Size bir sürpriz yaptımm ve yeni bölümü yayınladım.Lütfen şarkıyı açınız =)
************************************************************************************************************************
Eylül’ün Ağzından
Uyandığımda burnuma mis gibi kokular geliyordu.Üzerime sabahlığımı geçirip,elimi yüzümü yıkadım ve aşağıya indim.Abim mutfakta kahvaltı hazırlıyordu.Sevdiğim her şeyi yapmıştı.Patates kızatması,pankek ve omlet.Havuzun kenarına hazırladığı masaya baktım.Koca bir buket pembe gül masada beni bekliyordu.Aldım çiçeği ve kokusunu çektim içime.Daha sonra tekrar girdim mutfağa.Abime sarılıp,öptüm yanaklarından ve ona yardım etmeye başladım.Kahvaltılıkları tek tek taşıdık masaya.Abim paketten çıkardığı hamurumsu şeyi de koydu tabağa.Ve tekrar döndük masaya.
Abim o hamurumsu şeyden uzattı bana.Bu ne der gibi kafama salladım.Gülümseyerek;
‘Boyoz’ dedi ve ‘Hadi ye çok güzel.’
Elime bir tane aldım boyozlardan,gerçekten tadı lezizdi.Daha sonra hazırladığı üstü çikolatalı pankeklerden ısırdım.Mükemmel yapmıştı.Elini tuttum ve gözlerine bakarak;
‘Seni çok seviyorum abicim.’ dedim.
Gözlerime baktı ve diğer elini de üstüne koydu.
‘Ben de seni çok seviyorum.’ Dedi.
Elimi çektim ve kahvaltımı etmeye devam ettim.
Kahvaltımız bittikten sonra kahvaltı sofrasını topladık ve ardından kendimizi havuza attık.Biraz serinlemek ikimiz için de iyi gelecekti.
Havuzun içindeyken sohbet etmeye başladık.
‘Eylül yarın akşam mezuniyet balom var unutmadın değil mi ?’
Hay aksi tamamen aklımdan çıkmıştı.Yarın İstanbul’a gidecektik,mezuniyet mekanı Şile’deydi.Abim önceden ayırttırmıştı bile oteli.Nasıl da aklımdan çıkmıştı ? Elbise bile almamıştım daha.
‘Yok unutmadım abicim.’ Dedim yalan söyleyerek.Hızlıca havuzdan çıktım ve odama duş almaya gittim.Üzerime şeker pembesi bir elbise ve beyaz converslerimi giydim.Saçlarımın buklelerini köpükle belirgenleştirerek salık bıraktım.Aşağıya indiğimde,abim hala yüzüyordu.Yanına gittim ve;
‘Ben biraz gezicem abicim.Arabanın anahtarlarını verir misin ?’
‘Peki fıstık’ dedi gülerek ve havuzdan çıkarak bana anahtarları uzattı.
‘Geç kalma !’ dedi ve bana sarılmak istedi ancak geri çekildim.Islanmaya hiç niyetim yoktu.Kahkaha attı ve havuza tekrar atladı.Ben de garajda duran o muhteşem arabaya gittim.Aslında abimin diğer arabalarına bakarak çok muhteşem olduğu söylenemezdi.Ama bu aldığı araba tam bana göreydi.
Garajdaki Mini Cooper’ın kapılarını açtım ve arabama atladım.Daha sonra üstündeki sunroofu açarak içeriye hava girmesini sağladım zira arabanın içi çok sıcaktı.Ve klimadaki tozlara karşı da alerjim vardı.Kontağı çevirdim ve müziği son ses açtım.
