KADIRGALI

By gulsahvurgun03

619K 25.4K 6.4K

Gökyüzünün mavi gerdanlığı insanların boynunda ziynet gibi parlarken, benim başımda ve gözlerimde aysız gecen... More

Kadırgalı Tanıtım
1
2
3
4
5
6
7
8
9
10
11
12
13
14
16
17
18
19
20
21
22
23
24
25
26
27
28
29
30
31
32
33(YARI FİNAL)
34
35
36
37
38
39
40
41-Part 1
41- Part 2
42
43
44
45
46
47
48
49
50
51
52
53
54
55
56
Kadırgalı Dönüyorrr!!!

15

8.9K 358 28
By gulsahvurgun03

"İçmekte bir halta yaramıyor artık,  unutturmuyor Özcan."

"Yapma oğlum yapma ulan, kendine çektirdiğin eziyet  değmez o kız için, inan değmez Ali."

"Değmez biliyorum ama... Neyse ulan siktirettim zaten.Gerçi benimki de laf yanımda mıydı ki gönderdim.?"

"Cehenneme gitsin Allah'ın cezası kız."

"Olmaz artık Özcan.Zaten olmayacaktı ama bundan sonra imkansız.Evet seviyorum ama seviyorum diye gururumu ezdirecek kadar da düşmedim."

"Klasik olacak ama sen daha iyilerine layıksın kardeşim."

İçkiyi fondip yapıp Özcan'a baktı ve dediğine güldü.Kahkaha atmaya başladı.Kafayımı yiyordu bilmiyordu ama dediği şey komik gelmişti.

"Evet..evet Özcan'ım ben daha iyilerine layığım."dedi gülerken.

"Ne oluyor oğlum kafayı mı yiyorsun?"dedi Özcan.Yüzü bir anda eski haline döndü ve "Özcan sen benle dalga mı geçiyorsun oğlum? İyi birine layık olabilmek için iyi biri olmak lazım.Bense ... Sanki beni bilmiyorsun yediğim bokları.İyiliği bizler öldürdük dostum o yüzden haketmiyorum."

"Saçmalama ula-"sözünü hızla kesen Ali,

"Saç malanmaz taranır." diye iğrenç bir espiri yapınca Özcan suratını buruşturarak,

"Soğudum yemin ederim  soğudum.İyice kafayı buldun sen ne dediğini bilmiyorsun.Espiri yaptın ulan."dedi şaşırarak.Özcan'ın dediğine gülen Ali,

"Yok lan zamane çocukları böyle saçma espirilere çok gülüyor ya bir yapayım dedim de bize işlemediğini bir kere daha anlamış oldum."dedi bu sefer ikisi birden gülmeye devam ettiler.Özcan Ali'nin konuyu bilerek kapatmaya çalıştığını anlamıştı.Dostu şu an acısını göstermemek için gülüyordu, hep böyle yapardı.İçer içer acısını içinde yaşardı.

"İki dakika ciddi konuşmuyorsun hep böyle kaçıyorsun.Bana bak Ali kendine böyle yaparak yazık ediyorsun. Zararı sadece kendine.Etrafın yaşamaya devam ediyor.Sen de kendi yoluna bak artık be oğlum.Böyle içip sıçarak, onu bunu takmayarak geçmez hayat bir şey elde edemezsin."

"Sen de bugün amma felsefe yaptın Özcan hocam.Az laf çok iş hadi kalk kahvene git."

"Ulan ben ne diy-"

"Siktirgit lan amına koyayım illa küfür et, ya da gel beni kaşı Ali diyorsun."

"Gidiyorum lan istenmediğim yerde duracak değilim, hadi eyvallah."

"Neydi bu şimdi hah dur tirip, tirip mi atıyorsun sen şimdi bana?"

"Ne anlarsan sik beyinli."

"Sen çok değişmişsin oğlum içine bi şeyer kaçmış bir farklı olmuşsun."diyen Ali'ye,

"Ya hadi ben gittim, sende mal gibi içip durma otur adam gibi düşün."dedikten sonra ceketini alıp evden ayrıldı.

Derin bir nefes alıp arkasına yaslanan Ali, sessizliğe kulak verdi.Biliyordu, arkadaşı sonuna kadar haklıydı.Ama bir çıkış yolu bulamıyordu Ali, yoktu ona göre.Tüm çıkışlar kapalıydı.

...

