ZEMHERİ

By yudumsucan

275K 11K 7.3K

Zemheri babası tarafından zorla evlendirilen bir kızdı. Akay ona yıllarca aşık bir adamdı. Zemheri Akay'ı sev... More

GÖZ YAŞLARI
EVLİLİK
AŞKA BİR ADIM AT
AÇIK YARALAR
ABİ YARASI
GEL YARALARINI BEN SARAYIM
DAVET
ANNEYE AİT ACILAR
ÖZEL BÖLÜM ESRA&FEDA
KALBİMİZE İŞLEYEN AŞK
SERT KIŞIN İKİLEMİ
(13) ACIYOR ACIYOR
(14) AKŞAM AYAZI
(15) KAFESTEKİ HAZ
(16) GERÇEKLERİN YÜZÜ
(17) GEÇMİŞİN SIRRI
18.ATEŞ ADAM ve SU KADIN
19.GERÇEKLER
20.SENDEN VAZGEÇTİM(SEZON FİNALİ)
21.VAVELYA ve BEYAZ GÜL
22.DAĞITILAN KARTLAR
23.SUS ÇİZGİSİ

AŞKIMA İNAT

9.9K 493 188
By yudumsucan

Hepinize merhaba arkadaşlar.Bölüm bu sefer erken geldi ama bundan önce size önemli bir duyuru yapmam lazım. Ben Bir öğrenciyim ve sınav haftası var. Yani bölümler gelmeyebilir. Ama ben yazmaya çalışıyorum.

Keyifli Okumalar dilerim canlarımmmmm.

Paragraf arası yorum yapmayı ve oylamayı unutmayın sizi seviyorum.

Sevgi nedir?

Her bir göz yaşında akıttığımız insanlar için beslediğimiz sonsuz duygu seli midir? Ya da birine ölümüne bağlanmak mıdır? Sevmek sevilmek nedir? Baba sevgisi nedir?

Peki ya hiç baba sevgi görmemiş insanlar?

Zemheri Kılıç yani ben.Baba sevgisini hiç bilmemiş tatmamış bir kız. İçimdeki kız çocuğu hala bir yanında baba diye ağlarken bir yanım onu susturuyordu. Gerek yok baba sevgisine diyordu. Gerek yoktu da zaten

Akay

Onu seviyordum. Böyle gözleri güzel .Bakışları güzel, gülüşü güzel, sesi güzel, vücudu güzel, merhameti güzel.

Akay çok güzel.

Bana götün çok güzel dediği için trip atacaktım. Tamam güzel olabilir ama herkesin içinde söyleyince çok utanmıştım. Beceriksiz demişti bana. Bu sinirlerimle dokunuyordu. Zaten ondan alacak bir intikamım vardı.

İlk gün beni bayıltarak kaçırmak ne ya?!

Akşam yemeği yenmiş herkes odasındaydı. Ben ise Akay ile konuşmadığım için odanın sağında olan diğer odaya geçmiştim.Bensiz kalsın.

Akay ne kadar odada kalmam için uğraşsa da gitmiştim işte.O düşünsün artık.

"Zemheri gitme bak özür dilerim." dedi Akay. Bu kaçıncı özür dileyişiydi sayamyı bırakmıştım bile. Ben deki de inat değil mi barışmayacağım. Beceriksiz olduğumu ima etmek neymiş ona gösterecektim.

"Akay başka odaya gideceğim tek uyu."dedim ve gardıroba doğru ilerledim. Gardırobun önüne gelince dolabımın kapaklarından tutarak iki yana açtım. Akay ise arkamda ne yaptığımı bıkkınlık ile izliyordu. Dolaptan iç çamaşırı ve şort aldım. Hava çok sıcak olduğu için atlet ve şort ile yatacaktım.

Dolabın kapağını kapatıp geri önüme dönmem ile Akay'ın kaslı bedenine çarpmam bir oldu.Akay önümde durarken geçmeme engel oluyordu. Sağa doğru giderek başka bir yoldan gitmeye çalıştım ama Akay da benim ile beraber sağ tarafa kaydı.

