"Küstürmeyin insanlar hayata. Sonra her seyden vazgeçiyorlar. Yasamaktan, güzel olan her seyden. Bir odada yalnızlığı; bir dag basinda kalmayz, bir adada mahsur kalmay, nerede bir yalnizlik varsa onu istiyorlar. Küstürmeyin iste bazi insanlar."
Nazum Hikmet
🌹
Kara 'Mağara' dedikleri özel depoya gelince sırıttı. Bu depo işkence aletleriyle doluydu. Burası aslında Karanın babasınındı o çok kişi
öldürmüştü burda Kara yapmamıştı biliyordu da yapamazdı Kara asla bir insanı öldüremezdi. Vicdanı bunu kaldıramazdı.
Ama canını yakanın canını yakmayı iyi bilirdi.
Kara sırıtarak Ali Haydarın yanına geldi. Dün Mutluluğu o halde görünce onu sarıp sarmalamak istemişti ama yapamamıştı Gururu ağır basmıştı.
"Ah be Ali Haydar! Hayatının hatasını yaptın." Ali Haydar sırıttı "Bana ne yaparsan yap senin içindeki acıyı biliyorum ya bana o yeter."
Kara onu dövmeye başladı "Niye yaptın lan bunu niye? Niye kızı ailesiyle tehdit ettin! Ne yaptı sana!"
Ali Haydarın ağzından kan gelince Fatih Karayı geri çekti "Mutluluğu artık çok düşünme Kara yakında geberecek zaten." Kara kaşlarını çatarak Ali haydara döndü "Ne? Ne diyorsun gerizekalı?"
Ali Haydar gülmeye başlayınca Kara Fatih'e baktı Fatih kızgın bıçağı ona verdi "Söylesene lan!" Ali Haydar hala gülerken Kara kızgın bıçağı Ali Haydarın sırtına değdirdi. Ali Haydar yere düşüp kıvranmaya başladı "Tamam Tamam diyeceğim."
Kara bıçağı Fatih'e verdi "Mutluluk her Akşam yatmadan önce vitaminlerini alır bende omları en ağır uyuşturucularla değiştirdim aldığı an ölsün diye." Kara da o Vitaminleri görmüştü.
Saate baktı "Siktir." Fatih'e döndü "Sen şununla ilgilen ben Mutluluğun yanına gitmem lazım."
Kara hızla arabaya bindi eve gelince zile basıp duruyordu ama açan yoktu. Kara son çare Kapıyı zorlansada kırdı.
Yerde yatıp kıvranan bir Mutluluğu görmeyi beklemiyordu. Gözleri doldu ve Mutluluğun yanına çöktü "Kalbim."
Mutluluk halüsinasyon gördüğünü sansa da Karanın yanağını okşaması ona olanların gerçekliğini kanıtladı "Kara.." diye mırıldandı "Bebeğim hasteneye gitmemiz lazım."
Kara ağlayarak onu kucağına aldı ve hızla arabaya yerleştirdi.
Hastaneye geldiklerinde midesi yıkanan Mutluluk uyurken Kara yanına gitti. Dikkatlice dudaklarına bir öpücük kondurdu "Nasıl yapacağım sensiz? Senle olsam Gururum rahat bırakmıyor, sensiz olsam Kalbim.."
Kara derin bir nefes alıp Ayaklandı ve Camdan dışarısını izlemeye başladı. Belkide daha iyiydi ayrı kalmak en azından Mutluluğun başına bir şey gelmezdi.
"Kara." Mutluluğun sesi gelince Kara gözlerini kapadı derin bir nefes aldı ve arkasını döndü "İyi misin?"
Mutluluk yutkundu "Ne oldu bana?" Kara ona soran gözlerle bakan Mutluluğa baktı "Ali Haydar senin vitaminlerini değiştirmiş mideni yıkadılar."
Mutluluk derin bir nefes aldı "Bir bırakmadı peşimi Allahın cezası." Mutluluk doğruldu "Ben eve gideceğim."
Kara şaşırmıştı Mutluluğun onunla konuşmak istediğini falan düşünmüştü.
****
Hastenden çıkarken Kara Mutluluğa baktı "Bırakayım seni." Mutluluk başını onaylamazca salladı "Gerek yok Ali gelir şimdi." Kara şaşkınca baktı "Ben bırakırım. Ali'ye gerek yok."
Mutluluk ofladı "Ya Kara anladım beni istemiyorsun, benden nefret ediyorsun o zaman izin ver de uzak durayım senden uzak durayım ve canım daha çok yanmasın."
Kara yutkundu. Bunu da istemiyordu..ama mutluluk haklıydı uzak durmaları lazımdı ikiside birbirinden ama niye Kara bunu yapamıyordu?
Kara gülümsedi "Haklısın uzak durmalıyız."
****
Mutluluktan:
1 Hafta sonra
"Öyle işte Pınar çok kötüyüm çok özledim onu daha aradan bir hafta geçti ve ben dayanamıyorum işe gidiyorum eve geliyorum ama yok yani olmuyor." Pınar önüme gelen saçları arkaya attı "Ben sana anlatmalısın demiştim."
"Biliyorum." Dedim ve yaşlarımı sildim telefonum çalınca alıp açtım "Efendim Işık?"