Sabah yine bir kapı sesiyle gözlerini aralayan Ali bu sefer hiç dert etmedi.Kim olursa olsun canını sıkamazdı.Kimse umrunda değildi.Ayağa kalkıp iyice bir gerildi ve kapıya bakmaya aşağıya indi.Özcan büyük ihtimal evde değildi.Yoksa bu kapı bu kadar çalmazdı.

Kapıyı açtığında karşısında  aklındaki kişiyi gördü.Kadir tam karşısındaydı.

"Günaydın Ali."deyip içeriye girmeye yeltenince Ali ayağıyla kapıya gerilip,"Hop hop ağır ol.Dingonun ahırımı lan burası?"deyince,

"Almayacak mısın yoksa?"diye ses tonuna ekleyebildiği kadar nazik bir ton ekleyip Ali'ye baktı.

"Gerek yok içeri girmene ne diyeceksen burada söyle."dedi düzce.

"Ali bak ayıp oluyor.Konuşacaklarım var içeride konuşalım."

"Burada söyle?"diye diretti Ali.

"Hay Allah'ım sabır."deyip sinirle elini saçından geçirdi ve iki adım geriye çıktı Kadir."Bak akşama düğünüm var."

"Yani ?"Biliyordu  ne isteyeceğini ama oynuyordu.

"Davulcuyla, kahveyi kullanmaya izin vermiyormuşsun?"dedi gözlerini kısıp.

"Evet vermiyorum."

"Yakışıyormu ulan.Biz akrabayız, millete güldürtecek misin bizi?Hiç mi hatırım yok abin olarak Ali."

"Düşünüyorum düşünüyorumda bulamıyorum be Kadir.Hatırında yok hiç bir şeyin yok bende,"dedi.

"Ali bak biliyorsun, durumumuz çokta iyi değil.Bin lira davulcuya ayırdık sen diyorsun git başkasına iki bin bayıl.Mahallemizde böyle şey görülmüş  mü hiç?"

"Ben öyle istiyorum dediysem öyle olacak ulan.Uzatma daha fazla, akşama düğünün var şu tipine bak.Burada oyalanacağına kuaföre bi git.Ama mahalleninkine değil unutma."deyip sırıtan Ali'ye inanamazca baktı Kadir.

Nasıl bu kadar vicdansız olabilirdi bu çocuk.Durumlarının iyi olmadığını biliyordu."Ali yapma.Söyle Mehmet amcaya çalsınlar .Bir ayda hem nişan hem düğün yaptım.Daha fazla açılamam.Babamında kalmadı elinde bir şey."

"Ayrı eve çıkaracağına babanın evine indirseydin o zaman.O kadar masarafa girmişsin bu mu koyacak lan."

"Ali, amcamın hatrına."

"Kes lan sesini şerefsiz babamı sakın katma bu işin içine."Sinirle gözleri parlayan Ali kendini tutamasa boğazına sarılacaktı Kadir'in.

"Yalan mı?Amcam bu halini görseydi ne derdi, mutlu mu olurdu?Kendi kardeşinin çocuğuna yaptıklarını bilseydi."

"Babamı bu işe katma dedim sikerim belanı.O sizin gibi pislik değildi.Emin ol piç, babam benim bu halimi görse gurur duyardı.Benim oğlum kendini ezdirmemiş derdi.Sizin gel dediğiniz, git deyip tekme attığınız o Ali olmadığım için mutlu olurdu.Ama sırf babamın hatrı var diye, sırf babam için izin veriyorum yoksa benden bir bok bulamazdınız.Bir daha o sikik ağzın babamı anmayacak duydun mu beni?"diye kükreyen Ali'ye bakan Kadir,

"Tamam Ali eyvallah."deyip arkasını döndü ve bir adım atıp tekrar Ali'ye döndü "Sende gel akşama."diye düğününe davet etti yarım ağızda olsa.

"Geleceğim tabi geleceğim.Bu mahalle benden soruluyorsa her yerde olacağım.Davetle, onla bunla değil istediğim yere istediğim zaman gideceğim.Akşama masam baş köşede olsun."deyip hızla eve girdi ve kapıyı çarptı.Sinirle arkasından bakan Kadir,

"Götün kalkmış ya onu da indiririz dur bakalım şu düğün geçsin hele,"dedi.

....

