Sonunda yeni bölümü yayınlayabildim. Geciktiği için özür dilerim.
<~~~~~~~~~~~>
Birkaç saat daha Levi ile takıldıktan sonra evime doğru yol aldım. Levi bana Mikasa konusunda endişe duymamam gerektiğini söylemişti.
Eve girdim ve odama gidip çantamı bir köşeye fırlattım. Odamın biraz ( ! ) dağınık olduğunu farkettim. Odamı da toparladıktan sonra duşa girme kararı aldım.
~ (<-- Şimdi Levi'ın bakış açısı.)
''Hey, Mikasa.'' sakin ses tonumla ona seslendim ve odasının kapısını tıklattım. '' Gelebilirsin.'' dediğinde yavaş adımlarla odasına girdim ve yastığına kafasını gömüp ağladığını farkettim. Sakince yanına oturdum.
'' Biraz konuşabilir miyiz?'' dedim. Yerinde doğruldu ve gözyaşlarını elinin tersiyle silip yüzüme baktı. Burnunu çekti. Bu evet anlamına geliyordu, konuşmaya başladım.
'' Eren kendisi çekindiği için seninle benim konuşmamı istedi. '' dedim ve biri süre bekleyip ona baktı. Devam etmemi ister gibi başını salladı.
'' Biz çıkıyoruz. İki haftaya yakın oldu ve o korkuyor.''
'' N-Neden?''
'' Kırılmaktan korkuyor. '' derin bir nefes aldım ve devam ettim. '' Çünkü bir keresinde onu çok kırdım.'' bir süre sessizlik oldu. Cevap vermedi.
'' Sen neden ağladın? '' dedim.
'' Ben ondan hoşlanıyordum...'' dedi.
'' Üzünüm ben bilmiy-'' cümlemi tamamlamama izin vermeden bana sıkıca sarıldı.
'' Hayır sorun değil. O seni seviyor, birlikte mutlu olun lütfen. Ama, eğer onu üzersen seni öldürürüm. ''
'' Peki peki. ''
'' Ben ciddiyim Levi. ''
Bir süre boş boş ona baktım. Göz devirmenin ardından konuştum.
'' Tamam, söz veriyorum.''
Yavaşça kalktım ve odasından çıkıp kendi odama gittim. Telefonuu aldım Eren'e mesaj yolladım.
Levi: Mikasa ile konuştum.
Çok kısa bir süre sonra cevap geldi.
Eren: Bu iyi oldu, teşekkürler.
Levi: Hey velet.
Eren: Evet?
Levi: Seni seviyorum.
Eren: Bende seni seviyorum.
Gelen mesaja bakıp gülümsedim ve telefonu kenara koyup gözlerimi kapadım. Derin bir uyku çekmek istiyorum.