"Akay çekil."dedim ama o beni dinlemedi. Hala önümde durmaya devam ediyordu. 1.90 lık boyu işleri daha da zorlaştırıyordu. Tekara sola kaydım ama Akay da benimle aynı anda sola kaydı. Elimdeki kıyafetleri dolabın yanında ki koltuğa fırlattım. Kollarımı önümde birleştirdim ve sol ayağım ile ritim tuttum. Akay'a sinirle gözler ile bakarken Akay bir gram olsun beni tınlamıyordu.

Ben de son çareyi onu kendim ile tehdit ederek buldum.

"Akay ya çekilirsin ya da asla aynı odada yatmayız." dedim. Akay dediğim şeyle hemen önümden çekildi.

"Tamam ama sadece bugünlük." dedi.

"Ne zaman sana olan tribim geçerse." dedim soğuk kanlı bir şekilde.

"Tahminen ne zaman biter?" diye sordu Akay.

Önümde birkeştirdiğim kollarımı geri açtım ve Akay'ın yanına doğru ilerledim. Zaten aramızda beş adımdan fazla yoktu. Onunla yakın olma düşüncesi bile heyecanlanmama neden olurken böyle bir cesareti nerden buldum bilmiyorum. Akay'ın tam bir adım önünde durdum.

"Akay bilmiyorum.Keyfim ve kahyası ne zaman isterse." dedim.

Akay bana doğru bir adım attı ve kolumdan tutrak beni kendine çekti. Ani çekmesi ile afallasam da kararlı davranışıma devam ettim.

"Yavrum sen bana bu evi zehir mi etmek istiyorsun?" dedi.

"Neden zehir olacak ki önceden de ben yoktum ki?" dedim. Akay bana doğru eğildi.

"Tenine yeni kavuştum mahrum etme beni.O güzel kokun..." dedi ve başını boyun girintime koydu. "Beni sabahlara kadar uyutuyor. Ben senin sayende ilaç içmeden uyuyabiliyorum." dedi.

Belimden tuttu ve beni kendine daha çok yaklaştırdı. Dudaklarımızın arasında bir nefeslik yer kalamıştı. Akay'ın deniz esintisi kokusu burnuma doldu. Akay dudaklarıma üfler bir şekilde konuşmaya başladı. Bu fazla yakınlık heyecandan tir tir tirrememe neden oluyordu ama ben geri çekilmek istemiyordum.

"Bazen geceleri elin göğsümde oluyor böyle tam kalbimde biliyor musun çok güzel oluyor. Kokun müptelası olduğum o güzel kokun." dedi. Yüreğim heyecandan ve Akay'a daha fazla bağlanma korkusundan teklerken elimden bir şey gelmiyordu ama buna bir son vermem lazımdı.

Hiçbir erkeğe bağlanmak istemiyordum. Çünkü hepsi bir gün beni ya terk ediyor ya da sevmiyor.
Babam sevmedi abim terk etti. Ben de hiçbir erkeğe bağlanmak istemedim de sevmedim de.

Akay'ın beni tutan kollarını ellerim ile tuttum ve bedeni ile olan temasa bir son vererek geri çekildim. Bu kadar heyecan ve ter yeterdi bence.

Bal rengi gözleri ne yaptığımı çatık kaşlar ile izliyordu. Kıyafetleri bıraktığım koltuğun üzerinden kıyafetleri aldım.

"Akay gidiyorum." dedim. Akay'ın yüzü düştü ve başını eğdi.

"Bak sadece 3 gün başka yok." dedim ve gülümsedim. Akay eğdiği başını kaldırdı ve benim gözlerime baktı. Bakışları bir o kadar güzel ve iç alıcıydı.

"Karıcım beni bu oda da tek mi bırakacaksın? Burda kurtlar beni yesin mi?" Kaşlarım istemsizce çatıldı. Ne saçmalıyor bu adam?

"Akay burada kurt ne gezer bu bir. İkinci olarak ise sen kafes dövüşçüsü değil misin? Bir tane çak kurt yerde zaten." dedim elimi havada sallarken.

Akay sabrımı sınamak istercesine tekrar konuşmaya başladı.

