GECE KARANLIĞI

By aycadgn__

2.3K 663 1.7K

Şuan nerede olduğumu bilmiyordum. Yurttan çıkar çıkmaz bir adam takıldı gözüme.Eskimiş ve pis kıyafetleri el... More

-GİRİŞ-
1. BÖLÜM
2. BÖLÜM
3. BÖLÜM
4. BÖLÜM
5. BÖLÜM
6. BÖLÜM
7.BÖLÜM
8.BÖLÜM
9.BÖLÜM
10.BÖLÜM
12.BÖLÜM
13.BÖLÜM
14.BÖLÜM
ÖNEMLİ DUYURU
15.BÖLÜM
16.BÖLÜM
17.BÖLÜM
18.BÖLÜM PART I
18.BÖLÜM PART II
19.BÖLÜM

11.BÖLÜM

60 24 40
By aycadgn__

Selam bebişlerim yine ben 😁

Bölüm şarkısı:Walking all day

Iyi okumalar 😘

--------------------

Huzurum olur musun?

Huzur.Şu dünyada hasret kaldığım şey.

Birisinin huzuruna sebep olmak ise apayrı bir şey.

Gözlerimi parlayan gözlerine çevirdiğimde gözlerinin içindeki masum ve ürkek çocuğu gördüm.

Benden cevap bekliyor muydu bu sorduğu soruda bilemiyorum.Ama cevabımı kelimelerle vermek istemedim.Çünkü duygularım kelimelere dökmeye yetersizdi.

Gözlerim dudaklarına kaydığında gözyaşlarının ıslattığı dudaklarını parmağımla sildim.

Yüzünde oluşan buruk gülümseme kalbimi delip geçerken dudaklarımızı birleştirdim.

Dudaklarını geri çektiğinde kollarıyla sardı bedenimi.Başımı boynuna yasladım ve kokusunu içime çektim.

Bu koku tarifsizdi.Tarif edemezdim kelimelerle duygularla.

O an bedenime işlesin istedim kokusu.Hiç gitmesin benden istedim.

"Huzurun olurum." Dediğimde zaten cevabı çoktan verdiğimi biliyordum.

"Venüs." Dediğinde kollarımı beline doladım ve "Efendim." Dedim.

"Ben...Seni seviyorum."

Fısıltıyla çıkan sesi bedenimi titretirken kafamı kaldırdım ve uzun süre düşündüm.Ne demeliyim?

Sonra kalbimden geçen şey dudaklarımdan dökülüverdi.

"Ben de seni seviyorum."

Ben hayatımda ilk defa bu kadar Huzurluydum.

*****

Gözlerimi açtığımda üzerimdeki örtüyü kaldırdım.Ayağımı yerle birleştirip kalktım ve pencereye yaklaştım.

Cama düşen yağmur damlalarının sesini bir süre dinledikten sonra aralık olan camdan yağmurun kokusunu çektim içime.

Odanın sağında bulunan boy aynasına yaklaştım ve üzerimdeki gömlek ve uzun gelen eşortmana baktım.Bakışlarım ağlamaktan şişmiş gözlerime kaydığında gülümsedim ve kendimi iyi hissettim.

Şiş gözler , kızarmış burun ve gülümseyen dudaklar.

Aniden gelen kızarmış ekmek kokusu acıkmama neden olurken odadan çıktım ve mutfağa ilerledim.

"Bir an hiç uyanmayacaksın sandım Venüs."

Evren'e çatık kaşlarla baktığımda elindeki tabaktan bir ekmek aldım ve mutfağın sandalyesine oturdum.

"Dün gece noldu?" dedim sırıtarak.

"Nasıl yani hatırlamıyor musun?" dediğinde o da sırıtıyordu.

"Hayır."

"Horlayarak uyudun hem de benim yatağımda ben ise rahat kanepemde yattım.Hayatlar kanepe hayaller senle..."

"Sus be."

