EV ARKADAŞIM SEZON 2

By tugbaozdem1r

317 44 22

- Kendine geliyor. göz bebeklerinde hareketlenme var. Açık olan gözlerimi gözüme tutulan ışıktan kurtulmak a... More

Tuhaf Bir Rüya
Küçük Cadı
Anlamalıyım... Ancak anlamıyorum!
İzin vermeyeceğim
Daha fazla dejavu yok. Her şeyi değiştireceğim.

O GERÇEK Mİ?

19 5 0
By tugbaozdem1r

Elimdeki valizi sürüklerken Matilda elindeki dantelli peçeteyi yeniden gözlerine götürdü. "Bayan lütfen sizde bizi bırakmayın." Dudaklarımı birbirine bastırarak güçlükle aldığım nefesi verdim. Kesik kesik hatırladığım o rüyada başlıyordu. Sonrasında olanları pek hatırlayamıyordum doğrusu. Ancak uyandığımda saatlerce o rüyanın etkisinde kalıp ağlamıştım. Şimdi ise Kang amcanın yanına gitmek üzere yola çıkıyorum.

Uçağın kalkmasını gözlerim kapalı beklerken duyduğum öfkeli sesle  gözlerimi açtım. "Bu nasıl bir rezelettir!" Beynime hücum eden ağrıyla parmak uçlarıma kadar bir titreme hissettim. Gözlerim önüne serilen Flashback tarzı görüntüyle iki elimle şakaklarıma baskı uyguladım. "Bu nasıl bir rezalet?! Benim yerimin burası olması gerekirken köylü biri oturuyor! Eğer işinizden olmak istemiyorsanız hemen bu sorunu halledin!" Flashback bittiğinde halledin sözünü duymuş derin bir nefes alarak kendime geldikten sonra kaşlarımı çatmıştım. Ne olduğuna anlam veremezken arkama bakmak ile bakmamak arasında kalsamda 2 aylık komaya verdim bu saçma durumu ve gözlerimi kapadım.

Merhaba sevgili Kore işte Jiyeon geldi ona iyi bak. Gökyüzüne bakarak içimden bunları geçirirken arkamdan gelen biri bana çarparak geçti bu an kaşlarımı çatıp yeni bir dejavu hissi özür dahi dilemeden ilerlemeye devam eden anguta kaşlarımı çatarak döndüm. "Hey seni aptal öküz özür dilesen ölür müydün sanki çarptığın bir bayan seni adi... "sinirle bana bakmasıyla sesim aniden kesilmişti.  Bana doğru gelip eğildiğinde tabi ki refleks olarak bende biraz geriye doğru belimi bükmüştüm. Durup dururken hızlanan kalbimle suratı deli gibi tanıdık olan yüze baktım dikkatle yan bir gülüş attı bay ukala ondan hoşlandığımı düşünmüştü belkide. " Fazla cesursun ufaklık cesurları severim ama kaşınıyorsun gibime geliyor hm? "hala bana dik dik bakıyordu. Sanki ikinci kez yaşanıyormuş gibi söyledikleri aynı şekilde beynimde de çınlarken alt dudağımı ısırıp sessiz kalmaya çalıştım ama ne yazık ki bu hiç tarzım değil. Bende sinirle ona baktığımda şaşırsada belli etmemeye çalıştığı ortadaydı"Eğer hemen geri çekilmezsen cesaretimin hangi sınırlarında olduğunu göreceksin bay ukala. "gülerek bana doğru ilerlediğinde bende geri geri gittim"
Merak etmedim desem yalan olur. 
"beni dinlemiyor.  Beni dinlemeyeceğine öylesine emindim ki... Onun kaşındığını da not olarak alabilir miyiz lütfen? Ayağına sert bir tekme geçirmemle yere oturdu. Gülerek çantamı alıp hızla oradan ayrıldığımda arkamdan bağırdığını duyabiliyordum " Hemen buraya gel! Cidden seni bir daha gördüğümde işin bitti!!!..." Durup yan bir gülüş atarak ona doğru eğildim. "Neden bilmiyorum ama bunu söyleyeceğine de emindim. Bunu yapacağıma da... " Gitmem gerektiğini bildiğim halde kendime engel olamayıp çantayı kafasına geçirdikten sonra ki bir tekvandocu olarak bunu yapmam çok doğru olmasa da bir kaç izbandut beni iki kolumdan tutarak havaya kaldırdığında beyefendi kalkmış bana doğru gelmişti. Çenemden tutup ona bakmamı sağladığında kaşlarım çatılmıştı. "Fırsatın varken kaçmalıydın ufaklık." Kafamı hızla geri çekerek çenemi elinden kurtardığımda yüzünde yer edinmiş gülümsemenin ortasına yumruk atma isteğim öyle artmıştı ki...  
  Şimdi seninle ne yapsam acaba? "Gülerek bana tekrar yaklaştığında bacaklarının arasına sert bir tekme geçirip kollarımı tutan adamlardan onların kollarını kıvırarak kurtuldum arkadan bir kaç tanenin daha koşarak geldiğini görünce yerdeki küçük çantamla telefonumu alıp koşmaya başladım hadi ama valizlerim! Sanırım önce kendimi kurtarmalıyım." Yakalasanıza şu kızı! "Gülerek kısa süreli arkama baktım." Nedense bunu söylemeni bekliyordum inanır mısın? Nasıl kurtulacağımı da biliyorum. "Evet nasıl olduğunu anlamasam da beynim kadınlar tuvaletine doğru koşmamı emrediyordu bana. Sanki yaşanmış gibi anılar kısa süreli gözlerimin önünde gelip giderken çoktan tuvalete girmiş oradaki pencereye tırmanıyordum. Dışarı çıktıktan sonra derin bir nefes almış ve hemen taksiye atlamıştım." Nereye gidiyoruz küçük hanım?" diye soran amcaya birde taksinin arkasından koşan adamlara baktım. "İlk önce hemen uzaklaşalım buradan." Taksi uzaklaşırken telefonumun kilidini açıp Kang amcayı aradım. 