"Peki kurt dişi ise ne yapacağım ya yavrular varsa?" dedi. Elimdeki kıyafetleri geri koltuğa bıraktım ve Akay'ın yanına gittim.

Sağ elimi alnına değdirdim ve ateşi olup olmadığını kontrol ettim. Bu adam hasta olmalıydı bunun bir bahanesi yoktu. Yoksa hangi akıllı adam böyle konuşurdu değil mi?

Elimi alnından çektim ve yanaklarına koydum.

"Akay hasta falan mısın sen?" dedim. Akay yanağına koyduğum ellerimin üzerine kendi büyük ellerini koydu ve bana pişkince cavap verdi.

"Zemheri ölüyorum hastalıktan beni hasta bir şekilde mi bırakacaksın bu kadar mı cani oldun sen!" dedi. Rol yaptığını anlayabiliyordum. Hızla ellerimi yakalarından çektim.

"Akay bana numara yapma!" dedim. Akay yanaklarına koyduğum ellerimi geri elleri ile tuttu.

"Karım" dedi yalvarırcasına.

Bu kelime neden bu kadar güzeldi ki?

Karım

Kendi içimde tekrar edince yüzümde büyük bir gülümseme oldu ama şuan Akay ile kavga ettiğimiz için bu gülümsemeyi sakladım.

"Beni böyle bir başıma bu odada bırakma." dedi ve tam dibime girdi. Tekrar aramızda mesafe bırakmadı. Ayağının uçları benimkiler değiyordu.

"Seni seviyorum. Seni çok seviyorum. Seni her şeyden çok seviyorum. Karım bırakma beni. Benim yerim senin yanın. Karım nerde ben orada." dedi.

Akay hanımcılıkta master yapmıştı. Ama ben intikam almak istiyordum. Benimle zorlar evlenmesinin, beni bayıltmasının ve babam olacak o adama sövmeme engel olmasının intikamını almak istiyordum.

Tuttuğu ellerimi ittim.

"Akay çık odadan." dedim. Akay bana afallayarak baktı.

"Sen gitmiyor muydun? Neden şimdi ben gidiyorum." Ben ona git mi demiştim. Beyinsiz kafam ya.

"Off yanlış söyledim işte." dedim ve koltuktaki kıyafetleri geri ve artık son kez elime aldım. "Gidiyorum ben. Sen burada dur ben sağdaki odaya gidiyorum."

Akay gür bir kahkaha attı. Komik değildi. Gülmesi bitince konuşmaya başladı.

"Tamam git bakalım ama sadece bir gün kalacaksın." dedi.

Odadan hızlı adımlarla çıktım ve kapının kulpunu aşağıya doğru indirdim. Tam gidecekken Akay tekrar konuştu. Bir sus be adam.

"Aşkından öldüğüm kadın bekletme beni." dedi. Arkamı döndüm ve kıyafetleri tek elime aldım. Elim ile ona nah çektim. Akay neye uğradığını şaşırdı.

"Bok erken geliyorum Kocam"d edim ve odadan çıktım. Akay'ın yüz ifadesini çok merak ediyordum.

Sağdaki odaya doğru gittim. Odanın kapısının önüne geldim ve kulpunu sağ elim ile aşağı doğru indirerek kapının açılmasını sağladım. Oda bizim odamızla aynı gibiydi.Sadece bizim oda daha genişti bu odanın aksine. Oda siyah beyaz tonlarındaydı. Bir banyosu vardı. Geniş ve büyük bir yatak bir gardırop vardı. Elime havluyu alıp banyoya gittim.Havluyu kenara bıraktım.

Suyu ılıması için açtım ama musluktan su gelmiyordu. Musluğu tekrar açıp kapattım ama yine su yoktu. Ne olmuştu birden bu suya.

Olacak şey mi bu şimdi?

Havluyu da elime alıp geri odaya gittim. Açık kahverengi parkelerin
üzerinde gezinen ayaklarım odadan çıkmayı hedefliyordu. Ne olduğunu Akay'a soracaktım. Odanın kapısına elimi attım ve kapı kolunu aşağıya indirdim. Odadan
çıkarak Akay'ın odasının önüne geldim. Kapıyı iki defa tıklattım ve gel komutunu bekledim.

