SİYAH GECE

By Darksweett

523K 13.5K 562

Aşkın ne zaman karşınıza çıkacağını bilemezsiniz. İzel'de bilmiyordu. Her zaman gidip oturduğu bankta hayatın... More

GİRİŞ
1.BÖLÜM
2.BÖLÜM
3.BÖLÜM
4.BÖLÜM
5.BÖLÜM
6.BÖLÜM
7.BÖLÜM
8.BÖLÜM
9.BÖLÜM
10.BÖLÜM
11.BÖLÜM
12.BÖLÜM
13.BÖLÜM
14.BÖLÜM
15.BÖLÜM
16.BÖLÜM
17.BÖLÜM
18.BÖLÜM
19.BÖLÜM
20.BÖLÜM
21.BÖLÜM
22.BÖLÜM
23.BÖLÜM
24.BÖLÜM
25.BÖLÜM
26.BÖLÜM
27.BÖLÜM
28.BÖLÜM
29.BÖLÜM
30.BÖLÜM
31.BÖLÜM
32.BÖLÜM
DÜŞÜNCELERİNİZ?
33.BÖLÜM
34.BÖLÜM
35.BÖLÜM
36.BÖLÜM
37.BÖLÜM
38.BÖLÜM
40.BÖLÜM
41.BÖLÜM

39.BÖLÜM

11.8K 308 5
By Darksweett

Selam sevgili okurlar :)
Nasılsınız iyisinizdir inşallah ben süperim :)
İlham geliyor yazıyorum sürekli :)
Lütfem buna karşılık oy ve yorumlarınızı unutmayınız :)
Seviliyorsunuz
*


"Kişisel sorunlarınızı hallettiğimize göre şimdi sıra sende güzelim,şimdi senden gözlerini kapamanı ve bir dakika içinde olabildiğince az şey düşünmeni istiyorum tamam mı?" dediği gibi kafalı koltuğun rahatlığına bıraktım ve pek mümkün olmasa da sadece geçmişe odaklanmaya çalıştım.

Kısa bir süre sonra yine işittim sesini. "Şimdi.." dediği sırada bir müzik çalmaya başladı arkadan,oldukça baş döndürücü bir müzik.
Zihnim kendisini yavaşça müziğe teslim ederken bedenim kas katı kesilmişti.
Yusuf konuşuyordu ama müzik onun sesine göre baskındı.
Zihnin yavaşça uykuya gömülürken hatırladığım tek şey söylediği bir kelime oldu.
Katil.
*

Etrafıma bir kez daha baktım. Burası okuduğum lisenin çıkışıydı.

Karşımda bir simit satıcısı ve onun arkasında bir kaffe, yan taraflarda iş yerleri..

Bir sürü ses işitiyordum hiç durmadan konuşan öğrenciler..kulaklarım ağrıyordu ama mecburen katlanıyordum.

Yanımda bir kız vardı,Buse. Lisedeki tek arkadaşım oydu,bana bir şeyler söylüyordu ama ben oldukça ilgisizdim kafam başka yerdeydi ,düşünceliydim.

Buse ile konuştuğumuz sırada bir araba geldi bizim beklediğimiz yöne doğru geliyor,irkilerek bakıyorum.

Arabadan inen kişinin annem olduğunu görünce şok oldum,annem..annem..

Zihnimin içinde aniden bir sürü soru yankılanmaya başlıyor hepsine cevap vermeye çalışıyorum ama yapamıyorum,sadece ağlamak istiyorum.

Annemi gördüğüm an..onu gördüğüm anda ne yapacağımı şaşırdım.

Annem bana gülümsüyor ve kollarını açıyor ben Buse'nin yanından ayrılıp koşarak anneme sarılıyorum,annem saçlarımı okşuyor ve "Merhaba güzelim" diyor bana,gülümsüyorum ona.

"Seni de bırakalım mı Buse?" diye soruyor annem yanımda duran güzel kızıla.

Buse başını olumsuz anlamda sallıyor. "Hiç gerek yok Eylem teyze servisim şimdi gelecek teşekkür ederim yine de" Annem de başıyla onaylıyor ve "O halde gidelim İzel,görüşürüz Buseciğim" deyip veda ediyor arkadaşıma. Bende Buse ile vedalaştığımda son bir kez etrafıma bakıp arabaya biniyorum. Okulun bitmesinin verdiği rahatlık ile koltuğa yayılarak radyodan şarkı açıyorum.

"Dersler nasıldı fıstık?" Annem arabayı anayola doğru sürmeye başladığında planım gözlerimi kestirip dinlenmekti ancak annem konuşmak istiyor gibiydi.

"Fena değildi.." diye mırıldanıyorum o an ve tekrar gözlerimi yumuyorum çok yorgun hissediyorum o an kendimi.

