DAĞ AYISI

By lord-m

465K 17.4K 2.2K

Babasının işi için taşındılar. O dağ ayısıyla tanıştı genç kız. Kaderlerinde hep birlikte; beraber olmak vard... More

**1. Bekle Bizi İstanbul**
**2.Makarnalar Aşkına**
**3.Dağ Ayısı**
**4.Sakar**
**6.Kurallar Çiğnenmek İçindir Güzelim **
**7.Çiğköfte**
**8.Hapis**
**9.Banyo**
**10.Hastane**
**11.Özür Dilerim**
**12.Köle**
**13.Öküz ve Beygir**
**14.İşte Şimdi Hapı Yuttum**
**15.Kamp Gezisi Başlasın!**
**16.Eğlence**
**17.Tatlı İntikam**
Duyuru...
**18.Sinir Biyoloji Öğretmeni**
**19.Ardaki Fark**
**20.Dinlenmeyen Ders**
**21.Kızlar Gecesi?**
**22.Bozuk Morâl**
**23.Kaçak**
**24.Parti**
**25.Yenilemeyen Kahvaltı**
**26.Lanet Kızlar**
**27.Muhteşem Ötesi Bir Gün**
**28.Ben Kazandım**
**29.Apartman Toplantısı**
**30.Güven**
**31.Geçen Zaman**
**32.Tanışmak?**
**33.Bir Tutam Değişim**
**34.Tek Değişen Ben Değilmişim**
**35.Hiçbir Şey**
**36.Sana Layık Küfürler**
**37.Utanç**
**38.Fikir**
**39.Yolculuk**
**40.Bu Son Olsun**
**41.Kayak**
**42.Dedikodu**
**43-Part1.Çok Komik!**
**43-Part2.Çok Komik!**
**44.Kıskançlığın Başlangıcı**
**45.Kafadaki Tilkiler**
**46.Çok Mantıklı**
**47.Misafir**
**48.Baş Belası**
**49.Bir Gece**
**50.Doğum Günü**
**51.Heyecan**
**52.Evet**
**53.☠☠**
**54.Karşılıksız Aşk**
Yeni Bölüm Değil
FİNAL
*ÖZEL BÖLÜM*
*Özel Bölüm 2*
Özel bölüm 3

**5.Yeni Sınıf**

10.6K 415 16
By lord-m

(Multi: Çağrı)

"Giray burda ne işimiz var?"

"Bir arkadaşa bakıp çıkacağım. Sen beni arabada bekle." Kim bu arkadaşlar ya. Deli gibi merak etmeye başlamıştım.

"Hayır bende geleceğim."

"Miray!" dedi sabır dilemek istercesine. Bende kararlılıkla "Geleceğim!" dediğimde dağ ayısı "Bırak gelsin, zaten okulda da görüşecekler. Ön tanışma olur," dedi. Giray pes edip "Tamam," dediğinde sevinçle el çırptım.

"Şey," dedim dağ ayısına bakıp. "Poşetler arabada kalsa olur mu, şimdilik."

"Olur," deyip arabadan çıktığında Giray'da çıkmıştı. Giray'ın çıktığı taraftan çıkıp önünde durduğumuz bara baktım.

"Umarım gerekli bir açıklaman vardır yoksa önümüzdeki yüzyıl boyunca bunu anneme tehdit olarak söylerim," dediğimde Bulut'un arkasından ilerledim. Eminim o şu an arkada kendine küfürler edip vuracak bir yerler arıyordu.  Barın içine girdiğimizde kitaplarda anlatılanlar gibi gürültülü değildi. Hâttâ fısıldamasını bile duyabilirdim yakınımda olan birinin. Kafede bir yerde oturmuşsun hissini veriyordu. Sanırım bunun sebebi de henüz akşam olmamasıydı.

Erkeklerden oluşan bir gruba yaklaştığımızda Bulut mavi ve yeşil gözlü çocuğun arasına oturdu. Giray'da geldiğinde herkesle toklaşıp oturduğunda bende yanına oturdum.

