Vera

By Burcu_geceq

3.4K 325 274

bakışlarım mavi gökyüzünü süsleyen bayrağa değdi. biz bu vatan için yaşadik bu vatan için şehit olacağız. bu... More

Giriş bölümü
1.Bölüm:yeni başlangıç
3. Bölüm İlk görev
4. Bölüm: ilk görev 2
5.Bölüm: Çilen
6.Bölüm: saldırı
7.Bölüm: Korku
8.Bölüm: Çilen ve Halil
9.Bölüm : Akşam yemeği
10.Bölüm : sınırın ötesinde görev
11.Bölüm: iki yabancı
12.Bölüm: Saldırı
13.Bölüm: neredesin Vera
14.Bölüm: bekle bizi Vera geliyoruz
15. Bölüm: burda seni bekliyorum
16.Bölüm: normal bir gün
17.Bölüm: son yolculuk
18.Bölüm: Anıl
19.Bölüm: ilk öpücük
20.Bölüm: kaçma benden
21.Bölüm: Mahperi
22.Bölüm: sevgilim
23.Bölüm : kuzey ırak
24.Bölüm: belki de yolun sonu
25.Bölüm: en zor bekleyiş
26.Bölüm: anais
27.Bölüm: gökyüzünü gözlerine sığdıran bir adam
28.Bölüm: Kurban Bayramı
29.Bölüm: görev
30.Bölüm: buğlem
31.Bölüm: Mahperi ve İrfan
32.Bölüm: Asena
33.Bölüm: veda

2.Bölüm: Mavi kurt timi

210 17 29
By Burcu_geceq

Selam

Nasılsınız?

"Sahipsiz olan vatanın batması haktır, sen sahip olursan, bu vatan batmayacaktır."

Mehmet Akif Ersoy



2.Bölüm:mavi kurt

VERA

Karargahtan içeriye girip albay'ın odasına ilerledim. Burcu revire gitmişti ben ise yeni timimi öğrenmek için albay'ın odasına ilerledim. Kapıyı çaldığımda albay hızla komut verdi

"Gel " içeriye girip selam verdiğimde, Albay'ın yaninda geçen sabah kapımıza gelen adamı gördüm. Asker üniforması vardı üstünde

"Gel asker bende tam komutanına senden bahsediyordum. İşte yeni üsteğmen Vera Aksel" Komutanın bakışları bana döndüğü sıra Kapı çalmıştı. bakışlarımı komutandan çekip kapıya çevirdim.

"Er burak akkurt/Malatya, emredin komutarum"

"Ne oldu asker "

"Yemekhane de kavga çıktı komutanım." Albay derin bir nefes alıp askerle dışarıya çıktı.

"Asker "komutanın sesiyle hemen hazır ola geçtim

"Emredin komutanım'

"Gel benimle "

"Emredersiniz komutanım " komutan çıkınca bende arkasından çıkmıştım

"Ben hakan Belgin, mavi kurt timinin komutanı " yemekhaneye girince coğunun dağıldığını sadece bir kaç askerin kaldığını gördüm.

"Asker !!" Hepsi hazır ola geçmişlerdi. Hakan onlara ilerleyip güldü ve yerine oturdu.

"Oturun asker " hepsi birden oturunca kaşlarımı çattım. İlk emirde oturdular.

"Otur asker " bütün gözler bana döndü

"Asker otur dedim sana " Allah'ın hakkı üçtür

"Emrediyorum asker otur " aldığım emirle yerime oturdum.

"Gençler bu Vera Aksel bizim timin yeni üsteğmeni."

"Hoş geldiniz komutanım "kafamı sallamakla yetindim

sadece

"Üstçavuş irfan Bolat, mühimmat uzmanı"(26)

"Kıdemli başçavuş Halil Coşkun, tahrip uzmanı “(30)

"Başçavuş Gökay Güleç, keskin nişancı"(29)

"Asteğmen Anil Kaner, tabip uzmanı "(25)

"kıdemli Üstçavuş agid Vural, ağır silah uzmanı" (27)

"Teğmen Mir Yalım İzel, istihbarat uzmanı" (32)

"Üsteğmen Vera Aksel "(30) bir süre yemekhanede onların yemek yemesini bekledim.