"Mutluluk yarın Abimin doğum günü bizde sürpriz bir kutlama hazırlayacağım sende gelir misin?" Yutkundum "Işık biz ayrıldık ki." Gözlerim yine doldu "Biliyorum Mutluluk Abim bana anlattı ama o şimdi sana sadece kızgın yani kızgınlığı geçer merak etme."
Ofladım "Ama Işık..nasıl geçecek."
"Ya Mutluluk. Abim hala sana sırılsıklam aşık. Her gün Fotoğraflarınıza bakarak uyuyor, seni hatırlatan bir şey görünce içi gidiyor." Dudağımı büzdüm "Gerçekten mi?"
"Evet gerçekten yarın akşam yedide bizim evdesin bak gelmezsen bozuşuruz." Telefonu kapatınca Pınara baktım "Işık yarın Karanın doğum günü için çağırıyor."
"Tamam çok iyi gidersin seni hazırlarız." Ofladım "Ya Kara beni terslerse beni istemezse?" Pınar gözlerini devirdi "Yapışırsın dudağına sus ve beni sinir etme dersin." Gözlerimi devirdim "Ya İnşallah Kara beni terslemez, hediye ne alacağım?"
Pınar düşünmeye başladı "Saat al." Gülümsedim "Ay evet Karanın koleksiyonu var."
****
"Bu elbise mi yoksa bu mu." Pınar İkisinede baktı "Şu." Siyah Omuzları açık bir elbiseydi "Makyajı sen yap Pınar ben uğraşamam."
Pınar beni oturttu ve Makyajımı yapmaya başladı bir saat sonra saçım ve makyajım bitmişti saçımı dalgalı yapmıştık.
"Pınar çok heyecanlıyım ya Pınar." Pınar gülümsedi "Sakin ol Güzelim. Positiv düşün." Ellerim bile titriyordu Pınara baktım "Ya beni terslerse." Dedim dolu gözlerle Pınar koluma vurdu "Sakın ağlama makyajın bozulur."
Yutkundum ve evden çıktım. Karanın evine gelince arabadan indim çok doluydu. Işık tüm yeraltını mı çağırmıştı?
Eve girdiğimde Işık beni karşıladı "Hoş geldin çok güzelsin." Gülümsedim "Sende çok güzel olmuşsun."
Çok zaman geçmeden Kapı açıldı ve Kara içeri girdi şaşırdım çünkü takım elbiseden başka bir şey giymeyen Kara deri çeket ve pantolon giymişti.
Daha dikkatli baktığımda Karanın üstünde Kan olduğunu fark ettim. Işık da fark etmiş olmalı ki hemen abisinin yanına gitti "Abi üstüne noldu iyi misin?"
"Küçük bir kaza asıl burda noluyor?"
"Abi bugün senin doğum günün..Doğum günün kutlu olsun." Kara gülümsedi ve Işığın anlından öptü "Sağol birtanem üstümü değişeyim gelirim."
Kara odasına doğru giderken bende peşinden gitmeye başladım. Odaya girdi ve Kapıyı kapadı.
Sağıma soluma baktım ve bende Odaya girdim.
Kara üstü çıplak bir şekilde bana dönünce yutkundum "Sen ne yapıyorsun burda?" Kapıyı kitledim.
"Senin bu halin ne? Küçük bir Kazadan fazlası olmuş belli." Kara üstüne siyah bir gömlek geçirdi "Sanane, senin markanla falan uğraşman gerekmiyor mu?"
Yutkundum. Sakin ol Mutluluk, sakin. "Gerekmiyor daha önemli şeyler var çünkü şu an mesela senin niye bütün üstün kan?"
Kara yanıma gelince Arkamdaki Kapıyla bütünleştim. Çok yakındık.
"Kızım sana bana karışma demiyor muyum hı? Neyi anlamıyorsun sen? Yürü git evine bir daha da karşıma çıkma." Titreyen ellerine kaydı gözlerim kesinlikle kötü bir şey olmuştu.
Karanın elini elime aldım "Ellerin titriyor." Dedim ve tekrar gözlerine baktım elini çekeceği sıra daha sıkı tuttum "İçinde bir Fırtına kopuyor ve sen bana anlatmıyorsun Kara, anlat anlat ki dindireyim o fırtınayı."
Kara histerik bir kahkaha attı "Sen mi dindireceksin o fırtınayı? O fırtınayı başlatan sensin Mutluluk."
"Evet ve bu durumda en iyi dindirmeyi bilen kişi de benim." Kara geri çekildi "Ya bırak salak salak konuşma, git."
Karanın yanına gidip onu duvara yasladım. Ne yaptığımı anlamasına vakit bile olmadan dudaklarına yapıştım.
İlk karşılık vermesede sonradan o da beni öpmeye başladı. Hem intikam alırmışçasına sert ama özlemini giderirmişçesine de yavaş öpüyordu.
Geri çekildiğimde yine mavi hareleri kararmış tüm yüzümü tarıyordu "Noldu sana?" diye sordum sessizce.
Birden yere çöküp ağlamaya başlayınca şaşırdım ve bende yanına çöktüm "Kara noldu Aşkım sana, anlat." Dedim yanağını okşayarak.
Gözlerini gözlerime dikti "Ali Haydarı..Ali Haydarı öldürdüm. Ben..ben Katil oldum."
Şaşkınca kala kaldım sevdiğim adam Katil olmuştu..
♥️
Ovvv yeahhhh