Duyduğum isim ve tanıdık sesle ellerim hiç titremiyormuş gibi daha çok titremeye başladı.Bir adım atacak dahi takatim kalmadı. Ne yerimden kıpırdayabiliyordum ne de elimin titremesine mani olamıyor, elimdeki tepsiyi daha sıkabilecekmişim gibi daha çok sıkıyor ama odanın kapısından da uzaklaşamıyordum.
İçeride bir ses uğultusu oldu söyledikleri birbirine karışıyordu.Bir boğaz temizleme sesiyle uğultular kesildi .
'' Kemal Ağa sende bilirsin ki Efra benim tek kızımdır. Ağalar böyle bir karar vermemiş olsa kızımı bu şekilde vermek istemezdim . Fakat aşiret karşısında hepimiz suskunuz . Lafı uzatmaya gerek yoktur.Kızım sizin kızınızdır artık.
Bir süre sessizlik oldu babamla Kemal ağa bir şey hakkında konuşuytorlardı ama anlayamıyordum dizlerim titremeye başladı kapının dibine duvardan destek alarak yere doğru kayıp çöktüm.
Tıpkı hayallerimin , çöktüğü gibi...
Babamın sert ve karşılık istemeyen bir sesle davudi şekilde bağırmasıyla sanki içeriyi görebilekmişim gibi gözlerimi kapıya çevirdim.
'' Zehra Efra ya haber edesin buraya gelsin'' Salonun kapısı açıldı annem içerden çıkıp ''Hadi annem önce eller öpülecek , sonra da imam nikahı kıyılacak.'' cevap vermedim veremedim ne diye bilirdim ki. Kapıdan girmemle iki yaşlı göz buldu gözlerimi . O an odadan geri çıkmak , hatta kaçmak istedim . Bir haereketlilikle başımı o tarafa çevirdim . Afran ''ABİM '' babamın elini öpüp alnına koymasını izledim sessizce . Evlerine gittiğim yıllarca abi dediğim adam kocam olacaktı. Tek benim değil başka bir kadının da kocası olan adam.... Annemin belimden hafif itmesiyle Kemal Ağa ve babamın yanına doğru yürüdüm ayaklarım geri geri gitse de önce Kemal ağanın elini öptüm daha sonra babamın elini öpüp arkamı dönmemle yıllarca teyze bildiğim kadının elini bu sefer gelini olarak elini öpmek için herşeye baş eğdiğim gibi bir kez daha başımı eğip elini öptükten sonra diğer akrabalarında ellerinden öptüm . Çiya abinin karısı ablam gibi gördüğüm kadın Şeyma ya da sarıldım . şimdi en zor olana gelmişti sıra , hiç bir sarılma hareketinde bulunmadan yıllarca bacım bildiğim kız kollarını arasına alıp sıkıca sarıldı kulağıma 'Affet Efram affet ' demesini aldırmadan daha sıkı sarılmak istememi engelleyip , hışımla ayrıldım . Kemal ağa ve babamın yanına tekrardan gittim bu sefer tek değil kocam olacak adamla Kemal ağa elinde yüzükleri sağ yüzük parmağımıza geçirirken o metalin soğukluğu gerçekleri unutmuşum gibi günyüzüne çıkardı. ''Yüzükleri de taktığımıza göre imam nikahı için selamlığa geçelim Kemal ağa '' diyip oda dan dışarı çıkan babamın ardından annem kolumdan çekerek odadan dışarı çıkardı
Bu kadar erken olmak zorundamıydı sanki. Birazdan imam nikahı kıyılacaktı, damat düğüne kadar eve rahat girsin çıksın diye.
Abi bildiğim adamla evleneceğimi , öğrenip daha buna bile inanmazken bir kaç saat sonra nikahımın kıyılacağını duymak ve kabullenmek ...Abi bildiğim adama artık Kocam demek..
Odamın açık kapısından içeri girip odanın ortasında öylece kalakaldım annem sandığıma yönelip beyaz bir yazma çıkarttı.Gelişigüzel başımı atıp''Hadi kızım'' diyip önden yürümeye başladı.
Kabullenişle peşin den yürüdüm . Bu sefer merdivenlere doğru yürüdük merdivenin her bir basamağını çıktıkça ağlama hissim daha da çok artıyordu.
Selamlığa girmemle yere bağdaş kurarak oturmuş bir imam yanında iki tane bağdaş kurmuş bir adam ve ayakta benim yanına gitmemi bekleyen bir adam , yıllarca abi bildiğim artık koca m diyeceğim adam ...
Gidip imamın karşısında ki yerimi aldım . Yanımda ki hareketlilikle başımı ona çevirdim bana bakıp tekrar imama döndü. Herşey o kadar aniydi ki..
İmamın seslenmesiyle ona döndüm .
''Kızım mehir olarak ne istersin?''
Tek cevabım vardı.'' Mehir istemiyorum ''
Önce Kemal ağa mırıltı şeklinde bir şeyler söyledi ardından babam mırıldanmaları onun sesi böldü.
''DiYAR BAKIRDA Kİ ÇUKUR TARLA YI MEHİR OLARAK VERİYORUM.''
Bu sefer odayı şaşkın mırıltılar boy göstermişti. İstemesem de dönüp ona baktım ., hiç bir mimik yoktu yüzünde , Çukur tarla bizim buralarda ağa olanın eline geçer nesilden nesile geçerdi. İmam Afrana bakıp''Kemal oğlu Afran Şiyar kızı Efrayı zevceliğe kabul ettin mi ?'' sorusuna hiç beklemeden ;
''kabul ettim'' cevabını üç kere tekrar etti.
Ben bu kadar kolay kabul edebilecekmiydim ki.
''Şiyar kızı Efra ,Kemal oğlu Afranı mehirimücellem karşılığı kocalığa kabul ettin mi?
''et.tim'' üç kere sorulan soruya tırnaklarımı avuçlarıma geçirerek cevap verdim . Artık Allah katında evliydim .
Kemal ağa ve babam imamı geçirmek için odadan çıkarken .Oda da sadece anneler ve biz kalmıştık . Zeliha teyze ''Allah utandırmasın'' deyip. Annemle odadan çıktılar.
Şimdi ne yapacaktık ki , Afran yavaş ama seri hareketlerle yanıma gelip eğik olan başımı kaldırıp.
''Ne olursa olsun başını eğme Efra karşında ben olsam bile .2 sözlerinin verdiği şaşkınlıkla başımı eğme isteğim daha da artı ama çenemde eli varken ne yapmaya cesaretim ne de takatim vardı.
Yüzüme nüfus eden nefesin sıcaklığıyla düşüncelerimdem soyutlanmak zorunda kaldım . Ne zaman kapattığımı bilmediğim gözlerim hızla açıldı.
Karşılaştığım görüntüyle gözlerimi tekrar kapatmak istedim .Çünkü yüzüme doğru yakalaşan bir Afran vardı . Afran ne yapacak ?
Yorum yapan herkese teşekkür ederim Biliyorum zamanında yazamadım kusura bakmayın Lys ye girdiğim için yazamadım.
Bu bölüm için 55 vote yapalım diyorum .
Hakkımda merak ettiğiniz şeyler var ise bir bölüm de kendimi tanıtmak için yazabilirim .