"Komutanım siz neden yemiyorsunuz "mir yalım konuşunca ona döndüm

"Aç değilim "bir süre gözlerini üzerimden çekmedi.

"İçtima var asker "hepimiz ayaklanip bahçede dizildik.

1 saatlik içtimadan sonra eğitim sahasına geçmiştik. Eğitimi de tamamlamladıktan sonra çardaklar da oturmuştuk. Onlar aralarında sohbet ederken ben gelen geçen askere bakıyordum.

"Nerelisiniz komutanım ?" Agid'e dönmeden sorusunu

cevapladım

"Erzurum"

"Buz kestim yemin ediyorum "mir yalım'ın ağzının içinde mirildanip gülmesiyle diğerleri de gülmemek için kendini zor tuttular.

"İstersen ateş yakalım teğmen "mir yalım'ın gözleri hızla

beni bulmuştu. 5 saniye, gözleri gözlerimde sadece 5 saniye durdu.

"G-gerek yok komutanım "önüme dönünce Hakan'ın

sırıttığını gördüm. Bu kaşlarımın çatılmasına neden oldu

"Üsteğmen benim yapamadığımı yapıp bu gevezeyi korkuttun." Bakışlarım mir yalım'a değdiğinde Gözlerini etrafta gezdirdiğini gördüm

"Bir kaç güne Vera komutana da alışır, tekrar gevezeliğe başlar." Bakışlarım tekrar mir yalım'a kaymıştı. Herkese kaşlarını çatmış bir şekilde bakıyordu.

"Alakası yok korkmadım bir kere " bakışları tekrar bana değince, dik olan omuzları hafifçe büküldü. Diğerleri onun bu haline kahkaha atti

"Vera " burcu'nun seslenmesiyle ona döndüm. Onu

tamamen unutmuştum

"Burcu "

"Beni unuttun dimi " dudaklarını büzünce güldüm. Hiç büyümüyordu şu kız

"Evet, içtimadan sonra eğitim yaptık tamamen çıkmıştın

aklımdan."

"İnsan bir hayır der hemen evet diyor ya " benim kalktığım yere oturmuştu ve time kendini tanıtmaya başlamıştı

"Selam ben Burcu, vera'nın kuzeni ve buranın yeni doktoru"

Hepsi kendisini tanıtınca, mir yalım ve burcu sohbet etmeye başladı.

"Sanırım iki deliyi bir araya getirdik" dememle hakan güldü

"Burcu'yu bilmem ama mir çok deli "

"Burcu da öyle, çocuktan farksız" Burcu revire geri dönmek için ayaklaninca mir'in üzüldüğünü fark ettim. "Gene gel sohbet edelim burcu, ben bunların içinde çok

sıkılıyorum."

"Tabii hem sende revire gel beraber otururuz." Mir gülümseyip kafasını salladı. Geriliyordu, burdan bile belliydi ama neden gerildiğini anlamıyordum. Burcu gidince bir kaç dakika daha sohbet ettikten sonra hepimiz bir yerlere dağıldık. Ben burcu'nun yanına yani revire gelmiştim.

"Doktor hanım müsait misiniz?" Burcu'nun gülüşünü duyunca kapıyı açtım

"Tabii müsaitim komutanım "biz onunla sohbet ederken

bir kaç asker pansuman için gelmişti. Bende sıkıldığım

için ayaklanıp burcu'ya döndüm.

"Ben seni rahat bırakayım işini hallet sonra beraber eve geçeriz."

"Tamam "revirden çıkıp koridorda ilerliyiyordum ki, Köşeyi dönünce biriyle çarpıştım, çok sert çarpıştığımız için ikimizde düşmüştük. Kimle carpıştığıma baktığımda, mir yalımla karşılaştım. O'da beni fark etmiş olacak ki hızla ayağa kalktı ve beni de kaldırmak için elini uzattı. Uzattığı elini tutup yerden kalkmaya çalıştım.