Toplamda 6 kişilerdi ve bu grup şu anda tam olarak bana bakıyordu. İçlerinde dağ ayısı da olmak üzere. Tabii Giray da bu guruptaysa 7 kişilerdi. Laf aramızda çocukların hepsi de taş. Ve içlerinden ikisi ikiz!!

"Eee, bizi tanıştırmayacak mısın Giray?" diyen karşımdaki sarışın yeşil gözlü çocuğa baktım. İbnece değil de sanki samimiyetle söylemiş gibi geldi bana.

"Çocuklar bu kardeşim Miray."

"Ben senden daha büyüğüm," dediğimde nerde olursa olsun aynı şekilde devam ettirebilirdim. Benden büyük olduğunu iddia edemezdi asla.

"Kardeşim burda tartışmayalım istersen?"

"Ben senden daha büyüğüm."

Dağ ayısı gözlerini devirip alayla bana baktı.  "Kısacası ikizler."

"Sen çok zekisin ya!" dedim alayla.

"Öyleyimdir."

"Ama akıl sana çok fazla gelmiş. Bir süre sonra tıkanıyor herhalde." Masadan 'ovv' sesleri gelmeye başladı.

"Bîzımlesın bebeğım," diye İvana'nın takldini yapan yakışıklıdan çok tatlı olan oğlana baktım. Çakmam için bir de beşlik uzatmıştı. Tanımadığım birine ben neden beşlik çakacakmışım ki?

"Şu an beni çok pis bozdun. Burda çakman gerekiyordu." Bu söylediğine hafif tebessüm eder gibi oldum ama hemen kendime geldim.

"Bir dakika ya! Anlamadığım şey siz Bulut'la daha önceden tanışıyor musunuz?," dedi ikizlerden biri.

Bulutla aynı anda "Evet" "Hayır" dedik. Eveti Bulut, hayırı ben söylemiştim elbette.

"Biz seninle nerden tanışıyoruz be salak!"

"Üçüncü uyarışım. Sakın bana hakaret etme."

"Mal!"

"4.uyarım. Bana hakaret etme."

"Ben n-"

"Miray tamam sus! Acil bir konu var demiştiniz, neymiş o acil konu?" Bütün grup bana bakınca "Ne?!" dedim. Herkes aynı anda sözleşmiş gibi gözlerini devirdiğinde bende devirdim.

Karşımdaki sarışın çocuk Giray'ın kolundan tutup kaldırırken gözden uzaklaştılar. Kaldık 6 kişi. Bana beşlik çakmam için elini uzatan çocuk bana tofita uzattı.

"Al, şeker ye."

"Annem tanımadığın kişilerden şeker alma dedi." Bu söylediğime ikizler kahkaha atmış, mavi gözlü çocuk kıkırdamış, Bulut ise sırıtıyordu. Şeker uzatan çocuk ise bana 'sen ciddi misin' der gibi bakıyordu.

"Ben Arda."

"Olsun, yine de yemeyeceğim."

"Sen bilirsin."

Dayanamayıp elindeki tofitadan bir tane aldım. Ne yapayım çok güzel görünüyordu.

"Bu arada ben Çağrı," diyen mavi gözlü çocuğa gülümsedim. "Bizde Ediz ve Deniz," diyen ikizlere baktım. Başımla onayladım.

"Bende Miray. Hayatımda Giray'la ben dışında ilk defa ikiz görüyorum."

"Bu konuda yalnız değilsin. Bizde ilk defa ikiz görüyoruz. Değil mi kardeşim?"

"Daha dün ikiz olan kızları tavlamaya çalışmıyor muyduk?" dedi kararsızlıkla.

"Doğru, tavlıyorduk." Bu söylediklerine gülüp geçtim. İstanbul'da bu kadar yakışıklı çocuklar olduğunu bilmiyordum arkadaş. Bu ne mübarek?

"Burası nasıl bir bar ya? Elini kolunu sallayan giriyor mu? Daha benim yaşım tutmuyor, nasıl alıyorlar?"

