Günler her zamanki gibi sıradan geçiyordu. Sınav haftasının bitmesiyle rahatlamıştım bir nebze. Son dönemlerde kendimde ki değişimlerin farkındaydım. Sürekli geçmişi düşünmek artık beni yoruyordu.
Öyle ki geçmişi düşünmekten geleceğime odaklanamaz hale gelmiştim. Ne dersler ne de arkadaşlıklar. Hiç biri umrumda değildi. Dünya daki süremi doldurup gitmekti amacım.
Yarımdım ben. Bunu kabullenmiştim. Eksiktim diğer insanlara göre. Yapamıyordum bazı şeyleri. Gereğinden fazla çabalasam bile olmuyordu. Bu ruh halim nedeniyle yanımda ki insanlar da bir bir azaldı.
Öyle ki tek samimi arkadaşım dahi kalmamıştı.
Fakat bunları dert edinmiyordum. Yanımda olan herkesin sahte olduğunun bilincindeydim. Öyle olmasa benim yanımdan sırf mutsuz olduğum için uzaklaşmazlardı.
Sınıfıma gelen nöbetçi öğrencinin beni çağırmasıyla ayağa kalktım. Rehber hocası beni çağırıyordu. Ne için olduğunu az çok tahmin edebiliyordum.
Notlarım düşüşe geçmişti.
Rehber hocasının odasına girdim.
"Hoşgeldin Yasmin. Seninle bir kaç konuyu konuşmak istiyorum."
"Buyrun hocam."
Bu konuşmalar faydasızdı. Aynı konuşaları psikoloğum ile de yapıyordum. Babamın zorla gönderdiği psikolok. Kendisi babamın yakın arkadaşıydı. Özel bir klinikte çalışıyordu.
"Notların geçen yıla göre bir düşüşte. Bir kaç derste değil her derste aynı. Bunun sebebi nedir sence."
"Motivasyon kaybı yaşıyorum hocam. Kısa zamanda notlarımın düzeleceğinden eminim."Yalan söylemeye mecburdum.Aksi takdirde aileme kadar ulaşacaktı bu konu.
"Peki tatlım.O zaman senin isteğine göre bir ders programı ayarlayalım."
"Tabi hocam"
Elimdeki ders programıyla odadan çıktım. Sınıfıma geri döndüm ve sırama oturdum. Derslerin bitmesini bekledim ve okuldan ayrıldım.
Servisime binerek eve geldim. Ev boştu.Babam akşam on civarında eve gelirdi.
Kendisi ünlü bir avukattı. Önemli insanların davalarına bakıyordu. Annemi ise çocukluğğumdan beri görmemiştim. Görmeyi de istemiyordum. Sonraki gün cumartesiydi ve benim psikolok randevum vardı.
Üstümü değiştirdikten sonra biraz dizi izledim ve uykuya daldım.
Sabah kalktığımda saat sekize geliyordu. Hızla kalkarak duşa girdim. Üzerimi de giyindikten sonra aşağı kata indim. Babam bir yandan kahve içiyor bir yandan tabletinden bir şeyler okuyordu.
"Ben hazırım." Babam kafasını sallayarak arabaya ilerledi. Psikiyatri kliniğine giderken beni uyarmayı ihmal etmedi.
"Her şeyi anlat Yasmin.Kısa sürede iyileş ki derslerine hızlı adapte ol.Son sene olmana rağmen sınav notların ortada.İyi bir yere gelmek istemiyor musun?"
"İstiyorum."
"O zaman öyleymiş gibi davran. Bu şekilde ilerlersen senden hiç bir şey olmaz. Ne istiyorsun annen gibi bir adamın parasını yemek mi?"
Bu konulardan bıkmıştım. Babam annemle evlenmek istememişti geçmişte. Fakat annem bana hamile kaldığı için evlenmek zorunda kalmıştı. Babama göre bu durumun tek sebebi parasıydı. Anneminse kendi çoçuğunun
sorumluluğunu al dediğini hatırlıyordum. Ben altı yaşımdaykense annem babamı ortağıyla aldatmış ve babamdan boşanıp onunla evlenmişti. Babam bu durumu kaldıramamıştı.
"Hayır baba.Çabalayacağım."İtiraz etmiyordum artık.En son itiraz ettiğimde büyük bir kavga çıkmıştı.
Kliniğe geldiğimizde babamla beraber içeriye girdik. Psikiyatri doktorum olan Ayça ablanın odasına geldik.
"Hoşgeldiniz."diyerek bizi karşılayan sekreteri biraz beklememizi söyledi. Babam masadaki broşürlerle uğraşırken bense telefona bakıyordum.
"Hoşgeldin Bülent"diyerek babama sarılan Ayça ablayla ayağa kalktım.
"Sende hoşgeldin Yasmincim. İstersen sen beni odamda bekle olur mu?"
"Kafamı sallayarak odaya geçtim. Bir süre bekledikten sonra Ayça abla içeriye girdi.
"Nasılsın tatlım."
"İyiyim,siz?"
"Bende iyiyim. Peki geçen haftadan beri neler oldu?"
"Sınav haftası vardı. Onun dışındapek bir şey olmadı?"