"Kusura bakmayın komutanım, acelem vardı."

"Sorun değil teğmen ama dikkat et bu kadar hızlı dönme köşeyi, kendini ve başkasını yaralayabilirsin. "

"Biliyorum komutanım tekrardan kusura bakmayın" ellerimizin hala birleşik olduğunu fark edince huzla geri çekildim. O da bunu fark etmiş gibi elini ensesine atip konuştu

"Haa... Komutanım agid ve eşi bizi yemeğe çağırdı. Sizde davetlisiniz."

"Agid'e teşekkür ettiğimi ama gelmeyeceğimi söyle."

"Neden komutanum ?" Tek kaşımı kaldırınca kafasını eğdi.

"Burcu ve bir arkadaşım daha benle kalıyor ve eve daha yeni taşındık yerleşemedik daha başka zamana sözüm olsun." Kafasını salladı

"Yardım edecek bir şey var mı ?"

"Hayır"

"Peki o zaman görüşürüz”

"Görüşürüz teğmen "o geldiği koridora dönüp biraz yürüdükten sonra yanlış yöne gittiğini fark etmiş olacak ki durdu ve tekrar bana dönüp yanımdan geçip gitti.

Şapsal

Güldüğümü fark edince kafamı iki yana sallayıp bahçeye çıktım. Durduk yere gülmeyi kendime yasaklamalıydım

Agid beni görünce yaruma gelmişti.

"Keşke gelseydiniz komutanım sonra yerleşmede size yardım ederiz."

"Yok agid kızlar da var başka zamana sözüm olsun."

Gülümseyip kafasını salladı.

"Başka zaman itiraz istemiyorum." Hafif tebessüm ettim ve kafamı salladım.

"Tamam asker "agid ve diğerleri arabalara binip gitmişlerdi. Gitmeden önce hepsi gelmem için çok dil dökmüştü ama kesin bir dille reddettiğimde el mecbur gitmişlerdi.

"Vera "burcu'nun sesiyle ağzımda ki sigarayı sakladım.

"Efendim"

"Gidelim mi?"

"Sen geç geliyorum

"Vera " ona dönünce kaşlarıyla elimi gösterdi

"Boşuna saklama,17 yaşından beri içtiğini biliyorum." Sigarayı yere atıp ayağımla ezdim.

"Nerden biliyorsun?"

"Sizde ne zaman kalsak hep 5 dakika balkona gidiyordun. Geldiğinde de üzerinde parfüm kokusu ve ağzında sakız oluyordu." Saçlarını karıştırınca koluma vurdu.

"Kes şunu Vera saçlarımı dağıtıyorsun."

"Bir şey olmaz kızım, sen her halinle çok çirkinsin" koluma bir defa daha vurunca gülüp arabaya bindim.

"Çok gıcıksın Vera ya,bende bana çok güzelsin,

diyeceğini bekliyorum."

"Bunu duymana gerek yok burcu sen güzel birisin" göğsünde bağladığı kollarını çekip bana döndü.

"Gerçekten mi ?"

"Gerçekten, şimdi lütfen sesiz ol dikkatimi dağıtma araba kullanıyorum." Kafama inen darbeyle direksiyonu tutan bir elimle burcu'nun saçlarını karıştırdım.

"Öküzün tekisin Vera "

"Kızım sana on sefer araba kullanırken şu hareketleri yapma diyorum." Eve gelene kadar burcu'yla atışmıştık.

"Gene neden birbirinizi yiyorsunuz ?"

"Bana çirkinsin diyor" dudaklarını büzen burcu'yla gözlerimi devirdim.

"Yaa aşkım, sen çok güzelsin bakma bu oduna" Mahperi'nin dediğiyle arkamdaki yastığı ona fırlattım.

"Vera üstünü değiştirmeden oturma şu koltuklara ve etrafı dağıtma, daha yeni topladım." "Açım ben "burcu bağırınca Mahperi gözlerini kapatıp

ofladı.

