Gel Seni De Everelim!~Tamamla...

By hantal_kedi

373K 23.6K 8.4K

#10 Mizah #4 Klasikler #12 Macera Küçük bir mahallenin küçük insanıydım ben. Uçuk kaçık hayallerim, çatlak b... More

〰TANITIM〰
〰1. Bölüm: Gel Seni De Everelim!
〰2. Bölüm: Geleceğin Yıldızı〰
〰3. Bölüm: Kınarsın. Başına Gelir!〰
〰4. Bölüm: Yiğit Öztürk〰
〰5. Bölüm: Ne Dersin Şado? Çok Yakıştık Bence〰
〰6. Bölüm: Mükemmel Çift〰
〰7. Bölüm: Buluşma Meselesi〰
〰8. Bölüm: Bu Kez de Olmadı be Türkan!〰
〰9. Bölüm: Tanışalım Artık〰
〰10. Bölüm: Romantik Bir Gün〰
〰11. Bölüm: Tanışma Faslı〰
〰12. Bölüm: Sürpriz Ziyaret/1〰
〰12. Bölüm: Sürpriz Ziyaret/2〰
〰13. Bölüm: Stüdyoda Gergin Anlar〰
〰14. Bölüm: Geym Of Yiğit/1〰
〰14. Bölüm: Geym Of Yiğit/2〰
〰15. Bölüm: Yiğit Bey'in Ortamları/1〰
〰16. Bölüm: Anana Sor Damat Lazım mı?/1〰
〰16. Bölüm: Anana Sor Damat Lazım Mı?/2〰
〰17. Bölüm: İntikam Vakti/1〰
〰17. Bölüm: İntikam Vakti/2〰
〰18. Bölüm: Felaketler Ardı Ardına!/1〰
〰18. Bölüm: Felaketler Ardı Ardına/2〰
〰19. Bölüm: Sevenleri Sevdiğine Versinler〰
〰20. Bölüm: Zamanında Yediğin Hurmalar, Gelir Seni Tırmalar!〰
〰21. Bölüm: Kaybettim...〰
〰22. Bölüm: Ben Buna Hazır Değilim/1〰
〰22. Bölüm: Ben Buna Hazır Değilim/2〰
〰23. Bölüm: Nilaylar Da Üzülür〰
〰24. Bölüm: Ufak Bir Ders〰
〰25. Bölüm: Parayı da Bulurum. Yiğit'i de alırım!〰
〰26. Bölüm: Bitsin Artık Bu İşkence〰
〰27. Bölüm: Bence Evlenmeliyiz Hem de Bu Sene!〰
〰28. Bölüm: Şimdi Evleniyor Muyuz Yani?〰
〰29. Bölüm: Bizim Aşk Yuvamız〰
〰30. Bölüm: Düğün Hazırlıkları〰
〰31. Bölüm: Bizim Rüyamız Hiç Bitmesin〰
〰32. Bölüm: Korkuyorum İşte... Beni Hiç Bırakma Olur Mu?〰
〰33. Bölüm: Her Şeyi Anlat!〰
〰34. Bölüm: Her Şey Bitti!〰

〰15. Bölüm: Yiğit Bey'in Ortamları/2〰

5.5K 509 217
By hantal_kedi

  Merhabaaa! 1400 kelimelik bölümle geldim lütfen kısa demeyin. Bir de 28. Sıradayız! Çok teşekkürler!

Bu bölüm Yiğit'in anormal arkadaşlarıyla tanışacaksınız. İyi okumalar!




Tırnaklarıma parlatıcımı sürerken bir yandan da ne olacağını düşünüyordum. Yiğit'in arkadaşlarıyla tanışmak... Bu biraz beni ürkütüyordu. Başta iyi aile çocuğu olan Yiğit'in pek arkadaşı olmadığını, hatta böylesine kötü bir ortamda iyi kalabildiği için direk yirmi beş yaşında doğduğunu düşünüyordum. Kendi düşüncelerime kıkırdadım.

  Zaten asla mantıklı bir şey düşünmezdim.

  Şimdi ise Yiğit'in arkadaşları, ortamları olduğunu düşününce endişelenmeden edemiyordum. Belki on liraya aldığı kahveyi Snap'te paylaştıktan sonra birini bulmak için kıçını akşama kadar kafenin sandalyesine gömen kızlarla aynı ortamda bulunmuştu. Belki de onlardan birisiyle sevgili olmuştu. Zaten eğer öyle bir şey varsa ve beni evlilik programına çıktığım için eziklediyse ağzına sıçardım. Ben o kızlardan daha kaliteliydim bir kere!