"Güvenliği çağırmamı ister misin? Dışarıya kadar eşlik ederler sana," diyen Bulut'a sinirle baktım.

"Saol almayayım," dedim alayla.

"Tamam biz hallettik işi," deyip yanımıza gelen Giray' a baktım. Ne iş ya? Neler oluyor? Yoksa kardeşim mafya falan mı oldu? Adam dövme işinden ya da mal satmadan mı geliyorlar? Ne işi be ne işi?

"Hadi kalk eve gidelim." Kafamı salladım ve ayağa kalktım. Bulut'ta peşimizden gelirken arabaya geldiğimizde poşetleri Giray almıştı eline. Dağ ayısı eve kadar götürmeyi teklif etti ama Giray salağı taksiyle gidebileceğimizi söyledi. Giray ilerlemeye başlarken bende adım atacağım sırada kulağıma eğilip "Görüşürüz, sakar," diye fısıldamıştı.

Kalbime inme inerken Giray arkasını dönüp bana bakmıştı. Arkamı dönüp baktığımda ise Bulut çoktan gitmişti.

🐻🐻🐻

"Miray ve Giray!! Biraz daha yatarsanız okula geç kalacaksınız!!" Annemin 2 dakikada bir okula kalkmamız için bağırmasına daha fazla dayanamadım ve kalktım. Off. Birde okul var bugün ya. Tamam derslerimde çok başarılıyım ama bu okulu seveceğim anlamına gelmiyor.

Okul eteğimi ve lakosumu üzerime geçirdim. Saçlarımı da tarayıp ela gözlerimin altına göz kalemi çektim. Giray'ın odasına bir daldım... ne göreyim... saçmalamayın çıplak felan değil. Bildiğin öküz gibi yatıyor.

"Giray hadi kalk. Okula geç kalacağız." Allah'ım ya bir de şu üstsüz yatmaları yok mu? Çocuk ikizim olmasa yavşayacağım.

"Kalkmıyor musun? İyi o zaman. Umarım Nicki Minaj posterini sevmiyorsundur. Hani göğüs dekolteli elbisesi olan posteri." Bunu söyler söylemez yataktan fırlamıştı zaten.

Birbirimizi tehdit etme yöntemimizde böyleydi işte.

"Kızım bana küfür ettirme yanında. Bir daha posterlerime dokunacak ya da onlarla ilgili beni tehdit edecek olursan belanı s*kerim kızım!"

"İyi ki etmedin küfür," deyip sesimi yükselttim ve "Baabaaa Giray küfür ed...." demeye kalmadan Giray ağzımı kapattı.

"Tamam, tamam sus! Küfür yok! Uykumu da kaçırdın zaten. Şimdi izninle üstümü giyineceğim kardeşim"

"Ben senden daha büyüğüm."

"He ondan."

"Ben senden daha büyüğüm." Ofladı ve beni odadan çıkarıp kapıyı yüzüme kapattı. Şapşal! Mutfağa geçip kahvaltı masasına oturdum.

"Günaydın."

"Günaydın," diyen annem ve babama gülümsedim ve çatalımı masadan alıp dometese batırıyordum ki annem elime şaplak attı.

"Ahhh," deyip elimi ovuşturdum.

"Giray'ı bekle."

"Off. Aman iyi be!" "Giray hadisene yaa!" dememle Giray mutfaktan içeriye girdi.

"Ne oldu? Acından mı ölüyorsun yoksa?"

"Evet acımdan ölüyorum."

"O zaman bir şeyler ye. Çünkü seni öldürmek için daha cani planlarım var."

"Dikkat ette avlanayım derken av olma."

Kahvaltımızı yaptık ve Giray'la masadan kalktık. Beyaz conversimi giydiğimde babam da ayakkabısını giyiyordu.

Babam "Kızım," dediğinde başımı kaldırıp babama baktım ve "Efendim baba?," dedim. Babamın bakışları eteğime kaydığında bakışlarım aniden değişti. Sertçe yutkunurken aynı zamanda hıçkırık kaçmıştı ağzımdan.