"Üstünüzü değiştirin ellerinizi yıkayın, bende o zamana kadar masayı kurarım." Oturduğum yerden kalkıp kendi odama geçip, üstümü değiştirdim ve elimi yüzümü yıkadım. Tekrar içeriye döndüğümde burcu masaya oturmuş elinde çatal beklediğini, Mahperi ise onun yemeği yemesini engellediğini gördüm.

"Hah geldi, şimdi yiyim mi ?"

"Ye burcu ye, anlamıyorum bu kadar aç olup nasıl kilo almıyorsun "

"Ben çok hareketli biriyim, yediklerimin hepsini

eritiyorum." Masaya oturup Mahperi'nin önüme koyduğu

tabağa baktım. Sarma yapmıştı

"Döktürmüşsün gene Mahperi sultan "Mahperi dediğime gülüp yanına iki tane de dolma koydu.

Bu kızı alan yaşadı. Bu kadar hamarat olunmaz ama hakkımızı çalmış resmen

"Kız seni alan yaşadı." Burcu icimdekileri dışa vurduğunda Mahperi burcu'nun dediğiyle kızarmıştı.

"Saçmalamayı kesip yemeğini ye"

"Burcu, benim sultanımı utandirma "burcu ağzına hayali fermuar çekip susmuştu.

"Gününüz nasıldı ?"

"Bir şey yapmadım sadece içtima ve eğitime katıldım"

"Yapabildiğim tek şey hastalarla ilgilenmek olduğu için, bütün gün hastalarla ilgilendim ama yemin ediyorum gelen her hasta meteordu. Öyle kaslar bende olsa bal döküp yalarım." Dediği şeyle yediğim sarma boğazımda kalmıştı. Mahperi önüme suyu uzatınca alıp tek dikişte içtim.

"HasbinAllah" dememle burcu oturduğu sandalyede olabildiğince daha da küçüldü.

"Burcu saçma saçma konuşma, yemeğini ye " aldığı

uyarıyla hızla kafasını salladı. Mahperi bir şey diyecek

gibi olmuştu ama kapı zili onu böldü "Birini mi bekliyordunuz " bakışlarım Mahperi ve

burcu'nun üzerinde gidip geldi.

&"Hayır" oturduğum sandalyeden kalkıp kapıya ilerledim. Kapı deliğinden baktığımda yaşlı bir kadın olduğunu gördüm. Kapıyı açıp kadına baktığımda elinde bir tabak olduğunu fark ettim

"Buyur teyze"

"Kusura bakma kızım rahatsız ettim de, börek yapmıştım. Sizde yeni taşinmişsiniz getirivereyim dedim." Elinde ki tabağa baktım. Çatlamış elleriyle tabağı tutuyordu.

"Merak etme kızım, kötü biri değilim. Sadece kokusu gelmiştir diye getirdim." Hafif bir tebessüm edip elindeki tabağı aldım.

"Ben tabağı boşaltıp geleyim teyzem "mutfağa girip başka bir tabak çıkarıp börekleri onun içine koyup, teyzenin tabağını yıkayıp kuruttum ve içine Mahperi'nin yaptığı sarma ve dolmadan doldurup kapıda beni bekleyen teyzeye uzattım.

"Gerek yoktu güzel kızım"

"Olur mu öyle şey teyze, bizde verilen tabak boş gönderilmez."

"Eyi o zaman sağolasın"

"Sende sağol teyzem "o karşıdaki daireye girerken bende kapıyı kapatıp mutfağa ilerledim.

"Kızlar böreği yemeyin " ikiside kaşlarını çattı.

"Neden ki, çok güzel duruyor."

"Burcu asker olduğumu biliyorsun. Öyle hemen güvenemezsin insanlara, içine bir şey koyup koymadığını bilemiyorum."

"Neden aldın o zaman tabağı "dedi Mahperi

"Belki de gerçekten masum bir kadındır, kalbini kırmaya gerek yok."

