Herkese merhaba :)
Lütfen yorum istiyorumm.
Keyifli okumalar.
Ertesi gün hafta sonuydu, Eva ve Dora güzelce uyuduktan sonra birlikte kalktılar rutin işlerini hallettikten sonra birlikte kahvaltı yapmaya karar verdiler. Eva yine her şeyi kendisi hazırlamak istemişti.
Eva, mutfakta hazırlıklara başladı. Taze sıkılmış meyve suları, kızarmış ekmekler ve reçellerle dolu bir kahvaltı hazırladı. Dora yavaş adımlarla gelip arkasından sarıldı ve omzuna bir öpücük kondurdu.
"Benim hamarat sevgilim, neler hazırlamış böyle" deyip kıkırdadı.
Eva, "Hepsi senin için güzelim" deyip arkasını döndü ve Dora'nın dudaklarından bir öpücük çaldı.
Bir süre öpüştükten sonra ayrıldılar.
El ele masaya gelip oturduklarında, birbirlerine bakarak gülümsediler. Geçen geceyi ve birlikte geçirdikleri güzel zamanı hatırlayarak, kahvaltının tadını çıkardılar.
"Aşkım bak baldan da ye çok güzel" dedi Eva.
Bir bebek gibi besliyordu sevgilisini.
Dora, "Benim asıl balım sensin seni yesem nasıl olur?" dedi cilveli bir şekilde.
Bu söylediği Eva'ya kahkaha attırmıştı.
"Güzelim, canım aşkım kurban olurum sana" deyip Dora'nın ellerini tuttu ve üzerlerine birer birer öpücük kondurdu.
Kahvaltının ardından, birlikte dışarı çıkmaya karar verdiler. Şehirde gezinip birbirlerine sevdikleri yerleri gösterdiler.
&
Eva ve Dora, el ele tutuşarak parkta yürürken, etrafa gülümseyerek bakıyorlardı. Birlikte geçirdikleri zamanı en iyi şekilde değerlendirmeye çalışıyorlardı.
Dora, "Hayatıma sen gelene kadar hiç bu kadar mutlu olduğumu hatırlamıyorum Eva. Bu mutluluğun bozulmasından ölesiye korkuyorum" dedi.
Eva Dora'nın elini kalbine götürerek onu cevapladı.
Eva "Bu kalp senin için attığı sürece hiçbir şeyden korkmana gerek yok sevgilim, lütfen aklına olumsuzlukları getirme" dedi ve elinin üzerini defalarca öptü.
İkisi de birbirlerine bakarak, birlikte geçirdikleri zamanın değerini ve birbirlerine olan sevgilerinin ne kadar büyük olduğunu bir kez daha fark ettiler. Her anlarını birlikte geçirmenin ne kadar önemli olduğunu ve birbirlerine olan bağlarının ne kadar güçlü olduğunu bilmek, onları daha da mutlu ediyordu.
Parklarda dolaştılar, kafelerde oturdular, el ele tutuşarak yürüdüler. Günlerini dolu dolu geçirdiler.
Öğleden sonra, eve döndüklerinde, birlikte film izlemeye karar verdiler. Sevdikleri bir filmi seçip koltuğa yerleştiler.
Dora Eva'nin göğsüne doğru yatmıştı, Eva da onu belinden sarıp iyice üzerine çekmişti. Film boyunca birbirlerine sarılarak, birlikte güldüler ve duygulandılar. Her anlarını birlikte geçirmenin tadını çıkarırken, birbirlerine olan sevgileri daha da derinleşti.
Akşam olunca, Eva ve Dora birlikte akşam yemeği hazırlamaya karar verdiler. Mutfağa girip birlikte yemek yapmanın keyfini çıkardılar.
Eva, "Sevgilim bana oradan maşayı uzatır mısın?" dedi. Et pişiriyordu ve onları çevirmesi lazımdı.
Dora maşayı Eva'ya uzattı ve arkasına geçip boynuna derin öpücükler kondurdu. Eva onun öpücüklerinden sonra kıkırdadı.
"Sevgilim yapma huylanıyorum, Doraaa bak elimi yakacağım" dedi ve sonunda Dora geri çekildi.
Ellerini beline koyup anlamlı bir şekilde Eva'ya baktı ve söylenmeye başladı.
"Ne var yani iki dakika şurada sevgilimi seviyorum, ona bile izin vermiyorsun, küstüm hıh" dedi ve kollarını birbirine bağladı.
Eva onun bu çocuksu hareketine güldü ve etleri çevirdikten sonra gidip sevgilisine sarıldı.
Dudaklarına ufak ufak öpücükler kondurarak gönlünü aldı.
Yemek zamanı geldiğinde birlikte sohbet ederken, birbirlerine olan sevgilerini tekrar tekrar dile getirdiler. Yemeği hazırlarken birbirlerine yardım ederken, aralarındaki uyum ve sevgi her zamankinden daha belirgin hale geldi.
Akşam yemeğini birlikte yedikten sonra, birlikte yıldızları izlemeye karar verdiler. Gökyüzünü izlemek için birkaç battaniye ve yastık aldılar. Bahçede, yıldızların altında keyifli bir zaman geçirmek için hazırdılar.
Birlikte, bahçenin ortasına yayılmış battaniyelerin üzerine oturdular. Yıldızların altında, birbirlerine sarılarak, gökyüzünü izlemeye başladılar. Yıldızların parıltısını seyrederken, içleri huzurla doldu.
