Temel Tiyatro Bilgileri

By geciciselin

2.5K 110 51

Bu kitapta tiyatro hakkında arayıp bulmaya çalıştığınız birçok konuyu bir arada bulabilirsiniz. Seneler önce... More

Önsöz
İlkel Tiyatro - Birinci Bölüm
İlkel Tiyatro - İkinci Bölüm
İlkel Tiyatro - Üçüncü Bölüm
İlkel Tiyatro - Dördüncü Bölüm
Antik Yunan Tiyatrosu - Birinci Bölüm
Antik Yunan Tiyatrosu - İkinci Bölüm
Antik Yunan Tiyatrosu - Üçüncü Bölüm
Antik Yunan Tiyatrosu - Dördüncü Bölüm
Antik Yunan Tiyatrosu - Beşinci Bölüm
Antik Yunan Tiyatrosu - Altıncı Bölüm
Antik Yunan Tiyatrosu - Yedinci Bölüm
Antik Yunan Tiyatrosu - Sekizinci Bölüm
Antik Yunan Tiyatrosu - Dokuzuncu Bölüm
Roma Tiyatrosu - Birinci Bölüm
Roma Tiyatrosu - İkinci Bölüm
Roma Tiyatrosu - Üçüncü Bölüm
Roma Tiyatrosu - Dördüncü Bölüm
Roma Tiyatrosu - Beşinci Bölüm
Roma Tiyatrosu - Yedinci Bölüm

Roma Tiyatrosu - Altıncı Bölüm

25 1 0
By geciciselin

OYUNCULUK

Roma'da tiyatronun gerilemesinin en önemli nedenlerinden biri oyuncunun toplum içindeki durumuydu. Oyunculardan çoğu, Güney İtalya ve Yunanistan'dan getirilmiş kölelerdi. Oyuncuların kazançları seyirci tarafından seyirci beğenisine göre farklılıklar gösteriyordu. Ayrıca büyük armağanlar alır, onur kazanırlardı. Buna rağmen Romalı oyuncular infami olarak damgalanmışlardı, vatandaşlık hakları yoktu.

Bir senatörün akrabası bir oyuncuyla evlenirse, bu evlilik temelsiz ya da yok sayılıyor, bir asker sahneye çıkarsa ölümle cezalandırılıyordu. Oyunculuğun dinsel bir temeli olmadığı için, övülmekle birlikte bir meslek olarak aşağı görülüyordu. Bazı oyuncular gerçekten büyük üne erişirlerdi; bunların en ünlüsü İ.Ö. 62'de ölen Roscius'tu(Quintus Roscius Gallus). O da bir köleydi ancak çok beğenildiği için azad edilmişti. Kimi sanatçıları zenginler koruyordu özellikle güzel kadın oyuncuları... Başlangıçta kadın rollerini erkekler oynuyordu ancak mimus ve pantomimusla birlikte kadın oyuncular da sahneye çıkmaya başladı.

Oyunculuğun kuramını yapanlardan Cicero uygulamaya önem veriyor, oyunculardan arayışlar yaparak kendilerini bulmalarını istiyordu. Quintilian (Marcus Fabius Quintilianus) ise yeteneğe inanıyordu. Ona göre yeteneği olmayan oyuncu eğitimle hiç birşey elde edemezdi.

Her iki kuramcı da sese önem veriyordu. Quantilian, duraklar, sesin yükselip alçalmaları, ses perdeleri ve hız üzerinde önemle durmakta, kişileştirme için gözlemin gerekliliğini belirtmekteydi.

Oyuncu zeki olmalı, tepkilerini, düşüncelerini, inançlarını, duygularını iletirken anlamlı eylem ve sözlerinde "Niye?", "Nerede?", "Nasıl?", "Ne?" ile sorularına karşılık verebilmeli, şartların gerekliliğine göre davranabilmeliydi.

Cicero'ya göre, kendisi duygulanmayan oyuncu, seyirciyi duygulandıramaz. Horace da "Benim ağlamamı istiyorsan, önce sen üzül" der. Lucian ise duygulanmaktan yana değildir. Yani, bu dönemdeki görüş ayrılıkları daha sonraki yüzyılların tartışmalarıyla paralellik göstermektedir. Quantilian her duygunun belli bir görünüşü, ses tonu ve tavrı olduğunu belirterek, kitabında bunları sınıflandırmıştır.

Quintillian için oyunculukta üzerinde durulması gereken altı önemli nokta vardı;

Ses: Quintillian, ses için şöyle der; "Ses, bizim için birinci planda yer alır, çünkü ses oyucular ile seyirciler arasındaki en önemli iletişim aracıdır. Çünkü ses, bizim kafamızın içindekileri ve çeşitli duygularımızı doğru biçimde yansıtacak araçtır."

