Steve Rogers'ın, sinirle odadan çıkmasının ardından 13 dakika geçmişti. Genç kız kafasını geriye yaslamış, tavana doğru bakıyordu. SHIELD'ı ve özellikle Rogers'ı çok kızdırmıştı.
Esneyip oturduğu yerde gerilirken artık canı sıkılmaya başlamıştı. Buradan çıkmak istiyordu. Kafasını demir masaya koyarken gözlerini kapattı. Yorgunlukla uykuya dalacakken kapının açılmasıyla, o da gözlerini açtı. Ancak kafasını kaldırmadı.
"Ne o, adam öldürmek uykunu mu getiriyor ?"
"Neyse ki ben uyuyabiliyorum Yüzbaşı. Siz o kadar çok uyudunuz ki artık zorluk çekiyor gibisiniz."
"Bunu da nereden çıkarttın ?"
Lexi kafasını kaldırdı ve Steve'in mavi gözlerine doğru bakışlarını dikti.
"Bir süredir uyumadığın gözlerinden belli. Baygın bakıyorlar ve kızarıklar. Ayrıca bazen omuzların çökük yürüyorsun. Hadi ama Rogers, sen bir askersin. Dik dur." Lexi aklına gelen şey ile dudaklarına sinsi bir gülümseme yerleştirdi.
"Arkadaşın Barnes için." diye de ekledi.
Steve, masaya doğru eğildi ve eliyle demir zemine vurdu. Bunu aniden yaptığı için Lexi'nin göz kapakları titredi.
"Bana zor kullandırtacaksın." dedi.
"Elinden geleni ardına koyma Rogers."
●●●