"Doğru, senin kim olduğunu biliyor olabilirler."

Bazıları çok abarttığımı söyler ama asker olunca tanımadığımız herkese karşı bir güvensizlik oluşuyor. Daha önce çok hainler gördük içimizde. En yakınlarımız, kardeş dediklerimiz hain çıkıyordu. Bu yüzden herkese karşı bir güvensizlik oluşuyor, hep bir şüphe oluşuyor beynimizde.

"Kadın kötü birine benzemiyordu."

"Bende o yüzden tabağını aldım ama körü körüne de güvenemem burcu” burcu gülümseyip kafasını salladı.

"Anlıyorum seni Vera, hem sonra Mahperi ve ben yaparız börek "

Yemekleri yedikten sonra kızlar beni mutfaktan çıkarmıştı. Canıma minnet, zaten mutfağı hiç sevmezdim. Ben salona geçip otururken kızlar mutfağı topluyordu.

"Vera "Mahperi'nin sesiyle oturduğum yerden kalkıp mutfağa ilerledim.

"Efendim "Mahperi sandalyenin üstünde dolaba yetişmeye çalışıyordu.

"Veraaa, tabakları alamıyorum" gülüp onun sandalyeyle ulaşamadığı yere çok rahat ulaştım ve aldığım tabakları masaya indirdim.

"Rabbim bu kıza bir boy vermiş bir boy vermiş ama ne boy "burcu'nun dediğiyle Mahperi kafasını salladı.

"Ben daha sandalyeyle yetişemiyorum."

"Ben uzun değilim, siz kısasınız"

"Tabi canım uzun değilsin. 1,78 boyunda olan benim değil mi ?

"Sende 1,64'sün "

"Sus sus söyleme şunu "

Burcu 1,64, Mahperi ise 1,57 idi. Benim boyum ideal bir boydu kısa olanlar onlardı.

"Abim bile senden kısa "burcu'nun dediğiyle kahkaha attım.

"O abinin sorunu, ona basketbol oyna dedim beni dinlemedi." Cidden Firat abiye çok söylemiştim, boyun kısa kalacak diye ama beni dinlememişti. Şimdiyse ondan uzunum diye beni sevmiyordu. Evet uzun olduğum için beni sevmiyordu.

"Firat abinin asla seni yanına yaklaştırmadığını hatırlıyorum." Asla izin vermezdi yanına yaklaşayım.

"Abin çok kıskanç, bu benim sorunum değil. "

"Hadi hadi tabaklara koyun börekleri bende çayı yapayım.

"Emriniz olur Mahperi sultan " tabaklara börekleri koyup salona geçtik.

"Ne izleyelim ?"

"Bana fark etmez" dedi burcu, Mahperi bana dönünce gülümsedi, ne diyeceğimi biliyordu.

"Duygusal ve romantik komedi dışında hepsine okeyim. Haa... Birde lütfen +18 içerik olmasın."

"Ya ama "burcu'nun itirazıyla derin bir nefes aldım.

"HasbinAllah, şu kız niye bu kadar arsız" benim

dediğimle Mahperi kahkaha attı. "Ama sex sahnesi, öpüşme sahnesi olmadan bir film mi

olur?"

"Olur tabii ki" dedim. O benim ciddi yüzüme bakıp ağlamaklı bir sesle konuştu.

"Yaa, niye sen bu kadar imanlısın."

"Sen niye bu kadar arsızsın."

"Ben çok arsiz değilim sen çok imanlısın" derin bir nefes alıp burcu'ya döndüm

"Hayır burcu sen çok arsızsın"

"Ay... Tamam kavga etmeyin, seçtim ben film"

"+18 var mı ?" Dedim.

"İkinizin de istediği olmayacak "

"Ne açacaksın?" Televizyona dönünce gördüğüm çizgi filmle güldüm.

"Benim için sorun değil hepsinden iyi"

"Benlik bir durumda yok kral şakir hepsinden güzel ve eğlenceli "Mahperi gülümseyip arkasına yaslandı.