  Sahi sevgili demişken... Acaba Yiğit'in kaç sevgilisi olmuştu? Ve ben neden bu zamana kadar sormayı akıl edememiştim? Tamam Nilay'ı da onlara gittiğimde öğrenmiştim ancak başka hiçbir şey bilmiyordum. Sanırım bu durum kendi derdimi gözümde çok büyütmemdendi. Belki de Yiğit'in de geçmişinde kirli çamaşırları vardı. Benimki kadar olmasa bile bir şeyler bulabilirdim.

  İşim bittiğinde tırnaklarımı üflemeye başlamıştım ki telefon çaldı. Arayan'ın Yiğit olduğunu görünce telefonu açıp hoparlöre bastım.

"Efendim canım?"

"Ne yaptın Turunç? Hazır mısın?"

  Tırnaklarıma baktığımda onların henüz hazır olduğunu düşünmesem de idare eder olduklarına kanaat getirdim.

"Hazırım canım. Seni bekliyorum."

"Dışarı çık o zaman. Sokağın başındayım."

  Yiğit göremese de gözlerimi devirdim. Her dakika televizyon izleyen, izlemediğinde torununun tabletine sonra izlemek için kaydettiren canım komşularım her şeyi babamdan daha çok biliyorlardı. Bu yüzden Yiğit ha sokağın başında durmuştu... Ha evin önünde.

"Kapının önüne gelebilir misin?"

  Melis olsa hayvansı bir tonda söyleyeceğim sözleri Yiğit'e karşı kedi sesiyle söylüyordum. Çünkü o Yiğit'ti. O bana karşı böylesine tatlıyken ben kötü davranamazdım. Aramızda bir süre sessizlik oluştuktan sonra Yiğit konuştu.

"Geldim. Seni bekliyorum."

  Kapıdan dışarı çıktığımda Aliye Teyze, Mukaddes Teyze ve Seher Abla'nın bir yandan kaldırım üstüne oturup çekirdek çitlerken bir yandan da Yiğit'i kestiğini gördüm. Kaşlarımı çatarak yanlarına gittim. Yüzümde sahte bir tebessümle konuştum.

"Merhaba... Hanımlar!"

  Seher Abla bütün oynaklığıyla konuştu.

"Merhaba merhaba. Biz de senin şu meşhur Yiğit'e bakıyorduk. Tabii senin yüzünü gören cennetlik. Meşhur olduktan sonra bizi unuttun değil mi kız?!"

"Olur mu hiç öyle şey canım? Başımı kaşıyacak vakit bulamıyorum valla. Siz çıkın çıkın gelin."

  Mukaddes Teyze 'Seni kahpe seniiii!' der gibi baktıktan sonra "Geliriz geliriz." dedi. Allah'ım... Bu mahalleliden korkulurdu. Mahalle mahalle değil sanırsın Kelebek Magazin'in Esenyurt ayağıydı.

  Yiğit'in kolundan tutup sessizce "Gidelim." deyip onu arabaya sürükledim. Şu an mahalleliden
daha önemli bir mesele vardı. Yiğit'in arkadaşları!

***

  Yolculuğumuz sessizlikle devam ederken yumuşak bir ses tonuyla Yiğit'e beynimi kemiren o soruyu sordum.

"Bugüne kadar kaç sevgilin oldu?"

  Sanki bunu duymayı beklemiyormuşcasına önce suratıma bakıp endişelendi. Daha sonrasında gülümsemeye çalıştı. Bir şeyler saklıyordu işte!

"İşte Nilay vardı biliyorsun."

   Tek kaşımı kaldırıp devam ettim.

"Nilay haricinde diyorum. Ayrıca Nilay ile ne kadar birlikteydiniz?"

"Sevgili demesek de takıldığım birçok kız oldu. Ayrıca Nilay ile bir zamanlar sevgiliydik. Altı yedi yıl önceydi sanırım. Yaklaşık iki yıl kadar çıktık. Olmayınca da arkadaşlığımızı sürdürmeye karar verdik."

  Şaşkınlıkla Yiğit'e baktım. Demek o kadar olmuştu ha! Heey yavrum hey! Ben kızla baş edebileceğimi düşünürken kız çoktan kaleyi fethetmişti bile. Demek bu yüzden karşı taraftaydı. Demek hala Yiğit'i seviyordu! Sonuçta kim iki yıl çıktıktan sonra eski sevgilisiyle arkadaş olabilirdi?

  Tabiiki de Nilaylar ve ailesi geniş olanlar!