"Gel!" Akay'ın sesi kulaklarıma dolunca kapıyı ardına kadar açtım.
Akay'ın banyodan çıktığı ıslak saçlarından ve üzerinde siyah tişört ile eşofman giydiğinden belli oluyordu. Yatağın üzerinde oturur bir şekilde elindeki telefon ile uğraşıyordu.

Akay bana gülerek bakıyordu.

"Ne oldu Karım neden geldin?" dedi alaycı bir tavırla.

Allah'ım bu adamı toprağa gömmek vardı da seviyorum işte.

Ay bir de şimdi eşiyim diye mahkeme kararı çıkarır bu mahkemelerde sürünürüm. Hiç çekemem.

Hemen banyoya suyun gelmediğini söyledim. "Akay banyo yapacaktım ama musluktan su gelmiyor." dedim. Akay telefonunu kapattı ve yatağın üzerine ters bir şekilde koydu.

"Evet biliyorum. Tüm odaların banyolarına su gelmiyor maalesef." dedi. Bu adam nasıl banyo yapmıştı o zaman. Kapıyı kapattım ve odaya girdim. Yatağın yanına doğru adımlarımı ilerlettim.

"Sen nasıl banyo yaptın o zaman." dedim sorgularcasına.

Akay önemli bir şey söyleyecekmiş gibi boğazını temizledi.

"Sadece nedense benim odama su geliyor." dedi ve yataktan kalktı. Bana doğru geldiğini sandım ama o kapıya doğru ilerledi. Yatağa doğru bakan bedenimi kapıya doğru çevirdim. Akay'ın ne yaptığını dikkatlice izliyordum. Akay elinde ki anahtar ile kapıyı kilitledi.

"Ne yapıyorsun?" dedim ve yanına gittim.

Elinde ki anahtarı alacaktım ki  Akay elindeki anahtarı eşofmanın içine koydu ve piç gibi gülümsedi. Ben ise olduğum yerde dona kaldım.

"Sıkıyorsa al da görelim Karım." dedi.

Ne oldu şimdi? Ben bu odada mahsur mu kaldım. Akay yanıma doğru geldi.

"Ben sana demedim mi erken gel diye. Sen gelmeyince ben getireyim dedim." dedi ve geri yatağa doğru gitti. Ben onun arkasından söverken o yatağın üzerine rahatça oturdu ve telefonunu geri eline aldı.

"Şimdi banyonu yap ve yanıma gel." dedi. Sesi o kadar hoş çıkmıştı içime bir ürperti girdi.

"Girmiyorum işte!" dedim ve mızıkçı çocuklar gibi kollarımı önümde birleştirdim ve dudaklarımı büzdüm.

Akay telefonundaki bakışlarını bana değdirdi ve banyoya gitmemi sağlayan o cümleyi söyledi.

"Yavrum, sert kışım benimle beraber mi duşa kabine girmek istersin yoksa tek mi girersin?" dedi.

Bu adama bugün ne olmuştu ya!

Oflayarak dolaptan yeni kıyafetler aldım çünkü kıyafetlerim yan odada kalmıştı. Elime aldığım iç çamaşırları ve şort ile banyoya girdim. Banyo da havlu olduğu için havlu almama gerek yoktu.

Banyonun kapısını açarak girdim.
Kıyafetleri bir kenara bırakıp duşa kabine girdim.  Musluğu açtım ve suyun ılımasını bekledim. Beklerken üzerimdeki kıyafetlerden kutuldum. Su ılıdıktan sonra suyun altına girdim.
Böğürtlen kokulu şampuanı elime döktükten sonra saçlarıma sürdüm. Saçımı şampuan ile köpürdükten sonra ılık su ile saçımdaki köpüğün gitmesini sağladım.

Banyonun ardından havlu ile bedenimi kuruttuktan sonra saçlarımı da kuruttum. Giymek için getirdiğim kıyafetleri üzerime geçirdim. Üzerimde sadece iç çamaşırı atlet ve şort vardı. Hava sıcak olduğu için onları giymiştim. Kirli kıyafetleri kirli sepete attım.

