Medya: Pınar ve abisine ait bir gif var. (Karaoke gibi bişey okudukça anlarsınız koymamin sebebini.)
İyi okumalar;
Meriç 'in anlatımı;
"Pınar aç gözlerini sana diyorum lan aç gözlerini."
Başını vurmuş olmalıydı. Üzerimde ki tişörtü çıkartıp kanayan yere bastırdim. Elimde bi kızın ölmesini kaldıramazdım. Dolan gözlerimi elimin tersiyle silip ilk yardım çantasını getirdim. Yarasını temizleyip pansuman yaptım. Sonra da sargı bezi ile başını sardım. Kucağıma alıp yatağa yatırdım. Yüzünü incelemeye başladım. Bu yüz bana az çok tanıdık geliyordu. Ama nerden neden geçmişime dair bişey hatırlayamıyordum. Defne neden bu kızı görünce tersliyor ve bir yandan ağlıyordu neden. Bunları öğrenmenin tek yolu vardı o da Defne ile konuşmaktı.
Pınar gözlerini açmadan sayıklıyordu.
"Abiiii"
"Sen ölmedin sen yaşıyorsun"
Saçma salak şeyler sayıklıyordu. Kolundan dürtunce yerinde sıçradı. Birden elini başına götürüp yüzünü ekşitti.
"Noldu bana"
"Onu sana sormak lazım."
"Hatırlamıyorum sadece başım aniden döndü ve yere düştüm başımı komidine vurdum galiba."
"Galiba neyse sen yat uyu dinlen bende uyucam. Bir isteğin var mı?"
"Yok"
"Olsa da getirmezdim zaten."
"Anlamadım"
"Yok bişey iyi geceler"
"İyi geceler"
Odadan çıkınca derin bir nefes aldım. Bu yüz benim canıma acı katıyordu. Kimsin sen pınar kim.
Odama girip kapıyı kapadım. Hatırlamalıyim ama olmuyordu herşeyi parça parça hatırlıyor yüzler tanıdık gelse bile çıkaramıyordum. En iyisi uyumaktı. Yatağa girip gözlerimi kapadım.
Yarın herşeyi öğrenecek ve geçmişime dönecektim.
💦💦💦💦💦
Duru 'nun anlatımı;
"Murat hadisene ya geç kalcaz senin yüzünden biraz acele etsen diyorum."
"Tamam hayatım sakin ol ya geliyorum işte."
Bugün Defne 'nin tedavisi vardı ve bizde oraya gidiyorduk. Uyandığından beri ne kadar yanında kalmak istesemde Defne hanım istememişti. Hala hamile olduğumu bilmiyor. Ona bugün bu güzel muhteşem haberi verecektim.
Murat 'da yanıma gelince evden çıktık. Arabaya biner binmez Murat gaza bastı. Çok heyecanlıydim. Defne 'nin tedavisinde yanında olacağım için ve bebeğimin olacağını ona söyleyeceğim için.
""Çok heyecanlıyım Murat. Defne yavaş yavaş yürüyormuş. Sence de bu iyi bir gelişme değil mi?"
"Çok iyi bir gelişme bitanem biliyorsun Defne birçok kez aynı şeyi yaşadı ama çabucak atlattı. Çünkü Defne çok güçlü bir kız."
"Aynen öyle ona anne olacağımı daha söylemedim ve bugün ona anne olacağımı soylicem. Çok heyecanlıyım acaba ne tepki verecek."
"Eminim çok sevinecektir."
Bizim sevinçlerimiz, acımız ortaktı Defne ile ama şimdi evli olunca sık sık görüşmesek bile telefon ile iletişime geçiyorduk.
*****
Sonunda hastaneye gelebilmistik. Arabada az çok midem bulanmıştı. Sonuçta hamile bir kadınım. Arabadan inince Murat 'in elini tuttum. O da benim elimi tutunca içeri girdik. Danışma ya sormamiza gerek yoktu. Çünkü Meriç de buradaydı. Bizi görünce hemen yanımıza geldi. Murat ile erkeklere has selamlasmasini yapıp benimle de selamlasti.
"Tedavi başladı mı?"
"Yok daha başlamadı."
"Çok şükür zamanında geldik yani."
"Aynen öyle neyse geçelim artık."