Annesi öleli bir ayı geçmişti Melek'in.Acı, hala derin hala tazeydi.Ama yavaş yavaş geçecekti biliyordu.Bu yarada kabuk bağlayacaktı.Babasını daha on beş  yaşında kaybetmişti.Çok küçüktü o zamanlar.Osman doğmuş babası vefat etmişti.Omuzlarına anlamakta güçlük çektiği bilemediği  yükler binmişti.

Annesi doğumdan sonra bir çok hastalığa birden yakalanmıştı.Osman'ı nerdeyse Melek büyütmüş, annesi gibi olmuştu.Okumak istiyordu aslında üniversiteye gitmek ama  bu da nasip olmamıştı Melek'e.Nasıl ailesini bırakıp okuyabilirdi.Fedakarlık yapıp okumaktan vazgeçmişti.O zamanlar en büyük dayanağı annesiydi.

Şimdi annesi yoktu ama isyan edip her şeyi salmak Melek'e göre değildi.Bir gün herkes göçüp gidecekti, ha bir yıl ha otuz yıl ama bir gün olacaktı.Belkide inancıydı onu bu denli ayakta tutan.Bakması gereken bir kardeşi vardı.Daha on yaşında, çok küçüktü Osman.Melek kendisini bıraksa o ne yapardı.Bakacak kimseleri yoktu.O yüzden dimdik ayaktaydı Melek.Ayakta kalması için birden çok nedeni vardı ve bunlar onu ayakta tutmaya yetiyordu.

Bu akşam arkadaşı Aslı ve Kadir ağabeyinin düğünü vardı.Aslı ile çok yakın olmasalarda arkadaşlardı.Hemen aşağı mahallede oturuyordu Aslı.Gitmezse ayıp olurdu.

Sabah Ali aramış Melek'i düğüne çağırmıştı.Zaten gidecekti ama Ali'de onu aramışken gitmemeyi düşünebilir miydi?Annesinin ölümünde hiç bir akrabası Ali kadar yanında olmamıştı Melek'in.Her gün gelip kontrol etmiş Osman ile ilgilenmişti.Aşkı, bu sefer vefa, minnnet  duygusuyla birlikte daha da katlanmıştı.

Akşam için hazırdı.Fazla bir şeyler yapmasına gerek yoktu.Çünkü daha annesinin kırkı çıkmadan düğüne gitmesi mahalle için bile sorunken birde süslenip püslenmesi onu daha çok dile düşürürdü.Gerçi aradan yine laf çıkaran kişiler olacağına emindi ya neyse.Üzerine uzun siyah bir elbise giymiş saçlarınada fön çekmişti.Makyaj yapmayacaktı.

Osman'ı yan komşularına emanet ettikten sonra hazırdı.Ali  mahallenin köşesinde onu beklediğini haberdar etmişti.O tarafa doğru ilerledi.Köşeyi döndüğünde Ali'nin arabasını gördü.Arabanın içinde oturuyordu.Arabanın yanına gidip camı tıklattı.

Daldığı yerden cam sesiyle çıkan Ali, hemen yan tarafın kapısını içeriden açtı.İçeriye oturup kapıyı örten Melek'e baktı."Sonunda hazırlanabildiniz Melek hanım."diye yalandan bir sitemde bulundu.

"Çok geç kalmadım Ali uydurma."deyip güldü Melek.Ali yine onu bir şekilde güldürmek istiyordu.Bu çok hoşuna gidiyordu Melek'in.

Arabayı yokuş yukarı annesininde oturduğu eve sürmeye başladı."Konvoya katılmadın değil mi?"Kafasını Melek'e çevirip "İşim olmaz Melek."deyip önüne döndü."Haklısın."deyip hak verdi Ali'ye,  sorması bile saçmalıktı.

"Melek bu arada mahalle çıkan dedikodulara aldırma.Herkes her şeyi der."Ali ile Melek hakkında mahallede bir çok laf dönüyordu."Biliyorum Ali, önemli değil."Kafasını salladı Ali.Biraz sonra zaten düğün yerine varmışlardı.Arabaların sırasına arabayı park edip durdurdu.İkisi birlikte arabadan çıktılar.
"Ben kadınların olduğu tarafa geçeyim Ali getirdiğin için teşekkür ederim."

"Lafı bile olmaz.Giderken çaldır evine bırakırım."Kafasını sallayıp "Tamam"dedi ve gülümsedi.Ali erkeklerin tarafına Melek'te kadınların tarafına geçmişti.Düğün karışık olsada kadınlar erkekler bir yerde oturmazdı.Genelde karşılıklı oturulurdu.

