ESİR

By esilaaaa10

29 6 0

"İnsan birine mi esir düşer yoksa duygularına mı" More

Bölüm 1
Bölüm 2
Bölüm 3
Bölüm 4

Bölüm 5

4 1 0
By esilaaaa10

Gözlerimi hafifçe araladım. Yatakta buldum kendimi. Dün arabada uykuya dalmıştım. Büyük ihtimal Korhan getirmişti beni buraya. O adamın bana dokunduğunu düşünmek bile tiksindirici bir duyguydu. Yatakta hafifçe doğruldum. Sırtımı yatağın başlığına yaslayarak içli bir nefes çektim

Dün olanlar.....

Yankı'yı böyle özel bir davette görmem çok şaşırtıcıydı. Açıkçası onun böyle yerlerde olmasını pek beklemezdim. Tabi ki de şuan ki sorun bu değil. Sorun Korhan ile Yankı'nın tanışıyor olması. Dün en çok da kafama bu takılmıştı. Birbirlerinden hoşlanmadıkları belliydi. Çünkü Korhan adamı yiyecek gibi bakıyordu. Ne yaşanmıştı aralarında ölesiye merak ediyordum. Yatakta derin düşüncelere kapılmışken aklıma birden ailem geldi.

Aile demek ne kadar doğru olabilirdi ki. Çünkü ben kimsesizdim ve kimsesizin bir ailesi de olamazdı.

Gözyaşlarım yanaklarımdan hafifçe süzülerken kendimi toparlamaya başladım. Dün geceden beri üstümde kalan elbiseden kurtulmak için banyoya doğru ilerledim.

Kıyafetlerimi çıkarıp güzel bir duş alıp odaya geri döndüm. Apar topar üstümü de giyindikten sonra odadan çıktım. Korhan nerdeydi acaba. Ona gözükmek istemiyordum. Merdivenleri ağır ağır inerken etrafıma bakıyordum. Mutfağa girdiğimde gülçinin olmadığını farkettim. Salona doğru ilerleyip camdan baktığımda korumalarda yoktu. İçimde birden umut oluşmuştu. Kapıya doğru ilerledim. Tam kapının koluna uzanacakken korhanın sesini işittim.

"Boşuna uğraşma kilitli"

Hassiktir!

Elim havada olduğum yerde kalmıştım. Bir süre ona doğru dönmem için bekledi ama ben hiç oralı olmadım çünkü yüzünü dahi görmek istemiyordum.

"Çalışma odamdayım kahve yap bana"

Dedikten sonra odasına doğru yönelmişti.

Zıkkımın kökünü iç!

Oflayarak mutfağa gittim. Dolapları bir süre kurcaladıktan sonra kahveyi buldum. Bir yandan kahveyi yaparken bir yandan da söyleniyordum.

"Ben sana gösteririm kahve içmeyi"

Kahve köpürmeye başladığında dikkatli bir şekilde fincana koyduktan sonra mutfaktan çıktım. Odasının önüne geldiğimde kapıyı çaldım. İçerden onayı aldıktan sonra kapıyı açıp içeri girdim.

Masasına gömülmüş bir sürü kağıtlarla uğraşıyordu. Yanına doğru yaklaştım. Ve kahveyi alması için tepsiyi öne doğru uzattım. Tam kahveyi alacakken tepsiyi elimden (bilerek ve isteyerek) yere bıraktım.

Üzerine dökülen sıcak kahveye hiçbir tepki vermedi. Masasında oturmaya devam etti. Yumruk yaptığı elinden sinirlendiği anlaşılıyordu. Bir anda ayağa kalkarak kolumdan tuttu ve beni masayla arasına aldı. Sinirle aldığı nefesleri beni korkutuyordu. Gözlerine bakmamak için direniyordum.

"Canımımı yakmak istiyorsun!"

Derin bir nefes alarak dişlerinin arasından konuşmaya devam etti.

"Yanmaz"

"Ama senin canın çok yanar"

Bakışlarımı farklı yöne çevirdiğimde beni daha çok masaya yasladı.

"Bugün evde yanlızız seni elimden kimse kurtaramaz hareketlerine dikkat et!"

Yerdeki fincanı ayağıyla iteledikten sonra odadan çıktı. Bende tam arkasından çıkacakken gözüm masasında ki dosyalarla kesişti. Mavi bir dosyayı elime alarak incelemeye başladım.

B-bunlar bunların hepsi benim dosyalarımdı. Kimliğim, fotoğraflarım arkadaşlarım, ailem, akrabalarım ve daha bir sürü bilgi masadaki dosyalarda saklıydı. Hepsine bir göz attıktan sonra dosyaları masaya bıraktım. Yerde öylece duran fincanı tepsiye koyarak mutfağa doğru ilerledim. Kafam hâlâ dosyalardaydı.

Ne işler çeviriyorsun Korhan savaşçı!

Mutfağa girdiğimde Korhanı kahve yaparken buldum. Üstünü değiştirmiş normal günlük kıyafetler giymişti. Siyah kazağında kasları kendini oldukça belli ediyordu.

