Yine ve yine okula gitmek için sabahın köründe kalkmış,
aptal aptal iğrenç okul kıyafetlerime bakıyordum.Lacivert pantolon ve sarı kazak.Devlet okulunun giysisi nasıl olabilirdi ki? Servisi kaçırmamak için hızlı bir şekilde üstümü giyindim. Malesef okula servisle gidiyordum. Gönül isterdi ki tak kulaklıkları, son ses müzik okula yürü ama hepimiz biliyoruz ki anne gönül dinlemez. Ağzıma sofrada ne bulduysam tıktım ve botlarımı giyerek evden çıktım. Bayırdan son sürat indim ve servisi beklemeye başladım. Servis gelip önümde durunca servise bindim. Servise yazıldığım ilk günden beri kimseye kaptırmadığım pufa oturdum. Bütün yolculuk boyunca hiç konuşmadım. Ne konuşacaktım ki zaten? Okulun önünde servis durunca hemen servisten indim. Sonuçta tören olacaktı çantamı hemen sınıfa bırakmalıydım. Hızlıca merdivenlerden çıktım sınıfımızın bulunduğu koridora gelince koşarak kapının önüne geldim. Kapıyı açınca her gün gördüğüm klasik insanlar yine bana " Günaydın Hazal " deyince kafamı salladım. Çantamı sıraya koyduktan sonra Nisa Gül ve Büşra kankalarımın yanına koşar adımlarla gittim. Onlar herzaman ki gibi hunharca gülerken ben anlamamamış olaya Fransız kalmıştım.
"Ay kanka ya ahahahah" Büşra ellerini yine birbirine çarpıştı, bir yandan gülüyor, bir yandan eliyle ağzını kapatıyor, bir yandan da geri geri gidiyordu. Nisa Gül ise oturduğu sırada ağzını açmış gülüyordu. Bunların en yakın arkadaş olmamalarına şaşmamalı.
"Yalvarırım gülmeyin yeter "dedim
"He günaydın kanka " dedi Nisa Gül,ellerini bacaklarının arasına sokmuş bir şekilde.
"Kanka yeni bölüm yayınlandı gördün mü? " dedi heyecanlı bir şekilde.
"Görmedim kanka " dedim.
"Ben okudum " dedi " anlatırsın" dedim. O sırada içeri Sedef,Ceyda, Şeyma,Nurselin girdi. "Günaydın" bu ses Nurselindendi. "Günaydın kanka" dedim. Nurselin yine çok enerjikti. Annesi kestane balı mı yedirdi diye düşünmeden edemedim. Biz kızlar toplanmış gülerken zil çaldı tören vardı. Bahçeye indik İstiklal Marşı okundu, müdür bir şeyler geveledi falan sonra tekrar sınıfa çıktık. İlk ders ingilizceydi. Çiğdem hoca iyi bir kadındı fakat bazen komik oluyor bazen de çekilmez hale gelebiliyordu. Hoca içeri girince herkes yerine geçti. Sınıf sessizliğe büründü. Çünkü geçen ders quiz olmuştuk, tabii ki de hiç birimiz kağıdı doğru düzgün doldurmamıştık. Hoca eline kağıtları aldı bir kâğıtlara baktı bir bize "Bu kağıtlar ne böyle?!rezillik!kağıtları okurken çıldırıyordum!tansiyonum çıktı!bir okuyorum kolanya ile iki yıkanıyorum!" demesiyle bütün sınıf güldü. "Haftaya tekrar quizsiniz!" bunu duyunca herkes sustu. Çağla 'yı dürttüm "Çağla kim bilir kaç aldık? aslında bu kadına 85 notu bile düşük ama neyse " dedim "Haftaya quiz ne demek ya!" dedi ağlamaklı bir ses tonuyla ve sıraya gömüldü. Bütün ders hoca söylendi,söylendi. Zil çalınca bir oh çektim. Kurtulmuştum. Daha doğrusu sınıf kurulmuştu. Hemen Nurselin'in yanına gittim. "Naber kanka " dedim "iyiyim gardaşım sen? " "iyiyim bende kanka ". Yanımıza Sedef geldi "kantine gidelim kanka" deyince kantine gitmeye uşendim." Hiçbir yere gelemem" dedim " Ceyda kantine" diye bağırdı bu sefer. "Kanka mende mende mende" dedi Nurselin "ya gitme konuşalım" dedim bende. Sedef ve Ceyda çıkmışlardı zaten sınıftan. Biz Nurselin'le oturmuş gülerken yanımıza Doğukan geldi "Günaydın kanka " dedim "hı" demekle yetindi. Aslında Doğukan çok konuşurdu. Hatta hiç susmazdı. Susturamazdık. Sınıfta herkes birbiriyle konuşup gülerken zil çaldı. Ders yine ingilizceydi. Derse girmek istemiyordum sms devamsızlık oluyordu. Kalkıp sırama ilrrledim. Çağla uyuyordu. Zaten bütün ders uyumuştu. Çiğdem hoca yine konuşmaya başlayınca hiç susmayacak galiba diye düşündüm. Çantamdan 'Harry Potter ve Felsefe Taşı ' kitabını çıkardım ve okumaya başladım. Ders boyunca kitabı okumuştum sonrada uyuya kalmıştım.
"Lan kalksana kış uykusuna mı yattın?"
"Noluyor be noluyor?" Bu sesler Sedef ve Nurselindendi.
"Az susun uykum var " dedim ve elimi oyna buyana savurdum. "Ya kanka Allah aşkına uyan bütün ders okudun kitabı sonra uyudun hoca konuştu Çağla ile Hazal niye uyuyor diye" dedi Nurselin "Yeter lan kalk " dedi Sedef ve kafama vurdu. "Oha" dedim başımı sıradan kaldırırken. "Ders matematik kanka" dedi Nurselin. "Vallaha mı? " dedim. Matematik dersini diğerlerinin aksine çok severdim. En iyi olduğum ders denilebilir." Hoca erken gelir ben yerime gidiyorum görüşürüz " dedi ve gitti. Bütün ders çok enerjiktim. Çağla bana döndü "ya bu kız az önce uymuyor muydu?sana matematik dersinde noluyor? Anlamadım vallaha " deyince güldüm. Ders bitince Doğukan 'ın yanına geçtim."Doğukan? " uyuyordu galiba "hı?" dedi He uymuyormuş. "Ne oldu? Hasta mısın? " dedim "yok be kanka dersler ninni gibi geliyor "dedi. Yanından kalkıp Ahmet 'in yanına gittim. Şefki ile bir şeyler konuşup gülüyorlardı. "Ne konuşuyorsunuz? " dedim Ahmet'in bir video izlemiştim onu anlatıyorum " deyince kafamı salladım ve yanlarından gittim. Nurselin 'i alıp bizim mekan 61 'e getirmiştim. Bu koridordun ne en sonunda ki cam kenarıydı. Buraya bizim mekan 61 dememizin sebebi sürekli buraya gelmemizdi ve sonuna Trabzon'da yaşadığımız için plakayı ki koymuştuk. Biz yine eski konuları açmıştık. Hem dalga geçiyor hem de ne kadar saçma sapan davranışlar sergilediğimizin farkına varıyorduk. Zil çalınca tekrar sınıfa döndük. Bu 4 dersti zil çalınca öğle paydosu olacaktı. Ders yine aynı geçmişti. Zil çalınca sınıf boşaldı. Sınıfta ben,Nurselin ve Büşra sadece 3 kişi kalmıştık. Hiç birimiz konuşuyorduk. "Büşra bana geçen anlattıklarının hepsi doğru değil mi?" Diye sordum. Tam 2 ay önce sokakta 2 erkek tarafından ilk başta dövülmüş sonra ise bıçaklanmıştım. Bunu bana yaptıran Alp olduğunu bir hafta önce Büşra 'dan öğrenmiştim. Alp bizim sınıftan değildi hatta o benimle yaşıt bile değildi. Ben lise son sınıf öğrencisi iken o 20 