Sahil kenarına geldiğimde çok güzel abiyeler diken bir butikle karşılaştım.Hepsi özel ve el işlemesiydi.İçeri girdim,çok güzel orta yaşlarında bir bayan geldi yanıma ve tek tek elbiseleri gösterdi.Arka arkaya hepsine bir bahane buluyordum.Çok sıradan,çok şatafatlı,çok renkli,çok siyah…
Burada kendime bir elbise bulamayacağımı anlayınca yine her zamanki gibi kendimi alışveriş merkezine attım.Üst kata çıktım ve kendime uygun bir mağaza buldum.İçeride bir sürü abiye,her model ve her renk…
Daldım elbiselere adeta aç bir kurt gibi…Bu abimin mezuniyetiydi ve her şey kusursuz olmalıydı.Aradığım elbise uzun,dekolteli ve renkliydi.Görevli kız kriterlerime uygun tüm elbiseleri önüme yığıyordu ben ise kabinde tek tek bütün elbiseleri deniyordum.Ta ki o muhteşem elbise gözüme çarpana kadar…
Tamamı pullu,uzun ve uzun bir kuyruğu var ayrıca muhteşem bir sırt dekoltesi.Hızlıca denedim üzerime .Kabinden çıktığımda gerçekten elbisenin tam üzerime göre dikildiğini fark ettim.Ancak tek bir sorunu vardı.Kuyruğu gerçekten çok uzundu ve takılıp kafamı falan dağıtabilirdim.Bu yüzden görevli kız ölçülerimi aldı ve 2 saat içinde istediğim gibi bir kuyruğu olabileceğini söyledi.Kasaya ödemeyi yaptıktan ayakkabı bakmak için başka bir mağazaya girdim.Ona uygun topuklu ama rahat bir ayakkabı ve ona uygun bir çanta buldum kendime.Ödemeyi yaptıktan sonra yan tarafındaki erkek mağazasına girdim ve abime bir sürpriz yapmak için ona elbisemin rengine uygun bir kravat aldım.Görevliye ücreti ödedikten sonra bana uzattığı fişteki tarihe ilişti gözüm ve göz bebeklerim daha da büyüdü.Tamamen unutmuştum.Bugün abimin doğum günüydü ve aklımdan tamamen çıkmıştı her zamanki gibi.Elbisemi almadan önce aldığım kravatı hediye paketi yaptırdım ve bir alt kata inip girişte gözüme çarpan pastaneye indim.Kendimize uygun bir pasta seçip tekrar üst kata çıktım.Geldiğimde aldığım şeyleri bir kenara koyup,görevli kızın bana uzattığı elbiseyi denemeye koyuldum.
Kabinden çıktığımda,görevli kız elindeki mor gül ve lavanta dolu vazoyu uzattı bana.
‘Siz gidince bir çiçek şirketi getirdi buraya.Kimin getirdiğini de söylemedi efendim.’
Gülün üstünde duran kağıdı aldım elime.İçini açıp okumaya başladım ;
‘Tam açmamış mor güller, çiçek dilinde bir kişiyi çok iyi tanıdığınıza ve etrafınızdaki hiç kimseyi göremeyecek kadar bu kişiye büyük bir aşkla bağlı olduğunuza, her geçen gün bu aşk nedeniyle eridiğinize ve çekingenliğinizden ötürü bir türlü bu kişiye açılamadığınızı ifade eder.’
Ne demekti bu şimdi ! Bir de gizli hayranım çıkmıştı.Notu tekrar yerine koydum ve elbiseme göz gezdirmeye devam ettim.Kuyruğuda gerçekten güzel olmuştu.Elbiseyi kabinde değiştirdim ve poşetine koydum.Görevli kıza teşekkürlerimi dile getirerek,elimdeki vazo ve poşetlerle döndüm arabaya.Çiçeği ön koltuğa ve bütün poşetleri de arka koltuğa yerleştirdim.Sürücü koltuğuna geçtiğimde,mor güller bana bakıyor ben de onlara bakıyordum.Kimdi şimdi bu çiçekleri getiren ?
************************************************************************************************************************
Evett heyecanlı bir bölümün daha sonuna geldik.Diğer bölüm çok uzun olucak bu yüzden ancak 2-3 gün sonra gelir =( Ve diğer bölümde ağzınız açık kalıcak ve her şey ortaya çıkıcak diyebiliriz =) Bu yüzden biraz daha sabır.Bu arada bu mor güller kimden acaba =) Tahminleri alalımm...
Bu arada bölümle ilgili yorumlarınızı çok merak ediyorum.Ve bölümle ilgili resimler multimediada =)