Banyondan saçlarım nemli bir şekilde çıktım. Akay yatakta oturmaya devam ediyordu. Beni görünce elindeki telefonu yatağa bıraktı.

"Banyo yapmışsın." dedi gülerek. Allah'ım yalvarırım beni al bu adamın yanından ama seviyorum. İddiayı kazanmak istiyordum ama galiba çoktam kaybetmiştim.

"Evet yaptım." dedim ve koltuğa doğru ilerledim. Koltuğun en uç kısmına oturdum. Akay yataktan kalktı ve yanıma koltuğa oturdu.
Kolumdan tutup kendine doğru çekti.

"Kızım sen beni sınıyor musun? Zaten sana dokunmamak ne kadar koyuyor biliyor musun?" dedi.

Kolumu elinden çektim.

"Sanane benim ne giydiğimden?!" dedim. Akay sabır diledi ve önüne döndü.

Telefon da beraber yan odada kaldığı için telefonsuz kalmıştım. Akay'ın telefonunu alsam bence bir şey olmazdı. Hem beni şuan uyku da tutmuyordu. Akay ile olan kavgamızdan sonra uyku falan kalmamıştı bende.

"Akay" dedim.

"Efendim güzelim." dedi Akay.

"Ben çok sıkıldım ya Bana telefonunu versene azıcık." dedim. Akar ayağa kalktı ve yatağın üzerine oturdu. Anahtarın galiba eşofmanın içinden çıkarmıştı ama nereye koyduğunu bilmiyordum.

Akay yatağı eline vurarak oraya oturmam için işaret etti. Ben de oturduğum koltuktan kalkarak yatağa doğru ilerledim ve Akay'ın yanına  oturdum. Akay telefonunu elime verdi.

"Al bakalım sıkılma." dedi. Telefonu elime aldım ve İnternette gezinmeye başladım. Akay ne yaptığıma bakıyordu. Akay'ın Instagramına girdim ve gönderilerine baktım. Takipçi sayısı ile göz göze gelince yutkunamadım.

Bir milyon takipçi ne ya? Takip ettiği kişi sayısı ise sadece 20 kişiydi. Takibin de Esra, Feda, Yunus Bey, Neslihan Hanım ve şirket ile ilgili hesaplar vardı.

"Neden hesabıma baktın şimdi?" dedi Akay.

"Merak diyelim Akaycığım." dedim.

Takibi yalnızca kızlardan oluşuyordu.Son gönderisine girdim. Yorumlara tıkladım ve ne yazdıklarıns baktım.

Allah'ım herkes kocama yavşamış.
Sinirle kaşlarım çatılınca Akay'ın gülme sesini duydum.

"Ne oldu kıskandın mı?" dedi gülmeye devam ederken.

"Yo ne kıskanması." dedim ve direk Instagramdan çıktım. Akay'ın galerisine girdim ve fotoğraflars baktım.

Bir dakika bunların hepsi benim ama...

Uyurken, otururken ,arabada, yemek yerken, gezerken, telefon ile uğraşıyorken ve davette giydiğim elbise ile. Elbiseyi beğenmemesine rağmen onunla bile fotoğrafım vardı.

Akay yatağın başlığına doğru gitti ve bedenini oraya yasladı. Bacaklarını açıp gelmem için işaret etti ama ben gitmedim.

Akay gelmediğimi fark edince beni koltuk altlarımdan tutarak bacaklarının arasına aldı.

Bu adam bugün fazlası ile arsızdı.
Bugün belki azdırıcı kullanmıştı.

"Akay sen bugün azdırıcı mı kullandın? Ne oldu sana?" dedim. Bacaklarının arasından çıkmaya çalıştım ama Akay bacakları ile bacaklarımı kıstırarak gitmeme izin vermedi.

"Bedenim zaten senin müptelası olduğum kokunun duyunca azıyor. Gerek yok onu kullanmama." dedi.

Duyduklarım yanaklarımın alev almasına yetmişti. Bedenim cayır cayır yanarken bunu durducak bir şey yoktu.

"Akay neden her yerde benim fotoğrafım var?"dedim. Akay'ın göğsüne yaslı olan kafamı kaldırıp bal rengi gözlerine baktım.

