"Cidden mi?"
"Ne demek 'Cidden mi?', bir kez olsun mutlu olsana!"
"Tebrik edecek halim yok ya!"
"Neyse ne, mutlu olman lazım. Sana bir kardeş geliyor... ya da evlat."
Emre gözlerini devirdi. Ya çocuk yaşta baba olacaktı ya da 17 yaşında abi. İki durum da birbirinden beterdi. Aslında... Öykü'yle evlenip bir aile kurmak isteyebilirdi fakat bu halde değil. Kendi kendine "bu işten de bir aşk-ı memnu olayı çıkmasa iyi" diye mırıldandı ve aniden evin hizmetçisi Merve abla ile göz göze geldi. Yoksa duymuş muydu? Tam bunu Öykü'ye söyleyecekken Samet elinde iki poşet hamilelik testiyle eve geldi.
"Sen hangisini istersin bilemedim bir tanem, o yüzden bütün markalardan beşer tane aldım!"
Öykü'nün ağzı Samet'in parasını düşündükçe sulanırken Emre ise babasının bu yapışkan tavırlarından tiksiniyordu.
Öykü, hemen tuvalete gitti ve testlerden bir tanesini yaptı. Diğerlerini yapmaya üşendi. Sonuç pozitifti.
Samet mutluluktan havalara uçtu. Emre ise zoraki bir gülümsemeyle onları tebrik etti.
Hemen bir hastaneye gittiler. Orada da durum aynıydı. İkisi, henüz 1 haftadır evli olmalarına rağmen ne yapıp ne ettilerse Öykü şimdiden hamileydi. Devamını Allah bilir!
***
Not: Bu bölümün biyolojik bir açıklaması yoktur!
Medya: Satılmış