Gay Kissing//Yoonmin

By chewyjanw

14.8K 1.5K 3.2K

"BENİ ÖPTÜN! BU İĞRENÇ!" "Dudakların lezzetliydi Min." Bol smut ve yavsak karakterli More

1-
2-
3-
4-
5-
6-
7-
8-
9-
10
11-
12-
13-
14-
15-
16-
17-
18-
19-
20-
21-
22-
23-
24-
25-
27-
28-
29-
30-

26-

239 28 71
By chewyjanw

📖🐥📖

"Günaydın!" diyerek büyük eve girdim ve kollarımı iki yana açtım. "Mükemmel evin mükemmel damadı geldi!" Ancak kimse yoktu.

"Damadımız gelmiş," dedi Woogi büyük salondan gelirken gülümsedim. "Yoongi duş alıyor, içeride oturalım mı?"

Topallamamı engellemeye çalışarak peşinden ilerledim, o gerizekalı yüzünden 2 gündür topallıyor ve okula bile gidemiyordum. Simdi ise okula gitmeden ona uğramak istemiş ve birlikte gitmeyi teklif etmiştim.

Bana yazdığı ise tam olarak şuydu;

Bebeğim daha az önce instagramında seni stalklıyordum, eh doğal olarak bir tur 31 attım duşa gireyim, anahtar var zaten sende.

Sapıktı, çok sapık bir kocam vardı. İçeriye geçtim ve popomun altına bir minder alarak dikkatle oturdum.

"Anlatsana Woogi." dedim  masumiyetle. "Neden benim şapşik kocam senden nefret ediyor?" Gülümsedi.

"Emin misin?" Başımı salladım. "Eski sevgilisi, Jung Hoseok hakkında." Omuz silktim.

"Anlatma o zaman, o aptaldan nefret ederim." Eğildim ve konuştum. "Onun yüzünden sevgilim, biricik kocam hayatımın anlamı homofobik bir piç gibi davranıyordu." Büyük bir kahkaha attı.

"Çok tatlısın, aşırı slay bir tipsin." Bacak bacak üzerine attım ve saçlarımı arkaya attım.

"Kocama yakışacak bir tipim."

"Jimin." Duyduğum sesle soluma döndüm.

"Kocacım!" Dişlerini sıkıyordu sinirle.

"Sana 2 gece önce o arabada ne dedim ben?! Neden sözümü dinlemiyorsun Park Jimin!" Sinirle bağırdı. "O APTALLA GÖRÜŞMENİ İSTEMİYORUM DEDİM ANLAMIYOR MUSUN?!" Dikkatle ayağa kalktım.

"Ne bağırıyorsun be! Sadece kuzeninle küs olma sebebini anlamıyorum ve merak ediyorum. Sırf kuzeninle görüştüğüm için bana bağıramazsın!" Sinirle üzerime yürüdü.

"Odama çık," dedi. "Ve bende geliyorum birazdan."

"Emredersin, tamam Maskülen olmanı falan seviyorum fetişim falan var ama kölen değilim ben senin!" Yüzümü yakalayıp dudaklarıma adeta yercesine sert bir öpücük kondurdu.

"Odaya çık." Yutkundum ve gözlerine baktım.

"İyi misin sen?" Dişlerini sıktı ve daha sert bir öpücük kondurup alt dudağımı kanatırcasına ısırdı.

"Odaya çık, bir kez daha tekrar etmeyeceğim." Gözlerini kontrol ettim.

"Pekala, ama bunu sonra konuşacağız."

Odaya çıktığımda her şey normal duruyordu, yatağa oturdum ve beklemeye başladım. Neden böyle bir şey yapmıştı ki, neden bu kadar sinirliydi?

Biraz sonra kapıyı sinirle açtığında bende ayağa kalktım, ona yaklaştım yüzüne baktım. Dişini sıkıyordu, bana baktı ve yüzümü kavradı. Ardından hiç öpmemiş gibi yapıştı dudaklarıma.

Belime sarıldığında kollarımı boynuna doladım, sırtıma sıkıca sarıldı. Dudaklarımız yavaşça ayrıldığında gözlerime baktı.

"Lütfen," dedi. "Sevişebilir miyiz?" Geri çekildim ve yüzünü kavrayıp gözlerine baktım.

"Sevgilim," dedim. "Neyin var?" Eğildi ve öptü beni.

"Sadece sana ihtiyacım var güzelim." Uzandım ve dudaklarına derin bir öpücük bıraktım.

"İhtiyacın olanı al sevgilim." Belime sarıldı sıkıca ve yüzünü boynuma gömdü, ne yani sevişmeyecek miydik?

"Annem gibi kokuyorsun Jimin." 

"İyi değilsin sen," dedim ve boynuna sarıldım. "Anlat sevgilim, anlat Big Dick'im." Kıkırdadı ve sıkıca sarıldı bana, o sırada öpüşmeden ilk defa boynum ıslanmıştı ve bu sefer bu ıslaklık sıcak değildi.

"Ağlıyor musun?" Hıçkırdı ve sıkıca sarıldı bana.

"Annemi çok özledim." Dudaklarım titrerken sıkıca sarıldım ona.

"Yoongi Min." dedim ağlamamak için kendimi sıkarken.

"Sevgilim, bu gün okula gitmeyelim." Başını salladı ve burnunu çekti. "Yatağa oturalım, bütün günümüzü birlikte geçirelim." 