"Çünkü telefonumda sadece benim varlığım olsun istedim." dedi.

"Peki davette giydiğim elbiseyi beğenmemiştin neden onunla fotoğrafım var?" dedim.

"Çünkü önemli olan elbise değil senin vücudun çok güzeldi." dedi.

Ben bu adama bu yüzden aşık olmuştum. Bana tatmadığım bana sevgisini veriyordu.

Akay elimde telefonu aldı. Alması ile boş kalan ellerimi birleştirdim.
Akay ınstagrama girmil bir şekilde bana telefonu uzattı.

"Hadi gel sanada hesap açalım."dedi. Kafamı sallayarak onu onayladım. Akay her şeyi girdikten sonra son olarak profil fotoğrafı kalmıştı.

"Ben seçicem."dedim. Davette giydiğim elbise ile olan fotoğrafı profil fotoğrafı yaptım.

"Olmaz." dedi hemen Akay.

"Neden?" dedim.

"Ben istemiyorum elalem görsün seni." dedi.

Kafam kaldırıp ona baktım.

"Akay ben istiyorum ya." dedim. Akay en sonunda kabul etti.

Benden kendini takip ettikten sonra kendi hesabından da beni takip etti. Takip etmesi ile bildirim ve dm kutuma mesajlar yağdı. Akay telefonu bir kenara bıraktı.

"Hadi film izleyelim." dedi.

"Tamam." dedim.

Akay ile beraber yataktan kalktık ve ben koltuğa oturdum. Yatakta izlemek istememiştim çünkü laptopu masaya koyunca daha verimli izleyebilirdik.

Akay laptopu masaya bıraktı ve yanıma oturdu.Yatağın üzerindeb aldığımız battaniyeyi üzerimize örttü.

"Ne izlemek isterin?" dedi. Benim için fark etmezdi. Saat gece yarısını geçmişti ama biz Akay ile film izliyorduk. İkimizi de uyku tutmamıştı.

"Fark etmez." dedim. Akay omuz silkerek kafasına göre bir film açtı.

Bende o filmi açarken onu seyrettim. Kaslı vücudu, beyaz teni, ela gözleri, damarlı elleri, kumral saçları , uzun boyu ile tüm kızların ilgisini çekebilecek bir erkekti ama o beni sevmişti. Bende şuan onu seviyordum.

Ne zamandır sevdiğimi bilmiyorum ama galiba ona İlk günden bağlanmıştım. Akay'a bu gece onun iddiayı kazandığı söyleyecektim. Haksızlık olurdu yoksa. Akay gibi iyi bir adamın üzülmesini istemiyordum.

Akay filmi açtı ve izlemeye başladık. Bir aşk filmiydi. Filmin çoktan yarısına gelmiştik. Ben filmi merak ile izlerken Akay sadece beni izliyordu.

"Neden filmi izlemiyorsun?" dedim ona dönerek.

"Çünkü izlediğim bir film." dedi.
İzlediği bir fil bana mı izletiyordu? Neden ki?

"Neden izlediğin bir filmi bana izletiyorsun ki?" diye sordum merak ile.

"Çünkü tek odağım sen ol istiyorum. Senin filme verdiğin tepkiler filmden daha güzel." dedi.

Karnımda uçuşan kelebeklere söz geçiremiyordum. Akay'a gittikçe daha çok bağlanırken bu aşka esir olmuş gibi hissettiriyordu ve ben Akay'ın aşkına esir olmaya çoktan razıyım.

Akay önüne gelen kumral saçlarını tek eli ile geriye itti ve bakışlarını bu sefer bilgisayara çevirdi. Onun üzerinde olan bakışlarımı ben de bu sefer bilgisayara çevirdim.

Başrol erkek ve kız birbirine çok yakın duruyordu. Erkek kıza daha çok yaklaştı aralarında bir nefes kadar mesafe ya vardı ya yoktu. Aralarından biri konuşsa dudakları birbirine değecek gibiydi sanki. Erkek bir elini kızın yanağına koydu. Hayır bu sahne olmaz. Erkek birden kızın dudaklarına yapıştı. Utançla gözlerimi kapattım. Akay'ın kısık gülüşü kulaklarımda yankılandı.

