So Yoon anlatımı.....
Saatlerdir... Belki de günlerdir bu çıkışı olmayan yerden çıkamıyordum. Her geçen gün daha da bağışıklığımı kaybediyordum...
Ölecek gibi hissediyordum... Sanki birisi beni izliyormuş gibi hissediyordum. Etraf leş gibi kokuyordu..
Kusmamak için zor duruyordum.. Aşırı iğrenç ve ölümcül bir yerdeydim sanırım... Skz'yi özlüyordum... Sincabıma da her gün daha fazla ihtiyaç duyuyordum...
Ah, evet sevgilinden uzun zaman ayrı kalmak çok acı vericiydi... Hiç görüşemeyeceğiz gibi... Kim bilir? Belki hayatımın son dakikalarındaydım...
Acı vericiydi... Çok fazla can yakıyordu... İçimde fırtınalar kopuyordu... Ve... Yüreğim de sanki bu fırtına da, sağa sola savruluyordu...
Duygularımı kaybediyor gibi hissediyorum... Tamamen tükenmiş gibiydim... Eski So Yoon kalmamış gibiydi...
*bu sırada skz*
Chan:
Oh, Jisung! So Yoon'un yerini buldum! Sonunda bak hemen şurada! Eski püskü bir malikane burası!
Jisung:
Hyung hemen gidelim! Ona artık kavuşmak istiyorum!
Minho:
Herkes hazırsa, bu gece baskına gidiyoruz.
Seungmin:
Bu zevkli olucak.
Hyunjin:
Acıların en büyüğünü, o vampir kral çekecek...
Jisung:
Ve ben bunu zevkle izleyeceğim~
Jeongin:
Bunu yapacağız... Onu bulacağımıza inanıyorum...
Changbin:
Evet, onu bulacağız... Onu kaslı kollarım ile kurtaracağım...
~Yazar anlatımı~
Tüm skz hazırlanmıştı. Saat tam 12 olmuştu... Jisung'un gözleri sanki hiç bir şey görmüyordu. Tek isteği sevgilisini bulmaktı... Ona sıkıca sarılmak, ve sıcaklığını hissetmekti.. O daha önce hiç kimseyi bu kadar özlememişti...
So Yoon için dünyayı bile yakabilecek kapasiteye sahipti... Kısacası So Yoon, onun her şeyiydi... Canı, kanı, nefesi ve daha fazlasıydı So Yoon onun için...
Vampir kralın malikanesine gelmişlerdi. Jisung direkt içeri daldı uçarak... Skz ise arkasından geldi. Etrafa aynı bir şeytan gibi bakıyordu... Aklından çok korkutucu şeyler geçiyordu...
Kafasını bedeninden ayırmak... Organlarını çıkartıp öldürmek ve dahası..
So Yoon ise, nefes almakta zorluk çekiyordu... Bacakları titriyor, ayakta duramıyordu... Tükenmiş haldeydi... Bedeni buz küpüne dönmüştü adeta...
Ayağa kalkmak için kendiyle cebelleşiyordu... Yorgunluk iyice üzerine çökmüştü. Jisung ise, onu canlı bulabilecek mi? Bundan şüphe ediyordu...
•Skz anlatımı•
Jisung:
Chan hyung, tuhaf sesler geliyor, duyuyor musun?
Chan:
Duymamak elde değil ki. Sesler beni daha da kızdırıyor.
Minho:
Chan hyung, şuraya baksana bir. Yerde bir not var? So Yoon bırakmış olabilir mi?
Seungmin:
Evet evet, bu So Yoon'un el yazısı. Jisung oku.
Jisung:
Tamam
Not
Evet skz... Lütfen izimi bulursanız beni bu lanet yerden kurtarın... Gerçekten çok fazla acı çekiyorum... Çok soğuk... Hepinizi çok özledim, belki 2 saattir belki de 2 haftadır buradayım.. Hepinizi çok özledim... Beni bulupta ararsanız eğer, dümdüz ilerleyin ve sola dönün...
~So Yoon~
Jisung:
Seni bulacağım güzelim... Ve bulduğum an sana hiç sarılmadığım kadar sıkı sarılacağım...
Changbin:
Hadi Jisung, oyalanmayalım. Ne kadar hızlı olursak So Yoon için o kadar iyi olur.
Hyunjin:
Hey, skz şu yerde oturan So Yoon değil mi?
Jisung:
Bakayı- Bir dakika! Evet bu So Yoon! Evet bu o! Eminim! Yüzü, saçları, dudakları, gözleri hepsi onun fiziksel özellikleri bu o!