"Eteğini giymeyi unutmuşsun kızım. Az daha rezil olacaktın," deyip güldüğünde anneme yalvarır bakışlarımdan attım.

"Sahi ya, bu kısalık ne?," dedi Giray eteğime bakarak.

"Ne bileyim ben, orda görevli kız verdi. Denemeden giydim, kısa olacağını bilemezdim," diye yalan söylemiş oldum.

"Sorun değil baba, bir ara mağazaya uğrar değiştiririz," dediğinde "Olmaz," dedim.

Annem boğazını temizleyip "Zaten bu son senesi. Bırakın istediği gibi takılsın," dediğinde anneme gülümsedim. Babam kaşlarını çatıp Giray'a bakarken "Giray," dedi.

"Efendim baba?"

"Miray sana emanet."

"Tamam, sen merak etme baba."

Hep beraber aşağıya indiğimizde arabalarda ayrılmıştık. Babam arabasına binerken bizde Giray'ın Bursa'dan gelen beyaz arabasına yöneldik. Babam korna çalıp yanımızdan giderken arabaya binmek için kulpu çektim ama kilitliydi.

Giray'a baktığımda pis pis sırıtıyordu. Bunca yıllık ikizimi tanıyorsam eğer, şu an bana bir şeyler yaptıracak ya da isteyecekti.

"Ne istiyorsun Giray"

"Abi demeni." Alayla güldüm bu söylediğine. Bu çocuk ben görmeyeli espiri anlayışını geliştirmiş. Yüzümü birden ciddileştirip "Avucunu yala," dedim.

"O zaman şimdiden yürümeye başla. Öğleden sonraya yetişirsin okula."

"Ya açsana kapıyı! Seni anneme söylerim."

"Bu benim arabam. Seni ister alırım, ister almam." Biraz düşündüm. Bu çocuğu nasıl kandırabilirdim? Sizce de cevap çok basit değil mi?

"Sana Nicki Minaj posterimi veririm."

Kararsız kaldığında "Biraz kalçası büyük çıktığı poster," dediğimde "Kabul," diyerek kilidi açtı.

Arabaya bindik ve birkaç dakikada okula geldik. Okula girince kapalı bit alana girdik. Gözlerim şaşkınlıkla büyürken kaplı yerdeki onlarca arabaya baktım. Vay zengin çocukları.

Bu nasıl bir okuldu? Polis baskın yapsa okula gelen öğrencilerin %70'i ehliyetsiz araba sürmekten hapsi boylardı. Bir lise öğrencisinin araba sürmesi bana çok tuhaf geliyordu. Giray da dahil.

Otoparkta bulunan birkaç kişinin gözü arabaya takıldı. Arabadan inince o birkaç kişinin gözü kayarak bizi buldu. Ehh, yani yanımda çok,çok, çok yakışıklı ikizim ve ben varım. Bir zahmet.

"Şimdi gelelim asıl konumuza," deyip omuzlarımdan tuttu ve beni kendisine çevirdi.

"Tamam Giray anladım. Sen kendi yoluna ben kendi yoluma."

"Zeki kız. Ama bir şey daha..."

"Birisi bir şey der ya da yaparsa sana söyleyeceğim."

"Aferin. Dersine iyi çalışmışsın. Uslu dur." Gözlerimi devirip okula yöneldim. Giray elbette yanımda gelmeyecekti müdürün odasına kadar.

Müdürün odası nerdeydi ki? Kocaman okul yapmışlar nerden bulacağım ben şimdi? İşte buldum. Kapıyı tıklattım ve 'gel' komutu gelince içeriye girdim. Gördüğüm kişiyle gözlerimi devirdim. Açıkcası hiç şaşırmadım. Aynı okulda olacağımızı zaten söylemişti. Sadece teneffüs gibi zamanlarda yollarımızın kesişme ihtimali olurdu o kadar.