Bana kısa bir bakış attıktan sonra kahvesini yapmaya geri döndü. Bende hiç umursamadan fincanı yıkayıp makineye koydum. Korhanla aynı ortamda bulunmak beni çok geriyordu. Bugün evde tek olmamızdan dolayı da oldukça tırsmıştım. Kahve makinesi ötmeye başladığında kahvesini fincanına koyup mutfaktan çıkacağı sırada bana doğru dönüp

"Odama gel"  diye emrini sundu beyefendi(!).

Mutfaktan çıktıktan sonra ben de onu izleyerek arkasından ilerliyordum odaya geldiğimizde sandalyesini çekip masasına kuruldu ben ise karşısında öylece durmuş ona bakıyordum. Bakışları beni buldu sigara paketinden bir dal çıkarıp dudaklarına götürdü. Ateşini de yaktıktan sonra sigarasından büyük bir nefes çekti. Evet tüm bunları yaparken gözleri bir an olsun gözlerimden ayrılmamıştı.

"Tek soru sorucam tek cevap istiyorum"

Başımı olumlu anlamda salladığımda boğazını temizledi.

"Yankı ile nerden tanışıyorsunuz"

"Neden"

"Soruma cevap ver!"

Alaycı bir sırıtışla yüzüne baktım. Her şeyi bilmesine gerek yoktu öyle değil mi"

"Seni ilgilendiren bir konu olduğunu sanmıyorum"

Derin bir nefes aldı sinirlendiği her halinden belliydi. Sandalyesinden yavaşça kalkıp üzerime doğru gelmeye başladı. Herhangi bir tepki vermedim sadece gözlerine odaklandım.

"Soruma cevap ver yoksa canın yanıcak"

Ona doğru birkaç adım atarak aramızdaki mesafeyi tamamen kapattım. Boyu o kadar uzundu ki onunla konuşurken kafamı yukarı kaldırmak zorunda kalıyordum.

"Yansın alışkınım zaten"

Beklemediğim bir anda beni duvara iterek boğazımı sıkmaya başladı. Bir yandan nefes almaya çalışırken bir yandan da sımsıkı sardığı boğazımdaki elinden kurtulmaya çalışıyordum. Boğulacak raddeye geldiğimde boğazımı bıraktı. Öksürük krizlerine tutulmuştum. O ise bu halimi zevkle izliyordu.

"Bunu kendine sen yapıyorsun sakın unutma!"

Çenemden tutup başımı yukarı kaldırdı. Gözlerimin içine baktı.

"Bana karşı geldiğin her zaman bedelini canınla ödeyeceksin"

"Pislik herifin tekisin"

Cümleyi kurmamla yüzüme tokat yemem bir olmuştu.

"Bir daha sakın! Sakın damarıma basma yaşatmam seni kadın!"

Odadan çıktığında tuttuğum gözyaşlarımı bıraktım. Ona boyun eğmek istemiyordum ama ondan güçsüzdüm, yalnızdım yapabileceğim bir şey yoktu.

1 saat sonra

Odaya çıkmıştım. Koltukta oturmuş pencereden dışarıyı izliyordum. Kapının açılasıyla bakışlarım o yönü buldu. Gelen Korhandı. Tiksinircesine başka yöne çevirdim bakışlarımı. Yanıma doğru geldi.

"Misafirimiz var hazırlan"

Giyinme odasına gidip üstünü giyindikten sonra odadan çıkmıştı. Kimdi bu gizemli misafir. Koltuktan zorda olsa kalkarak banyoya ilerledim.

Giyinme dolabından sade mavi bir elbise alarak üzerime geçirdim saçlarımı dağınık bir topuz yaparak kulaklarıma İnci küpelerimi ve boynuma inci kolye mi taktım. Hafif kısa topuklu bir ayakkabı da giyerek aşağı yöneldim. Salona geldiğimde yemek masasında yankı'yı gördüm. Hayır beni burada görmemeliydi. Korhan'la yaşadığımı öğrenirse İşler değişirdi. Ama salona kadar inmişken geri yukarı çıkamazdım. Nefesimi toplayarak masaya doğru ilerledim.

Yankı beni görünce ayağa kalktı.

"Hoş geldin yankı"

Korhan'ın bir şeylerden hoşnutsuz olduğunu hissedebiliyordum.

"Yankı değil Yankı Bey!"

Beni düzeltince çok fazla sinir olmuştum. Sonuçta arkadaşımdı ona "Bey" diye hitap etmeme gerek yoktu. Yankı sıkıntı yok dercesine başını sallayınca Korhan'ın yanına oturmak yerine Yankı'nın yanına oturmayı tercih etmiştim.

Korhan bu hareketimi aşırı sinirlenmiş ama sesini çıkaramamıştı. Sinirden kravatını biraz genişletti. Uzun süren sessizliği bozan yankı oldu

"Seni burada görmeyi beklemiyordum Alev"

Alaycı bir şekilde sırıttım.