- Jiyeon? Sen beni arar mıydın küçük cadı? "Neşeli bir sesle telefonu açan Kang amcanın sesini duymak beni rahatlatmıştı"

- Kang amca Kore'deyim Annem ve babamın yerine işlerin başına geçmek için buraya geldim ama yardıma ihtiyacım var.

- "Endişeli bir sesle bağırdı" Ne?! Kore'de misin? Jiyeon bunu gelmeden önce söyleyemez miydin? Hemen şirkete geliyorsun küçük hanım.

- Tamam amca kızma tamam geliyorum. "Telefonu taksiciye uzatıp adresi öğrendikten sonra beni şirkete götürmesini bekledim. taksiden indiğimde Kang amca beni kapıda bekliyordu ona sarıldıktan sonra yukarı odasına çıktık. Karşıma oturup ellerini birleştirdi ve bana baktı"

- Anlat bakalım küçük hanım neden buraya geldin burayı hiç bilmediğin halde? Neden gelmeden önce beni aramadın? Ve daha okulun bitmemişken nasıl şirketin başına geçeceksin ve sadece bir çantayla mı geldin? "Bir süre durup düşündüm"

- Fransa'da daha fazla kalmak istemedim annem ve babam olmadan orası bana acı veriyor. Sana sürpriz yapmak istedim ve gelme diyeceğini düşündüm. Okulu okurken de buraya gelebilirim sanki. Ve hava alanında olay yaşadım bütün valizlerim çalındı yalnızca bunlar kaldı elimde. "Kang amca biraz sinirle kafasını kaşıdı ama bana kızamaz ki ayağa kalktı."

- Tamam okul ve evi hallederiz kıyafetlerde problem değil şirket içinde mezun olmanı bekleriz burada yaşayabilecek misin Jiyeon? "Endişeyle baktı. Bense gülerek kafamla onayladım" Peki o zaman şimdilik benim evime git. Ben genelde şirkette kalırım. Ama arada eve uğrarım yarın alışveriş yapıp kendine yeni kıyafetler alırsın parayı sıkıntı etme şimdi seni eve götürmesi için birilerini çağırırım hadi git şimdi dinlen. "Kalkıp tekrar ona sarıldım ve arabaya binip Kang amcanın evine gittim bana bir oda gösterip selamlayarak çıkan yaşlı kadına gülümsedim ve kendimi yatağa attım."

Karşımdaki aynadaki yansımama baktım bir süre. Düz bir ifadesi vardı gözlerini biran olsun gözlerimden ayırmadan. "Bu ikinci bir şans hatırla ve onu tekrar kaybetme. Yeniden kaldıramazsın... Kaldıramayız." "Neyi? Kimi?"

