《《《《》》》》
Göz yaşlarımı elimin tersiyle silsemde hala durmuyordu.Canımın ne kadar yandığının farkında değil mi?Belkide haklıdır ben olsam ne yapardım bilmiyorum.Boğazımı temizleyip tekrar konuştum.
"Sana bir soru sordum.Bir şey söyle beni artık istemiyormusun?Bu kadar mı nefret ediyorsun benden?" Elini kapıdan çekip yavaşça bana döndü.Gülmsediyimde bana doğru yaklaşıp yüzümü avuçladığında derin nefes alıp içten ağladım.Alnını alnıma yaslamıştı.İçki kokan nefesini yüzüme vuruyordu.
"Şişşşş ağlama artık.Sen ağlayınca ben kötü oluyorum ağlama ne olur."
"Benden nefret ediyorsun!?" Başını ağır ağır hayır anlamında salladı.
"Eğer senden nefret ederim o zaman dünyada sevebileceğim kimse kalmazdı."
"Bana güvenmiyorsun!?"
"Bunun güvenle bir ilgisi yok.Ben kimseye güvenmediğim kadar sana güveniyorum.Benim canımı yakan bu kadar öfekeli olmamın sebebi sensin!
Ben seni kimseyle paylaşamam anlıyormusun?Sana benden başka kimse dokunamaz kimse benim tuttuğum eli tutamaz,kimse benim sana baktığım gibi bakamaz.Ama piç herif benim olan dudakları, sen karşılık vermsende öptü.O yüzden onu mahv edeceğim.
"Selim?"
"Şişşşş dinle beni.Sana neden bu kadar öfkeliyim biliyormusun çünkü bana yalan söyledin.Eğer gelip en başından anlatsaydın belkide bunların hiç biri olmayacaktı.Ama sen anlatmadın susmayı seçtin susarakta onu korumuş oldun." Artık ağlamıyor onu dinliyordum.
"Hayır onu koruduğum falan yok." Tekrar beni susturup kendi konuştu.
"Benim en zayıf noktam sensin Şebnem.Lanet olsun sana bağıramıyorum bile senin yanında omuzları çökmüş zayıf,güçsüz bir adam oluyorum.Sen ağlayınca dayanamıyorum ağlamana.Kalbinin kırılmasından korkuyorum.Sana zarar gelmesinden korkuyorum.
Hani dedin ya niye onun yanında benim elimden tuttun?" Başımı ağır ağır aşağı yukarı salladım.
"Evet." Derin nefes alıp gözlerime baktı.
"Çünkü benim sevdiğim kadın kimsenin önünde diz çökmez,çökemez ben buna asla izin vermem.Benim karşımda bile her zaman dik durmalısın."
"Belkide haklısın ben sana ait değilim çünkü ben seni hak etmiyorum Selim.Özür dilerim sana bunları yaşadıklarım için ama gitme ne olur?"
"Gitmem lazım ama geleceğim."
"Ha hayır gitme Selim gitme."Elini yüzümden çekerken elinden tuttum.
"Geleceğim."
"Gelmeyeceksin işte biliyorum beni bırakıp gideceksin."Yine ağlamaya başladım.
"Ağlama dedim sana.Geleceğim."
"Gitme ne olur gitme korkuyorum yalvarırım beni seviyorsansa gitme.Boş ver o iğrenç herifi o zaten bunu istiyor."
"Gitmem lazım.Burda böyle çaresiz duramam"Elimi bırakıp hızla kapıya doğru yürüdü.Arkasından sadece baktım.Gitmişti!
Yerde oturup dizlerimi kendime çektim.Boş noktaya bakıyordum kaç saattir burda oturduğumu bilmiyorum.Kapı sesiyle kendime geldim.Dizlerim uyuşmuş ve ayağa kalkamıyordum.Duvardan destek alarak ayakta doğruldum kapıyı açtığımda Kaan karşımdaydı.
"Kaan ne oldu Selim nerde ona bir şeymi oldu?"
"Şebnem sakin ol hiç bir şey olmadı sana bakmaya geldim." Ayakta zor duruyordum.
"Selim nerde gördünmü?"
"Görmedim hadi içeri geçelim ne hale gelmişsin."Başımı iki yana salladım.
"İstemiyorum Selimi istiyorum ara gelsin seni dinler ara lütfen ara.Onun yanına gidecek diye korkuyorum Kaan yardım et ne olur."
"Yenge sakin ol ya merak etme Selim istesede onu bulmaz."
"Nasıl yani?"
"Ben biliyordum Selim ona bir şey yapacak diye o yüzden onu Selimin bilmediği bir yere götürdüm.Korkma birazdan Selim gelir."
"Teşekkür ederim."
"Önemli değil şimdi bana en başından her şeyi anlatmanı istiyorum."Başımla onaylayıp her şeyi Kaana anlattım.
"Her şey böyle oldu işte."
"Ya sen niye bu kadar ağlıyorsun yeter gözünde yaş kalmadı.Ağlayarak bir yere varmazsın ki sen güçlü bir kızsın ağlama artık."Kaanın aklına bir şeyler geldiği gibi evden çıkarken bende onu yolcu ettiğim de başımın döndüğünü ve ayaklarımın yereden kesildiğini fark ettim.Yere yığıldığımda her şey biranda simsayah oldu..
