CHRİSTİN
Kahveleri verdikten sonra çıkmıştım ama hala şoku atlatamadım
kapının arkasında şaşkınlığımı atmaya çalıştığımda konuşmalarına misafir oldum ama duyduğum bi kelime varki kalbimi çok kırdı
Edynin sözü şöyleydi
"Fazla abartıyorsun sadece bir hizmetçi"
Bu kelime kalbimi çok incitti onun değiştiğine bile kendimi ikna etmeye çalışıyordum
ama hayır o sadece kendini vicdan azabından kurtarmaya çalışıyormuş
gözyaşlarımı silip doğruca aşağı indim bahçede gezinirken bi ses duydum
"Hey...merhaba"
Arkamı döndüğümde bu o yabancıydı yüzünde sıcak bi gülümsemeyle yanıma geldi o gelince başımı indirdim utanarak devam etti
"Şey...ben doğru dürüst sana teşekkür edemedim...bu arada ben lucas" dedi elini uzattı elini nazikçe kavrayıp
"CHRİSTİN" dedim
Gözlerimin içine baktı
"Çok güzel bi ismin var christin..." Dedi
yanaklarım ısınmaya başlamıştı başının arkasını kaşıyıp utangaç bir şekilde devam etti
"Şey sana bişey sormak istiyordum acaba benimle bi yemeğe çıkarmısın...çabuk olduğunu biliyorum ama seni tanımayı çok istiyorum" dedi
gözlerinde samimiyetten başka hiçbirşey yoktu ona nazikçe gülümseyerek
"Sizin için sorun olabilir bay lucas...ben sadece bir hizmetçiyim" dedim
kalbim Edy'nin sözleriyle tekrardan ağrımaya başladı lucas hemen
"Hayır hayır böyle düşünme christin benim yanımda asla insan ayrımcılığı yok seni ilk gördüğüm zamandan beri çok etkilendim...lütfen bu mutluluğu bana yaşat"
daha fazla söz etmemem gerektiğini anladım nazikçe gülümseyerek
"Peki" dedim
"Harika seni cuma akşamı alırım" dedi ve gitti .