Şakayı abartmaya da gerek yoktu değil mi?

Yanımdaki sandalyeye oturunca ayağıyla benim sandalyemi kendisine döndürdü.

"Venüs.Dün ne oldu?"

Anlatmaya hazırdım sanırım.Eninde sonunda anlatacaktım.

Dilimle ıslattığım dudaklarımı araladım ve her şeyi anlattım.

Timur'un bana yalan söylediğini.Küçükken beni bırakıp gittiğini ve Aslı ve Derin'in benden saklamasını.

Anlattıklarımı dikkatle dinlemiş ama tepki vermemiş ve mantıklı düşünmüştü.Ama ben mantıklı düşünmekten acizdim şuan.

"Venüs seni arıyorlardır şuan.Endişelendirme bence.Yani biliyorum çok zor ama sonsuza kadar burada kalamayız.Yüzleşmen gerek."

Haklıydı.Hem de çok haklıydı.

"O adama baba gözüyle bakmak ne kadar zor biliyor musun?Yapamıyorum."

Elimi kavrayıp dudaklarına götürdüğünde başını salladı.

"Biliyorum.Ama onunla yüzleş.Konuş.Böyle kaçıp gitme.En azından dene."

"İstemiyorum , yapamam."

"Ayrıca" dedi

"Hiç bilmediğin bir sokakta yalnız başına dolaşma hakkını vermedi sana hiçbir şey." Dediğinde sonuna kadar haklıydı.

Evren olmasaydı şuan çok kötü bir durumda olabilirdim.

Ağlayacağımı hissettiğimde konuyu dağıtmaya çalıştım.

"Bu ev çok güzel."

"Evet babamın.Kafa dinleyeme buraya gelirdi eskiden.Ama artık ben geliyorum." Dedi gülümseyerek.

"Kahvaltıdan sonra ormanda yürüyüş yapmak ister misin?"

Sunduğu fikir cazip gelirken gözlerim pencere dışında gözüken o ıslak ağaçlara kaydı.O kadar güzellerdi ki.

Kahvaltıyı bitirdikten sonra masayı topladım ve bulaşıkları yıkadım ve kurumaları için kenara koydum.

Elimdeki bezle tezgahı silerken arkamdan belime dolanan kollar hissettim.

Başını omzuma yasladığında kafamı saçıma gömdü ve derin bir nefes aldı.

"Huzurum!" dediğinde elimle başını okşadım.

Huzurum.

*****

"Ya çıldıracağım bu kız nerede?"

Burak yetimhanenin kapısından içeri girerken Nurhayat arkalarından bağıran güvenlikçiyle konuşmak üzere geride kaldı.

Burak bahçede oturan Derin'i gördüğünde yaklaştı.Derin büyüttüğü gözleriyle ayağa kalktı.Burak berbat görünüyordu.Ne olduğunu sormaya korktu.

"Venüs burada mı?" diye endişeyle karışık bir öfkeyle sordu Burak.

"Ne demek burada mı?Seninle değil mi?"

"Bana yalan söyleme Derin.Odanız nerede bakmak istiyorum.Gerekirse bu yeri karış karış arayacağım."

"Niye yalan söyleyeyim sana ya?Venüs yok burada."

"Hele bir burada çıksın..."

"Ne yaparsın ya ne yaparsın?Senin sırrını sakladık diye arkadaşlarına bile sırtını döndü bu kız.Senin yüzünden bir de biz parçaladık Venüs'ü.Bir de tehtid mi ediyorsun ?"

Derin bu sözlerin kendisinden çıktığına inanamadı.Çünkü o her zaman sakin olur ve mantıklı şeyler söylerdi.Ama tutamamıştı kendini.

Burak Nurhayat'ı kolundan yakalayıp yetimhaneden çıktığında Derin arkasından bağırdı.

"Lütfen bul onu.Başına bir şey gelmeden bul onu."