"Bütün gün kokunu içime çekmek ve kokunla uykuya dalmak istiyorum." Başını kaldırıp gözlerime baktı. "Çünkü kokun annemi o kadar andırıyor ki, onun yanında gibi hissediyorum."

Yatağa uzandım ve o da göğsüme yatıp yüzünü boynuma gömdü.

"Neden birden anneni hatırladın ve özledin?" 

"Onu sence hiç unuttum mu? Eğer ben ölseydim, beni unutur muydun?" 

"Şaka mı yapıyorsun?" dedim başımı kaldırıp yüzüne bakmaya çalışırken. "Bir saniye olsun aklımdan çıkmazdın, kafayı yerdim ve sonra bir şekilde yanına gelirdim." Sıkıca sarıldı bana.

"İşte, ben yaklaşık 10 yıldır yanına gidip gitmeme konusunda bir çelişkide yaşıyorum." Saçlarını okşadım.

"Gidersen gebertirim seni!" Kıkırdadı.

"Ölürsem öldürür müsün yani?" Gözlerim dolarken konuştum.

"Sen ölürsen sadece bir hayat son bulmaz, benimki de son bulur ve bu senin suçun olur. Hem ben senin kadar masum değilim, ben cehenneme gideceğim ve sen cennete. Sonsuza denk ayrılacağız, bu yüzden bırak da mutlu mutlu yaşayalım." Başını kaldırdı ve bana baktı, ardından hiç öpmemişcesine yapıştı dudaklarıma.

Kollarımı boynuna doladım ve dudaklarına karşılık verdim, üzerimde doğrulup dudaklarımı yemeye devam etti.

"Ah Jimin," dedi dudaklarıma. "Kahretsin, bu boktan hayatımda tek iyi şey sensin!"

"Hayatın boktan değil," dedim bornozunun ipini çözerken. "Çünkü senin hayatın benim."

"Gece gündüz fark etmeksizin hayatımı sikmeye bayılıyorum." Kısa bir kahkaha attım.

"Şapşal." Dudaklarımızı birleştirdi ve tekrar derin bir öpücük başlattı. 

"Seni," dedi her öpücüğü arasında. "Çok, çok fazla, köpek gibi, seviyorum!" Kıkırdadım.

"Bende seni çok seviyorum kocacım." Hıçkırdı, yine duygusallaşmıştı.

"Sanırım bu sefer gerçekten yapamayacağım." Başını kaldırıp bana baktı. "Ağlamak geliyor içimden." Duraksadı ve bana baktı. "Hangi ayın kaçındayız?" Dudak büktüm ve düşündüm.

"Nisan'ın başlarındayız." Gözleri açıldı şaşkınlıkla. 

"Annem," dedi. "4 Nisan sabahı ölmüştü, sabah saat altıyı yirmi geçe." Gözlerinden yaşlar akarken hıçkırdı.

"Üç gün sonra annemin ölüm yıl dönümü, 11 yıl olacak." Bana sarıldı ve yüzünü göğsüme gömdü. "Ben onu çok özledim Jimin-ah, annemi çok özledim. Ona doyamamıştım ki," dudaklarım titrerken saçlarını okşadım. 

"Daha 8 yaşımdaydım, Woogi annemin ölümüne neden olduğunda sadece 8 yaşımdaydım." Başını kaldırıp bana baktı.

"Çocuktum daha ya, ben daha çocuktum! Ve anneme çok aşıktım, annemi çok seviyordum." Göz yaşları gömleğimi ıslattı bu sefer, kokumu içine çektiğinde sızlayan burnumu saçlarına daldırdım.

"Lanet olsun ki sende onun gibi kokuyorsun, Jimin neden onun gibi kokuyorsun? Bu bana tanrının ikinci bir cezası mı? Çok mu kötü biriyim ben?" 

"Sen benim tanıdığım en masum adamsın," dedim ona sıkıca sarılırken.

Öyle sıkıyordum ki, sanki yüzü göğsümü delip geçecekti. Ancak o an ona sarılmaktan başka yapabileceğim bir şey yoktu.

"Sen bu dünyadaki en iyi adamsın, sen kötü biri değilsin." 

"Doğru," diye mırıldandı. "Eğer kötü biri olsaydım senin gibi mükemmel bir yaratık benimle olmazdı." Başını kaldırdı ve bana baktı. "Acaba," dedi. "Annem mi gönderdi seni bana? O mu dedi git ve oğlumun kalbine iyi gel diye?" Yutkundum.

"Bilmiyorum sevgilim, ama sana söz veriyorum her an yanında olacağım. Seni bırakıp gitmeyeceğim, ant içerim." Belimi öyle sıktı ki kemiklerim kırılacak sandım.

"Seni çok seviyorum."

"Sana çok aşığım."





Uf sıkıldım.

~Diana Oppa🐼

Continue Reading

You'll Also Like

165K 14.2K 41
11B Taehyung: Öğle arasında, kantinde bana arkadan dayayan o Yavşak sen misin?
169K 9.1K 59
Oynanılan her oyun er ya da geç bitmeye mahkumdur..
980K 50.2K 35
Okulun en çalışkanı aynı zamanda eziği olan Jeon Jungkook' un başına bela olan okulun serseri çocuğu Kim Taehyung 038 *** ** ** : Hey ezik jungkook...
7.5K 498 18
Ben Jeon Jungkook. Birden çıkan ve hastalık olarak tanımlanan bir şeyin kurbanıyım. Ailemden koparıldım. Ve ölümden kaçıyorum. Ben Kim Taehyung. Bir...