"Ahhh...şey ben yeni öğrenciniz..."

"Giray?," dedi sözümü tamamlayarak ama yanlış tamamlama. Bulut ağzından bir kahkaha kaçırdı. Aman ne komik?

Yaşlı ve beyaz kirli sakalları olan adama bakıp "Miray," dedim düzelterek.

"Kusura bakma. Bir an şaşırdım Miray."

"Sorun değil."

"Gel otur," deyip Bulut'un karşısındaki koltuğu gösterdi.

"Yok. Kalsın," dedim iğneleyici ses tonumla. Bulut bu dediğime sırıttı. Aman bir şeye sırıtmasa olmaz zaten.

"Lütfen," diye ısrar edince koltuğa oturdum.

"Giray yok mu?" Bu müdür amma da salak çıktı. Giray yanımda da ben mi görmüyorum acaba?

"Hayır. Yok. Sınıflarımızı ve ders programlarını alacaktım."

"Anladım. Bu kolejin bazı kuralları var Miray. İlk kural..."

"Kavga yok," diye sözünü tamamladım.

"Evet, kimse özel bir okulda sorun çıkartan istemez. Okulumuzun isminin, yani Mirza'nın anlamı..."

"Hükümdar soyundan gelen anlamına geliyor."

Müdür güldü ve "Evet," dedi. "Umarım derslerinde de başarı gösterirsin Miray."

"Hiç şüpheniz olmasın."

"Güzel." Bana kâğıtları uzattı ve "İkinizde çıkabilirsiniz," dedi. Ayağa kalkıp Bulut'un peşinden gittim. Kapıyı açtı ve geçmem için yol verdi. Ben çıkınca arkadan kapıyı kapatıp peşimden gelmeye başladı. Bende o ara kâğıtta sınıfımın nerde yazdığını bulmaya çalışıyordum.

"Sen beni mi takip ediyorsun? İlk önce market, sonra film ve müzik market, sonra Migros, sonra okul, sonra aynı sınıf. Abini falanda mı sen tuttun? Söylesene hayranım falan mısın?"

"Hıı evet. Hayvanlara karşı bir ilgim vardır hep," desem de asıl takıldığım yer aynı sınıftayız demesiydi. Ayrıca Giray'a 'abi' tabirini kullanmıştı. Bak şimdi iyice gıcık oldum.

"5.uyarım. Bana hakaret etme."

"Neden? Egona ağır mı geliyor söylediklerim?"

"6.uyarım. Bana hakaret etme ve ben cevaplamak istemediğim soruları cevaplamam. O yüzden bana soru sorma."

"Bana hakaret eden sensin. Bana hayvan muamelesinde bulunuyorsun ama ben bulunamayacakmışım. Neden? Sen kimsin ki?"

"Kızlarla uzun zamandır ilişkisi olmayan ama bu son bir haftadır seni annemden bile daha çok görür olduğum bir kıza laf yetiştirmeye çalışan birisi. Doğruyu söylemek gerekirse yıllar sonra açıklama yaptığım da ilk kişisin. Şimdi sen söyle. Sen kimsin?" Söyledikleri bıçak gibi beynimi deldi.  Cevap veremedim ilk başta ama sonra kendimi toparladım.

"Özür dilerim. Benim ağzımdan asla bu kelimeyi kolay kolay duyamazsın.Özür dilemek özel bir kelimedir."

"Neden?"

" Çünkü teşekkür etmek bir nezakettir ama özür dilemek asalet. Ben sadece özürü hak edene söylerim. Tabi bir de zorla söylettirilirim," dedim son cümlemi alayla vurgulayarak. Bu söylediğime sırıtmıştı.

"Her neyse. Sınıfın 3. katta, koridorun sonundaki sınıf. Sınıfta görüşürüz."

"Görüşürüz," dedim arkasından mal mal sırıtarak. Giray salağı arkadaşlarıyla buluşmak için okula erken gelmişti. Annemde geç kalacağız diye niye erken kaldırdıysa? Ders başlayana kadar bahçede bir banka oturup müzik dinleyebilirdim.