###
"Alo?"
"Nerdesin lan sen deminden beri seni arıyorum nerdesin?"
"Ne istiyorsun Kaan?İşim var çabuk söyle."
"Söyleyeceğim şuan nerdeyim biliyormusun?Hastanede ve kimi getirdim biliyormusun Şebnemi." Beynimden vurulmuşa döndüm arabayı U şeklinde döndürüp hastanenin yolunu tuttum.
"Kaan?"
"Hele şükür Şebnem içeride bir saattir ne yapıyorlar bilmiyorum kimsede bir şey demiyor."
"Ne oldu peki?"
"Allahın cezası lan sen gerizekalımısın ha o kızı o halde yalnız bırakırmı insan lan ya ben gitmesydim."
"Lan anlatsana ne oldu?"
"Size gittim berbat gündeydi.O halde onu yalnız bıraktın seni artık tanıyamıyorum Selim.Evden çıkarken yere yığıldı ve başını çök kötü çarptı oldummu öğrendin ne olduğunu gerizeklısın gerizeklı."
"İyimi peki ya bir şey söyle iyimi Şebnem."
"Bilmiyorum abicim kimse bir şey söylemiyor."
"Allah kahr etsin."
"Hıncını duvardan çıkma oğlum.Yeter artık leş gibi içki kokuyorsun o adamı bulup ne yapacaksın ha?"
"Öldereceğim o piç herifi amladınmı?"
"Öldür sonrada hapise gir e Şebnem ne olacak bunu hiç düşündünmü?"
"Dedeler gibi nasihat verme bana."
"Şuan öfkelisin gözünü resmen kan bürümüş ama bi etrafına bak istersen sevdiğin kız senin yüzünden o halde eğer yanında kalsaydın şimdi burda olmazdı.
"O herifi geberteceğim.Şebneme sadece kızgınım bana anlatmadığı için kızgınım."
"Anlatmadığı için şuan ona hak veriyorum ki senin nasıl deli manyak biri olduğunu biliyor çünkü."
"Üstüme gelme artık yeter tamamı yeter benim ne çektiğimi sen anlayamazsın.Evet şuan Şebnem benim yüzümden orda ve allah kahr etsin elimden bir şey gelmiyor."
"Öfkeyle kalkan zararla oturur kardeşim böyle yaparsan onu gerçekten kayb edersin kendine ve sinirlerine hakim ol." Duvara yaslanmış başımı duvara vuruyordum o sırada doktor geldi.
"Ne oldu Şebnem nasıl?"
"Şebnem hanım başından büyük darbe almış yere sert şekilde çarptığı için işimizi uzun sürdü.Beyninde hasar yok allahtan ama 48 saat içinde uyanması gerekiyor."
"Ne diyorsun sen ya ne diyor Kaan bu ne saati?"
"Sakin olun bey efendi."
"Bana bak doktor onu bir şey olursa seni öldürürüm anladınmı öldürürüm.
"Selim bırak adamın yakasını." Kaan beni çekiştirmeye devam ediyordu.
"48 saat içinde uyanmasa ne olucak doktor."
"O zaman ameliyyata almamız gerekiyor." Adamın yakasını bırakıp bir adım geriye gittim elimi duvara vurdum.
"Lanet olsun benim yüzümden.Onu görmek istiyorum göre bilirmiyim." Doktor başıyla onaylayınca sessizce içeri girdim.Öylece uyuyordu başı sargılıydı yüzünün sağ tarfı morarmıştı.Gitmeseydim bunların hiç biri olmayacaktı.
"Güzelim?Beni duyuyormusun?Keşke o cümleleri sana söylemeseydim keşke gitmeseydim aç gözünü ne olur?" Biraz daha yakınına gidip dudaklarından öptüm.
36 SAAT SONRA
Gözlerimi kıpıştırıp açtığımda beyaz bir odadaydım.Boğazım kurumuştu.Başımın sağ tarafıda hafif ağrı vardı.O an sadece aklımda Selim vardı.Gözlerimi biraz daha açtığımda başımı kaldırım koyu renk gözlerinde nefret yada öfkeye dair bir şey yoktu.
"Şebnem? Üzerime doğru gelip alnımdan öptü.
"İyi misin?"
"Selim ne oldu bana?Neden burdayız affettinmi beni?"
"Yorma kendini ben doktora haber verip geliyorum tamamı?"
"İyim ben gitme burda kal."
"Olmaz geliyorum şimdi."Odadan çıkıp doktoru çağırmaya gitti.En son yere yığıldığımı hatırlıyorum.Boğazım acıyordu.Selim tekrar içeri girdiğinde gülmeden edemedim beni bırakmamıştı.
"Doktor birazdan gelecek ne istiyorsun?"
"Su istiyorum boğazım çok kötü."Telaşla bardağı doldurdu yavaşça beni kaldırıp suyu içirdikten sonra yavaş haraketlerle başımı tekrar yastığa koydu.O sırada doktor geldi gözlerime baktı.
