Kabuk BxB - ÖmBer

By Krmz138

19.2K 1.2K 602

(Tamamlandı) - Unutma, kimse tamamen değişemez. More

Açıklama
Yeni Okul
Ses Tonu ve İlk Oyun
Yumruk ve Kızıl
Eş ve Tekerlek
Beni Suçlama
Hayaller
Eve Davet
Kırmızı Vazo ve İlk Kıvılcım
Asiye'nin Şakası ve Arkadaşlık
Çilli ve Takip
Nohutlu Pilav ve Boşa Çıkan Umutlar
Aşk Ne Demek? - Sustur
Kızılsız İlk Ders
Parti
Hate Love
Göz Yaşları
Çay
Korku
İddia
Hayal Kırıklığı
Tuhaf İstek ve Karşılık
Dert Ortağı
Yanılma
Piknik ve Aybike'nin Gözyaşı
Beyaz Gül
Evli Çift Gibi
Senin En Büyük Hatan Ben miyim?
Alarm ve Sonsuz Sarılma
Yangın Var
Kesinlikle Aşıksın ve Baskın
Bahçedeki Benim
Özledim
Sarhoş Kızıl
İlk Dans, İlk Öpücük ve İtiraf
Okuldan Alırım Seni!
Kızıl'ın Derdi
Yeni Çocuk
Hayatımdan Çıkarırım
Umursamazsın
Sevgilim
Ayrılık
Tartışma
Bir de Ayrıl İstersen
Kıskançlık ve Özlem
Tehlike ve Sevgi
Tuhaflık
Canımı Sıkıyorsun
Benden Kaçıyor
Olmuyor
Yüzleşme
Huzurlu Bir Uyku
Bahar Şenliği ve Yolun Sonu mu?
Canım Yanıyor
Veda
Kaçırma Planı
Tolga'nın Evi
Her şey Güzel Olmalıydı
Acıtan Dikenler
Yorgunluk ve Ev
Bana Biraz Yaklaş ve Misafir Odası mı?
İhanet Etmek ile İlgili Görüşler
Duygular ve Mantık
Günah Çıkarma Günü
Benim de Babama İhtiyacım Vardı
Benim Gitmek İsteyeceğim Başka Biri Yok
Birtakım Yakınlaşmalar ve Kaan'ın İtirafı
Berk'in Endişesi
Denk Gelen Yumruk ve Bakışlar
Yeni İş ve Sarp
Şüphe
Bar ve Berk Nerede?
Çok Korktum Ömer
Beni Hatırladın mı?
Yeni Ev ve Dokunuşlar
Eyvallah
Belki Sarılırsan
Kolyeyi de Al
Benden Ayrıl
Leyla
Berk'in Kıskançlığı
Aşk Saati
Yeni Yıl
Son Arzum (Final)

Kızıl Etkisi

222 15 12
By Krmz138

"Ee Ömer konuşmak için geldik ama hala susuyorsun." dedi Asiye ve kapalı olan televizyondan kafamı çevirdim. Okul bittiğinde Berk'le takılmak istemiştim ama işi çıkmıştı ve eve gelmiştik. Neyse ki abim daha işten gelmemişti ve Emel de bahçede oyun oynuyordu.

"Berk'e aşığım." dedim aniden ve Asiye'nin tepkisine baktım. Şaşırarak bana baktı ve omuzuma bir tane vurdu. "Yuh Ömer ya birden söylenir mi?" dediğinde rahat bir nefes aldım. Nasıl aşık olursun falan diyecek sanmıştım. "Hayır anlamıştım zaten bir şeyler olduğunu da pat diye konuya girmeni beklemiyordum. Ee nasıl oldu anlatsana ilk ne zaman anladın mesela?" dediğinde güldüm.

"Hemen de alıştın ha. İnsan bir nasıl bir erkekten hoşlanırsın falan der." dediğimde göz devirdi. "Ömer ben bazı şeyleri anlayacak yaşa geldim. Ayrıca okuyorum, izliyorum yani biliyorum anladın mı?" dediğinde kafa salladım ve yaklaşıp sarıldım. "Kırvıcığım benim ya. Çok seviyorum seni iyi ki benim kardeşimsin." dediğimde o da bana sarıldı. "Hadi Ömer anlat artık çok merak ediyorum."