"Emniyet kemerini tak" diye uyarıyor annem , açıkçası bu benim pek umurumda değil yani annem gibi mükemmel bir sürücü arabamızı kullanıyorken ne diye umursayayım ki bunu?

"Evet evet tamam.." diye mırıldanıyorum ama hala takmıyorum kemerimi. Uyku çöküyor aniden bedenime hemen uyumak istiyorum o an.

Annem yine uyarıyor lakin ben yine onu dinlemiyorum çünkü kafam yavaşça uyku alemine doğru ilerliyor,özellikle arkada çalan sakin müzik beni daha sarhoş hissettiriyor,halbuki sarhoş değilim.

"O kemeri takmadan uyumayı aklından bile geçirme İzel" En sonunda annemin dediklerinden bıktığım için dediğini yapıp kemeri güç bela takıyorum annem rahatlamış gözüküyor.

Derin bir nefes alıp kendimi rüyanın kollarına atmaya çalışıyorum lakin tam o sırada duyduğum siren sesleri alıkoyuyor beni uykumdan.

Git gide artan bir siren sesi, polislerin kullandığı siren sesi bu.

Gözlerimi kocaman açıyorum annem telaşlanmış görünüyor karşımızda yani yaklaşık olarak otuz metre ilerimizde bir araba bize doğru geliyor arkada da polis arabası.

Arabanın bu şeritten gitmemesi gerekiyor eğer gelirse..eğer gelirse bizimle çarpışır çünkü,fakat o neden neden buraya geliyor ki?

Annem hızını yavaşlatmaya çalışıyor lakin gelen araç o kadar hızlı ki..o kadar hızlı ki ben daha düşündüğüm şeyleri kafamda tartamadan gerçekleşmeye başlıyor her şey...

Tam o sırada ağlayarak açtım gözlerimi.

Karşımdaki Yusuf'tu bu sefer, endişeyle bana bakıyordu.

"Hey..iyi misin?" Ağladığımı biliyorum,az önce gördüğüm şeyler bir anda zihnimden silinmeye başlıyor,sadece çok büyük bir acı var kalbimde bunu biliyorum.

"Ben...sadece kötü hissediyorum" dedim dudaklarımı dişlerken,o gördüğüm şey..neden neden kalbimi bu denli acıtıyordu?

Yusuf ayağa kalkıp yanıma geldi ve ben daha ne olduğunu fark etmeden vücudunun sıcaklığını hissetmeye başladım,bana sımsıkı sarılmıştı,istemsizce dökülen göz yaşlarımı sildi ve saçlarımı öptü o kadar tatlıydı ki ne yapacağımı şaşırdım hareketleri karşısında.

"Eğer bu anı seni üzdüyse..özür dilerim keşke bunu hatırlamasaydın..aslında amacım Yağız ile ilgili olan anını zihnine iyice oturtmaktı ama sanırım sen onun yerine başka bir anını hatırladın.."

"Ne söylediğimi hatırlıyor musun?" diye sordum küt küt atan kalbimi umursamadan.

"Annenden bahsettin..okul çıkışıyla ilgili şeyler..sonra polislerden bahsettin ben de sana ne olduğunu sordum sen ise bir anda gerilmeye kızarmaya başladın..sonra birkaç kez çığlık atınca ben de seni uyandırmak zorunda hissettim ve hipnozu durdurdum.."

Polis mi?Annem mi? Ben..böyle bir şeyi hatırlamıyordum ki.

"Ben..bilmiyorum..açıkçası ne gördüğümü hatırlamıyorum" Yusuf derin bir nefes alırken saçlarını düzeltti ve "Bu normal..ben sanıyorum ki sen annenle hatırlamak istemediğin kalbini acıtan bir anı yaşadın ve zihnin seni korumak adına o anıdan vazgeçti..yani unuttun sekiz yaşındayken olduğu gibi. Yağızla ilgili olan anını da unutmayı seçmiştin hatırlıyorsun değil mi? Öyle bir şey bu işte. Biraz zor olacak biliyorum hatta canın da yanacak ama artık geçmişinden kaçmaman gerekiyor..geçmişinden kaçtığın için bu hale geldin. Yakın zamanda geçmişinle yüzleşecek ve canını yaksa da bunu atlatacaksın..Ancak öyle normal bir yaşam sürmeye başlayabilirsin İzel. Tamam artık her gece iki de oraya gidip düşünmüyorsun biliyorum ama hale uyumak sana ızdırap vermiyor mu? Yalan söyleme lütfen biliyorum..eskisine göre gelişme göstermiş olsan bile hala iyileşmedin..ve benim tek istediğim şey seni iyileştirmek ve seninle güzel bir hayat yaşamak"

Bir süre Yusuf'un söylediği şeyleri düşündüm,ben on beş yaşında yine kötü bir olay mı yaşamıştım? Evet o seni annemin öldüğü yıl olduğu için zaten berbat bir yıldı bu doğru ama annemi kaybetmem haricinde hatırlamadığım ne olabilirdi ki?