"Peki, bu gün çok daha iyi gibisin.Annenle ilgili biraz konuşmak ister misin?"
"Ben buna hazır hissettiğimi düşünmüyorum."
Bu konuşmalar beni germiyordu. Veya üzmüyordu. Sadece konuşmak istemiyordum. Beni bırakıp gitmiş bir kadından bahsetmek istemiyordum. Sadece susup unutmak istiyordum.
"Yasmin,seninle açık konuşmalıyım. Yaklaşık bir yıldır geliyorsun. Fakat hala konuşamyo reddediyorsun. İlerleme kaydedemiyoruz. Bazen bazı şeyleri akışa bırakmak gerekir.
Anlatmayı denemelisin. Anlatırsan beraber seni neyin rahatsız ettiğini bulur ve çözeriz."
"İstemiyorum"dedim sadece.
Anlatırsam bir şey değişmeyecekti. Ayça abla umutsuzca başını iki yana salladı. Sonrasında babamla konuşamsı gerektiğini söyleryerek onu çağırdı. Bense bekleme alanında onları bekliyordum.
Sonrasında odaya beni de çğırdılar.Odaya girdiğimde babamın yüzünde sıkıntılı bir ifade vardı.
"Otur Yasmin"dedi Ayça abla.
"Biz babanla durumun hakkında konuştuk ve bir karara vardık. Senin durumun gün geçtikçe kötüleşiyor ve bunun önüne geçemiyoruz. Bu yüzden klinikte bir süre bize misafir olman gerektiğini düşünüyoruz."
Dedikleri sinirimi bozmaya yetmişti.
"Ne diyosunuz.Sadece depresyondayım diye hastaneye yatırmak ne demek. Şizofren miyim ben?"
"Yasmincim her psikolojik rahatsızlığın tedavisi farklıdır. Senin depresyonun sürekli hale geldi. Ayrıca bir geri tepki vermiyorsun. Belki seninle aynı sorunu yaşayan kişilerle olmak sana iyi gelir.
Bunu yaşamadan bilemezsin. Hem bu durum emin ol sana iyi gelecek."
Bir umut babamın yüzüne baktım.Fakat ruhsuz bir ifade takınmıştı.
"Hiç bana bakma Yasmin. İyileşmen için gereken neyse o yapılacak. Bu halde daha fazla gezmene izin veremem. Şu an matıklı düşünüyor olsaydın bu durumu kabullenir ve bir an önce iyleşmeye bakardın."
"Bunu kabul etmem. Baba sende biliyorsun.O kadar kötü bir durumda değilim."
"Ne demek o kadar kötü bir durumda değilim. Sen notlarının farkında mısın?"
"İstemiyorum,lütfen yapmayın."
"Yasmin,zorlama."
Gözlerimden yaşlar süzülürken ikna edemeyeceğimin farkına varmıştım.
"Evine gidip eşyalarını al gel Yasmin."
Eve geldiğimizde odama çıktım. Eşyalarımın bir kısmını aldıktan sonra kliniğe geri döndük.
Ben odama geçerken eşyalarım güvenliklerin kontrol etmesi için aşağı katta kalmıştı. Ayça abla ise bana eşlik ediyordu.
"İkinci katta 13 numara senin odan olacak Yasmincim. Oda arkadaşın çok tatlı bir kızdır.İyi anlaşacağına eminim. Hem o da senin gibi 17 yaşında."
"Eşyalarım ne zaman gelir?"
"Kontrolden sonra gelicek.Bu klinikte bazı kurallar var. Örneğin her eşyayı kullanamazsın. Telefonun,kesici aletler,bizim vermediğimiz sürece ilaçlar yasak."
Sessiz kalmamla konuşamaya devam etti.
"Bir çok etkinlik odamız var. Saat dokuzdan akşam ona kadar kullanabilirsin bu odaları. Ayrıca yatan hastalarımız için özel bir bahçemizde bulunuyor. Emin ol bayılacaksın."
Bana bir tatilmiş gibi anlattıkları yerin bu kadar iyi olmadığından emindim. Sonuçta psikolojisi bozuk insanların kaldığı bir hastaneydi burası.
"Odan burası Yasmin. İki gün sonra seninle bir seansımız olacak. O zamana kadar bir sorunun olursa hemşireler veya hasta bakıcılardan yardım isteyebilirsin." Kafamı sallayarak odaya girdim.
Odada bir kız vardı. Yatağın üzerinde oturuyordu. Benim girmemle bana döndü.
"Merhaba,ben Yasmin"
"Merhaba,Yasmin.Bende Hilal.Yenisin sanırım."
"Evet."
"Tanışırız zamanla. Sen eşyalarını yerleştir en iyisi. Ben dışarıdayım rahat ol."Diyerek odadan çıktı.
Beklediğimden iyi bir tanışma olmuştu. Hayalimde öfke krizleri veya ağlama krizleri geçiren bir kız vardı.
Bu kızsa oldukça ılımlı yaklaşmıştı. Dolaba eşyaları yerleştirdikten sonra yatağa uzandım ve burada zamanın nasıl geçeceğini düşünmeye başladım.