"Seninle konuşmuştuk hatırlıyor musun? Ona olan duygularımı, bana ne hissettirdiğini anlatmıştım." kafa salladı hevesle. "Evet, evet ya ben anlamıştım işte." "O zaman çok korktum ama sonrasında kabullendim. Şimdi de sevgiliyiz." dediğimde tekrar şaşırdı ve elini ağzına kapattı. "Yuh bak bunu anlamamıştım. Hala sana yüz vermiyor sanmıştım." "Yani ben bile hala gerçekliğine inanamıyorum. Senin de anlamamış olman normal."

"Ay nasıl itiraf etti?" "En son gittiğimiz partide ortadan kaybolmuştum ve sabaha yakın gelmiştim ya. İşte o zaman full beraberdik." "Oha Ömer ciddi misin? Ne yaptınız peki nasıldı? Off yerimde duramıyorum çok güzel." dediğinde ben de güldüm. Keşke daha önce anlatsaydım. Çünkü tepkileri harikaydı. "Sarhoştu, kahve falan yaptım onu içti. Sonra müzik açtım, evlerinde plak vardı. Dans ettik beraber ve benden hoşlandığını söyledi. Asiye o kadar mükemmel bir andı ki yemin ederim gerçekliğine birkaç gün inanamadım." "Ay cidden çok güzelmiş ve çok romantik. Peki öpüştünüz mü hiç?" diye sorduğunda ayağa kalktım.

O kadar da özele gerek yoktu şimdi yani. "Bugünkü bölümümüzün sonuna geldik. Hoşçakalın." dediğimde peşimden geldi. "Ya Ömer ya. Anlat hadi merak ediyorum. Kesin öpüştünüz di mi kesin." dediğinde kapı çaldı. Abimdi büyük ihitmalle, hala kızgındım ona gıcık. "Neyse Asiye bunların hepsi aramızda tamam mı?" dediğimde kafa salladı. O kapıya yönelirken ben de odama girdim ve kapıyı kapattım. Yemek saatine kadar abimi görmek istemiyordum, en iyisi burada takılmaktı.

Ömer: Dur dur buldum. Şey olsun zeytin. Nasıl?

Diye sordum iki saattir Kızıl ile telefonda konuşuyorduk ve bebeğimize isim bulmaya çalışıyorduk.

Berk: Ömer ya. Sırf kedinin rengi siyah diye zeytin mi koyacağız? Ayrıca çok basit bir şey sevmedim.

Ömer: Bebeğim aklıma başka bir şey gelmiyor. Sen söyle biraz da.

Berk: Off Ömer ben de bulamıyorum. Sanırım kedimiz isimsiz kalacak. 

Ömer: Zeytin'i bir daha değerlendirmek lazım bence.

Dediğimde güldü. Sırf o gülsün diye saatlerce saçma sapan konuşabilirdim.

Berk: Yok yok bence biz daha sonra tekrar düşünelim. Bugün bulamayacağız gibi. 

Ömer: Sanırım. Bu arada canım. benim sana bir şey söylemem gerekiyor ama kızma olur mu?

Berk: Off Ömer yine ne oldu. Kesin kızacağım bir şey.

Ömer: Ben Asiye'ye bizimle ilgili her şeyi anlattım.

Dedim ve tepkisini bekledim. Birden telefon kapandı. Sanırım bitmiştim. Az sonra tekrar ararığında kalbim heyecanla çarptı.

Berk: Ömer bunu ayrıldık diye mi yorumlamalıyım. Ayrıca nasıl yaparsın bunu ya nasıl güvenirsin. Hem de bana sormadan of Ömer ya kesin erkek erkeği sever mi? Saçm-

Ömer: Ya dur bir. Sakin ol bebeğim bir şey olduğu yok. 

Berk: Nasıl yok? Demedi mi bir şey? Yoksa seni evden mi attılar, bak öyleyse söyle gelip alayım neredesin?

Ömer: Ya kafayı yicem çok tatlısın ama bir dur. Zaten anlamıştı ben de ona güvenerek anlattım. Yani ortada kötü bir durum yok. Çok mutlu oldu.

Berk: Şaka mı? Ben üzülmeyeyim diye mi böyle söylüyorsun?

Ömer: Güzelim, bebeğim benim şaka falan değil gerçek. Yani bizi.seviyor ve destekliyor.