Ali kendisine ayrıldığı belli olan, baştaki masaya doğru ilerledi.Masaya oturduğu sırada etraftaki erkekler başıyla selam verdiler, o sırada amcası yanına geldi ve mesafeli bir ses ile "Hoş geldin oğlum,"diye selamladı."Hoş bulduk amca."deyip etrafı incelemeye başladı.Kadir ve Aslı karşılıklı oynuyor kimi mahalleli alkış tutuyor, kimiside kameraya çekiyordu.

"Ali, geldin demek.Biliyordum gelir Ali dediydim."arkasından annesinin sesini duyunca ister istemez gerildi.Sadece kafasını salladı dediğine karşılık.Amcası yanlarından "Ben içeriye bakayım, işler var."deyip ayrıldı.Annesi gelip Ali'nin yanına oturdu.Annesinin bir karın ağrısı var gibiydi.Kafasını ona çevirip "Ne diyeceksen dolandırmadan söyle?"diye kaşlarını kaldırıp sordu.

"Nasılda tanıyor annesini benim oğlum."Bu dediğine kahkaha atmak istedi Ali ama yeri değildi içine attı kahkahasını eve gidince atacaktı.'Oğlum ha, benim oğlum birde.'diye tekrar etti içinden.Bir şey demedi annesi anlatmaya devam etti.

"Oğlum, bak karşıda bir kız var kızıl saçlı,"diye kadınların olduğu tarafı gösterdi.İstemeden baktığı yerde iki kızıl gördü.Biri açık kızıl diğeri koyu kızıldı.Açık kızıl saçlarda takılı kaldı gözleri.Alev...Tam karşısında yanındaki kızıl kız ile konuşuyordu.İçinden akıp giden hislere lanet etti.Hala...hala devam ediyordu aşkı.Hem de aynı aşkla.Beyninde bitirsede kalbi bitirmedikçe bitmiyordu.Ama bile bile yangınada körükle gitmeyecekti.

Birde yanındaki kıza baktı.Orta derecede güzel bir kıza benziyordu  uzaktan.Ne çok dikkat çekici, ne de çok sönüktü."Eee ?"dedi annesine dönüp.

"Bak o kız Yeşim, babanın amcasının torunu bizim akrabamız.Düğün için geldiler.Onlarda İstanbul'da oturuyorlar."Annesinin ne demek istediğini anlamaya çalışıyordu."Ne yapayım banane kimse kim, ne diye söylüyorsun sen bunu bana onu de sen."diye sordu.

"Yaşınız uygun, boyunuz posunuz denk.Bana kalırsa dünürcü olalım, kızı kaçırmayalım diyorum vakti geldi artık.Kadir'de evlendi."

"Ulan ne diyorsun sen bir bu eksikti.Başımda onca şey var birde olmayan annemin oğluna dünürcü çıkması kalmıştı."deyip annesine bağırdı.Her şey o kadar saçmaydı ki.Ne ona annelik yapmışlığı vardı ne başka bir şey.Birde gelmiş mürüvetini istiyordu.

"Oğlum yaşın olmuş yirmi beş.Daha neyi bekliyorsun.Takalım yüzüğü sonra istediğin zaman düğün olur."diyen kadına,

"Kes sesini kadın.Beni deli etme.Kalk git yanımdan  yoksa dağıtacağım burayı."diye bağırdı.Oğluna kötü bakışlarla karşılık verip yüzünü buruşturdu ve yanından kalkıp gitti.


Sizin için bu zamana kadar hiçbir şey yapmayan insanlar, hakkınızda çok güzel hüküm verirlerdi.İşte benim hayatım buna en güzel örnekti.

Kadırgalı Ali





.

Continue Reading

You'll Also Like

91K 4.5K 39
Klâsik gerçek aile kurgusuna benzer ama daha olası bir kurgudur; Kızımız eski ailesinden gördüğü baskılar sonucu 18 yaşında ayrı bir eve taşınır ora...
GELECEK By VeraHare

General Fiction

181K 9.6K 18
Tüp bebek merkezinde tüplerin karışması sonucu kocası yerine hiç tanımadığı bir adamdan hamile kalmıştı Mahru. #1İhanet/24.5.2024 #1Mahru/24.5.2024 #...
5.4M 250K 52
"Ulan bari Polat de." dedi. Sesi yalvarır gibi çıkmış gözleri beklentiyle doluydu. "Mirza demiyorsan deme ama en azından Polat de." "Sen yengeye Eli...