"Bebeğim yakında bizim de böyle sahnelerimiz olacak. Hatta daha da fazlası. İzlerken bu kadar utanıyorsan yaparken düşünemiyorum bile." dedi. Dedikleri ile daha çok utandım.

"Akay sus." dedim. Ama susmadı.

"Ne oldu utandın mı sen?" Biri bu adama susmasını söylesin.

"İddiayı ben kazandım itiraf et." dedi.

"Hayır filme devam edelim." dedim.

Filme devam ettik. Gözlerim kapanmak üzereydi ama ben izlemek istiyordum. Gözlerim daha fazla dayanamadı. Bedenimin havalandığını hissettim. Akay beni yatağa yatırmış olmalıydı. Laptopun da sesi kesildi. Akay üzerime battaniyeyi örttü. Yarı uykulu yarı uyanık bir şekildeydim.

Ama ben daha Akay'a onu sevdiğimi söylememiştim ki. Ama söylemek istiyordum.

"Akay." dedim uykulu bir sesle.

"Efendim."dedi.

"Akay bal rengi gözlerin çok güzel." dedim etkilenmiş bir sesle. Artık onu sevdiğimi söylemek istiyordum ve zamanı gelmişti.

"Anlamadım." dedi Akay. Kaşlarını çattı ve bana endişeli gözlerle baktı.

"Bal rengi gözlerinde gerçekten bir bal var sanki. Bsktıkça insanın iştahı açılıyor. Manzaram sadece gözlerin olsun istiyorum." dedim ve devam ettim.

"Akay iddiayı sen kazandın. Ben sana aşık oldum " dedim.

Akay şaşırarak baktı.

"Yemin et."

"Valla"

"Seviyorsun yeni." Kafamı sallayarak onu onayladım.

Akay beni oturur bir pozisyons getirdi ve bana yaklaştı.

"Akay ben seni sevi-" devamı getiremedim çünkü Akay'ın dudaklırmı benim dudaklarımı mühürledi.

Ne yaşadığımı şaşırır bir haldeydim. Akay'ın dudakları dudaklarımı öperken ben hareketsizdim. Dudaklarımı aralayarak öpüşüne karşılık verdim. Akay'ın öpüşü derinleşti.

Akay nefessiz kaldığımı anlayınca dudaklarını çekti ve dili ile yaladı. İkimiz de nefes nefeseydik.

Dudaklarıma son kez bir öpücük kondurdu.

"Ben de seni seviyorum Sert kışım."dedi.

Bölüm nasıldı?

Sonunda ya?

Bu bölüm full Zemheri'yi ve Akay'ı gördük

Zemheri Akay'a aşkını itiraf etti.

Yorumlarda çok hızlı gittiğimi söylemişsin ama olay zaten birbirlerini sevince başlayacak.

Diğer bölümde Esra ve Feda için özel bir bölüm olacak

Sizleri seviyorum.

Gelecek bölümde görüşmek üzere

Sosyal medya hesaplarım

Instagram yazarmisim
Tiktok Yazarmisimmben

Continue Reading

You'll Also Like

50.1K 3.6K 24
[Tamamlandı] catyeonjun: Bu 24 saatini bana ayırır mısın Soobin? soobinnn: Hayır
241K 12.2K 52
Klâsik gerçek aile kurgusuna benzer ama daha olası bir kurgudur; Kızımız eski ailesinden gördüğü baskılar sonucu 18 yaşında ayrı bir eve taşınır ora...
ŞEHRİN IŞIKLARI By Mervee

Mystery / Thriller

327 119 10
Arça Mahir henüz 22 yaşında 48 cinayet işlemiş bir seri katildir. 14 yaşında babasını öldürerek bu işe başlamıştır,kendi adaleti için insanları öldür...
914K 37.5K 45
BERDEL. . . hikayede cinsel ve yetişkin içerik, küfür, dövüş ve bol bol klişe sahneleri vardır. Bunu bilerek okuyun lütfen, sebebsiz linç yemek iste...