Berk: Ömer ben yani ne biliyim ben hiç böyle düşünmemiştim ki. Kesin duyarlarsa çok kızarlar bizi ayırırlar diye düşünmüştüm. Ee şimdi abin falan öğrense o da mı böyle karşılar?

Dediğinde yüzüm düştü. Derin bir nefes aldım ve cevapladım.

Ömer: Pek kestiremiyorum maalesef. Abim biraz garip boşver sen onu.

Berk: Hmm peki. Bu konuyu şimdilik boşveriyorum o zaman. 

Ömer: Kızıl ne olur yanına geleyim ya lütfen.

Berk: Olmaz Ömer. Bugün annem evde ve üstelik de 10 dakika sonra falan bizim otele geçeceğiz. Yemektir cart curt. E bir de gitmişken kalırız da.

Ömer: Off ya biz barıştıktan sonra görüşemedik bile doğru düzgün bu nasıl hayat?

Berk: İyi oldu. Ayrılmasaydın benden.

Ömer: Bak ya. Yavrum ayrılmadık diyorum niye anlamıyorsun? Hem boşver bu konuyu.

Berk: Tamammm. Bunu da boşverdim. A- Tamam anne geliyorum. Canım ben gidyorum annem çağırıyor.

Ömer: Tamam sevgilim. Çok öptüm ve çok seviyorum seni. Dikkat et kendine.

Berk: Görüşürüz aşkım.

Dedi ve şak diye kapattı. Resmen aşkım demişti. Telefonu bıraktım ve gülmeye başladım. Sürekli beni şaşırtıyordu ve bayılıyordum. Umarım yüzyüzeyken de söylerdi, o güzel dudaklarından bu lafın çıkışını görmek istiyordum.

Öğleden önceki son dersteydik. Ders güzel geçmişti ama yoğundu da. Kafamı çevirdim ve Kızıl'a baktım. Derse odaklanmaya çalışıyordu ama mayışmış bir hali vardı. Çok tatlıydı hemen zil çalsa da öpseydim.

Çok şükür zil çaldığında hoca çıktı ve herkes dağılmaya başlamıştı. Berk ayağa kalktı ve yanımdan geçip gitti. Kaşlarımı çattım öğle arasını beraber getirecektik nereye gidiyordu şimdi? Telefonu elime aldım ve mesaj yazmaya başladım.

Ömercik: Yavrum bir şey mi oldu? Nereye gittin?

Kızıl: Sıkışmışım Ömer. Geliyorum.

Ömercik: Tamam canım bekliyorum.

Yazdım ve sohbetten çıktım. Rahatlamıştım, öğle aramız çöp olmayacaktı. "Ömer gelmiyor musun?" diye sordu Oğulcan. "Yok. Siz gidin benim biraz işim var." "İş? Anlıyorum." dedi imalı bir şekilde ve sınıftan çıktılar.

Geçen yanıma gelen kızla aramda bir şey var sanıyordu. Göz devirdim ve bebeğimi beklemeye devam ettim. Kapıdan içeri giren Berk'e baktım ama biraz sinirliydi. Sırasına geçti ve oturdu. Sınıfta kimse yoktu o yüzden kalktım ve yanına oturdum. Bana bakmıyordu dümdüz karşıya bakıyordu. Elimi kaldırdım ve çenesine dokunup yüzünü kendime çevirdim.

"Kızıl, ne oldu? Neyin var?" diye sorduğumda omuz silkti. "Berk niye konuşmuyorsun? Anlatır mısın?" "Of Ömer yok bir şey." dedi ve ayağa kalkıp elini uzattı. Kafam karışmıştı ama yine de uzattığı elini tuttum ve ayağa kalktım. Sınıftan çıkınca ellerimizi ayırdı ve spor salonuna doğru yürümeye başladık. Tam kapıdan giricekken geçen yanıma gelen kız seslendi ve ona döndüm.

"Ya Ömer neredesin sen? Her yerde seni arıyorum." dediğinde kafa salladım. "Çıkışta nerede çalışalım diye soracaktım? Bildiğim çok güzel bir kafe var hatta kahveler de benden." Tam cevap verecekken Berk araya girdi.