*****

Yağmur sonrası toprak kokusu....Kim sevmezdi ki bu kokuyu?

Yağmurun ıslattığı ağaçlar gölgelerken bedenimi yapraklarından düşen yağmur damlaları saçlarıma geliyordu.

Evren iki adım önümde yürüyordu.Bastığı yerde ayakkabısının izi çıkarken ayak izlerinin üzerinden gidiyordum.

"Yoruldun mu?" dediğinde başımı olumsuz anlamda salladım.

Kolunu uzattığında koluna girdim ve yürümeye devam ettik.

Onunlayken her şeyi unutmuştum Timur'un babam olduğunu , annemin doğumumda öldüğünü ve Aslı ile Derin'in bilmelerine rağmen benden sakladığını...

Ve artık o kadar sinirli değildim.Dermanı yok demiştim ya bu üzüntünün , kırgınlığın.

Vardı.Huzurdu.

Huzur ise onun kokusuydu.

*****

Yetimhaneden çıkan Derin ve Aslı,Baran ve Taha'yı kapıda görünce koşmaya başladı.Güvenlik yerinde yoktu.Derin Baran'a sarılırken Aslı yaşlı gözleriyle selamladı Taha'yı.

"Hadi çabuk."

Hep beraber Baran'ın babasından gizlice aldığı arabasına ilerlerken önlerinde duran taksiden inen sarışın önlerini kesti.

"Venüs nerede?"

"Ne o Tolga?Merak mı ettin Venüs'ü ? Ne oldu söyleyeyim Venüs babasının Timur olduğunu ve bizim ondan sakladığımızı öğrendi ve gitti.Kayıp şuan.Ama tabi sen ortalığı karıştırdın ve çekildin kenara.Venüs'ü önemsiyorum havalarındasın ama sen bir korkaksın.Şimdi defol!"

Aslı söylediklerinden sonra gidip Tolga'yı ittiğinde Derin kolundan tutup geriye çekmeye çalışıyordu.

"Aslı gitmemiz gerek.Sakin ol lütfen."

Hep beraber arabaya bindiklerinde Tolga da binince Baran kimsenin bir şey demesine kalmadan hareket etti.

"Aslı lütfen ağlama ve sakin ol." Dedi Derin ön koltukta arkasına dönerek.

"Ona bir şey olursa ben yaşayamam Derin.Ya başına bir şey geldiyse?Yüreğim yanıyor.Kardeşim o benim."

Aslı'nın yanında oturan Taha eliyle Aslı'nın gözyaşlarını silmek istedi.Elini havaya kaldırdı ve indirdi.Belki de şuan doğru zaman değildi.Ama onu ağlayarak görmek istemiyordu.

"Evren'in evine git." Dediğinde Derin Baran' Aslı anlamıştı.

"Neden?" diye sorunca Tolga "Sanane!" dedi Aslı.Tolga'ya anlamsız bir nefret duyuyordu.

Baran Taha'nın tarifiyle bulduğunda evi kapıya ilerleyip çaldılar.

Kapıyı açan Sude endişeli ve sulu gözlerle bakıyordu.

"Sude?İyi misin?" diye sordu Taha.Cevap alamadı her zamanki gibi.

"Ne oldu?" diye sordu Sude.

"Venüs burada mı?"

"Ne,hayır!O da mı yok?"

"Ne demek o da mı yok?"

"Evren yok."

Derin ve Aslı kısa bir bakışmadan sonra rahatlamalılar mı yoksa daha mı çok endişelenmeliler anlam veremediler.

"Birlikte olamazlar mı?" diye sorduğunda Baran Derin başını salladı.

"Hayır ne alaka Evren ve Venüs?" dediğinde Tolga Aslı sert bakışlarını Tolga'ya gönderirken Taha Sude'ye döndü.

"Evren nerede olabilir?"

"Sanırım bir yer biliyorum.Buraya yaklaşık bir bir buçuk saat.Gidelim."