Meriç önde biz arkada üçümüz yürüyorduk. Defne 'nin tedavi odasının kapısını Meriç açınca elimi Murat 'in elinden çekip direk içeri girdim. Gözlerim ile Defne 'yi aradım. Sedye gibi şeyin orda uzanmış boş boş tavana bakıyordu. Yanına giderek bana bakmasını sağladım. Bana bakmıyor başka tarafa bakıyordu. Onun baktığı yöne bakınca gözlerimden sinir öfke ve tiksinme meydana gelmişti. Bu kızın burda ne işi vardı. Sinirlerim tavan yapınca direk Pınar 'in yanına koştum. Saçlarından tuttuğum gibi çekmeye başladım. Herkes şok olmuş bir vaziyette bize bakıyordu. Pınar ise hangi ara altıma aldığımı bilmiyorum altımda ciyakliyordu. Meriç, Murat ve Fırat bizi ayırmaya çalışıyorlardı.
"Bırakın beni şu yellozu gebertmek istiyorum hangi yüzle geldin lan sen buraya yetmedi mi yaptıkların."
Onu burda gördüğüm için sinirim hat safhadaydi.
Yalandan ağlaması bile sinir olmama sebep olmuştu. Ama senin gelişini cehennem edeceğim. Göreceksin gününü Pınar. Murat beni kucağına aldığı gibi odadan çıkardı.
"Bana bak Murat hemen beni indiriyorsun yoksa çok kötü şeyler olcak."
"Sakin olmazsan indirmem."
"Bilemediğimiz şeyler var Murat o yüzden böyle sakinsiniz bilseniz sizde benim gibi yapardınız."
Beni yere indirince onu arkamda bırakıp tekrardan odaya girdim. Kızgın boğa gibiydim resmen burnumdan soluyordum.
Pınar;
"Ben sizin tanıdığınız biri gibi görünebilirim ama beni böyle canımı acitmaniza dayanamam."
"Şuna bak ya bana bak piç seni gebertirim."
Tam saçlarını tutmak için hazırlanmışken Defne 'nin bağırması ile durdum.
Defne;
"Duru bende ilk başta senin gibi zannettim ama değil şimdi lütfen yanıma gel lütfen."
Biliyorum Defne onu unutacak biri değildi. Defne geçmişini çabuk unutacak biri değildi Çünkü.
Yanına ilerleyip dolan gözlerini elimle sildim. Acı çekiyordu herhaliyle belliydi. Yüzü solmuştu. Ellerimi birden tutup sıktı. Bende aynısını yaptım. Bana sahte bir gülüş yapıp başını Fırat ' a çevirdi.
"Bana yardım et lütfen kalkmak istiyorum."
Fırat;
"Birazdan doktor gelecek Defne sabırlı ol."
Fırat 'in da yüzü solmuştu. Bizim Pınar 'a neden böyle davrandığımizi anlamaya çalışıyordu. Hadi sen bişey bilmiyorsun be Fırat. Peki ya Meriç 'de mi bilmiyor bu kızı. Meriç Defne 'nin aksine geçmişini çabuk silip unuturdu.
Kapı birden açılınca beyaz önluklu balık etli uzun yeşil gözlü siyah saçlı bir adam girdi. Arkasından da iki hemşire girdi.
Doktor;
"Bugün nasılsın Defne."
Defne hala boş boş tavana bakıyor gözlerini bir dakika bile ayırmıyordu. Susmuş cevap vermek istemiyordu.
Doktor;
"Defne galiba bize küsmüş cevap vermediğine göre."
Herkes gülünce ben somurttum. Hiç komik degilsin bayım keşke ölsen.
Doktor;
"Fırat bey Defne 'yi yürüme aletine alalım lütfen."
Fırat yanıma gelip Defne 'yi kucağına aldı. Defne 'yi yürüme aletinin oraya bırakıp tutunmasini sağladı. Doktor eline alet alıp Defne nin bacağına vurmaya çalıştı.
Doktor;
"Hissediyor musun."
Defne;
"Hayır"
Doktor ayağını gidiklamaya başladı. Ama Defne hissetmiyordu. Gözlerim bir anlığına Meriç 'in yanında ki şeytan 'a baktım. Kimden bahsettiğimi siz anlamışsizinizdir umarım. Pür dikkat bir yere baktığını farkettim. Hemen gözlerinin baktığı yere gözlerimi çevirdim.
Elektirik çarpımı!
Hemen ayağa kalkıp Defne 'nin yürümesini engelledim. Eğer Defne yürürse Elektirik çarpar ve Defne bidaha yürüyemez hale gelirdi.
Doktor;
"Noluyor Hanfendi!"
Resmen bana sitem etmişti.
Fırat;
"Yine noldu Duru."
Meriç;
"Duru bırak kızın kolunu da yürüsün."
Ben;
"Ne salak insanlarsınız ya sanki keyfimden mi yürütmüyorum."
Elime demir gibi bişey bulup yürüme aletinin oraya koydum. Resmen Elektirik çarpıyordu. Çünkü arkadaki kablonun birbirine sürtmesi ve yürüyen aletin birden yanık kokusu getirmesiydi.