Bahçeye çıkıp boş bulduğum bir banka kuruldum. Kulaklığımı telefonuma takıp R5- Wild Hearts açtım. Ahhh yerim bu çocuğun sesini. O çocuk benim olacaktı... bak yine aklıma Courtney Eaton geldi. Pis kız. Ross'u benden aldı. Tertemiz çocuk şimdi Courtney'le sapıttı. Hayır bu kız nerden çıktıysa karşısına.

Düşüncelerime ara verdiren kulaklığımın tekini çıkartan ve yanıma oturan kişi oldu. Yanıma baktığımda gördüğüm kişi...

"Eylül?"

"Selam. Burda okuduğunu bilmiyordum."

"Daha yeni kayıt olduk."

"-duk?"

"Giray ve ben."

"Haa şu kardeşin," dedi gülerek. Bende ona eşlik ederek "evet," dedim. Bu kız benden arkadaş.

"Hangi sınıftasın?"

"Bulut'la aynı sınıf," dedim birden. Ne oluyor lan? "Yani...şeyy...ıhhh bilmiyorum," deyip kağıdı ona uzattım.

"Yok artık," dedi şaşkınlıkla.

"Dur tahmin edeyim. Aynı sınıftayız?" dedim. Gülerek "Evet," dedi. Bende ona gülümsedim.

"Demek Bulut'a talipsin."

"Asla! O ego yığınıyla öyle bir şey yok, olamazda."

"Zaten asla diyenden korkacaksın," dediğinde ona sinirle baktım. Ellerini teslim edercesine kaldırdı.

"Tamam. Bir şey demedim." "Birazdan zil çalar sınıfa çıkalım hadi. Ve şimdiden söyleyeyim benim yanımda oturuyorsun."

"Tamam," diyebildim. Merdivenlerden çıktık ve koridorun sonundaki sınıfa girdik. Sınıfın yarısı var yarısı yoktu. Ya da bu özel okul olduğu için bu kadar azdı. Evet ikincisi daha mantıklı. Bu düşündüğümle gülümsedim. Ne kadar zekiyim ben ya...

Erkeklerin sınıfa yeni bir kız gelmesinden mutluymuş gibi bir halleri vardı.Ve nasıl desem... daha önce bana böyle bakan erkeklerle çok karşılaşmadım. Hiç karşılaşmadım demiyorum. Çok karşılaşmadım. Yani şey gibi bakıyorlar sanki... yiyecekmiş gibi. Bu ürkünç.

Ama kesinlikle onlar için yeni gelen kız sendromunu yaşatıyordum.
       
Orta sıranın üçüncüsüne oturduk. Sınıf yavaş yavaş dolmaya başlamıştı. Gelen kişilerle gözlerimi şaşkınlıkla açıldı ve kaşlarım istemsizce havalandı. 7'li grup. Hepsi de bu sınıfta mı yani?

Anlaşılan çok işimiz var bunlarla. Hem de çok...

Continue Reading

You'll Also Like

435K 27.8K 43
Onlar kimdi? Onlar, İzmir cadısı, mahallesinin atanamayan deli öğretmeni Aslı MENEMEN'İN kız kardeşleri, nam-ı diyar panda yavrusu Ali YAYLACI'nın...
1.4M 60.6K 32
Kardeşi Mert için gittiği bir barda seçtiği bir adamdan hamile kalmayı planlayan Duru'nun tek amacı doğacak olan bebeğinin kardeşine nefes olmasıdır...
40.6K 1.8K 24
Dikkat: Bu kitap tam bir aile sıcaklığı hissettirir. Gereksiz entrikalara ve +18 sahnelere ev sahipliği yapmaz. Bu güzel yolculukta bana destek olur...
89.8K 7.3K 39
Annesini kaybetmiş Erkin Özgün , babası ve abisiyle yaşamaktadır. Ama İnterseksüel bir birey olduğu için babası tarafından lanetlenmiş ve sevilmeyen...