"Ömer gidecek miydin?" diye sordu. Ona döndüğümde öyle bir ifadeyle karşılaştım ki ne diyeceğimi unuttum. "Evet gelecek. Di mi Ömer?" "Şey ee benim bir işim vardı da. Olmaz yani şey yapmam. Yani gelemem." dediğimde kız "Ama sözleş-" "Ben içerdeyim." dedi Berk ve kapıyı açıp girdi. Ben de peşinden gidecektim ki kolumdan tuttu. "Ömer şimdi ders çalışmıyor muyuz yani?" diye sorduğunda ona döndüm ama aklım hala Kızıl'daydı. "Kusura bakma." dedim ve ardıdan ben de kapıyı açıp girdim.

Soyunma odasının kapısını açıp girdiğimde Berk oturakta oturuyordu. Yanına gidip önünde durdum, kafasını kaldırdığı anda eğildim dudağını öpmeye başladım. Alt dudağını emerken ayağa kalktı ve ensemden tuttu bu hareketiyle bedenlerimizin arasındaki mesafe de sıfıra inmişti. Bu sefer de o benim alt dudağımı emmeye başladığında delirmek üzereydim. En son nefessiz kalıp benden ayrıldı ve gözlerimi açtım.

"Delirtiyorsun beni çok fenasın Kızıl çok fena." Nefes nefes söylediğim şeylerden sonra güldü ve alnını alnıma yasladı. "Her gün bir yönümü keşfediyorsun işte ne güzel." "Çok güzel, çok." dediğimde kollarını boynuma sardı. Ben de beline sarıldım. "Bugün buradan çıkmasak olmaz mı?" diye sorduğumda güldü ve benden ayrılıp oturdu. "Oldu canım. İstersen hiç gelmeyelim okula." Ben de yanına oturdum ve ona döndüm. "Okumak ve iyi bir meslek sahibi olmak gibi planlarım var ama sen buna tamamsan ben de tamamım." Dediğimde göz devirdi ve güldü.

"Sorsana artık." dediğinde anlamadım. "Neyi bebeğim." "Neden öyle davrandığımı işte?" "Haa doğru. Ne oldu da istemedin?" "Çünkü lavabodan çıktığımda bu kızı arkadaşıyla konuşurken gördüm." Anlatırken bile çok güzeldi. "Ee birtanem." "Seni beğendiğini ve ders çalışma işini de bahane ettiğini söyledi. Üstelik 3 güne kalmaz eve de atarmış."

"Hmm öyle mi olmuş." dediğimde kaşlarını çattı ve parmağıyla yakınında duran başımı itti. "Of Ömer ya niye beni dinlemiyorsun? Biraz ciddi ol." "Canım, sen istemedin ve bitti. Zerre umrumda değil. Sırf sen anlatıyorsun diye dinlemeye çalıştım ama odaklanmakta zorlanıyorum." "Yeter dur artık be çocuk. Tokatlayacağım şimdi kendine gel diye." dediğinde tekrar yaklaştım. "Tokatla bebeğim. Olur yani." "Neyse tamam ciddiyim." dediğimde "hele şükür." dedi ve kollarını göğsünde birleştirip arkasına yaslandı.

"Benim sana çok önemli bir şey söylemem lazımdı şimdi aklıma geldi." dediğimde doğruldu. "Hemen söyle. Ne oldu?" dedi merakla. Yaklaştım ve dudaklarına baktım.

"Sen bana telefonda aşkım demiştin ya. Bir de şimdi söylesene Kızıl." dediğimde tuttuğu nefesini verdi ve omzumdan hafifçe itti beni. "Dövücem seni az kaldı." dediğinde güldüm ve yakınımdaki yüzünü tuttup her bir köşesini öpmeye başladım. Söyleniyordu huysuz huysuz ama benim çok hoşuma gidiyordu. Ders zili çalana kadarki aktivitemi bulmuştum. Mükemmeldi.









❤💙

*Yakında Ömer hdhdhdh*

Continue Reading

You'll Also Like

101K 4.9K 18
gerçek aile | abi kurgusu Keşke ailem başkası olsaydı diye düşündünüz mü hiç? Sizi bilmem ama ben hep başkası olsun istedim. Bir gün gerçek olacağını...
663K 47.8K 55
Abi kurgusu. Bir gitsem de kurtulsam. Duracaksam da bir sen durdursan. -Tamamlandı-
9.5K 272 15
2-3 bölümden oluşan kısa ayber hikayeleri💗
269K 14.6K 71
Odaya girdi.Oda rengarenk dizayn edilmişti ama genel havası hoşuna gitmişti.Kapının hemen yanındaki kıyafet dolabına yöneldi.Oda bu kadar geniş olmas...