Herkse şaşkın bir şekilde bir bana bir kabloya bakıyordu. Bunu tek yapan kişi Pınar di. Aklı sıra intikam almakti.
Bu onun oyunlarından biriydi.
Ama bende Duru isem bu oyununu bozarım.
📍📍📍📍📍
Pınar 'In anlatımı;
Duru 'nun gelmesi hiç iyi olmamıştı. Onun yüzünden bütün planlarım suya düşmüştü. Kurduğum planı mi farkedip bozmuştu. Gözlerime sinirle bakıyordu. Bir ana korksam bile belli etmedim. Defne den nefret ettiğim kadar Duru dan da nefret ediyordum. Defne ve Duru bir olup abimi avlarina düşürmüşlerdi. Duru koşarak yanıma geldi. Yüzüme okkalı bir tokat atına yüzüm sağa düştü. Elimi yanan yüzüme götürdüm. Ona sinirle bakıyordum. Her an kendi tutamayıp saldırabilirdim. O da bunu bekliyordu zaten ama yapamadım. Direk odadan çıktım. Meriç arkamdan bağırsa bile aldırmadım. Ona bunun acısını ödetecektim. Lavaboya girip yüzümü yıkamaya başladım.
"Senden herkesten nefret ediyorum. Bunun acısını senden çıkaracağım Duru."
Aynada Duru 'nun yansımasını farkedince büyük bir hırsla arkamı döndüm.
Duru;
"Çok salaksın biliyor musun? Bencilin tekisin senin nefret ettiğin kız seni her defasında abinden kurtaran kızdı Pınar."
Bu kız neyden bahsediyordu. Benim abim beni çok seviyordu. Canından bile. Ben abimden başka kimseye inanmam.
Duru;
"Çok merak ediyorsun dimi ne demeye çalıştığımı."
Yüzüme tiksinir gibi bakıyordu.
Duru;
"O çok kıymetli abin Defne için seni bile hiçe saymıştı. Hatırlıyor musun bir gün bara gitmiştik sen abine karoke yapmak için ısrar ettin. Ama abin o sahneye senin için değil sırf defne karoke yapanları seviyor diye çıktı."
Sözünü kesip ben konuştum.
"Yalan söylüyorsun benim abim o sahneye beni kırmamak için çıktı."
Küçümser bir şekilde bana bakıp kahkaha attı.
"Yanılıyorsun abinle Defne neden birlikte olduğu diye bir sordun mu abine. Hayır çünkü sorsaydın abin birbirimize aşığız derdi. Sende tabi salak gibi inanırdı. Defne sırf abin seni öldürmekle tehdit ettiği için birlikte oldular. Yoksa Defne ölse senin abine bakmazdı. Abin bi ara senin içkine uyku ilacı koydu. Niye biliyor musun çünkü seni uyutup Defne ye onu bogduğuna dahil video atacaktı. Ama Defne hemen abinin yanına gidip seni rahat bırakmasını her dediğini yapacağını söyledi. Senin abin tam bir ruh hastasıydi."
Gözlerimden yaşlar firar edince dayanamayıp yere yığıldım.
"Yalan söylüyorsun sırf intikam almayı bırakıp kaçmam için böyle diyorsun."
Eminim öyleydi sırf Defne ile uğraşmayı bırakayım diye böyle diyordu. Hayatında ki tek varlığı bendim abimin. O herşeyin den vazgeçerdi ama benden asla.
"Sana inanmıyorum Duru."
"Acınacak haldesin ama bunun bile farkında değilsin. Senin gözünü intikam ateşi bürünmüş."
"Abim beni herşeyden çok seviyor. Ama Defne bizi kıskanıp abimi elimden aldı. Bende onun değer verdiklerini elinden alıp benim çektiğim acının aynısını ona çektirecem."
" Peki eline ne geçecek Fırat bunu bilse seni yaştırmi zannediyorsun."
"Umrumda mı peki."
Sorusuna soruyla karşılık vermiştim. Buna bozulsa bile belli etmemişti. Yanıma eğilip kulağıma doğru nefesini üfledi.
"Ben burda olduğum sürece Defne 'nin yanına bile yaklasamazsin onu bırak bir metre yakıninda bile olmazsın buna izin vermem anladın mı beni."
"Sen öyle san Duru."
Ayağa kalkıp ona pis pis sırıttım.
Seninde hayatını mahfedicem Duru.!
Bu oyunuma sende dahil oldun Duru.!
Acıların en büyüğünü sana yaşatıcam Duru.!
Abime iftira atmanın bedelini ağır ödeyeceksin Duru.!
Bölüm sonu.
😘😘😘😘😘😍😍😍