"Orada olduğundan nasıl eminsin?" diye sorduğunda Taha Sude "Eminim işte.Yürüyün." dedi ve ayağına geçirdiği ayakkabıyla evden çıktı ve kapıyı kapattı.

Arabaya bindiklerinde zar zor arkaya dört kişi sıkıştılar ve yola koyuldular.

*****

Eve girdiğimizde banyoya girdim kapıyı kilitledim ve altıma dünkü pantolonumu giydim ve gömleğin kollarını katlayıp gömleğin altını bağladım.

Banyodan çıktığımda Evren koltukta telefonuna bakıyordu.

"Ben hazırım." Dediğimde başını kaldırdı ve gülümsedi.

"Tamam.Duş alsam iki dakika bekler misin?Sonra çıkarız." Dediğinde başımı salladım.Koltuktan kalktı ve alnıma bir öpücük bıraktıktan sonra kendisine kıyafet alıp banyoya girdi.

*****

Evren'in iki dakika dediği duş iki saat olmuştu ve tuvaletim vardı hem de endişelendim bu kadar uzun kalmasından dolayı.

Kapıya yaklaşıp tıklattım.

"Evren?İyi misin?"

"Evet!" diye bağırdığında iyi olduğunu anladıktan sonra kapıya daha sert vurmaya başladım.

"Tuvalete girmem gerek çabuk çık!"

Kapı açıldığında içeri girdim ve kapıyı kapattım.İşim bittikten sonra kapının çalındığını duyduğumda koşar adımlarla kapının önünde duran Evren'in yanına gittim.Kapıyı açtığında karşımdaki manzara şok ediciydi.

Derin , Aslı , Taha , Baran , Sude ve Tolga.

Tolga?

"Venüs." Kafamı Aslı'ya çevirdiğinde ağladığını ve dudaklarını sıktığını gördüm.

Kıpkırmızı olmuş yüzüne bakarken parçalandı içim.

Kollarımı sarılması için açtığımda çok mu çabuk pes ettim diye düşündüm.

Ama onlar benim kardeşlerimdi.Ne kadar kalbimi kırsalar da onların tırnağına zarar gelsin parçalanırdı yüreğim.

Hıçkırıkları arasından özür diledi.Başını okşadım ve kendimden uzaklaştırdıktan sonra Derin'e sarıldım.

Gözlerim Evren'e kaydığında bana gülümseyerek baktığını gördüm.Daha sonra Sude'ye döndüğünde Sude Evren'e sarıldı.

"Sarılma merasiminiz bitti mi sap kaldık da." Diyen Baran'ın yanağını sıktı Derin.

"Venüs bizi affedebilecek misin?" diye sorduğunda Derin kafamı salladım ve "Bunları sonra konuşursunuz.İçeri gelsenize." Dedi Evren.

İçeri girdik ve koltuklar dolunca Evren'in oturduğu minderin yanına oturdum.

"Siz burada ne yapıyorsunuz?" diye sinirle soluduğunda Tolga Aslı cevap vermek için ağzını açtığında susturdum.

"Tolga sen burada ne yapıyorsun mesela?"

Tolga'ya o kadar sinirliydim ki.Timur'un gerçek babam olduğunu kızlardan bile önce biliyordu belki de.Ama söylememişti.Hem de söylediğinde bana değil kızlara söylemişti.

"Seni aramaya çıktım Venüs.Ortadan kaybolduğunu duydum ve..."

"Beni önemseyip merak ediyor musun cidden sen?"

Çok mu kaba davranıyordum?

"Venüs ben..."

"Tamam kapatalım konuyu tamam mı?"

Başını salladı ve önüne düşen sarı saçlarını eliyle kaldırdıktan sonra sertçe yutkundu ve bana bakmaya devam etti.Gözlerimi evin içinde gezdirdiğimde Evren ile Sude'nin odadan gittiğini anladım.