İfade: Anlamlı okuma ve konuşma ancak ifadeyle elde edilebilir. Gözlerini, ellerini ve bedenini ifadeli bir biçimde kullanmakta ustalaşmalıdır.

Konuşma tekniği: Quintillian'a göre oyuncu, nerede soluk alıp vereceğini, ne zaman susup ne zaman konuşacağını, duygunun nerede başlayıp biteceğini, sesin nerede yükseltilip alçaltılacağını, her tümceye nasıl renk vereceğini, ne zaman hızlı ya da yavaş konuşacağını, ne zaman güçlü, ne zaman zayıf bir sesle konuşacağını bulup çıkartmak zorundadır. Bunun içinde öğrenmeli ve temrin yapmalıdır. Ses değiştirme güzel konuşmanın temel gerecidir.

Tartım: Oyuncu tekdüzelikten kaçınmak için oynayacağı rolün tartımını hissetmelidir. Tartımın bilincinde olan bir oyuncu konuşmasındaki derin anlamları yakalayabilir.

Canlandırma: İç düşüncelerin sergilenmesi demektir. Her karakterin kendi içindeki ayrıntılarını ortaya çıkarmaktır.

Çevrenin önemi: Oyuncunun yalnızca ne ve nasıl söylediği yeterli değildir. O sözlerin hangi çevre ve durum içinde söylendiği de büyük önem taşır.


KOSTÜM VE MASKE

Romalı oyuncular tarafından kullanılan kostümler, Yunanistan'da giyilenlerin hemen hemen aynıydı. Tragedyada SİRMATA denilen uzun kostümler kullanılırdı. Komedyada ise kısaları giyilirdi. Galeri adını alan perukalar Yunan oyuncusundaki Onkos'un eşiydi. Ayaklara giyilen tahta nalınların ismi ise, Crepida idi. Ayrıca, saccus denilen yumuşak terliğe benzer bir ayakkabı da kullanılırdı.

Kostümlerin renkleri belli nitelikleri simgelerdi. İhtiyarlar beyaz, genç erkekler mor, asalaklar gri, saraylılar ise sarı renkte kostümler giyerlerdi.

Başlangıçta maske kullanılmıyordu çünkü Romalı izleyici oyuncunun her mimiğini görmek isterdi, oyuna ağırlık katan maskelerden hoşlanmıyordu. Maskeyi ilk kez ünlü oyuncu Roscius'un kullandığı söylenir. Maskelerin bir bölümü gerçeğe yakın başka bir kısmı ise abartılıydı (GROTESK) maskeyle birlikte, oyun kişisinin yaşını gösteren renkli saçlar (galeri) vardı. Beyaz saç ihtiyarlığı, siyah gençliği, kırmızı köleleri simgeliyordu.

Roma İmparatorluğu'nda yaşamın nasıl olduğunu öğrenmek için videodaki sesli kitaba bakabilirsiniz.


Yedinci bölüm için devam ediniz...

Continue Reading

You'll Also Like

36.4K 960 50
En büyük isteği iyi bir doktor olmakken bir adamın saplantısı yüzünden o adamla evlenmek zorunda kalan Bahar ve ona saplantılı olan Ozan
850K 16.9K 13
-Kızımı al götür hem güzel hemde bakire Ağzım açık ona bakarken yirmili yaşlarındaki adam yanındakine işaret verip beni aldılar evden çıkmadan önce...
14.3K 1K 32
Yavuz üç çocuğunu ve eşini gözlerinin önünde kayıp eder. Şizofreni başlar ve ressam bir genç çocuğu en büyük oğluna benzetip kaçırı. Ona kendi oğlu g...
98.7K 1.5K 163
𝙴𝚗𝚐𝚕𝚒𝚜𝚑/𝚃𝚞𝚛𝚔𝚒𝚜𝚑 𝙐𝙣𝙡𝙪 𝙨𝙖𝙨𝙖𝙚𝙣𝙜 𝙜𝙧𝙪𝙥𝙡𝙖𝙧𝙞𝙣𝙞𝙣 𝙫𝙚 𝙙𝙖𝙝𝙖 𝙥𝙚𝙠 𝙘𝙤𝙠 𝙠𝙞𝙨𝙞𝙣𝙞𝙣 𝙗𝙞𝙡𝙜𝙞𝙨𝙞 𝙤𝙡𝙖𝙣 "𝘾𝙊...