Derin bir nefes vererek gözlerimi açıp doğruldum. Alnımdaki ufak ter damlalarını kolumla silip yataktan indim ne ara akşam olmuştu ki? Odadan gözlerimi ovuşturarak çıkıp aşağı baktığımda sabah kavga ettiğim çocuğu görmüş endişeyle eğilip onları izlemeye başlamıştım valizlerimin başında dikilmiş içinden çıkardığı sütyenime gülerek bakıyordu sinirle doğrulup ayağımdaki botu çıkararak sırtına attım. Kaşlarını çatarak öfkeyle bana dönen bakışları yerini şaşkınlığa bırakmıştı. "Başkalarının özel eşyalarını kurcalamaman gerektiğini bilecek kadar bile terbiyen yok bakıyorum da." O hala bana şaşkınlıkla bakarken aşağı inip etrafa dağıttığı eşyalarımı valize teperek doğruldum. "Evimde ne işin var?"Tek kaşımı kaldırıp kollarımı bağladım. "Burası Kang amcamın evi. Benim amcamın ve yanında kalmaya geldim. Asıl senin ne işin va..." "Kang amca  mı? J- jiyeon?"  Tanrım her şey öyle tanıdıktı ki. Biran duraksadım onun evi ise eğer Kang öz amcam değildi evet babamın üvey kardeşiydi büyükbabam onu babama iyi bir kardeş olacağını düşünerek evlat edinmişti çokta iyi kalpli biri olmuştu sonuçta. Bir oğlu vardı ve o bu aptal olmamalıydı.  

- Demek tanıştınız Jiyeon oğlum Jaebum. "gülümsemeye çalışarak pis pis sırıtan Jaebum denen aptala döndüm ne vardı acaba bu kadar gülecek kolunu omzuma attı."

- Biz zaten onunla tanışıyoruz baba "bana göz kırptı. Gülümseyen Kang amcaya dönüp sahte bir gülümseme ile"

- Evet tanıştık...


Ayaklarımı vura vura çıktığım odama taşınmış valizleri görünce sırıttım en azından bunları buraya kadar taşımama gerek kalmamıştı. Elime geçen tayt ve kazağı giydiğim gibi sekerek yeniden aşağı indim. Sofrada oturan Jaebum'a bakıp yanaklarımı şişirerek karşısına oturdum. Ellerimi ovuşturup Amcama baktıktan sonra yemeğimle aşk yaşamaya başladım tüm günün yorgunluğu bu şekilde çıkarken gülmeye başlayan amcama baktım.  "Nö?" Gülümsemesi kahkahaya dönüşürken Jaebum gözlerini devirdi. "Hala bir dinozor gibi yiyorsun Jiyeon." Bende ona bakarak gülümsedim yanında olmak biraz daha iyi hissettirmişti öz olmasa da ailemden bana kalan bir tek amcam vardı... Birde şu karşımdaki bok çuvalı ah kafamın içinde bile ağzım bozuk. Amcam yeniden konuşmaya başlayınca dikkatimi ona verdim. "Yarın okulu halledelim.  Jaebum'la aynı okula gidersin o senin yabancılık çekmemen için elinden geleni yapar değil mi Jaebum? "dedi imalı sesle Jaebum gözlerini devirip istemsizce kafasıyla onayladı. Bense pis pis sırıttım." Aynı sınıfta olmanız içinde elimden geleni yapayım."

- Amca biz aynı yaşta mıyız? "Amcam dik dik Jaebum'a baktı o ise yemeğiyle oynuyordu"

- Jaebum daha sınıf geçmeyi beceremediğinden... "Kang amca yorgun olduğunu söyleyip kalktı onun gitmesiyle Jaebum yanıma gelip kolumu tutarak beni kaldırdı."

- Bak ufaklık sakın kaşınma yoksa canın çok yanar. "Dudağımın sağ tarafı yukarı kıvrıldı. Kolumu çekip ona baktım"

- Bugün kimin daha çok canının yandığını unutma derim Bay Ukala. 

Continue Reading

You'll Also Like

Yasak Aşk By Emine İkiz

Mystery / Thriller

1.1K 34 9
Çocuğu olmadığı için bencilce davranıp Kendi yeğenine taşıyıcı annelik yaptıran bir halanın hikayesi ama hikaye bambaşka bir yöne dönecek yasak bir a...
15.3K 1.1K 31
Bir gecede her şey altüst oldu.Hırsız çetesi tarafından kaçırılan genç bir kız, hiç bilmediği karanlık bir dünyanın içine çekiliyor. Ama bu, sadece h...
173K 5.6K 20
Genç çocuk yatağında masum bir şekilde uyurken her gece evin altındaki tünelden gelip onu dikizleyip tüm hayatına sahip olacak olan takıntılı adamdan...
1.4M 48.2K 36
İnsan ne dilediğine dikkat etmeli, zira kalbinden geçen iyi ya da kötü hiçbir dilek gerçekleşmeden peşini bırakmaz, derler. Ben, ölüm diledim. Bir ö...