*Jisung So Yoon'un yanına tüm hızıyla koşarak gider*
Jisung:
So Yoon! Güzelim aç gözlerini! So Yoon yalvarırım kendine gel! Bebeğim hadi lütfen aç gözlerini! Uyan uyan! Lanet olsun uyan!
~Yazar anlatımı~
So Yoon, o kadar güçsüz düşmüştü ki... Artık bayılmıştı... Nefes alıp verme düzeni bozulmuş, vücudu tir tir titriyordu... Jisung onu, kucağına aldı. Sıkıca sarılıp, ısınmasına yardımcı olmaya çalıştı...
Bu sırada, vampir kral karşılarında belirdi. Şeytanice bir kahkaha attı... Jisung tamamen sınırları aşmıştı... Deliye dönmüştü... So Yoon'u Chan'ın kucağına verdi...
Sonra güçleri ile uçarak, vampir kralın karşısında durdu. Jisung sırıtıyordu. Aklından çok canice şeyler geçiyordu... Gözleri, simsiyah bir renk almıştı...
Evet, Jisung çok ürkütücü görünüyordu. Vampir kral ise kahkaha atıyordu...
Jisung:
Son kahkahalarını atıyorsun vampir kral... Hayatının sonuna geldin! Ecelin olacağım~
Vampir Kral:
Ahahhahahaha! Senin gibi bir elemente sahip olan bir insan hm? Bana ne yapabilir ki????
Jisung:
O güzel kafanı, bedeninden ayıracağım, ve kemiklerini kıracağım... Üstelik organlarını da yok edeceğim~
Vampir Kral:
Yaaa? Öyle mi? Dene de gör bakalım. PUAHAHAHAHHAHAHA!
Jisung'un saçları uçuşmaya başlar. Kıyafetide uçuşmaya başlar... Jisung, vampir kral'ın kafasını karıştırarak, etrafında döner. Ve arkadan sertçe kafasına vurar.
Bu o kadar sert bir vuruştu ki.. Bir dünyayı bile yok edebilecek kadar sertti... Vampir kralın, kafası gövdesinden kopmuştu. Ancak hala yaşayabiliyordu...
Jisung, güçleri ile ateşten bir kılıç oluşturdu. Dişlerini sıktı, ve bu ateşli bıçağı onun kalbine sapladı... Çok derin bir yara açtı..
Sapladığı kılıç, onun belinden çıkmıştı... Jisung bunu yaptıktan sonra kılıcını çekti ondan, sonra takla atarak kılıcı yere indirdi...
Gözleri dolmuştu... So Yoon'u kaybettiğini düşünüyordu... Ancak şunu bilmiyordu... O asla ölmezdi... Çok güçlü bir bedeni vardı...
Jisung, gözleri dolu yürüyerek So Yoon'a yaklaştı. Chan'ın kucağından aldı... Eve ışınlandı... Ve sonra yatağa oturdu. So Yoon'u dizine yatırdı. Ve elleri ile So Yoon'un saçlarını kulağının arkasına koydu...
Jisung:
Beni gerçekten bıraktın mı be güzelim?... Ben sensiz ne yapacağım? Neden sana ihtiyacım olduğu zamanlar da... Beni bıraktın ki? Hayır... Sen beni bırakmazsın...
So Yoon:
S-sevgilim... Sen misin?...
Jisung'un gözleri parladı... Yaşadığını biliyordu... Çok mutlu olmuştu... So Yoon onu bırakmamıştı... Sözün de durmuştu...
Jisung:
Evet güzelim... Benim...
Jisung, So Yoon'u oturttu, ve belinden tutup kendine çekti. So Yoon'u kucağına oturttu. Ve sıkıca sarıldı... Kokusunu içine çekiyordu...
Bir yandan saçlarını okşuyordu... Şu an dünyanın en mutlu insanı(?) oydu... Kafasını So Yoon'un boynuna gömdü, ve gözlerini kapatıp bir süre ağladı...
So Yoon ise, dayanamadı... Oda sıkıca Jisung'un boynuna sarıldı... Onu çok özlemişti...
Jisung, ağlamaya devam ederken So Yoon'dan uzaklaştı, ve çenesinden tutup dudaklarına yapıştı... Tutku ile öpmeye başladı.. Bir yandan da gözlerinden yaşlar akmaya devam ediyordu... Sanki yıllardır görüşmüyor gibi...
So Yoon ise elini Jisung'un yanağına koydu, ve oda karşılık vermeye başladı... İkisi de birbirlerine çok bağımlıydı....
Jisung yavaşça So Yoon'un dudaklarından ayrıldı... Ve şunu söyledi...
"We are always together~"
Eveeeet bu bölümde bu kdrdı, 2 bölüm sonra final olucak. Üzgünüm ama her güzel şeyin bir sonu vardır :)... Toplamda 915 kelime oldu...