jimin:NE!
ben:illa hecelemem mi lazım?
jimin:hamile sen,hayır ben,hayır biz!
ben:iyice bana benzedin jimin!hamileyim
jimin:BABA OLUYORUM!!!
ben:haykırman gerekmiyor jimin.
jimin:da eun ben baba oluyorum!
ben:evet.
jimin:ne zaman doğacak?kız mı erkek mi?canın bir şey istiyor mu?erkek olcak! bu doğduktan sonra 2 tane daha istiyorum!
ben:yavaş gel! sadece uyu lütfen
jimin:uyuyamıyacağım.parti vereceğim!
ben:benim istediklerimi yapacak mısın?
jimin:tamam yapacağım.
dedi ve ben bebiş sayesinde jimin'in gazabından kurtuldum.hemen uyku moduna geçiş yaptım ve uyudum.sabah kalktığımda Jimin'i yatakta bulamadım.onun şuan ayı gibi yatıyor olması gerekti.hemen üstüme bir şeyler giydim.
telefonumu kapattım ve sahildeki cafeye geldim ve bir pasta söyledim.bir yandan pastamı yerken bir yandan da çocukları ile birlikte geçen insanlara bakıyordum.yüzümde bir tebessüm oluşmuştu.acaba ben de çocuğumla böyle gezebilecekmiydim?pastamı bitirdim ve parasını ödeyip çıktım.sahilde yürüyordum ki bir kız çocuğu gördüm.ağlıyordu.ben de hemen yanına gittim.
ben:ne oldu neden ağlıyorsun?
kız:annemi ve babamı bulamıyorum.
ben:tamam ağlama lütfen.ben buradayım.seni ailene götüreceğim.
kız:nasıl götüreceksin?
ben:bulacağım bir yolunu artık.
hemen kızı elinden tuttum ve sahlde bir tur daha atmaya başladım.karşıdan acele ile koşan bir kadın ve adam vardı.yanımıza gelip kızı kucağına aldı kadın.
kadın:sana bir şey oldu diye çok korktum.size de teşekkür ederim hanımefendi.
ben:bir şey değil.
karnımı tuttum ve yürümeye başladım.acaba ben de böyle acele edecek miydim bebeğim için?bu düşüncelerimden sıyrılıp telefonu açtım ve saate baktım.saat çoktan akşam 4 olmuştu.sadece bir dilim pasta ile duruyordum.bir taksi çevirdim ve eve gittim.kapıyı açtım ve içeri girdim.girer girmez yun hee'nin soru yağmuruna tutuldum.
yun hee:neredeydin?seni çok merak ettim?ne o öyle haber vermeden gitmeler falan?insan bir gideceği yere arkadaşınıda çağırır!
ben:seni çekemeyeceğim şu an yun!hem jimin nerede?
yun hee:onlar seni arıyorlar.
ben:onlar derken ?
yun hee:yanında bir kız vardı.gençti ve güzeldi.
ben:ah peki sakin olacağım.
kız dediğine göre beni aldatıyordu.yarın ilk işim bu evden gitmek. önce o sürtüğü görmem gerek.
kapının açıldığını duydum ve aşağı baktım.
jimin:yun hee da eun geldi mi?
ben:evet geldim ne var!
jimin:sana ne oluyor ya!
ben:bağırma bana! evimize renk katacak bir sürtüğümüz eksikti zaten!
jimin:o sürtük değil! o be-
ben:kes sesini!artık seni istemiyorum.çocuğumu da sana göstermeyeceğim!
jimin:o benim de çocuğum!
ben:doğurayım da al çocuğunu.büyüt o sürtükle!
jimin:neler saçmalıyorsun sen da eun!
ben:ne saçmalayacağım!ben den daha güzel o!
jimin:yanlış an-
ben:kes sesini jimin!
dedim ve valizimi çıkarttım.elbiselerimi içine koydum ve jimin'e doğru döndüm.
ben:Mutluluklar dilerim!
jimin:da eun seni seviyorum!
ben arkamı döndüğümde söylemişti.sesi kulağımda yankılanırken gözlerim dolmuştu.arkamı döndüm ve ona baktım.dolan gözlerimde ki yaşlar ona dönmemle yanaklarımla buluşmuştu bile.
ben:kız arkadaşın nerede?
jimin:beni dinlemeni istiyorum:
ben:jimin doğruyu söyle.eğer böyle bir şey varsa u bebek bu üzüntüye dayanamaz ölür ama eğer yoksa yuvamız dağılmaz.varsa da bebeğimin ölümünü senden sorumlu tutarım.
jimin:öyle bir şey yok.o benim kuzenimdi.sen herşeyi yanlış anladın da eun.