yaşındaydı. Bir sene önce bana benden hoşlandığını söylemişti. Bende ondan hoşlanmadığımı ona uygun bir dille anlatmıştım. Psikopat olduğunu biliyordum. Fakat bu kadarını tahmin etmemiştim. Komaya girmiştim o aptal yüzünden. Günlerce hastanede kalmıştım. Her şeyi nasıl ayarlarıyla zaten ekmek almaya gidiyordum. Onu düşündükçe sinirlerim bozuluyordu. Kızlara biraz hava alacağımı söyleyerek bahçeye çıktım. Bahçe kalabalık değildi. Gidip bir banka oturdum. Etrafı izlemeye başladım. Birinde gözlerim takılı kaldı. O kimdi öyle? Okula yeni falan mı gelmişti? Ama liseli gibi de pek durmuyordu. 19-20 yaşında gibiydi. Omzuma değen ellerle kafamı arkaya çevirdiğimde Doğukan 'ı görünce rahatladım. "Kimi izliyorsun? " diye sorunca "birini izlemiyorum" dedim. Doğukan Alp 'in bana yaptırdıklarını biliyordu. "Kanka sana bir şey diyeceğim ama korkma " " de kanka" dedim " Geçen Alp şerefsiz kapının önüne gelmiş " " gelmiş mi?" "Evet " "Boşver kanka takmamaya çalış" " demesi kolay tabi " demesiyle ona kocaman sarıldım. "Ben sınıfa çıkıyorum geliyor musun? " başımı hayır anlamında salladım o da gitti. O gidince ben yine etrafa bakındım ama onu göremedim. Sahi o kimdi ki? Başım ağırmaya başlamıştı. Hemen sınıfa çıktım kızlardan ağrı kesici istedim hiçbirinde yoktu ağrı giddikçe şiddetleniyordu. Kızlara iyi olmadığımı söyledim ve idareye giderek izin aldım. Servisi arayarak çıkışta olmadığımı söyledim ve hemen dolmuşa binip eve gittim. Eve gittiğimde annem açmıştı kapıyı. "Niye erken geldin? Okuldan mı kaçtı yoksa? " " anne okuldan kaçsam buraya mı gelirim? Başım ağrıyor ilaç içip yatacağım " dedim ve üzerimize değiştim ve ilaç içip yattım. Bir zil sesi duyuyorum kapı zili böyle değil annemin telefonuda böyle çalmıyor ee tabi ya benim telefonum akıl gitti. Telefonumu elime alınca gizli numara olduğunu gördüm. Gizli numara? bizim saf salak kızlardır diye düşündüm. Telefonu açtım "efendim? " " Hazal? " erkek sesi? " Doğukan? Ahmet? Şefika? " " biraz daha erkek ismi say istersen? " karşı taraf bunu diyince bir an afalladım. "Kimsin?" " onu diyemem" " peki niye aradım? " " senden bir şey rica edecektim yarın okul çıkışı sizin okulun ordaki kafeye gelir misin? " " tamam " dedim ve telefon yüzüme kapandı. Bir an aklıma Alp geldi ya oysa? Hemen Nurselin 'i aradım. "Nurselin? Kanka" " ne böğürüyorsun telefonda Hazal ne oldu?" " gizli numara aradı yarın okul çıkışı bizim değirmen kafe varya oraya gelmemi istedi " " kabul etmedin heralde özel numara kim bilir kim hem o şerefsiz ise?" " kabul ettim " "ne!" " yarın tekrar konuşuruz ben şimdi yemek yiyip tekrar uyuyacağım hadi iyi geceler" " görüşürüz " dedi ve telefonu kapattım. Mutfağa gidip yemek yedim ve odama tekrar geri geldim ve sıcacık yatağıma tekrar uzandım ve yatağıma bütünleştim.
5C
By bernaaozturkkk61
Benden de aptal 2 geveze arkadaşımla nasıl başa çıkacağım diye düşünürken yine kendimi farklı bir hikaye de b... More