  Nilay yıllardır Yiğit'in yanındayken, üstelik onunla iki yıllık ciddi bir mazisi varken benim neyimeydi Yiğit'i kazanmak! Omuzlarım düşerken yine o hissin geldiğini anladım. Her şeyden bıkıp başlamadan pes ettiren o his... Oturup saatlerce ağlatacak o his... Hayır, hayır şimdi olmazdı. Nilay hem güzel hem de benden beş sıfır öndeydi. Bir erkek neden özgürce gezip dolaşacağı, mükemmel vakit geçireceği bir insanı, kapının önüne çıkmak için bile zorla izin koparan, daha az güzel, ezik bir kıza tercih ederdi ki?

'Aşık olduğu için.'

İçimde bir yerlerden gelen o sese ihtiyacım vardı. Gözlerimi kapatarak öyle olduğunu umdum. Evet Türkan şimdilik kendini bununla avutmalısın. Eve gidince yine karamsar olabilirsin.

"Hadi inelim artık. Aradım konuştum. Henüz gelmemişler."

Yiğit'in sözüyle başımı sallayıp arabadan indim.

'Abartıyorsun Türkan. Sen gayet güzelsin. Sadece böyle başın eğik durma. Ayrıca Yiğit ona bir şey hissetse ayrılmazdı değil mi?'

Bir yerde telkinlerim doğruydu sonuçta. İkisi birbirini sevse beraber olurdu. Ayrıca Yiğit evlenmek için diretmezdi. Değil mi? Hayır değil! Belki de bu hikayenin başrolü Yiğit ve Nilaydı. Ben ise onların arasına girip birkaç bölüm fazladan olsun diye araya giren kötü kadındım!

Saçmalama Türkan! Bu hikayenin başrolü sensin.

Derin bir nefes alıp verdim. Haklıydım. Sakin olmalıydım. Yiğit'in arkasından giderken koluna girdim. Güçlü olmalıydım. Bu bir komedi hikayesiydi. Dram değil!

"Kaç kişiler?"

Göz ucuyla Yiğit'e bakıp sorduğum soru karşısında uzun boyuyla bana yandan bir bakış atıp bakışı gibi bir gülümseme bahşetti. Yaaa... Ama bu çocuk neden bu kadar mükemmeldi? Ve her şey neden bu kadar yolundaydı? Hayatımda ilk defa her gece gülümseyerek hayatıma şükrediyor ve mutlulukla uyanıyordum.

"Merak etme. Seni yiyecek kadar çok değil."

Kaşlarımı çatıp ne demek istediğini düşündüm. Arkadaşları beni sevmez miydi yani?

"Neden öyle dedin şimdi?"

"Yani seni yemezler. Bu kadar korkma. Ayrıca bir şey ters giderse senin yanında kapı gibi sevgilin var. Boru değil!"

Sözleriyle kıkırdayıp bir elimle ağzımı kapattım.



"Hiç senlik sözler değil bunlar."

  Sözlerimden sonra Yiğit de kıkırdadı.

"Demek ki beni çok da iyi tanımıyorsun. Aslında evet genelde pek böyle kelimeler kullanmam. Ama bazı anlar var ki ana baba düz gidiyorum."

  Böylesine mülayim bir çocuğu çıldırtacak şeyleri merak ediyordum doğrusu.

"Mesela hangi anlar?"

  Cam kenarında bir masaya oturunca beni de yanına çekip ellerimi kavradı ve masanın üstüne koydu. O sırada onu tepeden tırnağa inceledim. Beyaz bir tişört üzerine lacivert, spor bir ceket giymişti. Altında ise siyah bir pantolon. Aksesuarı yoktu. Zaten Yiğit'i hiç bir saat takarken görmemiştim. Yine hayran dolu bakışlarla onu süzüyordum. Bu benim için artık yemek yemek kadar doğal olmuştu zaten.

"Mesela Beşiktaş maçlarında beni kimse tutamaz. Hele bir de gol yedik miii.... Ya da bir şeye çok sinirlenmişsem ters yüzüm ortaya çıkar. Bir şeylere vurmadan duramam."

  Son cümlesiyle yüzümdeki gülümseme soldu.

"Ben seni sinirlendirirsem döversin yani?"

"Saçmalama Türkan! Kafamı kırarım da seni kıracak bir şey yapmam."

Yaa! Şu an halıda yuvarlanıp Yiğit'in bana söyledikleriyle şımarmak istiyordum. Ancak bunun ne yeri ne zamanıydı. Zaten tam da o sırada bir kız iki oğlan masamıza oturdu. Onlar gelince Yiğit ile ayağa kalktık. Üç adam birbiriyle selamlaşırken ben ve kız göz göze geldik. İkimiz de birbirimize gülümsedik ve kız önce davranıp elini uzattı.

"Merhaba. Ben Aylin."