Zihnimi bir şeyler anımsamak için zorlasam bile bu zordu ben de pes ettim ve sadece bir boşlukta gibi durdum.

Hiçbir şey düşünmeden, hiçbir şey yapmadan.

Yusuf'ta benim gibi sadece durdu o an.

Ne yapmalıyım bilmiyordum eğer gerçekten kötü bir olay yaşamışsam ve unutmayı tercih etmişsem bunu bir sebebi olmalıydı öyle değil mi?Şimdi hatırlayarak kendime acı çektirmek istemiyordum ama bir yandan da gerçekten olup biteni öğrenmem gerekiyormuş gibi hissediyorum,çok kararsızdım , zihnimde iki kişi vardı tam şu an,biri öğren diyordu,öğren çünkü yeterince kaçtın. Gerçeklerle yüzleşmen gerekiyor,gerçekleri sorgulayıp acıtsa da kafanda soru işareti kalmamalı. Diğer ise kaç. Kaç çünkü öğrendiğinde dayanamayacaksın,kaç çünkü bu her şeyi mahvedecek.

"Bugünlük bu kadar yeter tamam mı? Kendini hazır hissettiğinde devam edeceğiz,seni yormak istemiyorum. Zaten ben her seansta bana söylediğin şeyleri not ediyorum tüm seanslar bittiğinde hepsini okuyup büyük bir değerlendirme yapacağız seninle anlaştık mı?" ağlamam durmuştu,gözlerimin hala kızarak olduğunu biliyordum çünkü öyle olduğunda bir acı olurdu gözlerimde ve şuan o acı yoğundu.

"Anlaştık"

Beni eve Yusuf bırakacaktı normalde bir randevusu varmış ama randevuya daha iki saat olduğunu söyleyince beraber biraz hava almaya karar verdik.

İş yerinin biraz ilerisinde minik sevimli bir park vardı, oraya doğru yürüdük. Yürürken yan tarafımızdan bir simitçi geçince aç olduğumu hissettim,artık oradaki simitlere nasıl baktıysam Yusuf geri dönüp yanımızdan geçen simitçiden ayran ve simit aldı.

"Böyle olma" dedi birden,o sırada hırçın bir şekilde parçaladığım simidi çiğniyordum sanki tüm hırsımı yediğim simitten çıkarıyor gibiydim,onu öyle bir eziyordum ki neredeyse dişlerimi kıracaktım.

Yutkunup "Nasıl?" diye sordum bu sırada ve ayranımdan bir yudum daha aldım,rüzgar saçlarıma esiyor ve gözlerimi kapatıyordu bu da elimin sürekli yüzümde olmasına sebep oluyordu,ah saçlar gidip sıfıra vurdurasım var şuan.

"Kendine kızma bu kadar,sinirlenme sakin ol. Senin hiçbir suçun yok tamam mı?Boş yere yorma o güzel kafanı böyle. Sadece rahatla ve iyi düşün..her şey düzelecek çünkü"

Sırtımı okşarken kafamı omzuna koydum ve dediği gibi biraz da olumlu düşünmeye çalıştım.

Beynim daima otomatikman olumsuzlukları düşünmeye alışkın olduğundan olumlu düşünebilmem için birinin söylemesi gerekiyordu .

Eğer hatırlarsam ve her şey çözülürse Yusuf ile mutlu olabilir miydim peki? Gerçekten mutlu olabilir miydik?

Babam ve Erdem ile olan sorunu çözebilir ve rahat rahat beraberliğimizi paylaşabilir miydik?

Bu soruların cevabını henüz bilmesem de bildiğim tek bir şey vardı.

O da şuan Yusuf ile mutlu olduğum gerçeğiydi.

Continue Reading

You'll Also Like

10.9M 359K 70
Karanlığın Aç Çocukları Serisi, Akılbaz (1.kitap) ve Canbaz (2.kitap) olmak üzere burada yayımlanmaktadır. ____ Parmak uçlarım geniş omuzlarına doku...
5.9M 268K 85
Arızanın ta kendisi olan adam DOĞU ÜZEYİROĞLU! Ne çok iyi ne çok kötü. Onu acımasızlaştıransa kardeşinin bir başka kıza ondan habersiz nakil edilen...
1.3M 23.6K 38
Bedenim bir ateşte kavrulurcasına karıncalanıyordu ve o, O beni izliyordu. Eşsiz bir manzarayı izliyormuşçasına, sadece tutkuyla harlanan bedenleri...
Zor Mafya By Çağlaa

General Fiction

2.5M 62.9K 47
Yara ve yarabandı'nın hikayesi , Hayat hiç bu kadar zor olmamıştı, O bir mafya, o delicesine aşık, Aşık olduğu kadar acımasız bir o kadar...