Eğer sığdırabilseydim sayfalara, anlatırdım seni. Fakat ne seni yazabilecek kadar sayfam nede kelimelerim var. Şaşalı kelimelerle anlatamam, kıskanırım. Kalemden, seni anlattığım kağıttan kıskanırım. Okur biri, okuyandan kıskanırım. Ben seni içtiğin sigaradan, dinlediğin şarkıdan, okuduğun kitaptan, içtiğin kahveden kıskanırım da söyleyemem. Çektiğin acılardan, gördüğün insanlardan kıskanırım. Sen bilmezsin.
Kadere inanırım ben. Seni bana o getirdi. Tutanamazken hiçbir dala, güvenemezken insanlara sana tutundum ben, sana tutuldum. Sevmeyi öğretenim, duygularımın öğretmeni. Binlerce anının arasından çıkıp geldin. Hatırlıyorum seni.. Sevilmeye değer kalbini, bakışlarını hatırlıyorum artık. Güçsüzüm, kırgınım, yorgunum artık. Tek ilacım sensin benim. Ve bu satırları yazmamın nedeni de sensin. Yılmadan, bıkmadan, vazgeçmeden yazmaya devam edeceğim. Eğer tekrar unutursam seni, kalbimi bu satırlara bıraktığımı bilmelisin..
Defterle birlikte gözlerimi de kapatıp derin bir nefes aldım. Gözkapaklarım gözlerimi her örttüğünde gelen anılar ona sarılmama neden oluyordu. O bilmiyordu. Söyleyecek gücü bulamıyordum. Çünkü söylersem beni geri isteyecekti. Onu hatırlıyor olmam affetmeme neden değildi. Yalanlarla, korkularla dolu bir hayat vaadetmişti bana. Zaten fazlasıyla yalan ve korku vardı benim saçma hayatımda.
Beni gözünden sakınan abimin ona emanet edişini hatırlıyorum. O mavi gözleri parlarken, sahte bir kızgınlıkla 'Kardeşimi üzersen bende seni üzerim' deyişini, ona olan aşkımı hatırlıyorum da bir halta yaramıyor şimdi. Abim beni ona, ben aşkımı da anılarımı da abime emanet ettim.
Kendime anlatmaya çalışıyorum. O anılar senin değil Kumsal. İçeride uyuyan adam sana ait değil. Onu unutan bir kadını sevmek, böyle güzel seven bir adama yakışmaz. O en iyisine ait diyorum. Dinlemiyor aptal kalbim. Kokusunu, sıcaklığını istiyor bedenim. Belki de gitmeliyim. Daha fazla kırmadan, yaralamadan gitmeliyim ondan uzağa ama izin vermiyor ona olan aşkım.
Kapının açılmasıyla gözyaşlarımı silip, sahte bir gülücükle baktım kahverenginin en güzel tonuna. Kaşlarını çattı. Sert yüz hatları belirginleşti. Bu onun kızgın değil, endişeli haliydi. Ağlamamak için kendimi sıkıyordum ve bu dudaklarımın titremesine neden oluyordu. Sormadı, neyin var demeden aldı beni kollarının arasına. Annesine kavuşmuş bir çocuk gibi sardım kollarımı onun yıkılmaz gövdesine. Küçük bir kız çocuğu gibi sarıp sarmaladı beni.
''Ağla Gökyüzüm. Ağla ki kurak topraklarda canlansın. Kendi gezegenine anlat yağmurunla bana anlatamadıklarını'' kafamı kaldırıp aşık olduğum gözlere baktım
''Gökyüzüm mü?'' saçlarımın arasına bir öpücük kondurup çenesini kafama yasladı
''Gökyüzüm'' derin bir nefes aldı. Düşünceli haliyle küçük bir çocuğa anlatırcasına devam etti ''Sen benim yerde bulduğum gökyüzümsün. Senin gezegenine hapsoldum ben'' bir hıçkırıp firar etti dudaklarımdan
''Seni hatırlıyorum. Anılarımı hatırlıyorum'' rahatlamış gibi nefesini serbest bıraktı. Bir şey söyleyeceğini hissettiğim an doğrulup parmaklarımı dudaklarına bastırdım ''Bir şey söyleme. Herşeyi unutmadan önce sana git dediğim için pişmanım'' dudaklarının üzerinde ki parmaklarıma küçük bir öpücük kondurdu
''Gittiğim için pişmanım'' itiraf eder gibi bir hali vardı. Belki de bu gece itiraf etmeliydik tüm gizlediklerimizi
''Seni yalnız bıraktığım için pişmanım'' gözyaşlarıma hakim olamıyordum, olmakta istemiyordum
''Sana gerçekleri anlatmadığım için pişmanım'' derin bir nefes aldım ve gözlerimi kapattım
''Seni kendime hapsettiğim için pişmanım'' kollarını benden ayırıp, beni kendine çevirdi ve yüzümü avuçlarının arasına aldı
''Herşeye pişman olabilirsin. Hatta beni sevdiğine bile ama buna pişman olamazsın. Çünkü bunu ben seçtim, ben istedim'' yanağımda duran elinin üzerine koyup elimi avucunun içini öptüm.
''Seni sevdiğime pişman olamam. Sen bana verilmiş hediyelerin en güzelisin. Gelişinde huzur var senin. Mavi huzurdur ama siyah aşktır. Sen benim masmavim, simsiyahımsın. Hepsini toplamışsın koca yüreğinde. Arada sıkışıp kalırım derken, kalbinin en güzel yerini sunmuşsun bana. Eğer seçeneğim olsaydı, kendimi unuturdum seni unutmazdım. Sana bu kadar acıyı yaşatmazdım'' buruk bir gülümseme bahşetti bana
''Verdiğin acıya aşığım. Yeter ki yanımda ol''