Aynı şekilde karşılık verdikten sonra diğerleriyle selamlaştım. İsimlerini öğrendiğim iki adamdan Soner, Aylin'in sevgilisi oluyordu. Diğeri ise İbrahim'di. Soner her zaman sokakta gördüğümüz tiplerdendi. Sarıya yakın dalgalı saçları, hafif sakalları ve meşhur güneş gözlükleri vardı. Aylin ise salaş, siyah kıyafetler giymiş, saçını arkadan rastgele toplamıştı. Yüzünde dikkat çeken şey ise kahkülleriydi. Çok konuşkan ve dişli birine benziyordu. Aylin beni baştan aşağı süzerek konuşmaya başladı.

"Demek meşhur Türkan sensin."

Gülümseyerek başımı aşağı yukarı salladım. Soner ve ikisi pür dikkat bana bakıyordu. İkisi de tek kaşını arşa kaldırmıştı. Korkmadan edemiyordum. Allah'ım... Sorgulayıcı bakışları altında eziliyordum resmen. Kendimi Münker ve Nekir'e hesap verir gibi hissediyordum.

"Biz de Yiğit'in mahalleden arkadaşlarıyız. Çocukluktan beri tanışırız. Hatta birbirimizin her şeyini biliriz. Bu zamana kadar aramıza hiç kimse giremedi."

Son sözlerin anlamını biliyordum. 'Sen kim köpeksin de Yiğit'i bizden alacaksın?' demeye getiriyordu. Kesin Nilay'ın tarafındalardı bunlar. Ama Yiğit ile evlendikten sonra hepsine gününü gösterecektim. Tabii şu engelleri aşabilseydim...

"İnstagram'da kaç takipçin var şu an?"

Karşısında iyice ezilip büzülürken Küçük Emrah bakışları atarak cevap vermeye çalıştım. Ancak sesim de bu bakışlar altında bir yerlere kaçmıştı. Neredesin Allah'ın cezası?

"Do-doksan yedi bin."

Aylin'in suratı birden değişip tatlı mı tatlı bir hal aldı.

"Yaaa! Bizim de ortak hesabımız var ama şu an beş bin takipçimiz var. Gel de bir fotoğraf çekinelim. Belki bizimki de artar. Ne dersin aşkım?"

  Duyduklarıma önce inanamadım. Bu sinir bozucu durum karşısında sinirle güldüm. Yani sorun yoktu öyle mi? Tamam... Bu güzel bir şeydi. Demek ilgilerini çekecek bir şey bulmuşlardı.

"O zaman ben bir fotoğraf atıp sizi etiketleyim. Takipçiniz artsın."

  Daha sonra gülüp başımı ağır ağır iki yana salladım. 'Sizi hınzırlar siziii.' dermiş gibi.

  Sonrasında hep birlikte kahve içip sohbet etmiştik. Güzel vakit geçirmiştik. Sandığımın aksine hepsi çok samimiydi. Başta Aylin'den biraz tırssam da şimdi onların dünya tatlısı insanlar olduğunu anlamıştım. Ancak İbrahim onlardan daha mesafeliydi. Erkekler kendi arasında muhabbete dalmışken Aylin de tırnaklarındaki manikürünü incelerken konuştu.

"Doğrusu... Nilay seni eziklememi söyleyince çok kararlı geldim buraya. Ama ben öyle bir insan değilim ki canım! Herkese hemen alışıyorum. Seni de sevdim. Ama şunu söylemeliyim ki... İşin çok zor Türkan'cım."

  Vay yelloz vaay! Demek onları bana karşı örgütlemişti. Zaten Yiğit'in etrafındaki herkes başta beni sevmiyordu. Demek nedeni buydu. Yemin ediyorum paralel yapı gibi kızdı. Şu an aklımdan geçen ise polisi arayıp Nilay'ı FETÖ'cü diye şikayet etmekti. Ancak zaten az kalmıştı. Yiğit çok yakında 'benim' kocam olacaktı.






İnstagram: hantal.kedi

Continue Reading

You'll Also Like

11.6M 177K 16
17 NUMARA'YI KİTAP SATAN HER YERDE BULABİLİR, SATIN ALABİLİRSİNİZ. BURADA YALNIZCA TANITIM AMAÇLI İLK ON BÖLÜM VE ÖZEL BÖLÜMLER YAYIMDADIR. Gecenin k...
10.9M 359K 70
Karanlığın Aç Çocukları Serisi, Akılbaz (1.kitap) ve Canbaz (2.kitap) olmak üzere burada yayımlanmaktadır. ____ Parmak uçlarım geniş omuzlarına doku...
15.9M 647K 55
"Soyun!" "Ne?" Yaşlı adam oturduğu masada kaşlarını çatmıştı ki yanındaki kadın tebessüm ederek bana döndü. "Sadece hırkanı çıkar ve bize sol kolunu...