"Ne oldu bana?"
"Bayılmışsınız ve bunu sonucunda başını çok sert çarpdığınız ıçın burdasınız yine tahliler yapılacak ama iyisiniz."Selim hala elimi tutarken doktora baktı.
"Bir sorun yok dimi?"
"Hayır yok sadece önlem için tekrar bakacağız ki bir sorun olmasın şimdi dinlenin Şebnem hanım."Doktor odadam çıktı.Selime baktığımda çökmüş durumdaydı.
"Hala kızgınmısın bana."
"Değilim."
"Nereye gitmiştin dün?"
"Dün burdaydım." Kaşlarımı çattım.
"Nasıl yani?Ben ne zamandır burdayım." Derin nefes aldı.
"36 saattir ama uyancağını biliyordum.O gün gitmemeliydim."Elimi yüzüme koydu baş barmağıyla yanağımı okşadığında bana kırgınlığı geçmişti.
"Gözlerinde nefret yok kızgınlık , öfke yok."
"Peki ne var?"
"Ben varım gözlerine baktığımda kendimi görüyorum.Aslında belki hala benden nef..."Konuşmama izin vermeden baş barmağıma dudağıma koydu.
"Şuan ne yapmak istiyorum biliyormusun cadı?"
"Nee?"Yavaşça dudaklarıma yaklaştı fısıltıyla konuştu.
"Seni öpmek istiyorum."Dudaklarımda sıcaklık hiss ettiğimde hafif gülümseyip öpüşüne karşılık verdim.Sol elim yanağını kavrarken o başım ağrımasın diye yavaş haraket ediyordu.Alt dudağımı emmeye başladığında onu kendime daha çok bastırdım.
"Pardon?" İkimizinde gözleri kapalıyken biri pardon dediğinde gözlerimizi açıp bir birimize baktık.Selim hızla başını çevirdiğinde Kaan el sallayarak bize gülüyordu.
"Merhaba siz işinize bakın ben bölmüyüm rahat olun gidiyorum ben." Gülerek odadan çıktı.Selim homurdanıp başını iki yana sallayadı.Yüzü hala kapıdayken yavaşça yaklaşıp ensesinden öptüm.Müzip gülümsemeyle bana baktı.
"Bana inandığın için teşekkür ederim ve her şey için özür dilerim."
"Özür dileyecek olan sen değilsin benim.Sana bana ait değilsin dedim onu yalan söyledim sana kızgın olduğum için öyle dedim.Sen sadece benimsin."
"Gerçektenmi?Kızgın olduğun içinmi bana öyle dedin?"
"Evet sen yalnızca bana aitsin.Sana bir şüy olacak diye çok kortum."İçim yine huzur doluydu.Çünkü huzuru bulduğum adam o gözel gözleriyle bana bakıyordu yine aşkı anımsatan gözleriyle!
"Ama bir şey olmadı sen benim yanımda ol ben hep iyi olurum.Şey bir şey sormak istiyorum."
"Hayır daha onu bulamadım ama bulucam ve sana yaptıklarının bedelini ödeyecek."Yine gözlerine öfke gelmişti.
"Bırak peşini defolup gitsin ona değil sana bir şey olmasından korkuyorum ben."
"Kötüye bir şey olmaz güzelim.O yüzden ondan hıncımı almadan rahat uyuyamam."
"Lütfen."
Şişşşş."Tekrar dudaklarıma yaklaşıp öpmeye başladı.
3 GÜN SONRA
Eve gelmiştik Kaan ve Pınarda bizimleydi.Selimin gözü her saniye telefonundaydı.Kaan bazen bana bakıyordu söyleme diye ama Selime artık yalan söylemek istemiyordum.Kaan telefonu eline alınca benim telefonuma mesaj geldi.
-" Selime söylemek yok tamamı."
-"Ama elinde sonunda öğrünecek Kaan o zaman bize daha çok kızacak söyle.Bana söz verdi ona hiç bir şey yapmayacak." Kaan telefonu yere koyup başını iki yana salladı.
"Kardeşim bi gelirmisin?" Selim hızla ayağa kalktı bahçeye çıktılar Pınar mutfakta yemek yapıyordu.
"Ne oldu Kaan?"
"Şey ben o herifin yerini biliyorum."
"Ne diyorsun lan sen?Benden sakladınmı?"
"Hayır onu boş ver şimdi." Selim yine kükremişti.
"Nerde?"
"Bizim depoda."
"Adam burnumun dibindeydi ve sen bana söylemedin.Yürü gidiyoruz bunu hesabını sonra vereceksin." Bahçeden çıkıp hızla kapıya doğru irlediğinde dudağının altında öldüreceğim o herifi diyordu.Ayağa kalkıtım.
"Selim."
"Geleceğim Şebnem bekle geleceğim."
"Hayır geleceğini biliyorum ama bende seninle geliyorum."
《《《《《《》》》》》
Aslında yarın gelecekti ben daha fazla sizi bekletmek istemedim.
Bölümü nasıl buldunuz?
En sevdiğiniz kısım?
Selim kimler kızdı,kimler hak verdi?
Yorumları bekliyorum....