Eva, "Gökyüzüne bakınca, ne hissediyorsun?" diye sordu sevgilisine.
Dora, "Huzur, dinginlik ve büyülenmişlik. Yıldızlar, bana evrenin sonsuzluğunu hatırlatıyor ve hayatın ne kadar büyük ve muhteşem olduğunu düşündürüyor." dedi yavaşça.
Eva, "Evet, aynı hisleri ben de yaşıyorum. Yıldızlar, bize hayatın ne kadar büyük ve gizemli olduğunu hatırlatıyor. Yıldızlara her baktığımda senin bana onlardan bir hediye olduğunu düşünüyorum. Sen de benim yıldızımsın" dedi.
Dora, böyle romantik bir sevgilisi olduğu için çok şanslıydı.
"Benim romantik bebeğim" deyip sevgilisinin dudaklarına bir öpücük kondurdu.
Öpücük derinleştikçe ikisinin de ağzından tiz inlemeler kaçtı. Az sonra durdular ve nefes nefese birbirlerine bakıp gülümsediler.
Daha sonra ikisi de sessizce, yıldızların altında birbirlerine sarılıp, birlikte geçirdikleri anın tadını çıkardılar. Her bir yıldızın altında, birlikte yaşadıkları güzellikleri ve mutlulukları hatırlayarak, geleceğe dair hayaller kurmaya başladılar.
Gecenin ilerleyen saatlerinde, Eva ve Dora birlikte uyumaya karar verdiler. Birlikte yatağa uzanıp birbirlerine sarılarak, huzurlu bir şekilde uyudular.
&
Ertesi gün Dora Cansel ile buluştu. Ailesine Cansel'de kalacağını söylemişti.
Bir kafede oturup kahvelerini yudumlarken Cansel söze başladı.
"Ee ne yaptınız sevgilin ile bakalım, muradınıza erdiniz mi yoksa?" deyip kıkırdadı.
Dora onun bu sözleri ile birlikte kızarırken alttan arkadaşının ayağına vurdu.
"Ya aptal! O ne biçim söz öyle, sadece birlikte vakit geçirdik ve ufak öpücükler paylaştık. Bunun dışında aramızda başka bir şey olmadı." dedi.
Cansel onun bu söylediğine yine güldü ve bu konu hakkında başka bir şey söylemek istemedi.
Cansel, "Eva'yı tanıdığım kadarıyla gerçekten harika bir insan. Birlikte olan ilişkinizi gördüğümde, ne kadar uyumlu ve mutlu olduğunuzu anlamak zor olmuyor. Onunla birlikte olduğunuzda, neşenin ve sevginin akıp gittiğini hissedebiliyorum" dedi samimi bir şekilde.
Dora gülerek, "Evet, Eva gerçekten özel biri. Onunla birlikte olmak beni her zaman mutlu ediyor. Onun neşesi ve sevgisi beni her zaman etkiliyor. Birlikte geçirdiğimiz her anı değerli ve unutulmaz kılıyor" dedi ve kahvesinden bir yudum aldı.
Cansel, "Eva'nın senin için ne kadar önemli olduğunu biliyorum. Onunla birlikte olduğunda, gerçekten parlıyorsun. Birbirinize olan sevginiz ve bağınız o kadar güçlü ki, etrafa ışık saçıyorsunuz" dedi içtenlikle.
Dora, "Teşekkür ederim, Cansel. Eva benim için her şeyden önemli. Onunla birlikte olmak benim için bulutların üzerinde olmak gibi. Kendimi o kadar hafif hissediyorum ki. Bir rüyanın içinde gibiyim. Onunla birlikte olmak, hayatımın en güzel hediyesi" dedi duygusal bir şekilde.
Cansel, Dora'nın duygusal ifadelerine gülümseyerek yanıt verdi.
"Görüyorum ki Eva senin için gerçekten çok önemli. Birlikte olmanızı görmek güzel, umarım her şey istediğiniz gibi ilerler" dedi dostça.
Dora, Cansel'in samimi sözlerine teşekkür etti.
"Evet, umarım her şey istediğimiz gibi gider. Ama bazen hayatın getirdiği zorluklar olabilir. Önemli olan birbirimize destek olmak ve birlikte her türlü zorluğun üstesinden gelmek" dedi.
Cansel, "Doğru söylüyorsun. İlişkilerde en önemli şey birbirinize destek olmak ve iletişim kurmaktır. Eminim ki, sizin ilişkinizde bu gibi sağlam temeller üzerine kurulu, Eva senin üzerine titriyor bunu görebiliyorum. Senin için daha fazla mutlu olamazdım dostum" dedi.
Dora, "Evet, birbirimize her zaman destek olmaya ve iletişimde açık olmaya çalışıyoruz. İlişkimizi güçlendirmek için birlikte çalışıyoruz" dedi kararlı bir ifadeyle.
Cansel, "Bu çok güzel bir şey. Birbirinize olan sevginiz ve saygınızla, her türlü zorluğun üstesinden gelebilirsiniz. Eminim ki, çok mutlu bir gelecek sizi bekliyor. Hem okul da yakın zamanda bitiyor. O zaman daha rahat davranabilirsiniz." dedi umut dolu bir şekilde.
Dora arkadaşına icten bir şekilde teşekkür etti. İkisi de bir süre sessizce kahvelerini yudumladılar, Dora'nın sevgilisiyle olan mutlu ilişkisini düşünerek içtenlikle konuşmalarına devam ettiler.
Bölüm sonu 1076 kelime.
Her şey nasıl gidiyor?