"Hayatta karşına ne çıkacağı belli olmaz"

Cevabıma gülümseyerek cevap verdi.

"Güzelleşmişsin"

Korhan'a kaydı gözlerim. Muhabbetimizden hoşlanmadığı apaçık belliydi. Elindeki kadehi dudaklarına götürüp büyük bir yudum aldı. Nefret dolu gözlerle yankı incelemeye devam etti. Yankıy'a dönüp teşekkür ettikten sonra masayı yine bir sessizlik sağlamıştı.

Yankının burada ne işi vardı gerçekten merak ediyordum Korhan'la aralarındaki ilişki neydi. Cevabımı birazdan alırım diye düşünüp susmayı tercih ettim yemeğime odaklandım.

"Lisede çok çapkın bir erkektin davette etrafında bir kız görmemem beni oldukça şaşırttı"

Dudaklarına bir gülümseme yerleşti.

"Eski lise yılları işte"

Diyerek lafı kestirip attı.

Korhan'a baktığımda gözlerimiz buluştu. Yankı ile fazla samimi olmam zoruna gitmişti. Korhan'ın sinirlenip bir şey yapamaması beni oldukça mutlu ediyordu.

Korhan kadehini sert bir şekilde masaya bıraktığında ikimiz de korhan'a bakmıştık.

"Muhabbetiniz bittiyse artık iş konuşalım Yankı Bey"

Yankı elindeki peçeteyle dudaklarını temizledi.

"Zoruna mı gitti merak etme senin olanı senden almıyorum"

"Benim olanı benden istesen de alamazsın zaten!"

Benden mi bahsediyorlardı yoksa ben mi yanlış anlıyordum. Ben korhan'ın değildim hiçbir zaman da olmayacaktım. Masadaki gerginlik beni de germişti.

"Benden bir mal gibi bahsetmeyi bırakın ben kimsenin değilim!"

Masada sesin biraz fazla çıkınca Korhan'ın gözleri beni buldu.
Ayağa kalktım işaret parmağımı sallayarak korhan'ın gözlerinin içine baktım.

"Hele de senin, asla senin değilim"

Korhan masadan kalkarak yanıma doğru geldi. Havada tuttuğum elimi sıkmaya başladı.

"Pişman olacağın laflar söyleme bedelini ağır ödersin!"

Yankı elini masaya vurarak ayağa kalktı.

"Kızı bırak!"

Korhan gözlerini Yankıya çevirdi. Hâlâ kolumu bırakmamıştı.

"Ne zamandan beri işime karışıyorsun Yankı Çevik"

Yankı yanıma gelerek kolumdan tuttu beni kendi tarafına çekti. Korhan aşşırı sinirlenmişti. Korkuyla Yankının kulağına fısıldadım.

"Yankı bırak ne yapacağı belli olmaz"

"Korkma bir şey yapamaz"

Korhan iki adımda yankının yanına gelip yankıya kafa atmıştı. Aldığı darbeyle yankı sersemleşmiş yere düşmüştü. Korhan bunu fırsat bilerek yangının üstüne çıkmış ard arda yankı'nın yüzüne yumruk atıyordu. Ben ise Korhan'ı tutmaya çalışıyordum.

"Korhan dur yalvarırım bırak"

Yankı aniden cebinden çıkardığı bıçağı Korhan'ın göğsüne saplayınca Korhan yere düşmüştü.

"Korhan!"

Yankı tam üstüme geleceği sırada onun göğsünden ittim

"Yankı derhal git defol!"

Yankı gidip gitmemek arasında kalmıştı. Tekrar git diye bağırdığımda korhan'a döndü

"Bu iş burada bitmedi Korhan savaşçı!

Dediğinde kapıyı çekip gitmişti. Korkuyla yerde yatan Korhan'ın üzerine doğru ilerledim.

"Korhan iyimisin"

Bıçak hala göğsünde asılı duruyordu. Bıçağı sert bir şekilde tutup göğsünden çıkardığında acı bir şekilde inledi.

"Korhan!"

Yüzüme bile bakmayıp ayağa kalktı. Merdivenlere yöneleceği sırada onu durdurdum.

"Korhan!"

Gözleri gözlerimi bulduğunda sıkıntılı bir nefes verdi.

"Başıma belasın kadın!"

Continue Reading

You'll Also Like

763 115 12
"Han Jisung tekrar ülkemize giriş yaptığı öğrenildi. Han Jisung lakabıyla Şirin Hırsız, tam tamına 10 ülkede aranıyor. Yıllar sonra tekrar ülkesine d...
6.8K 749 18
#12/ Minsung #10/Kraliyet
920 6 24
Bir kızın hayatının nasıl değiştiği.
4.4K 338 11
♡ ↬ Nswf,blood,dirty talking,enemy! ♡ ↬Laughing Jack olduğundan her türlü iğrenç şey olabilir! ♡ ↬Kitaba şans verirseniz sevinirim şimdiden teşekkürl...