"Her zaman en güzelini ben bulurum "

"Çünkü sen mükemmelsin bebeğim" burcu'nun dediğiyle Mahperi ona dönüp sarıldı.

***

Kızlar uyuyunca ikisini de odasına götürüp etrafi toparladım. Mutfağı da toparlayıp odama uyumaya geçiyordum ki dışardan sesler gelmeye başladı. Vestiyerin üzerine bıraktığım silahımı alıp, kapı deliğinden baktım. Karşı dairenin kapısın da biri vardı.

Kimdi şimdi bu, lojmanda ev soymayi düşünmüyorlardir inşAllah

Tekrar baktığımda dikkatimi çeken şey ise adamın kıyı zorlamasıydı. Silahımı daha sıkı kavrayıp, kapıyı açtım. Kapıyı açmamla Adam bana döndü gördüğüm kişiyle kaşlarımı çattım.

"Mir yalım"

"Komutanım"

"Ne oluyor ?"

"Evime girmeye çalışıyorum ama kapı açılmıyor." Ayağıma terliklerimi giyinip silahı belime yerleştirip ona doğru ilerledim.

"Belki anahtarı üstünde bırakmışlardır."

"Evimde kimse yok ki komutanum "

"Nasıl yok mir, bugün bir kadın girdi evine"

"Ben yanlız yaşıyorum komutanım"

Birden dairenin kapısı açılınca, yaşlı kadın içeriden çıktı

"Anne"

"Oğlum" yaşlı kadın hızla mir yalım'a sarıldı.

"Ana sen ne zaman geldin, nasıl geldin."

"Abinle geldik yawrum, kötü mü ettik” mir yalım, annesine sarılmış öpüyordu.

" İyi ki geldin validem özlemişim" teyzenin bakışları bana önünce mir yalım da bana döndü

"Kusura bakmayın komutanım sizi de uyandırdım"

"Sorun değil daha uyumamiştim zaten"

"Bu kızım da mi asker"

"Evet ana benim komutanım olur kendisi “kadın gülümseyip oğluna baktı

"Ben içeri gecem "mir yalım gülüp yanaklarını sıktı.

"Geç sultanum geç hasta olacaksın "kadın içeriye geçince mir yalım tekrardan bana döndü.

"Tekrardan kusura bakmayin komutanım"

"Sorun değil "

"İyi geceler komutanım "

"İyi geceler mir" tam içeriye gireceği zaman tekrardan seslendim.

"Mir "bakışları hızla bana döndü.

"Efendim komutanım"

"Askeriye dışında komutanım demene gerek yok "

"Peki komutanım"

Şapsal

İçeriye girip kapıyı kapattım ve odama ilerledim ama bir yandan da yüzümde ki tebessümün nedenini anlamaya çalışıyordum.



Bir bölümün daha sonuna geldik. Yavaş yavaş kurguya giriş yaptım. Ben kendim okuduğum için güzel geliyor ama dışardan biri okuyunca nasıl duruyor bilmiyorum. İnşAllah benim okuduğum gibi güzeldir.

Bölüm hakkında düşüncelerinizi alayım.

Bir sonraki bölümde görüşürüz

Sizi seviyorum minik askerlerim...

Continue Reading

You'll Also Like

itiraz By .

General Fiction

17.3K 1.5K 22
Sıkı kurallara ve iyi bir disipline sahip olan Komutan'ın, kurallarına karşı gelerek düzenini işgal eden askerin hikayesi. * Gerçekte kurguda bulunan...
784K 32.5K 43
BERDEL. . . hikayede cinsel ve yetişkin içerik, küfür, dövüş ve bol bol klişe sahneleri vardır. Bunu bilerek okuyun lütfen, sebebsiz linç yemek iste...
İnci Tane By ID

General Fiction

122K 12.8K 47
intersex birey içerir. Yılgın kitabının devamıdır... mpreg kurgudur.
111K 9.7K 21
Ailesinin zoruyla tatilini fındık toplamaya gitmek için harcayan Enes'in başına Ordu'nun mafyası musallat olur.