Aegyoya devam!
Bir süre daha aegyo yaptıktan sonra canım sıkıldı. Hyunjin'e bunu söylediğimde telefonunu çıkarıp bana bir fotoğraf gösterdi.
Hyunjin: Sence bunu post atayım mı?
Bu çocuk niye bana bunu göstermişti? Kulaklarıma kadar kızardığıma emindim. Çok yakışıklıydı.
Hyunjin: Eee?
So-ya: sarı saçın en çok yakıştığı erkek sensin Hyunjin.
Aptal kafam. Niye böyle söylemiştim ki?
Hyunjin bana bakıp pis bir gülümseme takındı. Kaçmam gerekiyordu. Elimde olsa ayaklarımı popoma vura vura kaçardım. Ama bunu yapamayacağım için en aptalcasını yaptım.
Örtüyü kafama kadar çekerek konuştum.
So-ya: Uykum var.
Hyunjin sesli bir kahkaha attı. Ben ise içimden kendime sövüyordum.
Hyunjin örtülü yüzümden çekti.
Hyunjin: Sizde siyah saçın en çok yakıştığı kadınsınız.
Bu çocuk beni öldürmek mi istiyordu?
So-ya: Teşekkürler..
Tam o sırada Jeongin ve Felix içeri girdiler. Ellerinde mis gibi kokan poşetler vardı. Sırayla herkes odaya girdi.
So-ya: üstüm..
Bang Chan: Hasta bakıcı değiştirir. Hemen çağırıyorum.
Chan odadan çıktığında diğerleri benim yatağımın önüne masa ve sandalye çekmeye çalışıyordu. Sonra İçeri tatlı bir kadın ile Chan girdi.
Bang Chan: Bu Yenju So-ya. Senden görevli hasta bakıcı o.
Kadın sıcak bir gülümsemeyle bana baktı.
Bang Chan: Hadi beyler. Odadan çıkalımda So-ya üstünü değiştirsin.
Hepsi odadan çıkınca Yenju hiç konuşmadan yanıma gelip kıyafteleri çantamdan çıkardı. Hangisini giymek istediğimi sorunca sevimli bir pijamayı işaret ettim. Onu alıp yanıma geldi ve üstümü değiştirdi.
Yenju odadan çıktı ve üyeler içeri girdi.
Felix: ACAYİP ŞİRİN OLMUŞSUN LİNKİNİ VER BENDE ALAYIM
Seungmin: Giyim zevk'in müthiş kanka.
Hyunjin sırıtarak beni süzdü. Onun pijamasıda çok tatlıydı.
-Siyah Olan-
Hyunjin: Pijaman çok güzel. Benimkine benziyor.
Changbin: AÇİM BEN HADİ
So-ya: Ben nasıl yiyeceğim?
Jeongin: İçimizden biri yedirecek.
Hyunjin: BEN!
Lee Know: HAYIR BEN!
Felix: BEN YEDİRCEM BANANE
So-ya: Ben seçeceğim. Hmm, Fe- Hyunjin!
Hyunjin: AĞLAYIN BİTCHSLER
Hyunjin yanıma oturup her şeyden yavaşça yedirmeye başladı.
Hyunjin: Uçak geliyor!
Lee Know ve Felix kıskanç kıskanç baktılar. Bu halleri o kadar komik ve güzeldi ki.
Ben yeter desemde Hyunjin her şeyi ağzıma tıkmıştı. Yemekten sonra karnım şiş olduğu için pek konuşamadım ama çok güldüm.
Lee Know: Eğer yalvarmazsan İfşanı So-ya'ya gösteririm.
Hyunjin: Ben kimseye yalvarmam.
Seungmin: Kaşınma bence.
Jeongin: Kaşınsın kaşınsın bende merak ettim.
Lee Know telefonundan bana bir fotoğraf gösterdi.
So-ya: MÜKEMMEL ÖTESİ AWKWKKALWÖAL
Gülmekten kırılmıştım resmen. Ama aklıma artık olmayan telefonum geldi.
So-ya: Hyung.
Bang Chan: Efendim güzelim?
So-ya: benim telefonum kırıldı da, yenisini almamız mümkün müdür?
Bang Chan: Sipariş ettik bile güzelim. En son model bir İPhone.
So-ya: Onlar çok pahalı Hyung. Keşke o kadar masrafa girmeseydiniz.
Changbin: Bu kız bizim zengin olduğumuzu bilmiyor herhalde.
Han: Senin için her şeye değer güzellik.
Han'a baktım. Çok sevimliydi.
So-ya: Gerçekten uykum var. Size iyi geceler.
Göz kapaklarım kapanıp uykuya daldığında bile, onların hala konuştuğunu biliyordum.
~
Yine pek uzun olmayan bir bölüm ama gerçekten uğraştım ve güzel olup beğendiyseniz oy kullanın ve yorum yapın lütfen <3