"Venüs sen ne yapıyorsun ya?" dedi Derin.Anlamayan gözlerle baktığımda ise devam etti.

"Ne kadar korktuk biliyor musun?Sude olmasaydı seni bulamazdık."

"Beni ne kadar kırdınız biliyor musun Derin?Kafa dinlemek ve düşünmek istemişim çok mu gördün bunu bana?Bencilce davranıyorsunuz."

"Venüs ben..." dedi ve lafını tamamlamadı.

Nasıl tamamlayabilirdi ki?

Gözlerim Aslı'nın oturduğu koltuğun altındaki çantaya ilişince Aslı'ya "Çantamı verir misin?" diye sordum.

Elimle uzattığı çantayı aldıktan sonra içine elimi daldırdım ve telefonu çıkarttım.

Kapalı olan telefonu açtığımda gelen bildirimlere baktıktan sonra Kişiler'e girdim.

Aranıyor Timur...

Hazır mıydım ? Sanmıyorum.Kızgın mıydım ? Çok.

Ama yapmak zorunda hissettim kendimi.

"Alo?Venüs.İyi misin.Çok şükür Venüs o kadar korktuk ki bebeğim." Telefondaki kadın sesini sonradan tanıdığımda konuşanın Nurhayat Hanım olduğunu anladım.

"Şey Ti-timur nerede?"

Baba diyemedim.

"Dur gidiyorum yanına."

"Yok hayır.Gitme.Sadece iyi olduğumu bilsin ve yakında döneceğimi."

"Ama Venüs..."

Aramayı sonlandırdıktan sonra telefonu kapatma tuşuna bastım.

*****

"Tamam kızım."

Arslan telefonu kapattıktan sonra yanında oturan Başak'a döndü.

"Her zamanki yerdeymiş.Gelir gene nasıl olsa endişelenecek bir şey yokmuş."

"Senin oğlun ben mi endişeleneceğim Arslan?Bu evden gitmeler de çok fazla olmaya başladı."

Arslan oturduğu koltukta sırtını dikleştirdi.

"Sen demedin mi senin oğlun diye?Seni neden ilgilendiriyor ki?"

"Aynı evde yaşadığımız için olabilir mi?Ayrıca bana ve Sude'ye çok saygısız davranıyor ve..."

A4slan'ın öksürüğüyle lafı kesilen kadın gözlerini devirdi.

"Hiç dırdırını çekemeyeceğim.Benim oğlum istediğini yapar..Hadi gidiyorum ben."

"Ya böyle şımart şımart tepene çıkart zaten.İleride neler yapacak kim bilir.Ne biçim babasın sen..."

Arslan ilerledikçe sesi yok oluyordu kadının.Ve her adımda oh çekiyordu.

Ben ne biçim bir babayım diye düşündü.

--------------------
Ve bölüm sonuu😘 Okumalar azaldı sanki biraz üzüyor beni ama olsun yazmaya devam 😎

Bölümü nasıl buldunuz? Düşüncelerinizi paylaşın ❤

Öptüm bal yanaklarınızdan 😘

Continue Reading

You'll Also Like

176K 13.7K 34
Gerçek ailem kurgusu!!! Hep iyi kız tarafından okuduk hikayeleri. Kız iyi niyetiyle yaklaşır ancak ailesi hep ona karşı kötüdür. Karıştırıldığı kız k...
3M 92.5K 54
İtalya da başlayan bir hikaye...
960K 44.2K 88
Bade : Seni bulup, sımsıkı sarılacağım. Bade : En azından bu zamana kadar beni gerçekten sevdiğini hissettirdiğin için yapacağım bunu. Bilinmeyen :...
34.5K 3.8K 31
Annesini kaybetmiş Erkin Özgün , babası ve abisiyle yaşamaktadır. Ama İnterseksüel bir birey olduğu için babası tarafından lanetlenmiş ve sevilmeyen...